Anarşizm/Biz Yüreğimizde Yepyeni Bir Dünya Taşıyoruz!
 

Gelecek,anarşizmin ‘büyüsü’yle ‘yoğruluyor’! Tıkanıp kalan
kapitalist ya da parti ağalıklı ‘sosyalist’ ya/ya da ne idüğü
belirsiz ‘sistemcikler’ can çekişiyorlar! Anarşizmin bayrağı
yükseliyor!
Anarşizm,bütün insanların eşit ve özgürce işbirliği içinde
yaşadıkları ’efendisiz’ bir ‘düzen’ öneriyor! Birbirleriyle iliş-
kili/özgür gönüllü birlikler ve birliğin bağımsızlığı içerisinde
bireylerin özgürlüğü! O,insanları köleleştirdiği için hiyerar-
şinin tüm çeşitlerine karşı çıkar ve hiçbir şekilde baskı altı-
na alınmamak için,hiçkimsenin otorite/iktidara sahip olma-
ması gerektiğine inanır! Anarşizm,her zaman,her türlü o-
torite ve sömürüye meydan okur ve kapitalizm ile devletin
yıkılmasını amaçlar! Biz faniler aptallar sürüsü müyüz ki,
birileri bizleri o ‘müthiş’ beyinleriyle yönetsin ve ceplerini
doldursun? Bizler,o geri zekalı,bir halta yaramaz politika
‘cambaz’larını neden seçmek ve onlara hadi bizi yönetin di-
ye boynumuzu uzatmak zorunda olalım? Politika ve tefer-
ruatları gibi,toplumları/insanları yok eden oyunlara neden
hala alet olalım? ’Oyunu ver;ama,sakın sesini çıkarma!’
saçmalığına daha ne kadar alet olacağız? Yeryüzünde po-
litika kadar ‘lüzumsuz’ bir iş yoktur! Devlet kadar gereksiz
bir ‘kurum’ da! Peki anarşizm,o ‘güzelim insanlar ülkesi’, ne
menem bir ‘şey’dir? Anarşizm,genel anlamda,
1.Otoritenin insan doğasına aykırı olduğunu,
2.'İktidar'ın insanları yozlaştırdığını,
3.Mülkiyetin özgürlükleri katlettiğini,
4.Tüm suçların otorite ve mülkiyet hırsından kaynaklandığını,
5.İnsan yapısında rekabetin değil,işbirliğinin doğal olduğunu,
savunur...
O,insanların,
1.Alabildiğine özgür oldukları,
2.'Egemenler'in dayattığı yasalarla değil,vicdanlarıyla davran-
dıkları,
3.Eşitlikçi bir temelde 'örgütlendiği',
4.’Dayanışma’ya dayalı,
5.Küçük özerk topluluklarının ve sanayi birliklerinin,federal bi-
çimde, merkeziyetçilikten uzak bir 'yapı' oluşturdukları,
6.Bağımsız köylü ve işçi birlikleriyle 'yöneteceği' fabrika/işlet-
melerine dayalı,
7.Üretim araçlarını ortaklaşa sahiplendiği,
8.Emek/ürün paylaşımını sağladığı,
bir toplumda özgür olacaklarına inanır...
Bunlardan daha güzel,daha iyi ne olabilir ki?
Anarşizm,’sınırsız’ özgürlükler 'sistemi',elbette Marks/Lenin
gibi ilahlara tapmaz! Çok önemli ve fakat birbirinden nere-
deyse 'bağımsız' kuramcıları ve uygulayıcıları vardır! Bu du-
rum,sanılanın tersine,çok doğaldır;çünkü,'kurallarınızı dayat-
tığınız zaman' orada anarşizmin 'esamesi' okunmuyor ve siz
otorite ‘düşkünü’ bir 'sahtekarsınız' demektir! Ve yine anar-
şizm,sosyalizm kisvesi altında,partilerini ayrıcalıklı bir kurum
yapan ve devleti kutsayan Marksizm/Leninizm’den elbette çok
farklıdır! Sizler,sadece kendi çıkarları için, tüm halkı yoksul-
laştıranlarsınız! Sizler yoksullukta eşitlik kavramını,bir matah-
mış gibi allayıp pullayıp, armağan edenlersiniz! Yeni ayrıcalık-
ların sahipleri,sosyalizm ağaları,bizden uzak durun!
Tarih boyunca,doğal olarak,yazılı kuralları olmaksızın yaşanan
anarşist uygulamalar egemenlerin korku ve Marksist/Leninist’
lerin ‘cinlik’leriyle çalınmaya/örtbas edilmeye çalışıldı! Fakat,
nafiledir! Matematik/ekonomik formülleriyle insanı reddedenler,
gelecek özgür insandadır! Anarşist kuram,kaynağını ‘bizzat’ ya-
şam pratiğinden alır ve kendini yeniler! Anarşizm, özgürlük için
verilen kavgadan; yaşamak, sevmek gibi insani duygularımızdan
ortaya çıkmıştır. O,sırça köşklerinde oturup da topluma yukarı-
dan bakan, kendisini gerçek yaşamdan soyutlamış ve kendi doğru/
yanlış kavramlarına dayalı olarak yargılara varan seçkinler tara-
fından yaratılmamıştır. Anarşizm otorite, tahakküm ve sömürüye
karşı direnişin,sermaye ve devletin alaşağı edilmesi mücadelesi-
nin ürünüdür!
Ütopik mi dediniz? İnsanlar,belirli bir politik kuram olarak var ol-
masından binlerce yıl önce,anarşizmi uygulamışlardır. Anarşist
eğilimler ve örgütlenmeler bütün büyük devrimlerde varolmuş-
tur:Fransız Devrimi sırasındaki Paris Komünü, Rus Devrimi’ndeki
işçi konseyleri ve fabrika komiteleri,Meksika Devrimi,İspanya anar-
şist ‘toplulukları’,Ukrayna ve daha niceleri…
Anarşizmin ve genel olarak ‘sol’un en büyük sorunu,Tanrı/din ile
olan ‘ilişkisidir'! Ve dünya pratiği göstermektedir ki,ateist olmadan
da pekala anarşist olunabilmektedir! Kaderini paylaştığı insanla-
ra inat,neden olduğunu kendisinin de anlayamadığı bir Tanrı kar-
şıtlığı! Ve belki de,konunun özü budur:
Tanrı tek otoritedir;diğer ‘otoriteler’ yıkılmalıdır! Yoksa,yaşam,
bize bunu mu emrediyor?
Bizim istediğimiz anarşist devrim yalnızca tek bir sınıfın çıkarı ve
özgürlüğe kavuşması içindir. Bu sınıf ekonomik, politik ve moral ba-
kımdan tutsak edilmiş tüm insanların sınıfıdır.İşçi,köylü,memur,es-
naf,her kim ki,bu despot düzene başkaldırır,o bizim ‘yoldaşımız’dır!
Biz yüreğimizde yepyeni bir dünya taşıyoruz ve o,
şu anda, burada büyüyor!

Not: Genellikle sapla samanın karıştırıldığı ülkemizde,anarşizmi hak
ettiği yere getirebilme umut ve dileğiyle sizler için 'kaleme aldım'...