İzmir'in Üç Üniversitesinden İyi Niyet İmzası
 

İZMİR'İN ÜÇ ÜNİVERSİTESİNDEN İYİ NİYET İMZASI

Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) ve Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM) işbirliğiyle düzenlenen 'Sürdürülebilir Bilim ve Teknoloji Köprüleri' toplantısı gerçekleştirildi. Teması 'Sağlık için İzmir' olarak belirlenen konferansta İzmir'in üç üniversitesi, işbirliği protokolü imzaladı.

ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tuncer’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Anlağan, Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri (TASSA) Başkanı Prof. Dr. Banu Onaral, AKP AR-GE’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Millevekili Reha Denemeç ve Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fazilet Vardar Sükan da katıldı.

Yaklaşık 130 kişinin katıldığı ve katılımcıların çoğunun doktara sahibi kişilerden oluştuğu toplantıda, İzmir’in üç üniversitesinin temsilcileri, medikal alanda ortak projeler gerçekleştirmek amacıyla, birlikte hareket etmek için işbirliği protokolü imzaladı. Protokolü Ege Üniversitesi Rektörü Candeğer Yılmaz, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sami Aksoy ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektör Yardımcısı Halis Püskülcü İmzaladı. Sağlık Yayıncılık

Bu protokol ile İzmir’de sağlık alanında, medikal, ilaç, nanoteknoloji, aşı gibi sektörlerde büyük gelişmeleri amaçladıklarını ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sami Aksoy, sağlık sektöründeki ticari yatırımların İzmir’e getirilmesini ve üniversiteler ile sanayi arasında köprülerin kurulmasını hedeflediklerini belirtti. Toplantının çok verimli geçtiğini dile getiren Aksoy, “Bütün bu insanların farklı yerlerden gelip, ortak fikirlerde buluşması çok güzel” dedi.

İşbirliği protokolünün, İzmir’de sağlık sektörüne çok büyük yararları olacağına inandıklarını söyleyen İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektör Yardımcısı Halis Püskülcü ise protokolü imzalayan üç üniversitenin de farklı olanakları olduğunu ve bu olanakların bir araya getirilmesinin çok faydalı olacağını belirtti.

Türkiye’de Biyomedikal Teknolojiler
Çeşitli sunumların da yapıldığı toplantıda ağırlıklı olarak biyomedikal teknolojiler ele alındı ve Türkiye’nin, büyük ekonomik girdi sağlayacak biyomedikal teknoloji trenini kaçırmaması gerektiği üzerinde duruldu.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin, hammadde ağırlıklı sektörler yerine, yüksek katma değerin olduğu, teknoloji ağırlıklı sektörlerde rekabet gücü elde etmek istediklerini belirten TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Anlağan, “Biyomedikal teknolojiler ve biyoteknoloji de, bu alanlardan birisi. Tıpta teşhis ve tedavi amacıyla kullanılabilecek tüm madde, malzeme ve cihazların üretimi ile ilgilenen ve disiplinlerarası bir alan olan biyomedikal teknolojiler ve biyoteknoloji, günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde en çok yatırım yapılan bilim ve teknoloji dalları arasında ön sıralarda yer almakta ve hızla gelişmektedir” dedi.

Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin mutlak suretle bu konuda ileri ülkeler ile işbirliği olanaklarını geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Anlağan, “Ülkemiz araştırmacıları ile yabancı araştırmacılar arasındaki bağlantılar için hukuki ve mali altyapıların hazırlanması gerekir” şeklinde konuştu.

İzmir’in Biyomedikal Sanayi Önderliği
İşbirliği protokolünü imzalayan üç üniversitenin fiziksel ve insan kaynakları alt yapılarının desteği ile İzmir’de bir biyomedikal sanayi sektörünün filizlenebileceğini belirten ABFT Başkanı Rahşan Cebe, bu konuda İzmir’in önderliğinin de söz konusu olabileceğini belirtti. Cebe, bu konudaki inovasyon projelerinin ele alındığını söyledi.