ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Ülke & Şehirler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=413)
-   -   Türkiye'de Güneşin En Son Battığı Yer: Gökçeada (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=53511)

haticee 07-24-2008 04:08 PM

Türkiye'de Güneşin En Son Battığı Yer: Gökçeada
 
http://cumaertesi.zaman.com.tr/image.../gunbatimi.jpg
SERKAN AKCAN










Tarihî yapıyı muhafaza etmek için yollardaki döşeme taşlara hiç dokunulmamış. Sokak ve evlerdeki Rum mimarisi ilk günkü gibi belirgin. Köyde bazı evler restore edilip kafeterya haline getirilse de, Madam'ın dibek kahvehanesi bölgenin en otantik yeri olma özelliğini koruyor.

Keşan'dan Gelibolu'ya doğru salınırken Korudağ'ın zirvesinde eşsiz bir Körfez manzarası içinizi sarıyor adeta. Bir tablodan fırlamış gibi duruyor karşınızda Saros'un adacıkları. İstanbul'un can sıkıcı koşuşturmasından bıkmış biri için ömre bedel bir fotoğraf belki de bu. Saroz Körfezi'nin yanından kıvrılıp Eceabat'a doğru yol alırken bir Ege'nin turkuazıyla kucaklaşıyor, bir Marmara'nın hırçın dalgalarıyla titriyorsunuz. Nihayet tarihî yarımada sizi bütün ihtişamıyla kucaklıyor. Birkaç yıl önce çıkan orman yangını, Gelibolu'nun devasa çamlarını kurutmuş olsa da buram buram kokan tarihinden zerre alamamış çok şükür. Conkbayırı'nda 57. Alay'ın ayak sesleri hâlâ ilk günkü gibi derinden duyuluyor. Vatanı, bayrağı, toprağı, nesli uğruna canını veren ecdadın, dökülen her damla kanına milyonlarca rahmet okuyarak iniyorsunuz Kabatepe'ye.
Kabatepe Limanı, tarihî yarımadayı Türkiye'nin en batıdaki ucuna, yani Gökçeada'ya bağlayan gemilerin kalktığı yer. Daha geçen seneye kadar hizmet veren yaşlı ve yorgun arabalı vapurların yerini modern feribotlar almış. Kabatepe'nin emektar limanına el sallayıp konforlu bir gemi yolculuğuna koyulan Gökçeada sevdalılarının yüzünde büyük bir memnuniyet ifadesi var.
Ege'nin serin sularında alınan bir buçuk saatlik yolun ardından Gökçeada'nın tepeleri de gözünüzde büyümeye başlıyor. Adaya feribotlar sadece Kuzu Limanı'ndan yanaştığı için çorak tepeler karşılıyor sizi. Doğrusunu söylemek gerekirse, çorak toprakları görenler önceleri küçük çaplı bir hayal kırıklığı yaşıyor. Zaten Gökçeada'nın eski adı İmroz, yani mitolojide, 'Çorak topraklardaki bereket tanrısı'nın ismi.
Gökçeada denince aklınıza sadece deniz, güneş, kumsallar ve eğlence gelmesin, burası aynı zamanda farklı kültür ve dinlerin de buluşma noktalarından biri. Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yaptığı söylenen İmroz, tarihsel süreçte Bizanslılar, Venedikliler ve Rusların himayesinde bulunsa da en fazla Osmanlı toprağı olarak kalmış.

