ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Genel Konular (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=324)
-   -   Cuma Namazindaki Namazlarin Kilinmasi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=569898)

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 02:08 PM

Cuma Namazindaki Namazlarin Kilinmasi
 

Ulemanın görüşüne göre Cuma namazının rükünleri; hutbe ve iki rekât namazdır. Ancak, cumada kılınan namazlarda, farklı mezheplerin farklı rakamlarına rastlanmaktadır. Bu durum, mezhepler arasında tefrika ve çekişmeye sebep olmamalıdır. Müslümanlar, her konuda olacağı gibi, bu konuda da birbirlerine hüsnü zanda bulunmalı, birbirlerine sabır, anlayış ve kolaylık göstermelidirler.

Farklı yorumlara konu olan bu namazlar;



1- Tahiyyetu’l Mescid: Mescidin sahibi olan الله (c.c.)’a yaklaşmak ve O’nun Mescidine saygı gösterildiğini ifade için, Mescide girildiğinde henüz oturulmadan kılınan iki rekâtlık bir namazdır.

Her ne kadar oturduktan sonra bile kılınabilen bu namazı; mescide girer girmez kılmak daha faziletlidir. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.v.) “Sizden biri Mescide gelince, (henüz) oturmadan önce iki rekât namaz kılsın.” (Ebu Davud: Salat; 19) buyurmuşlardır.

Kerahet vaktinde kılınması uygun görülmeyen bu namazın, Cuma günü kerahet vaktinde bile olsa kılınması tavsiye edilmiştir. Mescitlere girilince oturmadan kılınan herhangi bir namaz, Tahiyyetü’l Mescid namazı yerine geçer. Hükmü; sünnete icabettir.

2- Cumanın ilk sünneti: Değişik görüşler olmasına rağmen, genel olarak Cuma hutbesinden önce dört rekât olarak kılınan bir namazdır. Ulemanın çoğuna göre rekât sayısı kesin değildir. Sadece namaz kılmaya teşvik edilmiştir. Bazı müctehidlere göre Peygamberimiz (s.a.v.) Mescide gelince doğruca minbere çıkar, iç ezanını dinler ve hutbeye başlardı.

3- Cumanın farzı: İttifakla iki rekât olup cemaatle ve sesli olarak kılınan farz bir namazdır.

4- Cumanın son sünneti:

Ebu Hanifeye göre; Cumanın son sünneti dört rekâttır.

İmam Şafii’ye göre de; cumanın son sünneti dört rekâttır ve her iki rekâtında da selâm verilir.

Diğer görüşlere göre evde kılınırsa iki, camide kılınırsa dört: bunun yanında iki, dört ve altı rekâttır diyenler vardır. Hz. Ali ve Musa el- Eş’ari’ye göre; altı rekâttır, dört ve iki rekâtında selâm verilerek kılınır.

5- Zuhr-i Âhir: Cumanın son sünnetinin ardından kılınan dört rekâtlık bir namazdır. Bu namazın kılınıp kılınmaması hususunda alimler ihtilaf etmişlerdir. “Tedbir olarak kılınsın” diyenler olduğu gibi; “Bid’attır ve kılınması uygun değildir.” diyenler de vardır.

Cuma namazının sıhhat şartlarından birinin yerine getirilememe sebebiyle “kabul olunmadı” ihtimaline karşılık; Cuma kabul olmamışsa o günün öğle namazı yerine, Cuma kabul olmuşsa, kaza veya nafile yerine ihtiyaten kılınmaktadır.

Peygamberimiz ve sahabe döneminde böyle bir namaz yoktu. Ancak zaman geçtikçe, Cumanın sıhhat şartlarını değerlendiren alimler, böyle bir namazı hoş görmüşlerdir. Zuhr-i Âhir namazı, müekked sünnet gibi kılınır. Birinci oturuşta tahiyyat ve her rekâtın da fatihadan sonra zamm-ı sure okunur.

“Henüz üzerimden geçmeyen vaktin Zuhr-i Âhirini eda etmeye…” veya “üzerimden geçen en son öğle namazının farzını kaza etmeye…” diye niyet edilerek, yerine getirilir. Kimileride “Günün öğle namazını eda etmeye” diye niyet ederek hem Cumayı ve hem de öğlenin farzını kılmaktadırlar.

5- Vaktin son sünneti: Birçok kaynaklarda Cuma namazından sonra vaktin son sünnetine yer verilmemiştir. Ancak bazı bölgelerde bu namaz kılınmaktadır.

Sonuç olarak: Cemaat arasında farklı mezheplerin, yolcuların ve farzdan sonraki namazları evlerinde kılmak isteyenlerin olması muhtemeldir. Bu sebeple; farzdan sonra namaz kılmadan çıkanların ardından su-i zanda bulunmak hiç te doğru olmayacaktır.

Farzdan sonra dileyen dilediği kadar namaz kılmakta serbest olduğundan; yine fazla namaz kılanlar hakkında yanlış yorumlar yapmak, ileri geri konuşmak bir Müslümana yakışmayacaktır.

