ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Beslenme, Diyet ve Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=608)
-   -   Tuzla Belediyesi 1. Sağlık Şenliği Yapıldı (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=468771)

Prof. Dr. Sinsi 08-17-2012 03:41 AM

Tuzla Belediyesi 1. Sağlık Şenliği Yapıldı
 


TUZLA BELEDİYESİ 1. SAĞLIK SENLİĞİ YAPILDI

Şenliğe katılan Prof. Dr. Arif Verimli: 'Genetik sorunlu insanlardan çocuk yapmayın' derken, Prof. Dr. Nevzat Tahran , çocuklarımızı yasaklarla değil, seçeneklerle yetiştirmeliyiz mesajı verdi.

Tuzla Belediyesi’nin bu yıl ilkini düzenlediği 1. Sağlık Şenliği, Tuzla Sahil Meydanı’nda yapıldı. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, sağlıklı toplumların ancak sağlıklı nesiller yetiştirilerek oluşturulacağını belirterek, “Tuzla’da yaşayan vatandaşlarımız için bu yıl ilkini düzenlediğimiz Sağlık Şenliği’ni gelenekselleştirmeyi hedefliyoruz. Amacımız, daha sağlıklı, daha yaşanabilir bir Tuzla’dır” dedi.
Tuzla Belediyesi ve Tuzla Sağlık Grup Başkanlığı’nın kurduğu stantta ‘Organ Bağışı Masası’ da kuruldu ve sağlık alanında çeşitli broşürler dağıtıldı. Şenlik boyunca vatandaşlara, ücretsiz sağlık taraması da yapıldı. Sağlık Yayıncılık

