![]() |
Yürek Tadında İhtiyar...
Ne zaman seni düşünsem, hırsız bir Azrail çalar kapımı.
Odamın duvarlarına kazınan ölüm resmi, Senden daha güzel durur. Çünkü ölümdür, senden sonrası. Beni anlayacak paramparça ruhani bir evren. Tanrı' nın dalında, yıldızların tepesinde gezinen gözyaşlarım. Seni düşünmek, hiçliğe tuz katmak gibi. Acımasız bir tat gelir, yüreğinin kaynağına. Yanarsın acıdan, kıvrılırsın gün batımı gibi. Yattığın yere çömelirsin, sorgularının sonsuzluğunda. Günahların umutlarının arazisine düşer. Hektarlarda genişleyen bir zihin vardır, nokta gibi. Seni düşünmek, ölümle güzelliğini süpürmektir. Toplamak ve birikmek, kıyıya yanaşan dalgalar gibi. Sonrasında açılırsın, denizin tutkularına. Gözlerde yaşlanan küller vardır. İzci gibisindir, hayalet olmuşsundur, aşktan. Yokluğun masum hali, yılan gibi zehirler seni. Seni düşünmek, sebepsiz yere intihar etmektir. Avuçlarında birikir, ölümün kokusu. Dans edersin, sonsuzluk denen hastalıkta. Ruhun güneşinde, yakamozun kavuşması vardır. Yerle gök isyan ettikçe, birbirine sevdalanır. Ama biz, ayrı yerde, ayrı kutuplarda, Bir nefret, bir sevgi içinde, Farklı aldanışlarda, farklı bedenlerdeyiz. Seni düşünmek, umutların hiçliğe dadanmasıdır. Bir olta atmaktır, yapaylığa, sahteliğe, gerçek dışılığa. Sonrasında akvaryum kadar nemlenir, gözlerim. Yüreğim çöl kadar kavurucudur. Bu yüzden hiç bir kadına yanaşamam. Yakacağımdan değil, öldüreceğimden korkarım. Seni düşünmek, gözlerimi rüyada sulandırmak gibi. Bir anda gerçeğin dışına taşarsın. Aynı, suyun üzerinde seken taşlar gibi. Yüreğim duman gibi, suyun üzerinde dans eder. Tıpkı seninle olan ilk dansımız gibi. Bunca ayrılık, bunca sene, zavallı bir ihtiyar. Bastonu yarasına gömülmüş, şairliğin peşinde. Nasıl da topallıyor, umutları, hayalleri. Gönlü o kadar zengin ki, Kadınları dilenme ihtiyacı duymuyor. İşte o ihtiyar benim. Gerçekte yaşlanmış. Aşkında çocuk kadar taze... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.