Ancak; camiden erken çıkmak isteyenlerin, namaz kılanların önünden geçmeleri ve cemaatin omuzlarından aşarak insanları rahatsız etmeleri son derece abes bir harekettir. Huzurlu bir ibadet için; camiden geç çıkacakların ileri saflarda, erken çıkacakların ise, arka saflarda yer almaları daha uygun olacaktır.

Önemli olan, Cami ve cemaat adâbına uygun olarak şartlarına riayet edilen bir Cuma namazı kılmaktır. Cumanın şartlarını oluşturup Cuma namazı kılmak her Müslümanın görevidir. Çeşitli bahanelerle Cuma kılmayan, Cami, cemaat ve imam beğenmeyen kimselerin, tefrika çıkarıp çıkarmadıklarını düşünmeleri gerekir. Cumanın sıhhati için mücadele vermeyenler, boş bahanelerin arkasına sığınıp ta; cumayı terk etmekle mazeret yüklendiklerini sanmasınlar.

Sahih bir Cuma; o beldede İslâmın varlığını işaret eder. Sıhhatine kanaat etmeyenlerin Cumayı terk etmelerindense, kendi ceplerinden ziyade, İslâmın kaynaklarını beslemeleri ve sahih bir Cumanın şartlarını oluşturmaları için çaba sarf etmeleri

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 02:08 PM

Cuma Namazindaki Namazlarin Kilinmasi
 

Zuhr-i Âhir: Cumanın son sünnetinin ardından kılınan dört rekâtlık bir namazdır. Bu namazın kılınıp kılınmaması hususunda alimler ihtilaf etmişlerdir. “Tedbir olarak kılınsın” diyenler olduğu gibi; “Bid’attır ve kılınması uygun değildir.” diyenler de vardır.

Cuma namazının sıhhat şartlarından birinin yerine getirilememe sebebiyle “kabul olunmadı” ihtimaline karşılık; Cuma kabul olmamışsa o günün öğle namazı yerine, Cuma kabul olmuşsa, kaza veya nafile yerine ihtiyaten kılınmaktadır.

Es'Selamu Aleykum...

Müslüman kisi Islam'i orjinal haliyle yasamasi gerektigine inanlardanim, ayrica Allah Rasulu döneminde olan olaylari tahkik edip "neden?" ve "nicin?" öyle oldu veya öyle söylendi, cünkü hususi olaylari ve umumi olaylari biribirinden ayird etmeden isin aslini anlayamayabilir yanlis yorumlarda bulunabiliriz velhasili kelam bu gibi durumlarida göz önünde bulundurmak gerek diye düsünüyorum.

Cuma namazi sonrasinda kilinan Zuhru Ahar namazina gelince; ögle namazinin adinin degistirilip veya nafileyse nafile namazinin yeni olarak adlandirmanin sünnette yerinin olmadigina delilleri olan zatlarin delillerinin mantiki bir delilden öteye gitmedigini düsünüyorum. Biz bu duruma Asr-i Saadet penceresinden bakmaya caba sarf ettigimizde bu namazin Islam'in icinde olan namazlardan olmadigini dolayisiyla sonradan dine ihdas edilmis oldugu anlasilmaktadir. Cuma namazini kilmakla mükellef olan her kisi cuma namazinin sihhat sartlarinida bilmeye mükelleftir. Sayet bir kisi Cuma namazinin sihhat sartlarinin yerine gelmedigine itikad ediyorsa, ki bu mümkündür o halde cuma namazi kilmaz o gün ögle namazini eda eder fakat Cuma namazinin sihhat sartlarinin yerine geldigine itikad ediyorsa ohaldede Allah rasulu nasil yapmissa öyle yapmasi icab eder. Süphe ile iman yan yana durmaz. Namazda niyet esastir, kalbinizin niyeti "olursa cuma'ya, olmazsa ögleye" yada "olursa ögleye olmazsa nafileye" diye bir niyet olmaz. Nafile kilacaksa kisi, kilabilir fazla namaz karin agritmaz ancak cuma günü cuma namazi vakti mutlaka bir farzin kilinmasi gerekmetedir, bir günde ayni vakitte iki farz olmaz eger olursa hesab etmemiz gerekir cuma günü kac farz eda etmis oluyoruz?

Selam, Hidayete tabi olanlara

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 02:08 PM

Cuma Namazindaki Namazlarin Kilinmasi
 

"Hidayete" tabi olanlara selam olsun

Sual: Cuma günü zuhri ahir namazı kılmak bid’at midir?
CEVAP
Hayır değildir. Cuma namazının eda şartlarından birisi bulanmayan yerlerde bu namazı kılmak farz olur. Çünkü Cuma kılmak farz olmayınca, öğle namazını kılmak farz olur.

