![]() |
Günün Fıkrası :)
Sevgili arkadaşlarım başlığından da anlaşıldığı gibi burada günlük fıkralara yer vereceğiz..
Kimi zaman düşünüp, kimi zaman eğleneceğiz.. 16 Temmuz 2008 PATRON SEKRETERİNE DER Kİ: -Bir haftalığına iş için yurtdışına çıkacağız. Ona göre hazırlan. Sekreter kocasını arar : -Patronla bir haftalığına yurtdışına çıkacağız. Sen başının çaresine bakarsın. Kocası sevgilisini arar : -Karım bir haftalığına yok. Bu haftayı beraber geçirelim. Sevgili Özel ders verdiği minik çocuğu arar : -Bu hafta sana ders veremicem. Gelmene gerek yok. Minik çocuk Dedesini arar : -Dedecim. Bu hafta dersim yok. Öğretmenim yok.Bu haftayı beraber geçirelim. Dede (1.bölümdeki patrondur) sekreterini arar: -Bu haftayı torunumla geçireceğim. Gezimiz iptal oldu. Gidemicez. Sekreter kocasını arar : -Gezimiz iptal oldu. Gidemicez. Koca sevgilisini arar : -Bu hafta beraber olamıcaz. Karımın gezisi iptal oldu. Sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar: -Bu hafta sana ders verebileceğim. İşlerim iptal oldu. Minik çocuk Dedesini arar : -Dedecim. Öğretmenimin işleri iptal oldu. Bu hafta beraber olamıcaz. Çok üzgünüm. Dede sekreterini arar : -Merak etme. Bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz. Hazırlıklarını yap... Eeee?.... |
Cevap : Günün Fıkrası :)
süpermiş ya :24:25
|
Cevap : Günün Fıkrası :)
çok guselll
|
Cevap : Günün Fıkrası :)
:24:25
|
Cevap : Günün Fıkrası :)
:24:25saol adaşımmm bnmmm (=
|
Cevap : Günün Fıkrası :)
hakkat manyak bişeymiş yaw:DD eywallah
|
Cevap : Günün Fıkrası :)
17 Temmuz 2008 Tren BekLiyorum Bir kadının yatak odasındaki gardrop bozuktur. Evin yanında bulunan istasyondan tren geçince kapağı açılmaktadır. Bunun için bir gün bir marangoz çağırır. Marangozu yatak odasına götürür ve dolabı gösterir. O anda bir tren geçer ve gardrobun kapağı kendiliğinden açılır. Marangoz menteşelere, kilide bakar. ''Hanımefendi buradan gardrobunuzun nesi olduğunu anlayamadım. Şimdi ben içine gireyim ve siz kapağı kapatın, böylece ben içeriden bakarım belki böyle anlarım,'' der. Marangoz içeri girer, kadın kapağı kapatır. O anda kapı çalar. Kadın kapıyı açar. Kadının kocası gelmiştir. Kocası doğru odasına gider ve üstünü çıkarıp asmak için gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kızarak adama bağırır. "Ne işin var senin burada" Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir. "Şey beyefendi ne desem ki şimdi size burada tren bekliyorum desem inanır mısınız?" |
Cevap : Günün Fıkrası :)
18 Temmuz 2008 Gül Yaprağı Uzakdoğu'da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik, anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti. Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak veya çan, zil yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki budist, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. Budist bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. Bu, yeni bir arayıcıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yabancı tapınağın bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerideki budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.. |
Cevap : Günün Fıkrası :)
19 Temmuz 2008 Temel ormanda ağaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun; -Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış; - Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yengesuni.. |
Cevap : Günün Fıkrası :)
20 Temmuz 2008 Bilmece Kayserili, trende yolculuk etmekte... Karşısında oturan zatla tanışır. Dereden tepeden konuşurlarken: - "Gel seninle birbirimize bilmece soralım" der. "Önce ben sorayım; bilirsen ben sana bin lira veririm. Bilemezsen 10 bin liranı alırım. Sonra sen bana sorarsın; bilirsem 10 bin liranı alırım, bilemezsem bin lira veririm." - "Tamam" der adam; "sor bakalım" - Söyle öyleyse: Üç ayaklı hayvan nerde yaşar? Öteki yolcu düşünür, bilemez: - Al 10 bin lirayı. Şimdi ben de sana aynı soruyu soruyorum: Üç ayaklı hayvan nerde yaşar? Kayserili, hiç düşünmeden, aldığı 10 bin liranın bin lirasını geri verir: - Al şu bin lirayı. Ben de bilmiyorum. |
Cevap : Günün Fıkrası :)
sprdi yah tşkLr :D:24:25
|
Cevap : Günün Fıkrası :)
21 Temmuz 2008 Kim Kopya Çekti TARİH dersinin yazılı sınavında sıfır alan öğrenciye, babası nedenini sorduğunda; "Hoca, yanımdaki arkadaşın kağıdından baktığım gerekçesiyle sıfır vermiş." "Peki oğlum baktın mı?" "Hayır baba, kesinlikle bakmadım." "Peki oğlum, ben yarın okula gelir ve hocanla görüşürüm." Baba ertesi gün, tarih hocası ile görüşerek, oğluna haksızlık yapıldığını söyleyip, notunun düzeltilmesini ister. Bunun üzerine Hoca, "Gelin sınav kağıdına birlikte bakalım. Arkadaşının kağıdından kopya çektiğini size ispat edeceğim" der. Kağıdı bulup, okumaya başlar. " Bakın birinci soru 'İstanbul'u kim hangi tarihte fethetmiştir?' şeklinde. Oğlunuzun arkadaşı 'Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında' diye yazmış. Oğlunuz da aynısını yazmış. " " Bunda ne var Hoca Hanım, ikisi de doğru cevap. Ayrıca, yanındakinin oğlumun kağıdına bakmadığı ne malum?" " Bir saniye, devam edelim, göreceksiniz. İkinci soru 'Osmanlılarda, duraklama devrinin başladığı anlaşmanın adını ve tarihini belirtiniz. Oğlunuzun yanındaki 'Karlofça Anlaşması 1699' yazmış. Oğlunuz da aynısını yazmış!" " Bunda ne var Hoca Hanım. İkisi de doğru cevap. Ayrıca yanındakinin oğlumun kağıdına bakmadığı ne malum?" "Bir saniye, devam edelim göreceksiniz. Üçüncü soru 'Pön Savaşlarının sonuçları nedir?' Oğlunuzun yanında oturan arkadaşı 'Cevap-3: Bilmiyorum' diye yazmış. Oğlunuz ne yazmış 'Cevap-3: Ben de bilmiyorum!..' " |
Cevap : Günün Fıkrası :)
:24:25süperdi=)
|
Cevap : Günün Fıkrası :)
22 Temmuz 2008 Ayna Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış o anda gözü aynaya takılmış - Ula Dursun ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy demiş. Dursun aynayı temelden almış şöyle bir bakmış - Ula salak tabi tanıdık gelir bu benim ..... |
Cevap : Günün Fıkrası :)
23 Temmuz 2008 Kafiyesi Yok Ama... Idris'le Dursun, kahvede ayri masalarda hafif sıkkın oturuyorlar. Idris sesleniyor: - Bana "ayran" desene... - Ayran! - Uyy, ben da senun karuna hayran! Fena halde bozulan Dursun, biraz sonra Idris'e sesleniyor: - Bana "gazoz" desena... - Gazoz... - Uyy, ben da senun karini öptum... Idris, dudak büküyor: - Bu söylediğunun kafiyesi yoktur... Dursun sözü bagliyor: - Kafiyesi yoktur ama asli vardur! |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.