![]() |
Komünizm
İnsanların eşit olduğu ilkesinden hareket ederek, özel mülkiyetin olmaması, üretim araçlarının ve ana tüketim maddelerinin ortaklaşa kullanılması gerektiği esasına dayanan öğreti ve bu öğretiden kaynaklanan siyasî ve iktisadî sistem; iştirakiye. Eski çağlardaki ilk uygarlıklardan bazılarında özel mülkiyetin olmadığı, bazı malların ortaklaşa kullanıldığı yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır (Meksika'da yaşamış olan İnkalarda ve Eski Cermenlerde). Bu açıdan komünizm anlayışının çok eski olduğu söylenebilir. Yunan Filozofu Platon'un "Devlet" adlı yapıtında, köleci bir toplumda komünizm anlayışının uygulanması anlatılır. Çeşitli dinler içinde de komünizm düşüncesinin yer aldığı görülür. Bazı Yahudi topluluklarında, ilk Hristiyanlar arasında, Budacılık'ta ve İslâm felsefesinin bazı kollarında, bu düşünce ve uygulamalar görülmüştür. Bu düşüncenin ilk kuramcıları İngiltere'de Thomas More, İtalya'da Campanella, Fransa'da Diderot'dur. Babeuf, Owen, Cabet, Saint-Simon'un yapıtlarında komünizm, bir "ütopya" olmaktan çıkıp bir "öğreti" olmaya başlar. 19. yüzyılda sanayinin gelişmesi, buna bağlı olarak da emeğiyle geçinenlerin çoğalması; işçi, işveren ve ücret karamlarının belirginleşmesi, komünizm düşüncesinde yeni gelişmelere neden olmuştur. Bu yüzyılda Karl Marx ve Friedrich Engels, komünizme bir öğreti niteliği kazandırdılar. Marx, toplumsal ve iktisadî gelişmeleri bilimsel açıdan ele alarak insanlık tarihine yeni bir yorum getirdi. Böylece insanlığın evrimi, "tarihî materyalizm" anlayışı içinde bir yorum kazandı. Bu anlayışa bağlı olarak insanlığın geleceğine ilişkin yeni varsayımlar getirildi. Marx komünizm konusundaki düşüncelerini geliştirirken, idealist Alman felsefesinden ve özellikle Hegel'in felsefesinden yararlandı. Marx ve Engels'in komünizm anlayışına "bilimsel sosyalizm" Marx'ın öğretisine de "Marksizm" dendi. Daha sonra Lenin, komünizm düşüncesine yeni yorumlar getirdi. 1917 Rus Devrimi'nden sonra, Rusya'da komünist bir düzen kuruldu. Devrimin ve yeni düzenin önderliğini yapan Lenin'in yorum ve düşüncelerinin tümüne "Leninizm" denmektedir. Sınıfsız bir toplumu ve devletin ortadan kalkacağı bir düzeni amaçlayan komünizmin bu amaca, ancak sosyalizm aşamasından sonra varacağı düşünülmektedir. Komünizme göre, toplumların yönlendiricisi ve devrimi gerçekleştirecek olan sınıf "işçi sınıfı"dır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra, geleneksel ve katı kuralcı komünizm anlayışında değişmeler oldu. Yugoslavya'da Tito ve Çin'de Mao Zedung, öğretide ve uygulamada değişmeler yaptılar. yeni yorumlar getirdiler. Demokratik düzen içinde, Marksist bir partinin seçim yoluyla iktidara gelmesinin de söz konusu olabileceği ileri sürüldü. Bu düşünce, Şili'de Marksist siyaset adamı Salvador Allende'nin seçim yoluyla başkan olmasıyla gerçekleşti. Avrupa'daki komünist partiler de, komünizme son yıllarda yeni yorumlar getirdiler. Avrupa komünizmi adı verilen yeni bir anlayış, çeşitli açılardan tartışma konusu oldu. Ancak 1991'de SSCB'nin dağılmasından sonra komünist uygulamaların hataları irdelenmeye başladı. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.