ForumSinsi - 2006 Yılından Beri - Derinin Yapısı...?

DERİ; organizmayı koruyucu bir örtü gibi saran, çevreden uyarıları alan ve bu uyarılara cevap veren bir duyu organıdır.
Derinin tabakaları şunlardır;
1.Epidermis; Derinin en dış tabakasıdır, çok katlıdır, geçirgenliği yoktur, organizmayı dış etkenlerden korur.
2.Dermis(kutis);Değişik birçok hücrenin, lifin ve porların bulunduğu sağlam, kaba elastik bir tabakadır.
3.Subkutis; Lipitten zengin, yumuşak birtabakadır. Isı kaybını engelleyen, yedek besin deposu ve travmalara karşı koruyucu görevi vardır.
Derinin tabakalarında şu oluşumlar yer alır;
Ekrin ter bezleri; avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altında daha fazla olmak üzere derinin her yerinde vardır. Terin %99’u su, %1’i üre, ürik asit,ürik asit, kreatinin gibi maddelerden meydana gelir, reaksiyonu asittir.Ekrin ter bezleri sinirsel uyarımla çalışır.Ekrin ter bezlerinin salgı yapan bazal kısımları dermiste yer alır.
Apokrin ter bezleri; puperte çağından sonra gelişirler; koltuk altı, genital bölge, meme başı, göbek etrafında bulunur.
Yağ (sebase) bezleri avuç içi, ayak tabanı ve dudaklar dışında derinin her yerinde vardır. Her kılın etrafında birden fazla yağ bezi vardır.Yağ bezleri, adrojenik uyarımla çalışır.Sebum denilen bir salgı yapar.Sebum, kıl folikülü kanalı aracılığıyla derinin yüzeyine ulaşıp bir lipit tabaka meydana getirir.Bu lipit tabakaya epidermal kaynaklı lipitlerde eklenir.Yağ bezleri,vücudun bazı bölgelerinde daha fazla sayıda bulunurlar(seborik bölgeler).
Vücudun seborik bölgeleri özellikle; saçlı deri, kulak arkası, yüzde özellikle burun sırtı ve buna komşu yüz bölgeleri, derinin kıvrım yapan bölglerinde, sternum üstü ile iki skapula arasında yer alır.
Kıllar; kreatinli dış kılıf ve kreatinize olmayan hücrelerden oluşur. Kök kısımları subkutise kadar iner. Kıl folikülü, derinin salgı yapmayan kısmıdır.
Tırnaklar; kreatin oluşumlardır, beyaz yarımay kısmı,tırnağın büyümesini sağlayan kısmıdır.Tırnaklar;parmakların hem koruyucu hem de parmak uçlarının hissedilmesini sağlayan kısmıdır.
Derinin Kasları; Tek çeşit düz kas olan muskulus erektör piliden ibarttir. Kıl foliküllerinden başlar, epidermis yakınlarında sonlanır.Aralarında yağ bezleri vardır.Kaslar kasılınca yağ bezlerinin salgısı deri yüzeyine boşalır.
Derinin Damarları; Derin ve yüzeysel arteriel pleksuslar vardır.Epidermiste damar bulunmaz.
Lenf Damarları; Epidermiste başlar, kan kapilleri altında seyreder.
Sinirler; Dermiste bulunur. Deriye ait özel duyuları alan sensoriyel sinirler ve otonom sinirler vardır.
CİLT HASTALIKLARI İLE İLGİLİ GENEL TEŞHİS YÖNTEMLERİ
Anamnez, doktorun hastaya teşhis koyma amaçlı olarak ona sorduğu sorulara onucu elde ettiği hastanın öyküsüdür. Hastanın mevcut ya da geçmiş hastalıkları hakkında, kendisinden ya da bir yakınından alınan bilgilerdir.
Örneğin:

v Deride ki hastalık ilk nerede başladı?
v Lezyondan önce kaşıntı, kızarıklık, yanma oldu mu?
v Çevrede, ailede benzer bir durum var mı? Sorular, hekimi doğru teşhise yöneltir.

Fizik Muayene: Hastanın tüm vücudunun taranması ve incelenmesidir. Deri iyice gözlenir ve gerekirse özel aletlerde kullanılır. Fizik muayenede palpasyon da uygulanan yöntemlerdendir.
Derinin rengi çok önemlidir, tanıda önemli ipuçları verir.

Siyanotik deri, kalp yetmezliğini düşündürür.
Derideki sararma, bilirubin artışına bağlıdır.
Karoten birikmesi, deride sarı renklenme yapar.

Palpasyonla yapılan muayenede; derin dokulara yapışıklığı, derinin ısısı, nemi, turgoru, ödemi, yumuşaklığı, sertlik, kabarıklık tespit edilir.
Laboratuar Muayeneleri:
Mikroskobik inceleme; lezyonlu bölgeden bir kazıntı alınır ve incelemesi yapılır.
Diaskopi;Diaskop şeffaf plastik veya camdan yapılmış deri lezyonu üzerine bastırılarak kullanılan bir tanı aracıdır. Diaskopi basit fakat faydalı bir tekniktir. Özellikle kırmızı renkli deri lezyonlarının ayırıcı tanısında kullanılır.
Histopatolojik İnceleme; Sağlıklı tanı koyabilmek için lezyonun en tipik yeri seçilir, o bölge uyuşturulduktan sonra biyopsi iğnesi ile veya bistüri ile kesilerek deri ve deri altı doku alınarak biyopsi yapılır. Alınan biyopsi özel işlemlerden geçirildikten sonra patoloji uzmanları tarafından incelenir ve mikroskopta görülen bulgularla deri hastalığının kesin tanısı konulabilir.
Yama Testi;Temas sonucu ortaya çıkan alerjik kontak dermatitlerde etken olarak rol oynayan ajanın tespiti için yama testi uygulanır. Doğru olarak uygulanan yama testindeki pozitif reaksiyon, kişinin test yapılan maddeye karşı temas duyarlılığı olduğunu gösterir.