http://cumaertesi.zaman.com.tr/image...9/gokceada.jpg

Rumlarla Türkler iç içe yaşıyor

Yıllar boyu farklı kültürleri bünyesinde barındıran Gökçeada'da Türklerle Rumlar iç içe yaşamış ve hâlâ da yaşıyorlar. Bir ilçe merkezi ve 9 köyden oluşan Gökçeada'da Kaleköy, Tepeköy, Zeytinliköy, Dereköy ve eski Bademli köyleri Rum nüfusun yoğun yaşadığı bölgeler. Son sayımlara göre 8.600 nüfusa sahip adada Rumlar kendi inanç ve âdetlerini özgürce yaşayabiliyorlar. Öyle ki Gökçeada, kilise ve manastırın en fazla bulunduğu Türk topraklarından birisi olma özelliğini sürdürüyor.
Gökçeada'nın en güzel köylerinden biri Zeytinliköy. İlçe merkezine 4 kilometre mesafedeki Rum köyünün bir diğer özelliği ise Fener Rum Patriği Bartholomeos'un doğduğu yer olması. Tarihî yapıyı muhafaza etmek için yollardaki döşeme taşlara hiç dokunulmamış. Sokak ve evlerdeki Rum mimarisi ilk günkü gibi belirgin. Köyde bazı evler restore edilip kafeterya haline getirilse de, Madam'ın dibek kahvehanesi bölgenin en otantik yeri olma özelliğini koruyor. Madam geçtiğimiz yıllarda vefat edince bayrağı uçak mühendisliğinden emekli oğlu Costas devralmış. Kışları Atina'da yaşayan Costas her yıl haziran ayında Zeytinliköy'e geliyor, Eylüle kadar annesinin mirası olan dibek kahvesini yaşatmak için tek başına çalışıyor.
Madamın dibek kahvesini içtikten sonra soluğu Beşiktaşlı Hristo'nun yanında alıyoruz. Almamak mümkün mü? Köyün girişinden itibaren her yerde siyah-beyaz tabelada bu ismi görünce ister istemez merak ediyorsunuz. Taşlı yolları geçince karşınıza daracık sokakta, küçük bir Rum evi çıkıyor. Evin önündeki sandalyede ak saçlı ama oldukça diri görünen bir adam tatlı Rum aksanıyla hoş geldiniz diyor ve Beşiktaşlı Hristo'nun nereden geldiğini biz sormadan anlatmaya başlıyor. Meğerse şimdi 88 yaşında olan Hristo, 1940 ile 1950 yılları arasında Beşiktaş'ta futbol oynamış. Hakkı Yeten'le aynı dönemde Beşiktaş forması giymiş. Futbolu bıraktıktan sonra 33 yıl Avrupa'nın değişik ülkelerinde yaşamış ve 2001 senesinde doğduğu topraklara, yani Gökçeada'ya kesin dönüş yapmış. Evini de kafeterya haline getirip hem müşterilerine eşinin yaptığı nefis Rum tatlılarından yediriyor hem de Beşiktaş günlerini konuşuyor. Beşiktaş'ın efsane başkanı Süleyman Seba'dan da bahsetmeden yapamıyor yaşlı Hristo.
Türkiye'nin en bakir sahilleri Kefalos'ta
Aydıncık Köyü'ne bağlı Kefalos sahili, aynı zamanda dünyanın en iyi rüzgar sörfü alanlarından biri. Özellikle Yunanistan ve Bulgaristan'dan buraya sörfçü akını var. Kumsal o kadar bakir ve temiz ki, ayak basmaya kıyamıyorsunuz. Bölgenin en büyük eksiği ise tam teşekküllü bir tesisinin olmaması. O yüzden Kefalos'a gelmek isteyenler her gün 13 kilometrelik yolu kat etmek zorunda kalıyor. Gökçeada'da güneşi batırmak için en ideal yerlerden birisi de yukarı Kaleköy. Kaleköy'de gün batımını izledikten sonra sahildeki restoranlarda Ege'nin serin sularında tutulmuş taze balıklardan kurulu bir sofrada akşam yemeği yiyebilirsiniz.

http://cumaertesi.zaman.com.tr/image.../19/harita.jpg

Gökçeada (İmroz) 285 kilometrekarelik yüzölçümüyle Türkiye'nin en büyük adalarından biri. Gelibolu Yarımadası'na 11, Limni'ye 10 ve Semadirek adasına 12 mil uzaklıkta bulunan İmroz, coğrafi yapısıyla diğer adalardan oldukça farklı. Adanın yüzde 77'si dağlık, yüzde 12'si engebeli ve yüzde 11'i de ovalık alandan oluşuyor.
Nasıl gidilir?
İstanbul'dan gelecekler, Tekirdağ, Malkara, Keşan, Gelibolu yolunu kullanıp Kabatepe Limanı'na ulaşabilir. Buradan 2 saatlik feribot yolculuğuyla adaya gelinebilir. Çanakkale'den kalkan feribotlarla da Gökçeada'ya ulaşmak mümkün. Nerede kalınır? Gökçeada'da pansiyonculuk çok gelişmiş durumda. Ada sakinleri evlerinin bir bölümünü pansiyon haline getirmiş olduğundan konaklama alternatifi çok. Çok yıldızlı olmasa da birkaç tane otel bulmak mümkün. Fiyatlar Türkiye standartlarının oldukça altında. Günlük 40-50 YTL'ye pansiyon ve otel bulunabilir. Sayı:138Bölüm:Gezi


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.