![]() |
Saç Dökülmesine Kalıcı Çözüm
Saç dökülmesine kalıcı çözüm Likenlerden elde edilen ekstrelerden yapılan parfümlerin, sabunların ve şampuanların; saç dökülmesini ve bakteri oluşumunu önlediği belirlendi Atatürk Üniversitesi Tıbbi Aromatik Bitki ve İlaç Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ali Aslan, antibakterial özellikli kolonya, parfüm, deodorant, sabun, deterjan ve boya yaptıklarını, bu ürünlerin vücudu bakterilere karşı koruduğunu söyledi. Çeşitli likenlerden elde edilen ekstrelerin, kolonya, parfüm, deodorant, sabun ve deterjanlara katılabileceğini belirten Doç. Dr. Ali Aslan likenlerin antibakterial aktiviteye sahip olduğunu ve kokunun daha uzun süreli kalıcılığını artırdığını deneylerle ispatladı. Likenler üzerine yaptıkları araştırmalarda kolonya, parfüm ve çeşitli deodorantlarda kokunun daha uzun süreli kalabileceğini tespit ettiklerini söyleyen bilim adamı Aslan, "Parfümeride kokunun kalitesinin yanında, kalıcılığı da önemlidir. Likenlerin ekstresi, parfümeri sanayisinde kullanılırsa kokunun daha kalıcı olması sağlanır" dedi. SAÇ DÖKÜLMESİNE ÇÖZÜM Saç dökülmesinin likenlerle tedavi edilebileceğini belirten Aslan, "Çeşitli bakteri ve mantarların etkisi ile saç dökülmeleri sık görülmektedir. Likenlerin antibakterial ve antifungal etkiye sahip olduklarını deneylerle tespit ettik. Özellikle eller, koltuk altları ve vücudumuzun hemen her bölgesinde çok çeşitli bakteri floralarının varlığı bilinmektedir. Likenlerin ekstrelerinden yapılan deterjan ve parfümeriler bu bakteri hücrelerinin oluşumunu engelleyecektir" şeklinde konuştu. Likenler ile hazırlanan ürünlerin, piyasada çeşitli anti bakterial etkili ürünlerden daha doğal; güzellik ve hijyen sağladığını açıklayan bilim adamı Aslan, şunları kaydetti: "Çeşitli kimyasallar ile hazırlanan diğer ürünlerin başka yan etkileri olabilir. Ama doğal ürünlerin Avrupa ülkelerinde çok daha fazla kullanıldığı bilinmektedir. Fransa Almanya gibi ülkelerde eczanelerde doğal ürünler de satılmaktadır. Bu durum ülkemiz için çok yeni ve yetersizdir." YANLIŞ KULLANIMLARA DİKKAT Özellikle tıbbi bitkiler konusunda yanlış kullanımlar olduğuna dikkat çeken Aslan, "Çeşitli bitkileri satan aktarların, en az bir biyolog diploması almaları gerekiyor. Çünkü bir papatyanın çok sayıda türü var ve bu ürünler ehil olmayan kişiler tarafından satılıyor. Durum böyle olunca o ürünlerden faydalanılamayacağı gibi yan etkileri de olabilecektir. Ayrıca kullanımları hakkında da çok tereddütlü bilgiler olduğu açıktır" ifadesinde bulundu. Aktarların, eczacılar gibi mutlaka bir diplomaya sahip olmalarının önemli olduğunu vurgulayan Aslan, şunları söyledi: "Ülkemiz tıbbi bitkiler bakımından son derece zengindir. Bu tıbbi bitkileri ekonomiye kazandırmak son derece önemlidir. Bölgedeki sanayiciler ile işbirliğine gidilerek ve bu tip bitkilerin, işlenerek ihraç edilmesi sağlanabilir." |
Saç Dökülmesine Kalıcı Çözüm
Siz de hıçkırıyor musunuz?
Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ve diyafram adı verilen kasın istem dışı kasılmasını takiben ses tellerinin bulunduğu gırtlak bölgesinin aniden kapanmasıyla oluşur ve bu sırada karakteristik bir "hık" sesi duyulur. Dakikada 10-30 kez tekrarlayabilen bu kasılmalar diyaframdan başka kaburgalar arasındaki kaslarda da saptanabilir. Hıçkırık, çoğu zaman kısa süreli ve zararsızdır ve sağlıklı kişilerde geçici bir rahatsızlık olarak ortaya çıkar. Küçük bebeklerdeki ve çok hızlı yemek yiyen ve bu sırada hava yutan kişilerde görülen hıçkırık buna iyi bir örnektir. Aşırı gülme, gıdıklanma, fazla sigara ve alkol kullanılması, histeri, hava yutulması... gibi organik bir hastalığa bağlı olmayan durumlarda da geçici hıçkırık ortaya çıkabilir. Hıçkırık bazen günlerce-haftalarca kesilmeyip hastayı ciddi şekilde rahatsız edebilir ve önemli bir hastalığın belirtisi de olabilir. Uzun süreli hıçkırıklar hastanın yemek yemesini, uykusunu, konuşmasını... etkiler. Cerrahi girişim sırasında ve sonrasında ortaya çıkan hıçkırıklar da çeşitli komplikasyonlara yol açarlar. Hıçkırığın merkez siniri sistemi hastalıklarından mide hastalıklarına kadar çok farklı sebepleri vardır MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI Hıçkırık, ensefalit, menenjit, beyin içi kanama ve beyin tümörleri, üremi, beyindeki yaşlılıkla ilgili değişiklikler gibi merkezi sinir sistemini ilgilendiren hastalıkların bir bulgusu olabilir. GÖĞÜS HASTALIKLARI Her iki akciğer arasında kalan ve içinde kalbin de bulunduğu mediyasten ismi verilen bölgenin hastalıklarında hıçkırık gelişebilir. Buradaki lenf bezlerinin tüberküloz, kanser veya başka nedenlerle büyümeleri, frenik sinirin travması, aşırı kalp büyümesi, kalp krizi, ve yemek borusu tıkanıkları bu hastalıkların başlıcalarıdır. Zatürreede ve akciğer zarları arasında sıvı toplanması da hıçkırığa neden olabilir. KARINLA İLGİLİ HASTALIKLAR Diyafram kasının fıtıkları, karaciğer tümör ve apseleri, mide kanseri, dalak enfarktüsü, bağırsak tıkanıklığı, akut pankreatit gibi hastalıklarda hıçkırık saptanabilir. Ayrıca, üst batın operasyonları sonrasında da hıçkırık ortaya çıkabilir. HIÇKIRIK TEDAVİSİ Hıçkırık tutan kişiler yemek yerken acele etmemeli ve konuşmamalıdır. Genel olarak yüksek sesle değil, yavaş konuşmaya özen gösterilmeli, aırı gülmeden kaçınılmalıdır. İçecekler kesinlikle şişeden içilmemeli, aç karnına alkol ve sigara kullanılmamalıdır. Hıçkırık, önce aşağıdaki basit manevralarla giderilmeye çalışılır: • Bir çay kaşığı dolusu kuru toz şekerin yutulması veya aç karnına birkaç karanfil çiğnemek, özellikle yaşlılarda iyi sonuç verebilir. • Burundan sokulan bir kateterle yutağın uyarılması işe yarayabilir. • Derin nefes alıp verilmesi(hiperventilasyon) denenebilir. • Belirli bir süre nefes tutma etkili olabilir. • Bir kese kağıdı içine nefes alıp verilmesi,su veya buz parçalarının hızla yutulması, buzlu su, limon suyu veya sirke içilmesi de hıçkırığı geçirebilir. Bu yöntemlerle giderilemeyen hıçkırık için sakinleştiriciler, kas gevşeticiler gibi çeşitli ilaçlar etkili olabilir. Bunlar içinde en popüler olan tedavi 4-6 saat arayla 10-20 mg klorpromazin veya 6 saatte bir 200 mg kinidin verilmesidir. Boyundaki karotis damarına hekim tarafından masaj yapılması da denebilir. Bu tedavilerle de durdurulamayan hıçkırık için son çare frenik sinirin bir anestezik ilaçla veya cerrahi olarak blokajıdır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.