ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Nutuk > 2.Bölüm > Milli Kongreler Ve Gelişen Olaylar > Erzurum Kongresi Hiçbir Türlü Güdüm Kabulüne Karar Vermiş Değildir > (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=563443)

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 02:50 PM

Nutuk > 2.Bölüm > Milli Kongreler Ve Gelişen Olaylar > Erzurum Kongresi Hiçbir Türlü Güdüm Kabulüne Karar Vermiş Değildir >
 


Bu sözlere bakılırsa Rauf
Bey'in görüşüyle, gerek Sivas Kongresi ve gerek Erzurum Kongresi genel
kurullarının görüşleri arasında bir yanlış anlama olduğu kuşku götürmez. Rauf
Bey'in konuşmasında yorumlanan bu anlayışın, gerek Erzurum ve gerek Sivas
kongreleri bildirilerinin yedinci maddesindeki yazılış özelliğinden doğduğu
kanısına varılabilir. Gerçekten, bu maddenin yazılışında, belki güdüm isteme pek
ileri giden ve sonu gelmez propagandalarıyla kamuoyunu bulandıranları susturmak
ve belki bundan daha çok, onların savlarına bir karşılık olmak üzere bir çeşit
özellik vardır. Maddede yazılanlar, mantık ışığında incelenince ve düşünülünce
ne güdüm ve ne de Amerika'nın güdümcülüğünü isteme düşüncesini kapsamadığı
anlaşılır. Bu noktayı açıkça göstermek için söz konusu maddeyi olduğu gibi
hatırlatmak isterim:
Madde 7- Ulusumuz, bu çağın
ülkülerini yüce bilir; teknik, sanayi ve iktisat durumumuzu ve bize gerekli
olanları iyice anlar. Bundan ötürü, devletimizin ve ulusumuzun içte ve dışta
bağımsızlığı ve yurdumuzun bütünlüğü korunmak koşuluyla, altıncı maddede
belirtilen sınır içinde, ulusçuluk ilkelerine saygılı ve yurdumuzu ele geçirme
amacı gütmeyen herhangi devletin teknik, sanayi, iktisat yardımını sevinçle
karşılarız ve bu adaletlice, insanca koşulları kapsayan bir barışın da
ivedilikle gerçekleşmesi, insanlığın esenliği ve dünyanın rahatlığı adına ulusal
isteklerimizin en önemlisidir.
Baylar, bu maddenin hangi
noktasında güdüm düşüncesi ve güdümcünün Amerika olacağı düşüncesi vardır? Olsa
olsa: Herhangi devletin teknik, sanayi, iktisat yardımını sevinçle karşılarız.
sözlerinden güdüm düşüncesine kapılanlar bulunabilir. Ama, güdümün anlamı ve özü
elbette bu değildir. Her zaman ve bugün de bu açık anlama göre yapılacak
yardımları sevinçle karşılamaktayız ve karşılarız. Nitekim, Ankara-Ereğli ve
Keller (Bugünkü adı:Fevzipaşa)-Diyarbakır demiryollarının yapılması için bir
İsveç grubunun ve Kayseri-Sivas-Turhal yollarının yapılması için de bir Belçika
grubunun teknik, sanayi, iktisat yardımlarını seve seve kabul ettik ve sözgelişi
Ankara kentinin ve öbür Anadolu kentlerimizin bir an önce bayındırlaştırılmasına
ve bütün öteki demiryollarımızla karayollarımızın ve limanlarımızın yapımına
yardım etmek isteyecek yabancı sermaye sahiplerinin yardımlarını seve seve kabul
ederiz. Yeter ki yurdumuza sermaye getireceklerin, devletimizin ve ulusumuzun iç
ve dış bağımsızlığını ve yurdumuzun bütünlüğünü zedeleme ereğini güden gizli
düşünceleri olmasın. Bu maddede yer alan ulusçuluk ilkelerine saygılı ve
yurdumuzu ele geçirme amacı gütmeyen herhangi devlet sözünden Amerika Devleti
anlamı çıkarılmasına yer yoktur. Çünkü bu ilkelere saygılı dünya devleti yalnız
Amerika da değildir. Örneğin İsveç Devleti, Belçika Devleti de bu nitelikte
devletler değil midir? Bu devletlerden herhangi birinin güdümcülüğü de söz
konusu olabilir mi? Bir de, eğer Amerika Devletine kapalı olarak işaret edilmek
istenseydi herhangi devletin yerine bir devletin ya da hiç olmazsa sadece
devletin sözleriyle yetinmek gerekirdi. Demek ki, maddenin açıkladığı koşullar
içinde teknik, sanayi, iktisat yardımın iyiye yorulduğu bütün devletleri kapsar
görüldüğü açıktır.
Baylar, bu güdüm konusundaki
görüşümü -ki bundan önce yapılan ve bu dakikada yüce kurulunuzun da bilgi
edinmiş bulunduğu bunca yazışma ve tartışmalarımızla tanıtlanmıştır- aylardan
beri gece gündüz yanımda bulunan bir arkadaşın daha anlamamış olduğu
düşünülebilir mi? Öyle ise, ya Rauf Bey'in öteden beri benimle görüş birliği
yoktu; ya da görüş birliği vardı da Sivas'ta İstanbul'dan gelenlerle konuştuktan
sonra düşüncesini değiştirmişti. Burasını kestirmek bence güçtür. Şimdi biraz
daha Rauf Bey'i dinleyelim. Rauf Bey, sözlerine şöylece devam ediyor:

