![]() |
Ruh...
1. Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin
2. mec. Canlılık, duygu: "Bu adamda hiç ruh yoktur." "Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telâkki etmiş ve kutsî bir vazife gibi ifa ediyor." -Y. K. Beyatlı. 3. En önemli nokta, öz: "Meselenin bütün ruhu burada." "Lâkin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil." -M. Ş. Esendal. 4. Esans: "Nane ruhu." "Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer, bazısı kollarını, bileklerini ovuşturur." -H. R. Gürpınar. 5. fel. Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü 6. Hayalet, görünmeyecek kadar zayıf: "Doktor Hikmet, zayıflaya zayıflaya, âdeta bir ruh hâlini almıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu. ruh bilgini, ruh bilimci, ruh bilimi, ruh bilimsel, ruh çöküntüsü, ruh doktoru, ruh göçü, ruh hastası, ruh hekimi, ruh hekimliği, ruh karmaşası, ruh ölçümü, ruh ötesi, ruh sağlığı |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.