ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Genel Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=630)
-   -   Çoook Çok Çok Çook Kötüü Mutlaka Okuyuun...!!!! (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=473048)

Prof. Dr. Sinsi 08-17-2012 05:06 AM

Çoook Çok Çok Çook Kötüü Mutlaka Okuyuun...!!!!
 


arkadaşlar;bu çok ciddi we malesef türkiyede bilgisi yeni yayılan bir hastalık.ALZHEİMER...

yaşlılarda ki halk dilinde bunama normaldir denilen oysa ki son derece tehlikeli we ciddi olan bir hastalık.benim canım anneannemde bu hastalığın bir kurbanı malesef 5 yıldır biz bakıyoruz.gördüğü halisülasyonların peşinden giderken bacaklarını kırdı.yatalak bir şekilde...lütfen arkadaşlar başka yaşlıları böyle görmek we duymak istemiyorum.bilginiz olsun diye bu konuyu açtım çünkü çok gerekli.belki werilmiştir bilmiyorum.arattım ama bu hastalık hakkında geniş çaplı bir bilgiye ulaşamadım.bu hastalığın hiç bir çaresi yok!we lütfen unutmayın HİÇ BİR YAŞTA UNUTKANLIK NORMAL DEĞİLDİR!!!hepimizin etrafında yaşlı insanlar war.ailemiz yada çewremiz.onlar bunları bilemez belki ama sizin okuduğunuz birazcık belirti,bir yaşlının aklı başında ölmesini sağlayabilir...uzun bir yazı ama lütfen okuyun.çünkü biz anneannemin hastalığını öğrendiğimiz de;artık çok geç kalmıştık...


Alzheimer Hastalığı Nedir ?


Bunama ya da demans, günlük yaşamın her zamanki gibi sürdürülmesini engelleyen ilerleyici, kronik bir beyin hastalığıdır.


" ...Demans, beyin kabuğuna ilişkin üst düzey işlevlerin genel olarak bozulmasıdır. Bunlar, kişinin çevreyi farkındalığı ( bilinci ) bozulmaksızın, bellek, günlük yaşamın gereksinimleriyle başa çıkabilme yeteneği, algı ve devinime ilişkin işlevler, koşullara uygun düşen toplumsal davranışın korunabilmesi ve duygusal tepkilerin kontrolünde bozulma şeklinde sıralanabilir. Büyük çoğunlukla geri dönüşsüz ve ilerleyici bir durumdur. "


Alzheimer Hastalığı ( AH ) en yaygın demans türlerinden biridir. Bir başka deyişle, sanayileşmiş ülkelerde en sık görülen demanstır ve nüfusun yaşlanmasına paralel olarak giderek de artmaktadır.


1. Alzheimer Hastalığının ilerleyişi genellikle çok yavaştır ve olguların çoğunda bellek problemleriyle kendini gösteren bir preklinik evre ortaya konabilir. Alzheimer Hastalığı yaşla birlikte artar, ancak daha gençleri, hatta elli yaşları içindekileri de tutabilir. Bu nedenle, sadece çok yaşlıların hastalığıdır diye düşünmemek gerekir.


2. HASTALIĞI İKİ GRUBA AYIRABİLİRİZ :


Ailevi Alzheimer Hastalığı, oldukça seyrektir. Bu konuda uzmanların farklı görüşleri olabiliyor : Bazıları tüm Alzheimer tipi demansların % 5 i olduğunu söylerken, diğerleri bu oranı % 1 olarak vermektedirler. Kalıtım kanıtlanmıştır, ancak tüm olgularda rol oynamamaktadır. Elli yaşlardaki genç hastalar genellikle bu gruptandır.

Sporadik ( kalıtsal olmayan ) türü tüm olguların % 95 ini temsil eder. Yaşlılardaki hastalığın tipik biçimidir.

Ailenizde bir Alzheimer hastası varsa, bu sizin de ilerde hasta olacağınız ya da hastalığı çocuklarınıza aktaracağınız anlamına gelmez.

