![]() |
Lazlar Dil
Dil Ana madde: Lazca Lazlar, konuştukları dile Laz Dili , Lazca anlamında "Lazuri Nena" demektedirler. Lazca, dünya dil ailesinde Kafkas dillerinin içinde Gürcüce (Acarca), Svanca ve Megrelce gibi Güney Kafkas Dil Grubu'nda yer alıp Zan dili bölümüne mensuptur ve Laz alfabesi ile yazılır. Bu diller arasında Lazcaya en yakını Lazların Hıristiyan akrabaları Megrellerin konuştuğu dil olan Megrelcedir. Megrelce ile Lazca arasında karşılıklı anlaşma kurulacak kadar ortak kelime vardır. Bir Laz ve Megrel rahatlıkla karşılıklı anlaşabilir. Köklü bir sözlü geleneğe sahip Lazca'nın yakın zamana değin yazılı bir dili bulunmamaktaydı. Antik Kolhis ve Lazika krallıklarının hüküm sürdüğü dönemlerden günümüze değin zengin sözlü bir edebiyata sahiptiler; destanları, masalları ve şiirleri ancak 19. yüzyılda yazıya dökülebilmeye başlanmıştır.Lazcaya ilişkin en eski kayıtlar Evliya Çelebi'nin 'Seyahatnamesi'nde geçen Megrelce yazılar ve sözcükler, cümlelerdir. Türkiye nüfus sayımı istatistiklerine göre Lazcayı konuşan kişinin sayısı 1945'te 46.987 kişiyken, 1965'te 26.007 kişinin anadili Lazca olup 59.101 kişi ikinci dili olarak Lazcayı konuşmaktaydı. Wolfgang Feurstein'e göre 1983'de 250.000[29], Macar etnolog Ildiko Beller Hann'a göre de 250.000 kişi Lazca konuşurdu. Lazolog İsmail Avcı Bucaklişi ve Gürcistan Diaspora Bakanlığı[35] ise 500.000 olarak [36] vermiştir. Gürcistan'da 2,000[37] ila 30.000 kişi [38] Lazca'yı anadilleri gibi/olarak konuşmaktadır. 2008 Şubatı'nda UNESCO "Tehlikedeki Diller Atlası"nın araştırmasına göre ise Türkiye'de 130 ya da 150.000 kişi Lazca konuşmaktadır.[39] Bazı araştırmacılara göre Türkiye'de 250.000 etnik Laz yaşamakta olup bunların 150.000'i[40]Lazcayı kullanmaktadırlar. Almanya'da ise tahmin verilere göre 1.250[41] kişi Lazcayı kullanmaktadır. Laz Etimolojisi Etnik bir terim olarak Laz kelimesi, ilk olarak Plinius'un "Naturalis Historia" adlı eserinde geçmekte olup, Procopius'un da belirttiği gibi "Lazlık" birden fazla Kolhis kabilesi tarafından zamanla benimsenmiş bir isim olmalıdır. Evliya Çelebi (1640 yılında), Lazları bir Doğu Kafkas kavmi olan Lezgilerle isim benzerliğinden dolayı karıştırmıştır.V. Minorsky, Çan kelimesinin Yunanca Sannoi/Tzannoi kelimeleriyle aynı şeyi ifade etiğini (ISLM Laz), Procopius ise Tzani veya Kolhian olarak bilinen halkın artık Lazi olarak adlandırıldığından bahsetmiştir.[42] W.E.D Allen ve N. Marr ise başka bir Kolhis kabilesi olan Svanların, Gürcüce Çaneti olan Laz Bölgesi'ne Lazan adını verdiklerini, bu adın La (bölgesel ön takı) + Zan (Lazların eski adı: Tzan, Tsan, Çan) etimolojisine sahip olduğunu belirtmektedir.[43] Strabon'un, Lazların ataları olan Kolhi ve o halkın yaşadığı coğrafyanın adı olan Kolheti kelimelerini eş anlamda kullanması tesadüf olmayabilir.MS 7. yüzyılın sonlarında, Kolhis'in Arap işgaline uğraması Lazlar için dönüm noktası olabilecek bir çağın başlangıcı olmuştur. Tzani/Çani (i¤i¶) kelimeleri ise Lazilerin (i?i¶Ï), Yunan ve Gürcü kaynaklarında geçen diğer adı olup, Bizans Kültürüne adapte olmuş Lazları ifade etmek için de kullanılmıştır. Bu da tarihte Trabzon'da yaşayan Tzani/Tzannoi ve Tsani/Tsannoi olarak adlandırılan halkın bir Kolhis kavmi olduğunu ve Kolhis'in M.S. 3. yüztıldan sonraki mirasçısı olan Lazikalı Lazların bölgedeki versiyonu olduğu ispatlamaktadır.Nitekim bugün Gürcülerin Lazlara Çani, Ermenilerin de "Çen" demesi bunu ispatlamaktadır.[44] Kaynak : Wikipedia |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.