Şafii (Tenvir-ül kulub) kitabında diyor ki:
(Muhakkikler güneşi Remli hazretlerinden, “Şafiiler, Allah ve Resulüne muhalefet edip, beş vakit namaza altıncı bir farz ilave ettiler” diye iftira edene, ne ceza gerekir, diye soruldu. O da, bunu söyleyenin, en az benzerleri gibi, tazir cezasıyla cezalandırılması gerektiğine fetva verdi. Farz olan beş vakti, altıya çıkarmak, dinden çıkmayı gerektirir. Dine ilave yapılamaz. Şafiiler dine ilave yapmıyor.

Cuma namazının birden fazla camide kılındığı yerlerde, o günkü öğleyi de kılıyorlar.

Müdiriyye kadısı, Şafiilerin, Cuma namazından sonra öğle namazı kılmalarını yasaklamıştı. Fakat adı geçen fetva, kadıya okununca, kadı, insaf ehli olduğu için, “Ey Şafiiler, ben hatalıyım. Yine Cumadan sonra öğle namazını mescitte kılmaya devam edin” demiştir. Bu konu hakkında Şafii âlimlerinden Yusuf Nebhani hazretleri de bir eser yazmıştır. Bu eserde, birden fazla yerde Cuma kılınan şehirlerde, Cuma namazından sonra, öğle namazını kılmanın sadece Şafiilere mahsus olmadığını, dört mezhep âlimlerinin de aynı hükmü bildirdiklerini söylemiştir.

Muhammed Şirvani de bu hususta bir eser yazmıştır. Cuma namazından sonra öğle namazının kılınması gerektiğini bildirmiştir. Aynı zat, Hanefi âlimlerinin Cumanın birden fazla yerde kılınması veya namaz kılınan yerin şehir sayılıp sayılmayacağı hususunda şüphe edilmesi halinde öğle namazının kılınması gerektiğini bildiren cevaplarını (Davuş-Şema fi salât-iz zuhri badel cumua) eserine almıştır. Bu değerli âlim, bu hususta ele alınan bütün itirazları teker teker çürütmüştür.

Resulullah efendimizin zamanında Cuma tek mescitte kılınıyordu. Cumaya geç kalanların ikinci, üçüncü cemaat yapmalarına izin verilmiyordu. Hulefa-i raşidin de bu yolu tuttu. Hazret-i Ömer döneminde fetihler yapılıp şehirler çoğalmasına rağmen, birden fazla camide Cuma kılınmasına müsaade edilmedi. Valilere yazılan mektuplarda, Cumanın tek mescitte kılınması emredildi.

Emeviler döneminde ve Abbasilerin ilk yıllarında bu durum aynen devam etti. Cumanın birden fazla camide kılınmasının, imam-ı Şafii hazretlerinin vefatından 76 yıl sonra olduğunu Hatib Bağdadi ve İbni Hacer hazretleri bildirmektedir.

Fakihlerin cumhuruna göre, Cumanın tek camide kılınması vaciptir. Birden fazla camide namaz kılmak sünnetten ayrılmaktır. İmam-ı Şafii hazretleri, ihtiyaç olsun olmasın bir şehirde birden fazla camide Cuma kılınmasının caiz olmadığını bildirmiştir. Zamanının İkinci Şafiisi olarak kabul edilen İbni Sübki hazretleri de aynen imam-ı Şafii hazretleri gibi fetva vermiştir. Sözü hüccet mezhep âlimleri, birkaç camide Cuma kılındığı takdirde, öğle namazının da kılınması gerektiğini bildirmişlerdi. Çünkü ihtiyatlı davranmak gerekir. Hadis-i şerifte, “Şüphelerden sakınan dinini korumuştur” buyuruldu.)

Birden fazla yerde Cuma namazı kılınan mescitlerde Şafiiler öğle namazını kılmaları gerekir. Hanefilerin ise, Cuma namazından sonra, Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazına diye niyet ederek Zuhr-i ahir adıyla bir namaz kılmalarının gerektiğini İbni Hümam ve İbni Âbidin hazretleri gibi Hanefi âlimleri bildirmektedir. Bu şekilde kılınınca, Cuma kabul olmuş ise, bu namaz, kaza namazı yerine geçer. Cuma namazı kabul olmamışsa öğlenin farzı yerine geçer. (Redd-ül Muhtar)

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 02:09 PM

Cuma Namazindaki Namazlarin Kilinmasi
 

Ben Allah Rasulunun sünnetini takip edelim diyorum, siz bana Safii'nin sünnetini yaziyorsunuz.... ayrica birden fazla mescitte cumanin kilinmasi günümüzün zaruri hallerindendir.. günümüzdeki cuma namazi kilanlarin sayisini gecmiste cuma kilanlarin sayisiyla mukayese edemezsiniz!! Birde sunu belirtelim biz cuma günü ögle namazi kilinmasin demiyoruz ayni vakitte iki farz kilinmaz diyoruz delilimizde Allah rasuludur BIR BASKASI DEGILDIR, cünkü biz ona uymakla emrolunduk

Selam, Hiadeyete tabi olanlara


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.