ForumSinsi - 2006 Yılından Beri - Efendiler Çatladı Mı?

EFENDİLER ÇATLAMADI

( Bu yazım daha önce bir yerel gazetede yayımlanmıştır.Ergenekon-Denizli-2006)
Göreve başlamalarda edilen yemini anlamak zor. Uzun sayılabilecek bir eğitim sonunda elde edilemeyen görev bilinç ve sorumluluğu, bir paragraflık metinle mi kazandırılacak? Yasa ve yönetmeliklerin suç saydığı davranışlarda bulunanlar, ettiği yemine sadık kalmadığı için mi yoksa mevzuat gereği mi cezalandırılır?

Bu yemin konusu bizde ilk defa, rüşvetin, yolsuzluğun, adam kayırmanın had safhaya ulaştığı, her türlü makam ve mevkinin bir maddi veya siyasi menfaaat karşılığı dağıtılmasının gayet normal hale geldiği Osmanlı'nın son asrında resmiyet kazanmıştır. Devletin yapısını ve işleyişini felc eden bu hastalıklarla ilgili olarak Sadrazam Koca Reşit Paşa 1850 yılında bir yasa hazırlatır ve bu yasaya uyacakları konusunda tüm devlet memurlarından Kur'an üzerine yemin etmelerini ister.

Memurlar guruplar halinde huzura alınır. O günkü gurupta meşhur Haşmet de vardır. Haşmet önce, rüşvetin, yolsuzluğun en ünlü simaları olan Rumeli Kazaskeri Memikzade ile Anadolu Kazaskeri İmamzade' ye uzun uzun hayır dua eder. Sadrazam beddua edilecek bu kişilere hayır dua etmenin sebebini sorar. " Sultanım, kızım ciğerparem sıtma oldu. Ne ilaç ne doktor fayda etmedi. Çaresizlikten, ey sıtma kızımı bırakmazsan İmamzade'nin tüm günahları üstüne olsun dedim. Hayret sıtma hemen kaçtı, kızım şifa buldu." Der. Sadrazam; " Peki niye Memikzade'nin günahlarını havale etmedin?" diye sorunca: " Aman Efendim, Memikzade'nin günahlarını hiç sıtmaya feda eder miyim? Onu kızımın vebasına saklıyorum." Deyince huzurdakiler güler ve ardından yemin törenine başlanır.

Herkes en masum halini takınıp Kur'ana el basmakla yetinmeyip, kutsal bildikleri tüm değerler üzerine yemin ederler. Haşmet bu olup bitenler karşısında hayret ve korku ile salonun bir köşesine siner. Sadrazam: "Haşmet gel bakalım, sen de Rumeli'nde epey önemli görevlerde bulundun. Yemin etmekten korktuğuna göre, epey götürdün ve götürmeye devam edeceksin gailba ?" diye takılır. Haşmet: " Ne olur sultanım bana beş dakika izin ver. Benim inancıma göre yalan yere yemin edenler çatlar. Biraz bekleyelim efendiler çatlamazsa ben de yemin edeyim." Der.

Peki ne oldu? Efendiler, yemin ettikleri için eski kötü alışkanlıklarından vaz mı geçtiler? Ya da Haşmet'in inancına göre çatladılar mı? Tabi ki ikisi de olmadı.