ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Nutuk > 2.Bölüm > İstanbul'da Hükümet Değişikliği Ve Gelişen Olaylar > Dahiliye Nazırının Kuşku Uyandıran Davranışları > (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=564282)

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 12:30 PM

Nutuk > 2.Bölüm > İstanbul'da Hükümet Değişikliği Ve Gelişen Olaylar > Dahiliye Nazırının Kuşku Uyandıran Davranışları >
 







Baylar, bu garip hikayeden
sonra, olayları yine bıraktığımız noktadan izlemeye başlayalım:
Cemal Paşa, bizim 5 Kasım 1919
günlü şifremizin bir noktasını anlayamamış. Babıâli merkezinden çektiği kısa bir
şifre ile şu yolda bizden açıklama istiyordu: Dahiliye Nazırının kuşku
uyandırabilecek eylemlerine dikkatinizi çekmeyi gerekli görürüz, sözleriyle ne
demek istendiği anlaşılamadı, Bu noktanın tez elden açıkça bildirilmesi.
(belge: 190)
Bu kısa soruya verdiğimiz yanıt
biraz uzundur. Sıkılmazsanız, olduğu gibi sunayım:

Şifre
Sivas,12.11.1919

Harbiye Nazırı Cemal Paşa
Hazretleri'ne
Y: 8.11.1919 gün ve 8084
sayı: Dahiliye Nazırı Paşa Hazretleri'nin kuşku uyandıran işlerinden ve
davranışlarından akla gelenler aşağıda bilginize sunulur: 1- Ankara gibi bazı
illerdeki yüksek sivil görevlileri telgraf başına çağırtarak, ulusal ayaklanma
sırasında Ferit Paşa Hükümetine karşı davranışta bulunanların durumlarını,
hükümeti neden suçladıklarını; bu işin yasalara ne denli uygun olduğunu gözdağı
verici bir biçimde soruşturmak. 2- Uzun süre hasta yattıktan sonra tifodan ölen
Tokat Mutasarrıfının ölümünün, nedeni bilinmeyen bir olay sayılarak Sivas
Valiliğinden şifre sorulması. 3- Adliye Nazırı ile birlikte, Balıkesir
cephesinden gelen ulusal kurul ile gizli buluşmaları sırasında Adliye Nazırının,
ulusal eylemi yönetenlere karşı bir işlem yapılıp yapılmayacağını, kendisinin
yanında söz konusu edebilmesi. 4- Dahiliye Nazırlığını üzerine aldığı zaman, ilk
yurtseverce iş olarak, vatan hainliği açıkça tanıtlanmış olan eski Dahiliye
Nazırı Ã?dil Bey' in düşünce ve iş ortağı Dahiliye Müsteşarı Keşfi Bey'i kovması
gerekirken, onu bugün bile görevinde tutması ve onun aracılığı ile kamu
görevlilerinin yerlerini değiştirmesi.
Doğaldır ki, bu müsteşar
aracılığı ile atanacak görevliler, pek haklı olarak ulusal güveni kazanamazlar.
Örneğin, ulusal eylemin başından sonuna değin karşıcıl bir durum alan ve sonunda
halkın işten el çektirdiği fakat hasta olması dolayısıyla o zaman tutuklanmamış
ve sürülmemiş olan eski Kayseri Mutasarrıfı Ali Ulvi Bey, yönetici
niteliklerinden büsbütün yoksun ve yetersiz takımından olduğu halde, Burdur'a
atanmıştır.
Gene yetersizliğinden ve
Canik sancağı için uygun görülmediğinden, kendinin de istemesi üzerine epey
zaman önce İstanbul'a gönderilen Ethem Bey de, Menteşe'ye atanmıştır. Aydın
mutasarrıflığına eski Niğde Mutasarrıfı olup Sivas'a getirilen Cavit Bey
atanmıştır. Bütün bunlara karşın, eski Konya Valisi vatan haini Cemal Bey'in
adamı olan Antalya Mutasarrıfı, birçok başvurularımıza ve halkın sızlanmalarına
karşın şimdi gene yerinde oturuyor. 5- Özlük işleri Müdürlüğü gibi en önemli
görev, bir Ermeni elinde bulunduruluyor. 6- Basın Müdürlüğünde ve Ajansın
durumunda bir değişiklik görülmemektedir. 7- Ülkenin geleceğini güven altına
alacak tek kuvvetin ulusal birlik olduğu ve bu birliği de ulusal örgütlerin
sürdüreceği bilinmektedir. Bu birlik ve örgütün, yurdu bölünmekten kurtarmak,
devletin ve ulusun bağımsızlığını sağlamaktan başka bir şey olmayan kutsal
amacını bozmaya çalışanlar da, İstanbul'daki karıştırıcı takımıdır. Bunların
kötülüklerini önlemek, ancak güçlü ve sağlam bir sıkı düzene bağlıdır. Bunun da
başlıca yolu; polis müdürünü, namuslu, ulussever, yeterli, girişken kişiler
arasından seçmek ve atamaktır. Oysa, sizler de bilirsiniz ki bugünkü Polis Genel
Müdürü, vatan haini olan düşük hükümetin ve adamlarının biricik sözcüsüdür. Sait
Molla'nın Bay Fru'ya yazmış olduğu mektuplardan anlaşıldığına göre de, bu adam,
karşıcıl kimselere, yani ulus düşmanlarına şimdi bir barınak ve sığınak oluyor.
Amasya'da Salih Paşa Hazretleri de bunu doğrulamışlardı. Oysa Dahiliye Nazırı,
yurdun ve ulusun kaderini böyle bir kişinin elinde bırakmakta bir sakınca
görmüyor, belki yarar görüyor demektir. Jandarma Komutanı Kemal Paşa'nın ise,
gerek ulusal amaçlar ve gerekse sizler için dokuncalı bir kişi olduğu kuşku
götürmezken şimdi gene yerinde durması da, Dahiliye Nazırlığının iyi niyetine mi
verilmelidir?
Heyeti Temsiliye adına

Mustafa Kemal


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.