3. Bir dizi muhtemel etken tartışılmaktaysa da, hastalığın nedeni henüz bilinmemektedir.


4. HASTALIĞIN ORTAYA ÇIKMASINDA HEPSİ BİR ARADA ROL OYNUYOR OLABİLİR


Beyindeki işlev bozukluğu iki temel süreç ile belirlenmektedir :

Nöronlara ( sinir hücreleri ) hasar veren bir takım maddelerin oluşumu ;

Nörotransmitterlerin ( sinirler arası iletişimi sağlayan beyin kaynaklı kimyasal maddeler ) beyin tarafından üretilmesinde azalmayla birlikte nöronlar arasındaki normal "iletişimin" bozulması.


ÇEVREYLE NASIL BAŞA ÇIKMALI ? ( 1 )




Alzheimer Hastalığının ( AH ) zihin karışıklığı ve bellek kaybı gibi bazı belirtileri, hastanın kendisi ve çevresine zarar vermesini engellemek üzere çevresinin zorunlu olarak değiştirilmesini gerektirebilir. Bunun için ya büyük boyutlu değişiklikler yapmanız ya da güvenli bulmadığınız eşyayı kilit altında tutmanız gerekmiyor. Kapsamlı değişiklikler, çevresini tamamen yabancılaştırarak kafasını daha fazla karıştırıp, daha küskün yapma gibi olumsuz etkiler yaratabilir.


HATIRLANMASI GEREKEN ÜÇ KURAL


Çevrede çok fazla değişiklik yapmayın. Yalnızca, aile içindeki güvenlik ve konfor için gerekli değişikliklere özen gösterin.

Değişiklikleri yavaş yavaş yapın. Hastalığın ilerleyişini farklı evreler boyunca izlemeye gayret edin, gereken değişiklikleri yavaş yavaş yapın. Onu korkutmayın. Mümkün olduğunca kendine yeterli olması için yüreklendirin.

Yaptığınız değişiklikler aileniz için de yaşamı kolaylaştırıcı nitelikte olmalı. AH ' lı hasta, karşılaştığı nesneleri eline aldıktan sonra çoğu kez rasgele bir yere bırakır. Bu nedenle, anahtarlarınızı ve kolayca ortadan kaldırılabilecek eşyanızı onun erişemiyeceği bir yere kaldırın.

EV İÇİNDEKİ GÜVENLİK


MUTFAK


Mutfak, evin en tehlikeli bölümlerinden biri olabilir. Aşağıda sıralananlar tasız kaza riskini azaltabilir. Mutfak aletlerinizin güvenli bir biçimde kullanılabildiğinden emin olun. Güvenilir değilse, aşağıdaki değişiklikleri yapın.

Gazlı ocağı, elektrikli bir ocakla değiştirin ya da gaz kaçaklarını tespit edecek bir güvenlik düzeneği kurun.

Gece yatmadan önce gaz vanasını kapatın.

Kibrit yerine elektrikli çakmak kullanın.

Mutfak robotu, kahve makinası gibi çok parçalı aygıtları yatmadan önce sökün.

Suyunuzun ısısı ayarlanabiliyorsa, en fazla 37 C de tutun. AH, ağrı hissini belli ölçüde değiştirebileceğinden, hasta kaynayan suyun kendisini yaktığını anlamayabilir.

BANYO


Banyoda beklenmedik tehlikeler bulunabilir. Aşağıda sıralananları gözden geçirmeniz yararlı olacaktır.


Kapının anahtarını kaldırın. Kapıyı kilitleyip, sonra da açamayabilir.

Kilim ya da benzeri örtüleri yerden kaldırın. Düşmesine neden olabilir.

Deterjanları güvenli bir yerde tutun. İçilecek bir şey sanabilir.

Banyo küveti ya da duş kabinin içine kaymaz lastik minderlerden koyun. Tabureli bir duş kabini, küvetten genellikle daha güvenlidir.

IŞIKLAR


AH, çevreyi algılamayı güçleştiren algısal bozukluklara neden olur. Gölgeli alanlar, döşemedeki "delikler" ya da yabancıların saklandığı yerler olarak algılanabilir.

Evinizi, özellikle yatak odası ile tuvalet arası ve varsa merdiven basamakları olmak üzere yeterli biçimde aydınlatın. Aşırı parlak ışık, gözünü alabileceğinden, bundan kaçının.


