![]() |
Peri Masalları
Peri Masalları Dünyanın neresinde olursa, olsun çok eski zamanlardan beri bazı insanlar perilerin ve cinlerin varlığına inanır. Bu inanışa göre periler, çeşitli büyülerle insanların işine karışan, genellikle dişi, doğaüstü varlıklardır. İnsanlara uğur ya da uğursuzluk getirirler. Farsça kökenli bu sözcük halk dilinde görünme yen. gizli güç anlamına gelir, (inlerin ise gözle görülmeyen, insan biçiminde küçük yaratıklar olduğuna inananlar vardır. Ağaç kovuklarında, terk edilmiş değirmenlerde, ıssız yerlerde yaşadıklarına inanılır. Birçok peri masalı ve perilerle ilgili inanç Hint, İran, Eski Yunan ve Roma efsanelerinden kaynaklanır. Büyücülerin, cadıların, uçan halıların, sihirli lambaların akıl almaz işler yaptığı peri masalları bizi bir düşler evrenine götürür. Eski Yunanlılar ile Romalılar her nesnenin kendine özgü bir ruhu olduğuna inanırdı. Varlığından kuşku duymadıkları, yarı keçi, yarı insan biçimindeki tanrıların, su perilerinin, dağ ve orman cinlerinin yaşamlarında önemli bir yeri vardı. Bu inançlardan kaynaklanan düşsel öyküler Romalı istilacılarca Kuzey Avrupa'ya taşındı ve yüzyıllar boyunca ağızdan ağıza dolaştı. "Gemici Sinbad", "Ali Baba ve Kırk Haramiler" gibi öyküleri içeren Binbir Gece Masalları örneğinde olduğu gibi, masallar bir ülkeden öbürüne geçti; zamanla çağdaş yaşam biçimlerinden etkilenerek değişime uğradıkları oldu. William Shakespeare gibi ünlü sanatçıların yapıtları perilerle ilgili yaygın inançları etkiledi. Shakespeare Bir Yaz Gecesi Rüyası (A Midsummer Night's Dream; 1595-96) adlı oyununda, periler kralı Oberon'la periler kraliçesi Titania'yı konu alınıştı. Shakespeare'in perileri, kendileri istemedikçe kimse tarafından görülemezdi. Peri ve cinlerle ilgili bazı inançlar çok eski zamanlara dayanır. Kanıtlanmamış bir görüşe göre, bir zamanlar Avrupa'da ufak tefek, esmer insanlar yaşarmış. Daha uzun boylu ve güçlü bir ırk topraklarını ele geçirince bu küçük insanlar bataklıklara, ormanlara ve dağlara kaçmak zorunda kalmışlar. "Cin" olarak nitelenen bu yaratıkların sığır besledikleri, hastalanan hayvanları kendilerine özgü yöntemlerle iyileştirdikleri ve doğaüstü güçlere sahip oldukları söylentisi yayılmış. Cinlerin bazı insanları etkileri altına alarak kötü işler yaptırdıklarına inananlar olmuş. Sonradan cinlerle ilgili bu söylentilerden "cadı" kavramı doğmuş. Eski uygarlıklarda, dinlerde ve törelerde ipuçlarını bulduğumuz peri masalları, halktan kişilerin kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktardığı düş ürünü öykülerdir. Bu masallarda cinler, periler, devler, ejderhalar yer alır. Bunlar sık sık biçim değiştirme yeteneğine sahiptir. Ahlaksal açıdan ya çok iyi ya da çok kötüdürler. 17. yüzyılda Charles Perrault adlı bir Fransız. "Külkedisi", "Parmak Çocuk", "Uyuyan Güzel" ve "Mavi Sakal" gibi çok tanınan peri masallarını ilk kez derleyip yayımladı. 19. yüzyıl Alman yazarlarından Grimm Kardeşle de yüzlerce halk öyküsünü derleyip kitap haline getirdi. Gene 19. yüzyılda Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen, bazıları Kibritçi Kız" gibi acıklı, bazıları "Bremen Çalgıcıları" gibi keyifli birçok güzel peri masalı yazdı . 1889-1910 arasında, Andrew Lang adlı bir İskoçyalı dünyanın dört bir yanından peri masallarını derleyerek 12 eiitlik bir "Peri Masalları" dizisi yayımladı. En çok tanınan masal perilerinden biri tie Sir James Matthew Barrie nin çocuklar için yazdığı Peter Pan (1904) adlı oyunda ver alan Tinkerbell'di. Ünlü film yapımcısı ve yönetmeni Walt Disney, başta Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler olmak üzere birçok peri masalını sinemaya uyarlayarak çocuklar için bir düşler evreni yarattı. Türk masallarında perilere ve cinlere çok sık rastlanmaz. Peri masalları genellikle gerçekdışı bir görünüm altında somut bir gerçeğe parmak basar. Cin. peri ve dev gibi sihirli güçler iyiyi ve kötüyü simgeler. İyi ile kötü. yoksul ile zengin, güçlü ile zayıf arasındaki çatışmalar çoğunlukla iyiden ve doğrudan yana güçlerin başarısıyla sonuçlanır. Örneğin, yoksul genç devin hakkından gelerek padişahın kızıyla evlenmeye hak kazanır ya da kimsenin ilgi göstermediği huysuz ihtiyara yardım eden iyi yürekli kov delikanlısı tarlasında bir küp dolusu altın bulur. |
Cevap : Peri Masalları
bilgiler için tşklr.
