![]() |
Türkiye'de Küçükbaş Hayvancılık Yapılan Bölgeler Hangileridir?
Türkiyede Küçükbaş Hayvancılık Yapılan Bölgeler Hangileridir?
Bozkırların hayvanıdır. Hafif dalgalı düzlüklerde iyi yetişir. Türkiye'nin iklim şartları genelde koyun yetiştiriciliğine elverişlidir. Düşük sıcaklık sebebiyle Doğu Anadolu Bölgesinin doğusunda yetiştiriciliği gelişmemiştir. Ayrıca Doğu Karadeniz bölümünün kıyı kesiminde yüksek nem ve gür çayırlardan dolayı koyun yetiştirilmez. En fazla koyun yetiştiren bölgemiz İç Anadolu'dur. Bozkırların geniş alan kaplamasından dolayı. Doğu Anadolu Bölgesi (batısı) ve G.Doğu Anadolu Bölgeleri de koyun yetiştiriciliği gelişmiştir. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Koyun kısa boylu otların geniş alanlarda yetiştiği bozkırlara uymuş bir hayvandır. Türkiye'nin birçok bölgelerinde ve özellikle yarı kurak olan step sahalarında başlıca yetişme yerini bulmuştur. Koyun, yürüyüşü ağır bir hayvan olduğundan, dik yamaçlı yerleri değil, düzce veya hafif dalgalı araziyi ister. Koyun. Anadolu'da eskiden beri yetiştirilmiş bir hayvandır. Yeşil otlakların bir süsü olmuş bulunan koyun, eti ve /sütü, /yünü ve derisi ile yaşantımızda önemli /yer /tutmuştur. Memleketimizdeki başlıca soyları kıvırcık, dağlıç, karaman (akkaraman, morkaraman), sakız ve merinostur. Kıvırcık koyunu Trakya ile Güney Marmara bölgesinde yetişir. Et kalitesi çok iyidir. Bu soy, bir yüksek yayla hayvanı olmayıp, iyi otlaklar ister ve soğuğa fazla dayanamaz. Bu nedenle yüksek yaylalar bu cins koyunun yayılma sınırını çizmiştir. Dağlıçlar ise, bütün batı Anadolu'da ve bu arada Ege bölgesinin çok dağlık olmayan bölgelerinde yetişir. Ege bölgesinin bir başka koyun cinsi de sakızdır ki, ince ve az geniş kuyrukludur. Türkiye'nin öteki bütün bölgelerinde iri kuyruklu koyunlar yetişir. İç ve Doğu Anadolu'nun yaygın koyun soyu Karamandır' ki, bölgesine /göre / çeşitleri vardır. Bütün bu yerli koyunlarımızın yünleri çoğunca kalın ve kısadır. Bu nedenle, 50 yıl kadar önce yumuşak ve ince kumaş dokumaya daha elverişli olan merinos koyunu yetiştirilmesi yoluna gidilmiştir. Bu arada yün dokuma fabrikalarımız için merinos yünü ithal edilmiştir. En fazla İspanya'da tutunmuş olan bu cins koyun, mem*leketimizde de Karacabey' deki ve Bandırma yakınlarındaki merinos istasyonlarında yetiştirilmiş, eski koyunlarımızla melez şekilleri de elde edilmiştir. Merinosların yünü ince ve uzun olup, et kalitesi yüksek değildir. Bu nedenle türlü ülkelerde kasaplık koyunlarla birleştirilerek melez soylar üretilmiştir. Merinos soylarının en yaygın olduğu ülkeler Avusturalya, Güney Afrika ve Arjantin'dir. Et ve yün vasıfları farklı olan bütün bu koyunlarımızın sayısı 40 yıl kadar önce 13 milyon tahmin olunmuş, bu miktar günümüze kadar çoğalmış, 1970 de 36.500.000'i, 1982 de 50.000.000'0 bulmuştur. Buna göre, memleketimizde bugün nüfus başına bir koyun düşmektedir: Yün (yapağı) üretimi 57.000 tonu biraz geçmiştir. Yerli koyunlarımızın yün verimi az olup, ortalama olarak koyun başına 1,5 kilo kadardır. Me*rinos koyunlarının verimi ise 4 kiloyu bulmaktadır. Türkiye, dünyanın çok koyun yetiştiren ülkelerindendir. Koyun Türleri: *Kıvırcık*: Soğuğa dayanıklı değildir. Et verimi yüksektir. Marmara ve Ege Bölgelerinde yetiştirilir. *Dağlıç*: Ege ve İç Batı Anadolu'da yetiştirilir. *Karaman:* Ege, İç, Doğu ve G.Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. *Sakız ve Merinos*: G.Marmara Bölümünde yetiştirilir. Merinos yünü için yetiştirilmektedir. KIL KEÇİSİ Dağlık bölgelerin hayvanıdır. Ağaçların filizlerini yemek suretiyle beslenir. Ormanlara zarar verdiği için sayılarının azaltılması yoluna gidilmektedir. En fazla Akdeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. Kılkeçisi, koyuna göre daha dayanıklı, daha kolay beslenebilir bir hayvan olup, dik yamaçlı dağlık yerlerimizde yetiştirilir. Anadolu'nun birçok yerlerinde köy evlerinin çoğunda 1-2 keçi bulunur ve özellikle sütü için beslenirse de dağlık yerlerde sürüler halinde de beslenir ve üretilir. Memleketimizde 15 milyon kılkeçisi (I 982) vardır. Ormanlık ve fundalık yerlerde uzun süre beslenmiş bulunan kılkeçisinin, filizleri ve sürgünleri yemesi yüzünden ormanlarımız zarar görmüştür. Ormanlarım korumak isteyen Avrupa ülkeleri kılkeçisi sayısını azaltmışlardır (Yugoslavya, İspanya gibi), Memleketimizde de orman korunması nedeniyle biraz azalma olmuş, hiç olmazsa artma olmamıştır (1956 da 19 milyon kılkeçisi vardı). TİFTİK KEÇİSİ Tiftiği için yetiştirilmektedir. Yurdumuzda Ankara-Konya çevresi il G.Doğu Anadolu Bölgesinde Siirt çevresinde yetiştirilmektedir. Sağılan ve kesilen hayvan sayısı az; üretilen süt ve et miktarı fazla ise orada Büyük baş hayvancılık (inek yetiştiriciliği) gelişmiştir. Sağılan ve kesilen hayvan sayısı fazla iken; üretilen et ve süt miktarı az ise Küçük baş hayvancılık gelişmiştir( Koyun yetişitiriciliği). Tiftik keçisinin bir adı da "Ankara keçisi" dir. Bu cins keçinin tüyleri ince, uzun ve ipek gibi parlaktır. Bu özelliği ile bazı hallerde iyi yünlerden de üstün tutulur. Bu keçinin başlıca yaşama alanları İç Anadolu'nun kuzey ve batı kenarları ile doğu kenarları ve aşağı Kızılırmak kesiminin batı yakasıdır. İç Anadolu'nun başka yerlerinde de seyrek olarak ve kılkeçisi ile birlikte bulunur. Uzun süre Anadolu'ya mahsus bir keçi soyu olmuş bulunan ve Batı ülkelerinde "Ankara keçisi" adı ile tanınan bu ekonomik değer, bundan 90 - 100 sene kadar önce (19. yüzyılın sonlarında), bu doğal şartların benzerinin bulunduğu Güney Afrika'ya ve Kuzey Amerika'nın batı bölgelerine qötürülerek orada üretilmiş, zamanla o ülkelere uyan soylar oluşturulmuştur. Bugün memleketimizde 3,5 milyon tiftik keçisi vardır (1982). Bu miktar, 1959 da 6 milyondan çok idi. Günümüze kadar tiftik ürünümüz bir dış ticaret malı olmuş, memleket içinde bunun tüketimi fazla olmamıştır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.