Ateşkes Anlaşmasının yapıldığı
sıralarda Almanlar barış antlaşmasını imza etmeyecek sanılırken İngiliz basını
bazı gizli şeyleri açığa vurdular. Bunlardan birincisi, Almanya'nın barış
antlaşmasını imza edeceği konusuydu. Bu gerçekleşti. İkincisi de Türkiye'nin
paylaşılması konusuydu. Bu çok şükür, gerçekleşmedi. Buna göre: Konferansın
kararı gereğince Kızılırmak'ın doğu yanı Ermenistan sayılarak Amerika
koruyuculuğuna veriliyor. Belki Gürcistan'la Azerbaycan da Amerika'ya bırakılır,
deniliyordu. Kızılırmak'ın batısındaki toprakların İzmir ve İstanbul dışındaki
kısımları da, denize çıkış kapısı Antalya limanı olmak üzere, Türkiye oluyordu.
Bu bölgenin kuzeyi, İtalyan ve Fransız; güneyi de İngiliz koruyuculuğuna ve
yönetimine veriliyordu. İzmir'in işgali, İngiliz basınının açığa vurduğu
şeylerin doğruluğunu ortaya koymaya başladı. Demek ki, bu tehlike karşısında
ülkemiz için en tarafsız durumda bulunan Amerika'nın yardımını kabul etmek
zorundayız. Ben bu kanıdayım.
Rauf Bey'in düşüncesini anlamak
için bundan sonra daha uzun süren sözlerini dinlemeye bilmem gereklik kaldı mı?

Baylar, pek uzun ve tartışmalı
geçen bu güdüm görüşmeleri, güdüm isteyenleri susturacak ortalama bir çözüm yolu
bulunarak bitirildi. Hem de bunu öneren yine Rauf Bey oldu: Amerika'da
yıllardan beri bize karşı yapılmakta olan kötüleyici propagandaların doğurduğu
düşünce akımını düzeltmek için her şeyden önce Amerika Kongresinden ülkemizi
inceleyecek ve gerçeği görecek bir kurulu çağırmak. Bu öneri oybirliğiyle kabul
olundu. Kongre Başkanlık Kurulunun imzalarıyla bu yolda bir mektup müsveddesi
hazırlandığını hatırlıyorsam da bu mektubun gönderilip gönderilmediğini pek iyi
hatırlamıyorum. Doğrusu da, bu mektuba özel bir önem vermiş değildim.

Baylar, bu arada şunu da
söyleyeyim; Belge olarak başvurduğum Kongre tutanakları, Başkanlık Kurulu
yazmanlığında bulunan Afyonkarahisar delegesi Şükrü ve güdümü savunan
söylevlerini dinlediğimiz Hâmi Bey'ler eliyle tutulmuş ve Hâmi Bey'in yazısıyla
düzgün bir deftere temize çekilmiştir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.