ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Köşe Yazıları (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=494)
-   -   Canım İslam, kanım Türk! (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=67787)

delishhhh 03-21-2009 12:49 AM

Canım İslam, kanım Türk!
 
Türk ırkındanım ve İslam’la şereflendim. İkisiyle de övünürüm. Peki bunlar beni üstün kılar mı?
Bana bu şansı kim verdi? Bunları çalışarak ve özel yeteneklerimle mi hak ettim! Yaratıcının ihsanda bulunduğu kullar arasında sayılmak payesini hangi gayretimle elde ettim?
Sırp bir ailede doğsam bugün Ortodoks bir Hıristiyan da olabilirdim. Öyleyse iki farklı belde ve toplumda yetişen çocukların arasındaki fark nedir ve kim hangi ölçülere göre tasnif edebilir?
İmam Gazali benzer bir sorgulamayla şöyle diyor: “Anamdan, babamdan öğrendiğim İslam’ı terk ettim.” Bunu diyerek, Müslümanlık’tan mı çıktı, aslını mı inkâr etti? Hayır. Aksine hem ailesine hem dinine bağlılığını perçinleştirdi...
Öyleyse canımız İslam ve kanımız Türklük üzerinden siyaset yürütebilir miyiz? Politikasına, kutsal ve yüce kavramları payanda kılanlar başarısız olduklarında, beraberlerinde inandıkları(!) ve savundukları(!) değerleri de yıpratmaz mı?
En önemli unvan ’insanlık’tır. Propagandası yapılan, konuşulan değil, yaşanan ahlak beşeri, insanlaştırır. Ulvilik, yücelik, erdem, ülkü, mehabet, istiğna, aşkınlık... Bunlar farkımızı tescillendirir.
İnsanın dinine, ırkına, diline katkısı, benliğinde insaniyeti özümlemesi ve yaşamasıyla mümkündür.
Başkaları size bakarak temsil ettiğiniz değerler; İslam ve Türklük hakkında bilgi sahibi olur, kanaat edinir.
Şahsınızda; milletinizi ve dininizi, yüceltmek veya yerle bir etmek potansiyeline haizsiniz! Öfke, hiddet, bağnazlık ve yobazlık gibi zaaflar kişileri yanıltsa da kalıcı değildir. Aynalar yalan söylese de vicdan pusulası her zaman doğruyu göstermeye programlıdır.
Tarih, tiranları, firavunları, despotları, nemrutları ismiyle yazmaz. Zorbalar ve zalimler makamlarıyla, peygamberler ve Allah’ın sevgili kulları isimleri ile yaşar.
Saraylar, piramitler ve devasa heykeller, şöhreti artırırken sevgiyi azaltır. Peygamberlerimiz, Adem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed (as) insanlığın kalbinde hâlâ yaşıyor ve kıyamete kadar da kubbede hoş bir seda olarak yankılanacak.
Asrımızın Stalin’leri, Pol-pot’ları, Hitler’leri ve Bush’ları da gulaglar, ölüm tarlaları, gaz odaları ve Guantanamolarla anılıyor.
Gerçekler kısa süreli gizlenebilir, hatta saptırılabilir, ancak yalancının mumu yatsıya kadar yanacaktır. Zulüm ise asla sonsuz değildir ve payidar kalmayacaktır.
Zorla üstünlük ve hükümranlık sadece zorbaları tarihten siler, yahut ibretlik dosyasına ekler. Sevgiyi, anlayışı, hoşgörüyü hakim kılanlar ise Mevlana ve Yunus Emre gibi tahtını gönüllere kurar.
Savunduğunuz değil yaşadığınız değerleriniz kadar üstünsünüz ve neyi yaşıyorsanız ’o’sunuz!
AHMET ÜNAL


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.