Nisa-78
 

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ


أَيْنَمَا تَكُونُوا يُدْرِكْكُمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنْتُمْ فِي بُرُوجٍ مُشَيَّدَةٍ ۗ وَإِنْ تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُوا هَٰذِهِ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۖ وَإِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُوا هَٰذِهِ مِنْ عِنْدِكَ ۚ قُلْ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۖ فَمَالِ هَٰؤُلَاءِ الْقَوْمِ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا
Nisa -78




" Her nerede olsanız olun, ölüm size yetişir, göklere yükselmiş burçlarda da olsanız. Bununla beraber kendilerine bir güzellik erişti mi «Bu Allah'tandır» diyorlar, bir felaket dokundu mu «Bu sendendir» diyorlar. De ki: «Hepsi Allah'tandır!» Fakat niye bu adamlar söz anlamaya çalışmıyorlar? "

Beğavi tefsirinde zikredildiğine göre, bu ayet-i celile Uhud şehidleri hakkında " Bizim yanımızda dursalardı, ölmez ve öldürülmezlerdi." diyen munafıkları reddetmek için inmiştir.
İbni Cerir Taberi, " Cami-ul Beyan tefsırınde Ebu Nuaym, " Hilyetül evliya " da ve İbni Ebi hatim , yine bunlardan naklederek ibni kesir, Bu ayet-i Celilenin iniş sebebi hakkında İmam-ı Mücahid' in şöyle uzun bir kıssa zikrettiğini rivayet etmiştir.

Efendimiz as evvel bir kadın vardı ki, bunun bir işçisi vardı. Bu kadın bir cocuk doğurdu ve işçisine; " git bana bir ateş getir " O işçi giderken, kapıda dikilmiş iki kişiye rastladı, onlardan biri arkadaşına : " kadın ne doğurdu ? " diye sordu. Öbürü " kız doğurdu " diye cavap verince, biri öbürüne " Bu doğan kız yüz kışıyle zina edip, neticede anasının işçisiyle evlenmeden ölmeyecek, ölümüde bir örümcekle olacak " dedi.
Bunu duyan işçi " V.ı ben bunların sözlerini yalanlayacağım" diyerek, elindeki şeyleri bırakıp, bir bıçak alarak o kızın yanına girdi ve ciğerine saplayarak bıçağı atıp, onu öldürdüm diyerek kaçtı..
Küçük kız bağırınca, anası yanına koştu karnını yarık gördü, onu tedavi edip dikti, böylece o kız şifa bulup iyilşti. Büyüyüp genç kız olunca, zina etmeye başladı, deniz kıyısında bır sahılde kalarak zina etmeye devam etti.. Geçen bu zaman içinde o işçide çok zengin olmuştu.

Bir gün yolu o sahile vardığında oralı bir kadına : " Bu karyede bulunan en güzel kadını bana göster de, onunla evleneyım " dedi. O kadın da kendisine " Burada çok güzel bir kadın var fakat zina edicidir." dediysede O: " onu bana getir göreyım " dedi.Kadında ona giderek " çok zengin bir adam geldi benden evlenmek için kendisine çok güzel bir kadın bulmammı istedi, bende senın durumunu ona bahsettim " deyince, O kadın: " ben zinayı terkettim, isterse onunla evlenirim " dedi. Kadın bu cevabı o adama getirince , Adam " O kadını bana iste. " dedi ve böylece evlendiler.

Adam onu çok beğendi, aralarında tam bir ünsiyet meydana geldiğinde , adam başına gelenleri ona anlattı. Bunun üzerine o kadın: " V.i eğer sen doğruyu söyluyorsa , annem de bana senin bu durumunu anlatmıştı, işte o kız benım " dedi. Adam : " O senmısın ?" deyince kız " evet benım " dedi.

Adam " V.i eğer o sensen sende gizli olmayan bir alamet vardır" dedi. ve karnını açtı birde bıçağın izini görünce : " V.i o iki kişi bana doğruyu söyledi, v.i sen yüz kişi ile zina ettin, senınle evlenecek olan o işçide bendim ve seninle evlendim, elbette üçüncü dedikleride olacak ve senin ölümün bir örümcek sebebi ile olacak..

Bunu duyan kadın " v.i bu dediğin oldu fakat yüz kişiylemi az kişiylemi zina etim bılmıyorum" dedi.

O zaman adam " V.i sen ne eksik ne fazla olmamıştır " dedi, sonra memleketin bir tarafına çekilerek , örümceğin korkusundan orda ona bir burc ( yüksek sağlam kule ) yaptı. Allah-u Teala nın dilediği zaman geçtikten sonra,eceli gelince bir gün karı koca o kulede otururlarken tavanda bir örümcek gördüler.
Kadın " beni öldürecek örümcek budur, v.i O beni öldürmeden ben onu öldüreceğim" dedi.Bunun üzerine adam kalkıp, örümceği sallayarak düşürdü, fakat kadın dayanamayarak " v.ı o örümceği bizden başka kımse öldurmeyecek " dedi.
Ve ayağının baş parmağyla örümceğe basarak onu ezdi ve öldürdü, fakat örümceğin zehiri kadının eti ile tırnağı arasına nufz ederek ayağı karardı ve böylece öldü.

( İbni Cerir-i Taberi: 4/109, Suyuti DürrülMrnsur: 2/ 595, İbni Kesir: 1/ 467 RUHUL Furkan 5. cilt 366