ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   Hz. Hasan’In (Radıyallahu Anh) Hilafeti Terk Etmesi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=568394)

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 04:12 PM

Hz. Hasan’İn (Radıyallahu Anh) Hilafeti Terk Etmesi
 

BİSMİHİ TEALA


İslam tarihinin önemli olaylarında birisi olan Hz. Ali’nin (radıy.u anh) oğlu Hz. Hasan’ın (radıy.u anh) müslümanlar arasında kan dökülmesini engellemek amacıyla Hz. Muâviye (radıy.u anh) lehine altı aydan bir kaç gün eksik olan hilafet makamından çekilmesi hadisesidir.


Hz. Ali ile Hz.Muâviye (radıy.u anhüma) arasında hicret’in 37. senesinde Sıffîn savaşı sonrasında ihtilafın giderilmesi amacıyla bir hakem tayin edilmiş,ancak Hz. Amr ibn-i Âs’ın (radıy.u anh) ortalığı karıştırması ve hileleri sebebiyle hakem hadisesi sonuçsuz kalmış bunun üzerine de Hz. Ali’nin (radıy.u anh) ordusunda ”Harici”ler fırkası ortaya çıkmıştı.


Hariciler ihtilafın ”Hakem yanlız ALLAH’dır” (Celle celalühü) sözü ile bir hakem tarafından çözülmesini küfür olarak değerlendiriyor,ve Hz. Ali’ye (radıy.u anh) tevbe ve tecdid-i iman etmedikçe itaat etmeyeceklerini söylüyorlardı.Hz. Ali (radıy.u anh) tarafından bunlara defalarca nasîhat edilmesine karşın bir netice elde edilememiş ve üzerlerine ordu gönderilmişti.


Nehrvan savaşında Haricilerin çoğunluğu öldürülmüştü.Geri kalanları farklı yerlerde fitne ve fesat hareketlerine devam etmekteydiler.Hicret’in 40. senesinin Ramazan ayında Hz. Ali,Hz.Muâviye ve Hz. Amr bin Âs’ın (radıy.u anhum) sû-i kast ile öldürülmelerine karar verildi.Diğer ikisi birer tesadüf eseri sû-i kast’tan kurtulmuşlar ancak Hz. Ali’ye (radıy.u anh) sû-i kast’la görevlendirilen Abdurrahmân ibn-i mülcem isimli habis Kûfe mescid’inde sabah namazı esnasında zehirli kılıcıyla Hz. Ali’yi ağır yaralamış ve iki gün sonra da şehid etmiştir. (Tarihciler sene ve ayında ittifak etmekle birlikte gün hususunda ihtilaf etmişlerdir.İbn-i Cevzi (rahmetullahi aleyh) sû-i kast’ın Ramazan’ın 17. Cum’a günü olduğunu ifade ederken,İbn-i Heytem (rahmetullahi aleyh) Ramazan’ın 27. günü olduğunu kaydeder.Hz. Hasan’dan (radıy.u anh) gelen bir rivayette sû-i kast’ın Kadir gecesi düzenlendiği ve iki gün sonra vefât ettiği kaydedilmiştir.)


Vâkıdî (rahmetullahi aleyh) Hz.Ali’nin (radıy.u anh) şehâdet günü Hz. Hasan’a (radıy.u anh) biat edildiğini ifade ederken,bâzıları Hz. Ali’nin (radıy.u anh) defnedildiği gece,bâzıları da iki gün sonra biat edildiğini kaydederler.Kûfe’liler Hz.Hasan’a (radıy.u anh) biat ederken,Şamlılar ise Hz. Muâviye’ye (radıy.u anh) biat etmişlerdir.


İbn-i Hişâm’ın (rahmetullahi aleyh) beyânına göre, Hz. Hasan (radıy.u anh) kendisine biat edildikten sonra günlerce halkın ihtilafını düşünmüş,bir kısım insanların kendisine,bir kısmının ise Hz.Muâviye’ye (radıy.u anh) biat edilmesi sonucunda müslümanlar arasında kan dökülmesine gönlü râzı olmayıp hicret’in 41. yılının Rebiü’l- evvel ayının 5. günü hilafeti Hz. Muâviye’ye (radıy.u anh) terk etmiştir.


