![]() |
Mustafa İnan Yaşamı
Yaşamı 1911'de Adana'da doğdu. Babası seyyar posta memuru Hüseyin Avni Bey, annesi Rabia Hanım'dır. Kurtuluş Savaşı'nın başlamasıyla Fransız saldırısı sonucu iki buçuk yıl kalacakları Konya'ya göç ettiler. Kurtuluş Savaşı'nın bitmesi ile birlikte döndükleri Adana'da ilkokul ve ortaokulu bitirdi. Ortaokulun son sınıfını parasız yatılı olarak okumuştur. Yatılı okuldaki lakabı, matematiğe olan ilgisinden dolayı riyaziyeci Mustafa'dır.1931'de yatılı okulu birincilikle bitirdi ve Teknik Üniversite'ye birincilikle girdi. İTÜ'yü pekiyi derece ile birinci bitirdi. İsviçre'de ETH Zürih'te doktora yaptığı sıralarda orada kalıp çalışması için gelen cazip teklifleri reddetti. Doktorasından sonra Türkiye'ye döndü ve daha sonra adı İstanbul Teknik Üniversitesi olarak değiştirilen Yüksek Mühendis Okulu'nda Teknik Mekanik ve Mukavemet Muallim Muavinliği'ne tayin edildi. Daha sonraları Teknik Mekanik ve Genel Mukavemet Kürsüsü başkanı, fakülte dekanı ve rektör olarak hizmet verdi. 1944'te Türkiye'nin ilk kadın arkeoloğu Prof. Dr. Jale Ogan'la evlendi. Hüseyin adında bir çocukları oldu. Mustafa İnan 1 Eylül 1967 tarihinde ABD, İsviçre ve Almanya'da, bilimsel ve mesleki çalışmalar gerçekleştirmek üzere 6 ay süreyle görevlendirilmişken, Türkiye'de nükseden ve anlaşılamayan hastalığı için Almanya'nın Freiburg şehrine tedavi olmak üzre gitti. Tedavisi devam ederken 5 Ağustos 1967 yılında yattığı hastanede sabaha karşı 04.30'da vefat etti. Mustafa İnan'ın cenazesi, 10 Ağustos 1967 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Taşkışla Binasında yapılan törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilmiştir. Bilimsel makalelerinin ve seminerlerinin yanı sıra Kızılderililer'den Arya-Daharma'ya, Düşünme Sanatına kadar birçok konuyla ilgilenmiş, bu konularda yazılar yazmış, konferanslar vermiştir. Vefatından 4 sene sonra TÜBİTAK Bilim Kurulu, 9 Ağustos gün ve 134 sayılı toplantısında Mustafa İnan'a 1971 TÜBİTAK Hizmet Ödülü vermeyi kararlaştırmıştır. Ayrıca İTÜ Merkez Kütüphanesine ve İstanbul-Ankara arasındaki bir köprüyola (viyadük) adı verilmiştir. " Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar? Oppenheimer gibi hissediyorsanız, bırakın yüksek binaları başkası yapsın, büyük barajlarda başkası çalışsın. Bazılarına çok uzaklardan bile görünen yüksek yapılar kurmak çekici gelecektir. Bırakınız bu işleri öyleleri yapsın. Bazıları da insanları çalıştırmak, büyük teşebbüsleri idare etmek ihtirası ile yanarak kuvvetli olmak isteyeceklerdir. Bırakınız parayla da onlar uğraşsın. Sizin kuvvetli olmak gibi bir derdiniz yoksa, siz de Leonardo Da Vinci gibi 'Kuvvet nedir?' diye merak ediyorsanız buyrun sizleri Mekanik kürsüsüne beklerim. Çünkü bazılarına göre 'Kuvvet' para ile organizasyonun çarpımına eşittir; bize göre de kuvvet ivme ve kütleyi ilgilendiren bir büyüklüktür. Bu iki formülü birbiriyle karıştırmayın olur mu çocuklar? " -Prof. Dr. Mustafa İnan, Kaynak : Wikipedia |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.