Vur Kadehini &Quot;Şerefe&Quot; Sevgilim..
 

..
"Yokluğun, hüzünlü bir film'in can alıcı sahneleri gibi geçerken gözlerimin önünden, gözyaşlarımın akışı sensizliğin paranoyasında bir jilet gibi kesiyor bileklerimi. O an ufak bir radyonun kanalında rastlıyorum bizim şarkımıza..
Gözbebeklerimdeki intiharlar çoğaldıkça , içimde SEN adına işlenen cinayetlere kayıtsız kalıyorum..
Bileklerimden akan her damla kan, bir ateş misali yakarak yavaş yavaş sarıyor bedenimi.. İçimin yandığını anca o zaman hissedebiliyorum..
Yalnızlığın karanlığında bir ışık ararken gözlerim, çaresizliğin mahkumiyeti altına giriyorum..Radyoyu kırmak geliyor içimden ama şarkıya dayanamıyorum..
Kalbimi sökmek istiyorum yerinden , sana kıyamıyorum..
Bu ikileme sürdükçe ömrümde; hissediyorum nefes dahi alamıyorum!
İlk defa sigaranın beni zehirlemesinden zevk duyuyorum..
Aldığım nefes seni yaşatmayacaksa içimde, ne faydası var di mi?
..
Ölüm, terlediğimde hafif bir rüzgarın vucuduma değmesi kadar tatlı şu an..
Bu şarkı nasıl bir etki yapıyorsa, uçurumun kenarındaki bir salıncakta, çılgınca sallanıyorum.. Bir adım ötesi büyük bir boşluk ama düşmekten hiç korkmuyorum!
..
Gidişin, sevdiğinin içinde olduğu bir tren'e el sallamak kadar acı vericiydi..
Bomboş sanki etrafım ve her yeri buyuk bir sis sarmış..
Önümü göremiyordum gözyaşlarımın çokluğundan.. Aman Allah'ım ! Onca hatıraları bir anda silemezdi kalbin di mi?
Gülüyorum halime.. Sen arkana bakmadan gidebildiğin halde ben hala nelerle
avunuyordum..Güm güm 'SEN' diye atarken kalbim; acı, içimde mutluluğu öldürdüğü gün inandım gittiğine.. Ve hayatımda gördüğüm en büyük kabus sanıp kandırıyorum kendimi..
Vurgun yemiş sevdalar uğruna dökülen gözyaşları gibi çaresizce içim acıya acıya düşüyordum boşluklara.. Ve senin ne halde olduğunu bilmediğin kalbim, bir yanardağ gibi akıttıkça lavlarını damarlarıma, sadece gözlerimi yumuyordum acıdan..
Bir fotoğrafında olsa baktığım, içim acıyorsa eğer , sebebini bileklerimden dökülen kanların verdiği acı değil, yüzünü ufacıkta gördüğümde anlıyorum.. Karanlıkların en dipsiz kuyularından çığlık çığlığa sesleniyorum sana ..
Ölümlere can atıyorum bir vuslat uğruna!
Titreyen ellerimi uzatıp sana dön hayatıma diyemeden boğazıma düğümleniyor tüm hatıralar..
Yokluğun girdabından beni kurtar diye yalvarmaktan bıktım artık!
Nice aşklar yokolurken günyüzünden, birbirimizden ayrı aldığımız nefes haram değil mi? ..
Ağzımı bıçak açmıyor tablosu çizsede dudaklarım bir senin ismini saklıyor..
Sigara gibi sönerken aşkın acımasızlığı kalbime, ağlamaklı gözlerle seyrediyorum
canımın acıyışını.. Rüzgarın bir yandan tayfun gibi esiyor ama ben yinede atamıyorum SEN dolu acılarımı.. Kullandığım haplar depresif halimin üstünü kapamıyor.. Duyguların karmaşalığında boğuluyorum sanki..
İnsanların, zaman' aşk'ı sevgiyi öldürür demelerine karşın ben seni sensiz yaşıyor ve inadına severken bir gözyaşıma dahi inanmaman yıkıyor bütün tabularımı..
Unutman gerekiyor dediğin geliyor sonra aklıma, her gece yumrukluyorum duvarları..
Kan kusuyor bedenim bana sarılışın aklıma düştükçe.. Kusura bakmıyorum !
Ve günah seninle yazılıyor amel defterime..
..
Aciz bir insan olmaktan utanıyorum.. Kendimi, sabahlara kadar dibine vurduğum şişelere anlatmak gücüme gidiyor.. Onların beni anladığını sanarak psikolojikmen çatışmalar yaşıyorum içimde ve bu bir kurt gibi yavaş yavaş yiyip bitiriyor sabrımı..Olsun böyle anlatsamda alıştım ben, sensiz herşey eksik olsada hayatımda, bir ateş var içimde sana dair.. Bu ateşi en kuvvetli rüzgar bile söndürecek güçte olmayacak hiçbir zaman Alışmayacağım sensizliğe..
Sevgilim ;
Bugünde yokluğunun ıssız ve soğuk geceleri, tutukluluk yapıyor ‘SEN’ diye atan kalbime.. Sigara gibi sönüyor ufak bir resmin, bunca acının üzerine.. Ve ben ağlamaklı gözlerle kaldırırken kadehimi, her defasında aynı şeyi haykırıyorum ; ŞEREFİNE ..
En kötü günümüz böyle olsun!"
...