TIBBİ DURUMLARLA NASIL BAŞA ÇIKMALI ? ( 1 )




Hastanızın akut ya da kronik tıbbi sorunları olabilir.

Böyle durumlarda, hastalığının ciddiyetini, hissettiği sıkıntının derecesini anlamakta güçlük çekebilirsiniz.

Yakınmalarını ifade etmekte genellikle güçlük çekecek, daha da ötesi hasta olduğunu bile kavrayamayabilecektir. Bu nedenle, beden dilini anlayabilmek son derece önemlidir.


TIBBİ DURUMLARLA NASIL BAŞA ÇIKMALI ?


Ağrı, kaşıntı, susuzluk ve açlık gibi yakınmalara, sıklıkla genel bir huzursuzluk hali olarak ifade edilecektir. Sık karşılaşılan tıbbi durumları gözden geçirelim ve böyle güç durumlarda size yardımcı olmaya çalışalım:

DEHİDRATASYON ( susuz kalma )


Sıvı alımı azaldığında ortaya çıkar. Hastalığın belli evrelerinden sonra açlık ya da susuzluk hissi ortadan kalkacağı için, yeterli sıvı alamaz duruma geldiğinde, bunu görüp anlayabilmelisiniz.

Özellikle sıcak yaz aylarında, dehidratasyon belirtileri açısından uyanık olmalısınız.

Derisini muayene ederek dehidratasyonu kolaylıkla anlayabilirsiniz.

Derisini hafifçe çimdikleyin : eğer dehidratasyonu varsa, deri elastikiyetinin kaybolduğunu göreceksiniz. Normal düzeyde sıvı alan bir kişide çimdiklenen deri derhal normal haline döner. Dehidratasyonda ise, derinin üzeri buruşuk kalacaktır.

Dil de size yol gösterecektir. Normalde nemli olmalıdır. Ancak, bedenin sıvıya ihtiyacı varsa, dil pembe rengini kaybedecek, beyazımsı bir renkle kaplanacak ve yüzeyinde yarıklar oluşacaktır.

HER ZAMANKİNDEN DAHA KÜSKÜN OLACAK VE ORTALIKTA AMAÇSIZ DOLANACAKTIR.

HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA KAFASI KARIŞIK VE ORYANTASYONU BOZUK OLACAKTIR.

BU OLUP BİTENLER BİR ŞEYLERİN DÜZGÜN GİTMEDİĞİNİN AÇIK BULGULARI OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR.

KABIZLIK


Genellikle hergün büyükabdeste çıkmanın normal olduğu kabul edilirse de, özellikle eskiden beri barsakları "tembel" olarak bilinen kişilerde olduğu gibi, iki üç günde bir çıkmanın da hiç bir sakıncası yoktur.

Eğer eskiye oranla dışkılama düzenini yitirmeye başladığını farkederseniz, yüksek oranda lif içeren sebze gibi besinleri tercih edin.

Eğer kabızlık 5 günden uzun sürerse, doktorunuza danışın. Kabızlık, rahatsızlık hissini iyiden iyiye artırarak onu daha sinirli ve saldırgan yapabilir.

Doktorunuza sormadan müshil ve benzeri kabızlık ilaçlarını kullanmayın. Bunlar, ishal, karın ağrısı, dehidratasyon ve durumu daha da ağırlaştıracak sorunlara neden olabilir.

Böyle durumlarda doğal reçetelerin daima daha güvenilir olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Gerektiğinde lavman uygulaması, düzenli müshil kullanımından daha iyidir.

SAYIN HASTA YAKIN BU BÖLÜM SİZİN İÇİN




UTANÇ


Davranışları sizi utandırıyor olabilir. Dostlarınızı evinize artık davet etmez olacaksınız. Onunla sokağa çıkmaktan kaçınacaksınız. Böyle yapmayın !!

Bazı davranışlarından sıkıntı duymanız, utanmanız çok doğal. Ama, kendinizi çevrenizden yalıttıkça, günlük sorunlarla başa çımanızın da o derece güçleşeceğini aklınızdan çıkarmayın. Çok sabırlı olmalısınız.