Buhari (rahmetullahi aleyh) Hz. Hasan’ın (radıy.u anh) hilafettten ayrılışı esnasında yaşanan hadiseyi Hz. Hasan-î Basri’den (rahmetullahi aleyh) şöyle rivayet etmektedir:


”Vâllahi Hasan ibn-i Ali (radıy.u anh), Muâviye’yi (radıy.u anh) dağlar misali (ardı arkası görülmeyen) bir ordu ile (Medayin) de karşılamıştı. Hasan’ın (radıyalalhu anh) ordusunda kendilerini Hasan’ın (radıy.u anh) uğrunda feda etmeye yemin etmiş kırk bin yiğit bulunmaktaydı.Amr ibn-i Âs (radıyalalhu anh) harbe taraftar olmayan Hz. Muaviye’yi (radıy.u anh) ikna etmek için:


” Ben karşımızda öyle bir ordu görüyorum ki,o,karşısında ki kendisine denk orduyu bozguna uğratıp öldürmedikçe geriye dönmeyecektir.” dedi.Savaşmayı istemeyen Muaviye (radıy.u anh) Amr ibn-i Âs’a (radıy.u anh) cevâp vererek:


” Eğer muhaliflerimiz askerlerimizi,yâhud askerlerimiz muhaliflerimizi öldürürlerse ALLAH’ın (Celle celalühü) yerine getirilmesini emrettiği insanların işlerini benim namıma kim yapar? Savaşta öldürülen insanların geride bıraktıkları çocuklarına ve kadınlarına bakmayı kim taahhüt eder?” dedi.Ve sulh yapmak için Hz. Hasan’a (radıy.u anh) Kureyş’ten Abd-i Şems oğullarından Abdurrahmân ibn-i semüre ile Abdullâh ibn-i Âmir ibn-i Kureyz’i (radıy.u anhuma) gönderdi.Ve bunlara :


” Haydi şu adama (Hasan ibn-i Ali’ye (radıy.u anh)) gidiniz,sulh yapmak istediğimi söyleyiniz,ne isterse isteklerini öğrenip bana geliniz” dedi.Bunlar Hz. Hasan’ın (radıy.u anh) yanına gittiler,huzura girip görüştüler. Ve Hz. Muaviye’nin (radıy.u anh) teklifini söyleyip,isteklerini sordular.Hz. Hasan (radıy.u anh) bunlara cevâben:


” Biz Abdülmuttalib oğullarıyız.Beytü’l-mal’den bize düşen hisse nedir ki? onunla etrafımızda ki muhtaclara infakta bulunacağız.Açlıktan insanların kanı büzülmüş,birbirlerini kırdığını görüyorsunuz” dedi.Onlar cevaben:


” Muaviye (radıy.u anh) size mal,elbise erzak verecek onları dağıtırsınız,ve daha neye ihtiyacınız varsa, onu sormamızıve sizin bildirmenizi istiyor,” dediler.Hz.Hasan (radıy.u anh):


” Bu söylediklerinizi yerine getirmeyi kim garanti edip üzerine alır?” dedi. Muaviye’nin (radıy.u anh) elçileri:


”Biz garanti ederiz” dediler.Ve Hz. Hasan (radıy.u anh) ne istediyse onlar: ” Biz temin ederiz” diye karşılık verdiler.Bu sûretle Hz. Hasan sulh yapmaya razı oldu.”


Hasan-i Basri (rahmetullahi aleyh) bu malumatı verdikten sonra peygamber (Sall.u aleyhi ve sellem) efendimizin büyük bir mucizesi olan şu hadis-i şerifi nakleder:



عن أبى بكرة رضى الله عنه قال رأيت رسول الله صلى الله عليه و سلم على المنبر والحسن بن على رضى الله عنهما إلى جنبه وهو يقبل على الناس مرة و عليه اخرى و يقول إن ابنى هذ سيد ولعل الله أن يصلح به بين فئتين عظيمتين من المسلمين


”Ebu Bekre (Nufey ibn-i haris) (radıy.u anh) şöyle rivayet etmiştir:


” Bir kere gördüm ki, Resulullah (Sall.u aleyhi ve sellem) minber üzerinde yanında Hasan ibn-i Ali’yi (radıy.u anh) alarak bir cemâate bir ona dönüp işaret ederek:


”Bu benim oğlumdur,şeref sahibi bir efendidir.Umarım ki ALLAH (Celle celalühü) onun sebebiyle yakında müslümanlardan iki büyük fırkanın arasını düzeltecek.” (Buhari)


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.