Seçimin galibi erkekler
 

Belediye seçim sonuçlarını yarın hep birlikte göreceğiz ama ben bugünden ilan ediyorum. Ali, Hasan, Murat, Melih, Kemal, Mansur, Ahmet... erkekler kazandı. Geçen 22 Temmuz 2007 seçimlerinde de seçimin galibi değişmemişti. Bu toplumun erkekleri kazandı biz kadınlar kaybettik. Çünkü bırak başkan olmayı, artık seçime dahi yok denecek kadar az kadın giriyoruz
Sadece seçimlerde mi? Hayır. Biz toplumun her yerinde kaybettik. Umarım böyle bizsiz daha mutlu olursunuz. Biz kadınlar olmadan daha huzurlu ve mesela daha demokratik yaşarsınız. Mesela mecliste kavga etmezsiniz. Meydanlarda avazınızın çıktığı kadar birbirinize bağırmazsınız. Ya da mesela töre adı altında elinizi kana bulamazsınız.

Tebrik ediyorum. Yıllardır ne büyük işler başardınız. Savaştınız öldünüz arkanızdan ağlamak yine bize düştü. Nasıl olsa bizi yok saydınız. Ben pes ediyorum. Bizi yendiniz en azından siz şimdilik öyle sanıyorsunuz. Tebrikler ne büyük işler başardınız. Muhtarlar, meclis, üyeleri, il geneller, belediye başkanları, parti başkanları, bütün ama bütün makamlar sizin oldu. Hayırlı uğurlu olsun. Yıllardır bu makamları mevkileri tepe tepe kullandınız kullanmaya devam ediniz. Biz hanımlara nasıl olsa verdiğiniz yeter sanıyorsunuz. Aç gözlülüğünüzden önünüzü göremediniz. Birimiz ananız olduk, biriniz yavuklunuz olduk, yetmedi birimiz kız kardeşiniz olduk, birimiz kızınız olduk, yetmedi birimiz karınız olduk, birimiz sevgiliniz olduk yetmedi. Sevgi verdik yüzyıllarca, karşılığında göz yaşı aldık. Toplumda eşitler dengesini kendi tarafınıza çektiniz. Bütün makamlar sizin olsun eğer illede duymak istiyorsanız bu seçimin galibi siz erkeklersiniz kazandınız ama bu toplumun sorunlarını yine çözemeyeceksiniz. Yine mutlu olmayacaksınız. Yarından itibaren yine bütün ekranlarda erkek erkeğe sonuçlar niye böyle oldu diye tartışacaksınız bir dahaki seçime kadar.

Bugünkü sorunların kökü dünden gelir
... 1989 da yeni bir dünya aranmaya başlandı, bu arayış bugün de devam ediyor.
... 20 yy’dan 21.yy’la devreden en büyük olgu iletişimdir. Devreden diğer bir olgu ise küreselleşmedir. Bu olgu demokrasi - insan hakları - pazar ekonomisi üzerine kurulmuştur. Şu ana kadar bulunan en iyi denklemdir. Kısacası 1989’dan sonraki döneme yeni çağ da diyoruz. Bu çağı iyi anlayan devletler başarılı olacaklardır. Yeni bir dünya kuruluyor, şartlar ayarlanıyor. Önümüzdeki zaman çok enteresan olaylara gebedir. Türkiye bu şartlardan ayrı değil ve hepsinden etkilenen bir ülke. Bugün yaşadığımız bir takım sorunlar, sıkıtılar cumhuriyetten gelir. Ulus devlet kuracaksın bütün mezhepsel, etniksel unsurları birleştirip millet yapacaksın. Bu kolay değil. Hanedandan milli egemenliğe geçeceksin. Seküler devlet olacaksın kadını toplumun içine getireceksin. Bunları hazmederek bu günlere geleceksin bugünkü sıkıntıların çoğu bu hazmedilemeyen şeylerden gelir. İşte, Atatürk böyle bir devlet kurmuştur. Ondan sonraki hükümetler de bunu korumaya çalışmışlardır. Bu devletin kurucuları bu devleti etnik Ya da dini temele oturtturmamışlardır. Hem dini hem etniği baz almamışlardır. Bireyi baz almışlardır. Kurdukları devlette her kesin hissesi vardır. Eşitlik vardır hukuk ve fırsat eşitliği vardır.
... velhasıl hasta adamdan AB masasına gelmişsiniz...
Geçtiğimiz günlerde 9.Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel mealen bunları anlattı. Son günlerde yaşadıklarımızı düşündüm de haklısınız sayın cumhurbaşkanım diye haykırmak geldi içimden.


Muhsin Başkan’a
Haber duyuldu, eyvah dedim.
Acılı zamanlarımda dualar ve şiirler oyalar beni. Kaç gün oldu. Bu ülkenin yiğitleri yok oldu. Cahit Külebi okuyorum, akıyorum.

Giden
Ey benim aydınlık günlerim
Koyup gitmek acı!

Çayır kokusu türküler gibi.
Türküleri dinlemek acı!

Bir uçak durur gökyüzünde.
Uçup gıtmemek acı!

Tanrı mı, dost mu , düşman mı?
Ayırt etmek acı!

Kalıcı değiliz şu dünya da
düşünmek acı!

---------

Döndüm, kesmedi beni Cahit Külebi, Erdem Bayazıd okuyorum. Müthiş dizeler

Ölüm bize ne uzak,
bize ne yakın ölüm .

Ölümsüzlüğü tattık ,
bize ne yapsın ölüm...