Monte Cristo Kontu - Alexandre Dumas
 

Monte Kristo adlı eser Edmont Dantes'in hayatının macerasıdır. Olay Edmont'un tayfa olarak çıktığı bir gemi seyahatinde kaptan olarak dönmesiyle başlar. Çıktığı gemi seyahatinde çalıştığı geminin kaptanı ölünce, kaptanın vasiyeti üzerine o geminin kaptanı olur. Roman'da bu seyahat dönüşünce ticaret gemisi sahibi Mösye Morel'in gemiyi karşılar. Daha sonra Mösyö Morel Faraun sa*hibi Dantes'e geminin asıl kaptanı olmasını teklif eder. O da bunu hayattaki tek akrabası olan babasına haber verir. Bu duruma çok içerleyen geminin muhasebecisi Danglar buna mâni olmaya çakşır.


Dantes'in Mersedes adında sevdiği kimsesiz bir kız vardır. Aynı zamanda, Mersedes'i seven amcasının oğlu Fernan Dantes'le onun evlenmesine engel olmaya çalışır. Neticede Dantes'in iki düş*manı, Danglar ve Fernan birleşerek tuzakla onu Kraliyet düşmanı ve Banapartçı olarak suçlarlar. Bunun üzerine Dantes Mersedes'le evlenirken nikâha 15 dakika kala tutuklanır. Onu tutuklayan kra*liyet savcısı Wilfar, onun suçsuz olduğunu anladığı halde, yükselme hevesiyle onu bir Bonapartçı olarak tutuklar ve hapse attırır. Dan*tes bunu kabullenmek istemez. Fakat bu itirazı yüzünden hücreye atılır. Burada Farya adlı kişiyle tanışır ki o Dantes'in Kont Monte Kristo olmasına sebep olan kişidir. Farya'da tıpkı Dantes gibi haksız yere hapse atılmıştır. O da bundan kurtulmak için elinden geleni yapmıştır. Hatta gizli hazinesini bile açıklayıp, gardiyanlara bundan pay vaat etmiştir. Fakat ona kimse inanmaz ve deli yerine koyarlar.

Farya ile hücrede geçirdiği zamanlar saf, tecrübesiz Dantes için adeta bir okul olmuş, hayatı, onun gerçeklerini tanımasında mühim rol oynamıştır. Bu uzun süren dostluktan sonra yaşlı Farya bir gün hastalanır ve ölür. Bir denizin ortasındaki şatoda olan hapishaneden torbaya konularak denize atılmak istenen Farya'nın ye*rine Dantes, Farya'yı kendi odasına bırakarak, torbanın içine ken*disi girer. Denize atılan Dantes'i bir kaçakçı gemisi bulur ve ge*milerine alırlar.


Bu arada Dantes Mersedes'i nikah masasında bırakmıştı. Mersedes, nişanlısı gelmeyince, bir yolunu bulur ve kraliyet baş savcısı muavini Wilfor'u bulur ve nişanlısının ahvalini sorar. Wilfor'sa çıkarları uğruna yalan söyleyerek Dantes'in bir kraliyet düş*manı ve Bonapartçı olduğunu söyler. Mersedes de çaresiz bir şe*kilde evine döner. Bu arada Dantes'in hapsi boylamasına çok üzülür. Fakat, Danglar'ın onu da tehdidi üzerine vicdan azabıyla hiç bir şey yapmadan durur.


Dantes, alındığı Kaçakçı gemisinde kendine güven du*yulmasını sağlar ve ona duyulan bu itimatla zaman zaman sözünü de dinletir. Gemisi batmış bir kaptan olduğunu söylemesi, zaten çok iyi olan denizcilik bilgileri ona inanmalarının se*beplerindendir. Farya ölmeden önce kendisine Monte Kristo ada*sında çok büyük bir hazinesinin var olduğunu söylemiş ve yerini de belirtmiştir. Dantes de şimdi oraya gitmek için gemidekileri, bir yolunu bulup ikna eder. Buraya gelince bacağı kırılmış gibi ya*parak adada kalmak ister. En sonunda buna gemidekileri ikna eden Dantes, burada kalır, yaptığı araştırmalardan sonra hazinenin yerini bulur ve onu alır. Dantes artık bu hazine sayesinde, istediği her yere gidebilecek, her şeyi yapabilecektir. En önemlisi de onu bu du*ruma düşürenlerden öcünü alabilecektir. Dantes hazineyi elde edince, Monte Kristo kondu olur ve adı da artık Kont Monte Kristo'dur. Dantes zaten kaçakçı gemisine ilk çıkışından itibaren farklı isimler kullanacaktır.


Dantes ilk olarak babasının evine gider. Onun öldüğünü öğ*renir. Nişanlısı Mersedes ise ortada yoktur. Burada kendisini Lord Vilmor olarak tanıtır.


Daha sonra eski düşmanları Danglar, Fernan ve onu suçsuz ol*duğunu bile bile hapse attıran Kraliyet savcı muavini Wilfor'u bulup kazandığı hazine sayesinde onlardan öcünü almak için uğraşır.


Bu arada ise eski patronu Mösyö Morel iflas etmiş zor bir du*ruma düşmüştür. Hapse girince ona yardımcı olmak için uğraşan patronuna o da bu durumda yardım eder.



Monte Kristo sonuçta bütün düşmanlarından teker teker öcünü alır