|
Cevap : Peri Masalları
Teşekkürler Sawyer:43:43 :iconsiritik: |
Cevap : Peri Masalları
bilgi için teşekkürler peri masalları çocukların vazgeçilmez eğlencesi
|
Periler ve Peri Masalları
3 Eklenti(ler)
Periler ve Peri Masalları
Dünyann neresinde olursa, olsun çok eski zamanlardan beri bazı insanlar perilerin ve cinlerin varlığına inanır. Bu inanışa göre periler, çeşitli büyülerle insanların işine karışan, genellikle dişi, doğaüstü varlıklardır. İnsanlara uğur ya da uğursuzluk getirirler. Farsça kökenli bu sözcük halk dilinde görünmeyen, gizli güç anlamına gelir. Cinlerin ise gözle görülmeyen, insan biçiminde küçük yaratıklar olduğuna inananlar vardır. Ağaç kovuklarında, terk edilmiş değirmenlerde, ıssız yerlerde yaşadıklarına inanılır. Peri ve cinlerle ilgili bazı inançlar çok eski zamanlara dayanır. Kanıtlanmamış bir görüşe göre, bir zamanlar Avrupa'da ufak tefek, esmer insanlar yaşarmış. Daha uzun boylu ve güçlü bir ırk topraklarını ele geçirince bu küçük insanlar bataklıklara, ormanlara ve dağlara kaçmak zorunda kalmışlar. "Cin" olarak nitelenen bu yaratıkların sığır besledikleri, hastalanan hayvanları kendilerine özgü yöntemlerle iyileştirdikleri ve doğaüstü güçlere sahip oldukları söylentisi yayılmış. Cinlerin bazı insanları etkileri altına alarak kötü işler yaptırdıklarına inananlar olmuş. Sonradan cinlerle ilgili bu söylentilerden "cadı" kavramı doğmuş. Eski uygarlıklarda, dinlerde ve törelerde ipuçlarını bulduğumuz peri masalları, halktan kişilerin kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktardığı düş ürünü öykülerdir. Bu masallarda cinler, periler, devler, ejderhalar yer alır. Bunlar sık sık biçim değiştirme yeteneğine sahiptir. Ahlaksal açıdan ya çok iyi ya da çok kötüdürler. Birçok peri masalı ve perilerle ilgili inanç Hint, İran, Eski Yunan ve Roma efsanelerinden kaynaklanır (bak. EFSANE VE MİTLER; HİNT EDEBİYATI). Büyücülerin, cadıların, uçan halıların, sihirli lambaların akıl almaz işler yaptığı peri masalları bizi bir düşler evrenine götürür. Eski Yunanlılar ile Romalılar her nesnenin kendine özgü bir ruhu olduğuna inanırdı. Varlığından kuşku duymadıkları, yarı keçi, yarı insan biçimindeki tanrıların, su perilerinin, dağ ve orman cinlerinin yaşamlarında önemli bir yeri vardı. Bu inançlardan kaynaklanan düşsel öyküler Romalı istilacılarca Kuzey Avrupa'ya taşındı ve yüzyıllar boyunca ağızdan ağıza dolaştı. "Gemici Sinbad", "Ali Baba ve Kırk Haramiler" gibi öyküleri içeren Binbir Gece Masalları örneğinde olduğu gibi, masallar bir ülkeden öbürüne geçti; zamanla çağdaş yaşam biçimlerinden etkilenerek değişime uğradıkları oldu (bak. BİNBİR GECE MASALLARI). William Shakespeare gibi ünlü sanatçıların yapıtları perilerle ilgili yaygın inançları etkiledi. Shakespeare Bir Yaz Gecesi Rüyası (A Midsummer Night's Dream; 1595-96) adlı oyununda, periler kralı Oberon'la periler kraliçesi Titania'yı konu almıştı. Shakespeare'in perileri, kendileri istemedikçe kimse tarafından görülemezdi. 17. yüzyılda Charles Perrault adlı bir Fransız, "Külkedisi", "Parmak Çocuk", "Uyuyan Güzel" ve "Mavi Sakal" gibi çok tanınan peri masallarını ilk kez derleyip yayımladı. 19. yüzyıl Alman yazarlarından Grimm Kardeşler (bak. Grimm Kardeşler) de yüzlerce halk öyküsünü derleyip kitap haline getirdi. Gene 19. yüzyılda Danimarkalı yazar Hans Christi-an Andersen, bazıları "Kibritçi Kız" gibi acıklı, bazıları "Bremen Çalgıcıları" gibi keyifli birçok güzel peri masalı yazdı (bak. Andersen. Hans Christian). 1889-1910 arasında, Andrew Lang adlı bir İskoçyalı dünyanın dört bir yanından peri masallarını derleyerek 12 ciltlik bir "Peri Masallan" dizisi yayımladı. En çok tanınan masal perilerinden biri de Sir James Matthevv Barrie'nin çocuklar için yazdığı Peter Pan (1904) adlı oyunda yer alan Tinkerbell'di. Ünlü film yapımcısı ve yönetmeni Walt Disney, başta Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler olmak üzere birçok peri masalını sinemaya uyarlayarak çocuklar için bir düşler evreni yarattı. Türk masallarında perilere ve cinlere çok sık rastlanmaz. Peri masallan genellikle gerçekdışı bir görünüm altında somut bir gerçeğe parmak basar. Cin, peri ve dev gibi sihirli güçler iyiyi ve kötüyü simgeler. İyi ile kötü, yoksul ile zengin', güçlü ile zayıf arasındaki çatışmalar çoğunlukla iyiden ve doğrudan yana güçlerin başarısıyla sonuçlanır. Örneğin, yoksul genç devin hakkından gelerek padişahın kızıyla evlenmeye hak kazanır ya da kimsenin ilgi göstermediği huysuz ihtiyara yardım eden iyi yürekli köy delikanlısı tarlasında bir küp dolusu altın bulur. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.