![]() |
İran'da Sistemin Temel Unsurları...
İran’ın siyasi sistemi karmaşık ve dünyada başka örneği olmayan bir yapıda. Modern İslam teokrasisi ile demokrasinin unsurları bir arada uygulanıyor. İran'daki siyasi sistem iki ayrı başlık altında toplanabilir: Halk oyuyla seçilenler Atamayla göreve gelenler Ancak yetkileri itibariyle, sistemin en tepesinde doğrudan halk oyuyla seçilmeyen Dini Lider bulunuyor. Dini lider her ne kadar halkın oyuyla seçilmiş olan Danışma Meclisi'nin üyelerince belirlense de, uygulamada kimseye hesap vermek durumunda değil. Böylece seçimle göreve gelen cumhurbaşkanı ile meclis, kendilerinden daha güçlü yetkileri olan ancak seçimle değil atamayla gelen dini lider ve onun denetimindeki kurumlarla karşı karşıya kalıyor. Bu yapının etkisiyle, her ne kadar reformcular sayıca son mecliste açık farkla çoğunluğa sahip olsalar da siyasi sistemde fazla bir değişiklik sağlayamadılar. HALK OYUYLA SEÇİLENLER; Bu kanat altında yer alan Cumhurbaşkanı, Meclis ve Danışma Meclisi doğrudan halkın oyuyla göreve geliyor. Ancak bu yetkililerin her hareketi atanmışlardan oluşan kurum ve organların denetim ve nezaretinde. Koruyucular Konseyi üyeleri ise Meclis tarafından belirleniyor. Cumhurbaşkanı; Cumhurbaşkanı 4 yıl süreyle görev yapmak üzere seçiliyor ve en fazla iki dönem görev yapabiliyor. Anayasa, Cumhurbaşkanı'nı ülkenin en üst düzey ikinci yetkilisi olarak tanımlıyor. Cumhurbaşkanı, başbakanlık makamı bulunmayan ülkede hükümet başkanlığını da üstleniyor. Ayrıca anayasanın uygulanmasını sağlamakla yükümlü. Ancak uygulamada, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri din adamları ve muhazafakarlarca ve hepsinden önemlisi de Dini Lider'in yetkileri ve otoritesi ile sınırlanıyor durumda. Üstelik silahlı kuvvetlerin denetimi ve güvenlik savunma ve başlıca dış politika alanlarında karar alan da Dini Lider. Muhammed Hatemi, 1997 Mayıs ayında yapılan seçimlerde oyların yaklaşık yüzde 70'ini kazandı. Hatemi, 2001 Haziran’ın da yapılan seçimde de bu kez yüzde 77 oy oranı ile yeniden seçildi. Ancak Hatemi, özellikle Cumhurbaşkanı'nın yetkileri ve seçim denetimi konusunda hazırladığı kilit önemdeki reformları Anayasayı Koruyucular Konseyi’nden geçiremedi. Kabine; Kabine, ya da Bakanlar Kurulu’nun üyeleri, Cumhurbaşkanı'nca seçiliyor, meclis tarafından onaylanıyor. Meclis gerekli görürse bu kişileri görevden azledebiliyor. Ancak Dini Lider, savunma, güvenlik ve dışişleri alanlarında geniş karar yetkisine sahip olduğundan, emrindeki görevliler de karar alma süreçlerinde etkili oluyorlar. Kültür ve sosyal meselelerden sorumlu olan bakanlar, katı İslami görüşlerden herhangi bir sapma olmaması için muhafazakarlarca yakından izleniyor. Kabine toplantılarına, Cumhurbaşkanı ya da kabine işlerinden sorumlu olan cumhurbaşkanı birinci yardımcısı başkanlık ediyor. Meclis; Meclisin 290 üyesi her dört yılda bir yapılan seçimlerle belirleniyor. Meclisin elinde, yasa hazırlayıp yürürlüğe koymak, bakanları ve Cumhurbaşkanı'nı bilgi vermek üzere çağırmak ya da azletmek için yetkiler var. Ancak meclisin çıkardığı tüm yasaların Koruyucular Konseyi’nce onaylanması gerekiyor. 2000 Şubat ayında seçilen altıncı meclis, çoğunluğun reformcularda olduğu ilk meclisti. Reformcular 200 sandalyeyle temsil ediliyordu. Meclis Başkanı olan Mehdi Kerrubi, laik reformcularla anlaşmazlık halinde olan bir reformcu din adamı. Danışma Meclisi; Danışma Meclisi’nin görevi, Dini Lider’i seçmek, icraatını takip etmek ve görevlerini yerine getiremediğine hükmedilirse görevden almak var. Danışma Meclisi normalde yılda iki kez toplanıyor. Her ne kadar meclisin asıl merkezi ülkenin orta kesimlerindeki Kum kenti olsa da bazı oturumlar Tahran’da ya da kuzeydoğudaki Meşhed kentinde de yapılabiliyor. Bu meclisin 86 üyesini belirlemek için son seçim 1998’de yapıldı. Meclise sadece din adamları üye olabiliyor adayların da Koruyucular Konseyi’nden onay alması gerekiyor. Meclisin üyelerinin çoğu, şu anki başkan Ayetullah Ali Meşkini gibi muhafazakarlardan oluşuyor. Meclisin bir diğer etkin ismi de Başkan Yardımcısı Ali Ekber Haşimi Rafsancani. Koruyucular Konseyi; On iki üyeli