ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Serbest Forum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Nutuk > 5.Bölüm > Büyük Taarruz'a Hazırlık, Başkumandan Meydan Muharebesi, Saltanatın Kaldırılması Ve Gelişen Diğer Olaylar > Mudanya Konferansı > (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=563178)

Prof. Dr. Sinsi 08-24-2012 03:34 PM

Nutuk > 5.Bölüm > Büyük Taarruz'a Hazırlık, Başkumandan Meydan Muharebesi, Saltanatın Kaldırılması Ve Gelişen Diğer Olaylar > Mudanya Konferansı >
 


29 Eylül 1922 günü bu notaya verdiğim kısa bir yanıtta, Mudanya konferansını kabul ettiğimi bildirdim. Ama Meriç Irmağına dek Trakya'nın hemen bize geri verilmesini istedim. 3 Ekimde toplanması uygun olacağını söylediğim Mudanya konferansına Başkomutanlık adına olağanüstü yetki ile, Batı Cephesi Orduları Komutanı İsmet Paşa'yı delege atadığımı bildirdim. Bu notaya Hükümetçe de, 4 Ekim 1922 günlü ayrıntılı bir yanıt verildi. Bu yanıtta, konferans yeri için İzmir önerildi. Boğazlar sorunu dolayısıyla Rusya, Ukrayna ve Gürcistan cumhuriyetlerinin de çağrılması istendi ve başka sorunlar üzerindeki görüşlerimiz de kısaca bildirildi.
Mudanya'da, İsmet Paşa'nın başkanlığı altında, İngiltere delegesi General Harington, Fransa delegesi General Şarpi (Charpy), İtalya delegesi General Mombelli'nin katıldıkları konferans toplandı. Bir hafta kadar süren tartışmalı görüşmelerden sonra, 11 Ekimde "Mudanya Ateşkes Anlaşması" imzalandı. Böylece, Trakya anayurda katıldı.
Baylar, utku kazanıldıktan sonra, İzmir'de bizim yaptığımız siyasal görüşmeler üzerine, Ankara'da Bakanlar Kurulunun, daha doğrusu kimi bakanların telaştan doğan bir ivediye kapıldıkları anlaşıldı.
Askerlik görevimin sona ermiş bulunduğunu, bundan sonraki siyasa işlerini Bakanlar Kurulunun yürütmesi gerektiğini anlatacak biçimde beni Ankara'ya çağırdılar. Oysa, ne askerlik görevim son bulmuştu, ne de siyasal ve diplomatik sorunlarla ilgilenip uğraşmaktan kendimi alabilirdim. Bunun için, İzmir'den, ordunun başından ve başladığım siyasal görüşmelerden ayrılamazdım. Bundan ötürü, benimle görüşmek isteğinde bulunduklarına ve bunda direndiklerine göre, Bakanlar Kurulu üyelerinin ya da ilgili Bakanların İzmir'e, benim yanıma gelmelerini önerdim. Bakanlar Kurulu Başkanı Rauf Bey'le Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey geldiler.
Rauf Bey, bana İzmir'de birtakım özel dileklerini de bildirdi. Örneğin, Ali Fuat Paşa ile Refet Paşa'nın utku dolayısıyla aşamalarının yükseltilmesini ve kendilerine uygun birer görev verilerek gönüllerinin hoş edilmesini diledi. Biliyorsunuz ki, savaştan önce Ali Fuat ve Refet paşaların savaşa katılmaları için türlü yollarla girişimde bulunmuştum. Sonuç alamadım. Askeri hareketlerde emeği geçip hak kazanan komutanların ve subayların utku dolayısıyla aşamaları yükseltilerek ve övülerek elbette gönülleri alınmıştı. Savaşlara katılmaktan kaçınan kişilerin de, savaşa katılanlarla birlikte aşamalarının yükseltilmesi elbette kötü etkiler yaratabilirdi. Kısaca, Rauf Bey'e, dileğini yerine getiremeyeceğimi söyledim. Ama Ali Fuat Paşa, Meclis İkinci Başkanı bulunduğuna göre, yeri ve görevi kendisini kıvandırabilecek kertede yüksekti. Yalnız açıkta bulunan Refet Paşa'ya uygun bir görev bulmaya çalışacağıma söz verdim. Kendisini İzmir'e çağırmasını söyledim. Refet Paşa İzmir'e gelmişti. Ama bu geliş tam benim Ankara'ya döndüğüm geceye rastladığından kendisiyle orada buluşulamadı.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.