Sağlık Şenliği’nin açılışına, Turizm Bakanlığı tarafından ‘Türkiye’nin Yüzü’ seçilen ünlü top model Tülin Şahin de katıldı. Bisikletle Tuzla sahilinde gezen Tülin Şahin, “Tuzla Belediyesi çok güzel bir şey düşünmüş. İlkine katılmış olmak çok güzel bir şey. Gerçekten Tuzla çok güzel bir sahile sahip… Sağlık Şenliği de çok güzel bir etkinlik. Umarım her yıl tekrarlanır ve geleneksel hale getirilir. Tuzla halkının da bu şenliği desteklemesi gerekir. Tuzla halkını, sahip oldukları güzel sahilde yürüyüş ve spor yaparken görmek isterim. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi.
TÜLİN ŞAHİN: SIK AMA AZ YEYİN
Kendi özel diyetiyle 27 kilo veren Tülin Şahin, şenliğe katılan Tuzlalılar’a şu tavsiyelerde bulundu:
“Diyet yapmak taraftarı değilim. Sağlıklı beslenmekten yanayım. Sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek, sağlıklı bir ortamda bulunmakla sağlanabilir. Sağlıklı bir yaşam, kaliteli bir hayatı da uzatır. Sağlıklı toplumlar, barış içinde yaşarlar. Bunu çok iyi benimsemek lazım. Diyet yapan değil, sağlıklı yaşamaya özen gösteren bir insanım. 27 kilo verdim. Kısa süreli diyetler tehlikelidir. Verdiğiniz kilolardan daha fazlasını alırsınız. Günboyu sık ama az yemek lazım. Ben, 3’ü ana öğün, 3’ü de ara öğün olmak üzere, günde 6 öğün besleniyorum. Günde 2-3 saat spor yapıyorum ve böylece istediğim her şeyi yiyebiliyorum. Kilolarınızı takıntı haline getirmelisiniz. Önemli olan, kilolarınızı çabuk değil, sağlıklı bir biçimde verebilmektir. Bunu bir hayat tarzı olarak benimsemek gerekiyor. Özellikle yürüyüş yapmak, sağlıklı bir yaşamın temelidir. Uzun vadede düzenli yürüyüşün çok faydası görülecektir. Yılın dört mevsimi hep yürüyüş yaparım. Kilo verme, diyet yapma konusunda en önemli şey, iradedir. Öncelikle kendi özgüveniniz olmalı. Diyet, kısa süreli yapılan bir programdır ama sağlıklı yaşamak, bir hayat tarzıdır. Diyet programını çok sıkı takip etmeli ve hemen ardından sağlıklı bir yaşama geçiş yapmanız gerekiyor. Herkes, her insan kendisine mutlaka zaman ayırmalı ve günde en az yarım saat spor yapmalıdır. Yaptığınız spor sizi eğlendirmeli. Bunu sağlarsanız, daha iyi kilo verebilirsiniz. Ama spor sizi sıkıyorsa, verim alamazsınız. Sporu bir tutku haline getirmelisiniz. ”
Tülin Şahin’e, konuşmasının ardından, Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Funda Oktay tarafından bir teşekkür şilti verildi.
PROF. DR. ARİF VERİMLİ: RUH SAĞLIĞINI HALKIN AYAĞINA GÖTÜRMELİYİZ
Tuzla Belediyesi 1. Sağlık Şenliği’ne katılarak, “Ruh Sağlığı” üzerine konuşan, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, şunları söyledi:
“İnsana dair her duygu, insanın sahip olduğu her şey, ruh sağlıdır. Ruh sağlığı alanı, ülkemiz için çok önemli. Beynin yaptığı her türlü aktivite, ruh sağlığı içinde ele alınıyor. Psikolojinin karşılığı bir Türkçe kelime yok. Psikoloji ile psikiyatri birbirine karıştırılıyor. Bunlar birbirinden çok farklı şeyler. Düşünme, duygulanma ve bağlanma alanları, ruh sağlığıyla ilgilidir. İnsanı insan yapan tüm değerler de ruh sağlığının kapsamına girer. Ruh sağlığı, fevkalade anlaşılması gereken, halka indirgenmesi, halkın bilgilendirilmesi gereken bir konudur. Ruh sağlığını halkın ayağına götürmeliyiz.
GENETİK SORUNLU İNSANLARDAN ÇOCUK YAPMAYIN
Türkiye’de uzun ve sağlıklı evliliklerin sürdürülebilmesinde eşlerin ruh sağlığının da yerinde olmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Verimli, ruh sağlığı bozuk insanlarla evliliklerden kaçınmak gerektiğini tavsiyle etti. Prof. Dr. Verimli, şu görüşlerini dile getirdi.
“Ruhsal problemleri olan ailelerle evlilikleri en aza indireceğiz. Bu çok önemli. Genetik problemi, katılımsal problemi olan insanlarla evlenildiğinde, doğacak çocukların genetik yapıları da sağlıklı gelişmez. Genetik, katılımsal problemi olan insanlardan çocuk sahibi olmayacaksınız. Bu ütopik bir şey değil. Batı toplumları, bilgiyi hayata geçirmiş toplumlardır. Batı toplumları, pozitif bilgiyi hayata geçirmiş toplumlardır. Eğer siz pozitif bilgiyi hayata geçiremiyorsanız, siz hala ‘ben hamsi yerim, bana bir şey olmaz’ diyorsanız, bu iş yürümez. Eğer yaşantınızı bilgi üzerine kurarsanız, hayal kırıklığı yaşamazsanız. Eğer yaşantınızı algılar üzerine kurarsanız, her gün hayal kırıklığı yaşarsınız. Pozitif bilgi, hayatınızı kökünden değiştirir, her şeye bakış açınızı değiştirir. Bir kişi kendisini iyi hissedecek, yakın aile üyeleri de o kişinin iyi olduğunu söyleyecek, üzerine aldığı sosyal rolü eksiksiz yerine getirecek. Bu üçü, sağlam bastığı anda ruh hastası değilsiniz.