Koruyucular Konseyi, İran’daki en etkili yönetim organı ve halihazırda muhafazakarlar denetiminde. Konseyin üyeleri Dini Lider tarafından atanan altı din adamı ile yargı erkinin aday gösterdiği ve parlamentonun onayladığı altı hukukçudan oluşuyor. Altı yıl görev yapmak üzere belirlenen üyeler aşamalı olarak değişiyor. Sisteme gçre üyelerin yarısı üç yılda bir değişmiş oluyor. Meclis'ten geçen her yasanın yürürlüğe girmesi için Konsey'den onay alması zorunlu. Konsey bu yasaların anayasaya ve şeriata uygunluğunu değerlendiriyor. Aslında uygulamada, Konsey'in her seçim öncesinde tüm milletvekili adaylarının, cumhurbaşkanı adaylarının ve Danışma Meclisi üyelerinin aday olup olamayacaklarını inceleme yetkisi de var. Konsey ve reformcular arasında sürtüşme yaratan başlıca konulardan biri de reformcuların Konsey'in adaylıkların onayı alanındaki yetkilerini kısıtlamaya yönelik girişimleri oldu. ATAMAYLA GÖREVE GELENLER; Dini Lider; Dini liderin rolü, anayasada Ayetullah Humeyni’nin görüşleri doğrultusunda tanımlanıyor. Humeyni Dini Lider'i siyasi güç şemasının en tepesine yerleştiriyordu. Dini Lider, Danışma Meclisi tarafından ve ömür boyu görev yapmak üzere seçiliyor. Şu anda ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, bu görevi İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Ayetullah Humeyni'nin 1989'da ölümünden bu yana yürütüyor. Hamaney bundan önce de, 1981-1989 arasında iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptı. Yargı erkinin başkanını, Koruyucular Konseyi’nin altı üyesini ve silahlı kuvvetlerin komutanlarını, imamları ve radio televizyon kurumu başkanını atama yetkisi de Dini Lider’e ait. Dini Lider, seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın göreve başlayabileceğini de teyid ediyor. Dini Lider ile cumhurbaşkanlığı arasında geçmişte bazı dönemlerde yaşanan gerginlikler ülkede siyasi istikrarsızlık yarattı. Bu gerginlikler cumhurbaşkanlığına Muhammed Hatemi’nin seçilmesinden bu yana yoğunlaştı. Bu durum dini idare ile İranlıların demokratik yönetim arzusu arasındaki çekişmenin yansıması olarak yorumlanıyor. Silahlı Kuvvetler; Silahlı kuvvetler Devrim Muhafızları ile düzenli ordudan oluşuyor. Bu iki kanat ortak bir genel komuta altında birleştiriliyor. Ordunun ve Devrim Muhafızları’nın tüm önde gelen komutanları Dini Lider tarafından atanıyor ve sadece ona karşı sorumlu oluyor. Devrim Muhafızları, 1979’daki İran İslam Devrimi sonrasında, ülkenin yeni liderlerini ve kurumlarını korumak ve bu yapıya muhalif olanlarla mücadele etmek amacıyla kuruldu. Devrim Muhafızları başka kurumlar üzerinde de önemli bir nüfuza sahip ve her yerleşim biriminde gönüllü milis birlikleri var. Yargı Erki; İran’da yargı, hiç siyasi etkinin dışında kalamadı. 1900’lerin başına kadar zaten kadılık sistemi geçerli olduğundan yargı din adamları denetimindeydi. Sistem daha sonra laikleşti. Ancak İslam devrimi sonrasında Yüksek Mahkeme daha önceki tüm yasaları İslama uygun olmadığı gerekçesiyle feshetti. Bunun hemen sonrasında da şeriatı temel alan yeni bir hukuk sistemi oluşturuldu. Yargı, İslama uygun yasaların hazırlanmasından ve hukuki siyasetin tanımlanmasından sorumlu. Yargı ayrıca Koruyucular Konseyi’nin altı laik üyesi için adayları belirliyor. Yargının başkanı halihazırda Ayetullah Mahmud Haşimi Şehrudi. Yargı başkanı da dini liderce seçilip ona hesap veriyor. Son yıllarda muhafazakarlar, yargı sistemini reformcu isimlerin ve gazetecilerin hapsedilmesi veya gazetelerin kapatılması gibi uygulamalarla reform girişimlerini baltalamak için kullandılar. Yüksek Adalet Konseyi; Konsey, Dini Lider'e danışma hizmeti sunan bir organ olarak faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda meclis ile Koruyucular Konseyi arasından herhangi bir anlaşmazlık yaşanırsa son sözü söyleyen kurum. Önde gelen dini, sosyal ve siyasi isimlerden oluşan Konsey'in üyelerini de Dini Lider atamayla göreve getiriyor. Konsey'in şimdiki başkanı, eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani (1989 -1997), konseyi etkili bir stratejik planlama ve siyaset organına dönüştürdü. BBC |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.