SUÇLULUK


Kendinizi suçlu hissetmek son derece olağandır. Ona karşı geçmişteki davranış biçiminiz nedeniyle suçluluk; garip davranışları yüzünden utanç duyduğunuz için suçluluk; hasta bir insana öfkelendiğiniz için suçluluk; sorumluluğu istemediğiniz için suçluluk; onu bir hastaneye ya da bakımevine yatırmayı tasarladığınız için suçluluk. Başka bir çok şey nedeniyle suçluluk. Hastalığa yol açan şeyin, ailenin yaptığı ya da yapmadığı bir şey olmadığını kavramanız çok önemlidir.

DUYGULARINIZI PAYLAŞIN


Duygularınızı diğer hasta yakınları ile paylaşmak yardımcı olabilir. Yalnız değilsiniz! Diğer hasta yakınları, talepleri bitmek bilmeyen, sürekli aynı şeyleri tekrarlayan, inatçı bir demanslıya sürekli bakmak zorunda olmanın yükünü anlayacaklardır.

Duygularınızı paylaşabileceğiniz yakın arkadaşlarınız yoksa, diğer bir seçenek, yerel destek grupları aracılığıyla diğer hasta yakınları ile görüşmek olabilir. Hasta yakınlarının çoğu, diğer hasta yakınlarının deneyimlerini öğrenerek büyük yardım sağladıklarını düşünürler.


AKRABA TOPLANTILARINA GİTMEK SORUNLARINIZI ORTADAN KALDIRMAZ, AMA SORUNLARINIZ HAKKINDA KONUŞMAK RAHATLATICIDIR.

ERİŞKİNLER İÇİN GÜNDÜZ BAKIMEVLERİ


Erişkinler için gündüz bakım evlerinde, diğerleriyle birlikte, gözetimli bir ortamda gününü geçirebileceği bir bakım hizmeti sağlanır. Böyle merkezlerde hastalar için uyarıcı, teşvik edici faaliyet programları uygulanırken, bu aynı zamanda, hasta yakınlarının kendilerine zaman ayırabilecekleri anlamına gelir. Bu merkezler, genellikle resmi makamlarca onaylanmış ya da tanınmış olur. Bünyelerinde ayrıca revirleri ve sürekli bakımevleri de bulunabilir. Bu gibi yerlere "ihtiyaç oldukça", düzenli şekilde ya da "haftada bir" gibi farklı sıklıklarda katılım mümkündür.

KENDİNİZE DİKKAT EDİN, FİZİKSEL VE DUYGUSAL SAĞLIĞINIZ BU DURUMDA GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİ!!!


FİZİKSEL SAĞLIĞINIZ YERİNDE OLSUN


YETERİNCE DİNLENEBİLMELİSİNİZ!!! Eğer hastanız geceleri dolanıyor ve başkalarının uykularını bozuyorsa, siz uyurken yerinize nöbet bekliyecek bir başkasını bulun. Bunu sağlamak maddi olarak güç olacaksa, siz akşam üstü biraz uyuklarken bir akraba ya da arkadaşınız bir kaç saat için yerinize bakarak yardımcı olabilir. Hiçbiri olmuyorsa, ihtiyacınız olan rahatlamayı destek grubunuzdan sağlayabilirsiniz.

YARDIM NEREDEN GELİRSE GELSİN, ÖNEMLİ OLAN ONU ALABİLMENİZDİR.


anneannem hayaller görüyor.geceleri sürekli bağırdığından uyutmuyor.artık düzensiz bir aile hayatına sahibiz.annem piskolojik sorunlar yaşamaya başladı.bize manewi anlamda destek weren kimse yok.zaten bu hastalığın maddi bi yanıda yok.ilaç kullanmakta bi işe yaramıyor.gelen sadece şifa diliyor.bayramlarda seyranlada ewimiz kalabalık değil artık.hep kendi içimize büzüldük.bunları kimsenin yaşamasını istemem.dilekler dileniyor ama mutlu olmuyorum artık.çünkü gözlerimin önünde eriyen biri war we elimden hiçbirşey gelmiyor.takdiri ilahi ewet biliyorum.ama artık mutlu değilim,değiliz...bunları kimsenin yaşamasını istemiyorum.yaşayan bilir.beni anladığınıza eminim.... daha fazla bilgi için;
http://www.tip2000.com/belgin/alzheimerana.html


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.