AİLELER HAFTADA BİR GÜN TELEVİZYONLARINI KAPATSIN
Çocukların ruh sağlığının korunması için anne ve babaların neler yapması gerektiği konusuyla ilgili olarak da, şunları söyledi:
“Tuzla, İstanbul içinde bir tatil kenti. Modern kentlerdeki aile yapılarımızda çok ciddi değişmeler var. Özellikle televizyon, çok ciddi boyutlar içinde hayatımıza girdi. Evde 2-3 televizyon var. Baba haberleri izliyor, anne dizi izliyor, çocuk başka bir şey izliyor. Bu yüzden aile içinde bir yabancılaşma ortaya çıkıyor. Aile içinde, kültür paylaşımının, duygu paylaşımını azaltmamak gerekiyor. Aile üyeleri aynı evin içinde birbirlerinin yüzlerini görmüyorlar. Çocuklarımızı küçüklüklerinden itibaren, arzu ve istekleri alevlendiğinde, ortaya çıkan hayal kırıklıklarına katlanma gücü ile eğitmeliyiz. Allah rızası için haftada bir gün, televizyonlarınızı üç saatliğine kapatın. Çocuklar, anne-baba, bir araya gelin ve duygularınızı paylaşın. Vicdan duygusunun oluşması 9 yaşında başlar. 10-11 yaşında yapılanır. Toplumda yazısız kuralların içimize sinmiş biçimine vicdan denir. Çocuklarınızın vicdan duygusu aşılayın. Türk toplumunda büyük bir yanlış var. Biz çekingen, girişken olmayan, özgüven duygusu düşük gençler yetiştiriyoruz. Bunu da vicdan adına yapıyoruz. Çünkü anne-baba, çocuklarını büyütene kadar, vicdan duygusunu geliştirecek önlemleri almıyoruz. Aksine eleştirerek büyütüyoruz. Eğer çocuğunuzu eleştirerek büyütürseniz, başkasının yanında küçük düşürürseniz, kendisine güvenmemeyi öğrenir. Türk toplumunun yüzde 80’ni de böyle çocuklar yetiştiriyor. Aklına, kendisine güvenen çocuklar yetiştirmeliyiz. Mahcup çocuk yetiştirmek yanlıştır. Çocuğunuz bir şey istediğinde hep evet ya da hep hayır demek değil, anne baba olmak, içinize tuz basarak, çocuğunuzun istediklerini geciktirmektir. Bunu da her anne babanın başarması gerekiyor. Çocuklarınızı yokluklara alıştırmayı, kırmadan hayır demeyi başarmak çok önemlidir.
Konuşmasından sonra Pof. Dr. Arif Verimli’ye teşekkür şilti, Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Çelikel verdi.
ANNE-BABALAR KENDİLERİNİ ÇOCUKLARINA KIYASLAMAMALI
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise anne-baba-çocuk ilişkisi üzerine yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Aile içindeki kuşak çatışmaları, tarihin her döneminde yaşanıyor. Bu doğal bir durum. Çünkü anne babaların çocuk yetiştirme tarzıyla, çocukların doğruları aynı değil. Eski sorulara yeni cevaplar vermek gerekiyor. Anne babalar, sorulara hep eski cevaplar vererek yetiştirmeye çalışırlar. Bu da çocukları tatmin etmiyor. Bunun için özellikle anne babaların yaptığı eğitim hatası şu. Anne babalar çocuklarını hep kendileriyle kıyaslıyorlar. Aslında kuşak çatışmasını en çok ortaya çıkaran sebep, kıyaslama yapılmasıdır. Eğitimde kıyaslama, çocuklarda negatif duyguların gelişmesine yol açar. Kıyaslamayı eğitimde kullanmak sakıncalıdır. Bunun yerine çocuğa bir hedef koyup, ideal insan böyledir, ideal tarz böyledir deyip, çocuğun kendisini önüne konulan hedefle kıyaslamasını sağlamak gerekiyor. ”

ÇOCUKLARIMIZI YASAKLARLA DEĞİL, SEÇENEKLERLE YETİŞTİRMELİYİZ
Çocukların hem özgür olmak hem de anne ve babalarının yanında olmalarını istediğini belirten Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anne babanın rehberliği olmadan, çocuk kendi kendine doğruları, doğru arkadaşları bulamaz. Anneler ergenlik çağında özellikle buyurgan bir tavırla değil, tarafsız bir şekilde konuşabilmeyi başarmalıdır. Anne-babalar çocuklarını yasaklarla değil, seçeneklerle yetiştirmeliyiz. Çocuklarımızı çok serbest bırakmamalı ama aşırı koruyucu da olmamalıyız. ”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a teşekkür şiltini, Tuzla Belediye Başkanı Av. Mehmet Çelikel verdi.
Yerel rap gruplarından “Vurgun 4” ve “Boy’s”un sahne aldığı, DJ Toraman’ın müzik performansıyla renk kattığı Tuzla Belediyesi 1. Sağlık Şenliği’nde, TRT Türk Sanat Müziği Sanatçısı Seda Gülbeyaz da bir konser vererek, Tuzlalılar’ı coşturdu.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.