ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Sözlük Ağı (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=515)
-   -   M Harfi 8 (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=695833)

Prof. Dr. Sinsi 09-04-2012 04:56 PM

M Harfi 8
 
mutahhar: temizlenmiş.
mutantan: tantanalı, gösterişli.
mutasallıf: bilgiçlik taslayan, şarlatan, gösterişçi.
mutasarrıf: kendinde kullanım hakkı bulunan.
mutasavver: tasarlanmış, düşünülmüş.
mutasavvıf: tarikat adamı.
mutasavvıfane: tasavvuf ehline benzer şekilde.
mutasavvıfin: tarikatta ilerleyenler.
mutasavvife: tarikatta ilerleyen.
mutasavvire: sûretlendiren.
mutavaat: itaat etme.
mutavassıt: ortalama. vasıtalık eden.
mutavattın: yerleşmiş.
mutazammın: içine alan.
mutazarrır: zarar görmüş.
mûteber: inanılır, güvenilir, saygın.
mûtedil: ılımlı, ölçülü.
mutekadât: inanılan şeyler.
mutekid: inanmış.
mûtekif: ibadet için bir köşeye çekilen.
mûtell: hasta.
mûtemed: kendisine güvenilen.
mûtemid: güvenen.
mûtemidâne: güvenerek.
mûtena: özenilmiş.
mûteriz: itiraz eden, karşı çıkan.
mûterizane: itiraz edercesine.
Mûaaaile: akla haddinden fazla önem veren sapık bir mezhep.
mutî: itaat eden.
mutlak: sınırlandırılmamış, salıverilmiş.
mutlakıyyet: kayıtsız şartsız bir hükümdarın idaresi altında bulunan hükümet şekli.
mutmain: tatmin olmuş.
mutmainane: tatmin olarak.
mutmainne: tatmin olan.
muttala: bilgilenme noktası.
muttalî: meseleyi bilen.
muttarid: düzenli, sıralı.
muttasıf: sıfatlanan, özellik kazanan.
muttasıl: bitişik, aralıksız, sürekli.
muvâcehe: karşı, ön, yüzleşme.
muvâfakat: uygunluk, uygun bulma.
muvaffak: başarılı.
muvaffakiyat: başarılar.
muvaffakiyet: başarı.
muvaffakiyetkârâne: başarılı biçimde.
muvâfık: uygun.
muvahhid: Allahın birliğine inanan.
muvahhidin: Allahı bir kabul edenler.
muvahhiş: korkutup ürküten.
muvakkat: vakitli, geçici.
muvakkaten: geçici olarak.
muvakkit: vakit bildiren.
muvâsal: ulaşan, kavuşan.
muvâsala: ulaşma, kavuşma.
muvâsalât: kavuşmalar, ulaşmalar.
muvâzaa: danışıklılık, bahse girişme.
muvâzenât: muvazeneler, dengeler.
muvâzene: denge, tartıda eşitlik.
muvâzenet: dengelilik, eşitlik.
muvâzi: paralel, aynı sırada.
muvazzaf: vazifeli, görevli.
muvazzah: açıklanmış.
muzââf: iki kat, kat kat.
muzâf: bağlanmış.
muzaffer: zafer kazanmış.
muzafferen: zafer kazanarak.
muzafferiyet: zafer kazanma.
muzahrefat: süprüntüler, atıklar.
mûzam: en büyük kısım, büyütülmüş.
muzari: Arapçada hem şimdiki zamanı hem de geniş zamanı ihtiva eden fiil kipi.
muzdarib: ızdırap çeken.
muzhir: gösteren, ortaya koyan.
muzır: zararlı.
muzî: ışık veren, aydınlatan.
muzîe: ışık verici, aydınlatıcı.
muzlim: karanlıklı.
muzmahil: çökmüş, dağılmış.
muzmer: gizli, saklı.
muztar: zorda kalmış.
mübâdele: değiştirme.
mübâh: haram edilmeyen.
mübâhât: haram edilmeyenler, güzellikler.
mübâhesât: söz etmeler, konuşmalar.
mübâhese: söz etme, konuşma.
mübâlağa: abartma.
mübâlağacûyâne: abartırcasına.
mübâlağakârâne: abartırcasına.
mübârek: bereketli, hayırlı, uğurlu.
mübârekât: mübarekler.
mübârekiyet: mübareklik.
mübâreze: çarpışma, dövüşme.
mübârezekârâne: çarpışarak, dövüşerek.
mübâşeret: başlama, girişme, dokunma.
mübâşir: müjdeleyen, mahkemede çağırıcı.
mübâyaa: satın alma.
mübâyenet: ayrılık, uymazlık, tutmazlık.
mübâyin: aykırı, uymaz, ayrı.
mübdî: yeni şeyler ortaya koyan.
mübeccel: yüceltilmiş, yüce.
mübeddil: değiştiren.
mübelliğ: tebliğ eden, bildiren.
müberhen: delilli, ispatlı.
müberrâ: arınmış, temize çıkmış.
mübeşşer: müjdelenmiş.
mübeşşir: müjdeci.
mübeyyen: açıklanan.
mübeyyin: açıklayan.
mübeyyiz: temize çeken.
mübezzir: israfçı.
mübhem: belirsiz.
mübhîc: sevindiren.
mübîn: apaçık.
müblâ: dağıtılmış, yenilmiş.
mübrem: kaçınılmaz, vazgeçilmez.
mübtedâ: başlangıç, isim cümlesinde özne.
mübtedî: dinde olmayanı dine sokan.
mübtedi: yeni, acemi, ilkel.
mübtediyane: mübtedice.
mübtelâ: düşkün, tutkun.
mübaaael: bol, ucuz, değersiz.
mübtil: iptal eden.
mücâb: kabul cevabı alan.
mücâdele: savaşma, çarpışma.
mücâhedât: din için savaşmalar.
mücâhede: din için savaşma.
mücâhid: din için savaşan, çalışan.
mücâhidane: mücahide yakışır şekilde.
mücâhidîn: din için savaşanlar, çalışanlar.
mücânebet: çekinme.
mücân

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
cinsi aynı olan.
mücâveret: komşuluk, yakınlık.
mücâvir: komşu, yakın.
mücâzât: cezalandırmalar.
mücâzefe: söz ile karşısındakinin hakkını örtme, aldatma.
mücbir: zorlayan, mecbur eden.
mücedded: yeni.
müceddid: yenileyici, hadîste her asırda geleceği müjdelenen ve îman hakikatlarını asrın anlayışına uygun olarak anlatmakla görevlendirilen nurlu âlim.
müceddidiyet: mücedditlik, yenileyicilik.
mücehhez: cihazlı, donanmış.
mücellâ: parlak, cilâlı.
mücelled: ciltlenmiş.
mücellid: ciltçi.
Mücemmil: güzelleştiren, güzel yaratan, Allah.
mücerreb: tecrübe edilmiş, denenmiş.
mücerred: maddî varlıklardan ayrı olarak sadece zihinde düşünülen kavram, soyut
mücerredat: mücerretler, soyutlar.
mücessem: cisimlenmiş, cisimli.
mücessime: Allahı bir cisim gibi tasavvur eden sapkın.
mücevher: kıymetli taş.
mücevherat: kıymetli taşlar.
mücîb: duaya cevap veren, Allah.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.