ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Ansiklopedisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=476)
-   -   Herkesin Bir Vatanı Var (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=465186)

Prof. Dr. Sinsi 08-17-2012 04:31 AM

Herkesin Bir Vatanı Var
 


İki Konfeksiyoncu


Attila İlhan; "Burjuvazinin uzun yıllar iktidarda olduğu ülkelerde, en

zenginlerin bile gösteriş düşkünlüğü yoktur, belirgin bir ağırlık, hatta

alçakgönüllülük içindedirler. Servetlerini gösterişli dışa vurmayı

küçümserler. İngiltere, Almanya, Fransa'da böyledir" der bir kitabında. "

Buna mukabil burjuvazinin yeni yeni oluştuğu ülkelerde zenginlik gösteriş

olarak somutlaşır. Amerikan burjuvazisi bu yüzden yetmiş seksen yıl

Avrupa'nın alayından kurtulamamıştır."


Yaşı kırkın altında olanlar pek bilmez, bir zamanlar "ayıp"tı gösteriş.

Vitali Hakko gibi, Hayrettin Karaca gibi adamlar, Atatürk'lü yılların,

idealist, çalışkan, güvenilir, yaratan, üreterek kazanan gençliği

olduklarından, konfeksiyon gibi en insanların "farkedilme" arzularını

tatmin eden bir sektörde faaliyet göstermelerine rağmen, kendileri,

farkedilmek için uğraşmadan yaşarlar. Gösterişsiz, iddiasız, alçakgönüllü.

Küçük Dev Adam Vitali Hakko, kitabında;

"Benim kuşağımın birçok iş adamı iyiniyetten, umuttan, geleceğe ve

kendimize olan güvenden, becerimizden başka hiçbir sermayemizin olmadığı

bir dönemde kendi kendimizi yetiştirdik. Genç Cumhuriyet'in ilk kuşağıydık.

Bize hız veren Atatürk devrimleriydi " yazmış.

Kendisi üreterek, emeğiyle yükselmiş bir adamın emeğe saygılı sözleri

bunlar.

Doksandört yaşında öldü. Son güne kadar çalışarak, pırıl pırıl bir kafayla

yaşadı. En iyi giysileri giyebilecekken, ömrünün sonuna kadar işçilerinin

de giydiği beyaz iş önlüğünle dolaştı.

Hayrettin Karaca seksendört yaşında. O da konfeksiyoncu. Türkiye'nin en iyi

kazaklarını üretiyor ve yirmi yıldır aynı kırmızı kazağı giyiyor. O da

servetini dürüstlükle, çalışarak, üreterek yapmış, 1992'den beri hayatını

erozyonla mücadeleye, Türkiye'nin doğasını kurtarmaya, ülkeyi

ağaçlandırmaya vakfetmiş bir adam.

Vitali Hakko, Hayrettin Karaca gibi adamlar, 1930'lardan itibaren Türk

kadınına "Sen en iyisine layıksın, üstelik ucuzunu alacak kadar zengin

değilsin, en iyisinden bir tane al, torunlarına miras bırak. Az tüket, en

iyisini tüket" i öğretti galiba.

Anneannemin, babaannemin Hakko'nun Şen Şapka'larıyla çekilmiş stüdyo

resimleri var.

Etekleri dizin üstünde. Şimdi giysen mini etekli diye sopayla kovalarlar.

Annem Monsieur Vitali'nin vitrinindeki giysilerin modelini ezberleyip eve

geldi bir dönem. Aynılarını dikti, ama fularlar illa ki oradan alındı,

bazen ayakkabılar da...onlar evde imal edilemediğinden. 1956'da babamın

anneme nişan hediyesi bir ipek fular. Monsieur Vitali'nin o meşhur

spiralimsi logosu bir köşesinde. Beyaz üstüne yazı desenli. Uzun yıllar da

ben kullandım, kenarları epridi biraz, katlayıp kaldırdım,

geline....toruna...

Hayrettin Bey'in ürünleri de evde örülür cinsten değil, mutlaka satın

alınır. Modası geçmez bir de. Vitali Hakko, yurtdışına yerleşmeye karar

veren bir yeğenini uğurlarken, "Git ama" demiş, "Unutma, herkesin yalnızca

bir vatanı vardır". Burnumun direği sızladı. Doğru. İsterse beş ülkeden

pasaportun olsun, yalnızca bir VATAN'ı olabiliyor insanın.

Vitali Hakko gibi yaşamalı. Uzun ve son ana kadar çalışarak, üreterek,

yaratarak. Son güne kadar pırıl pırıl bir kafayla.

Hayrettin Karaca gibi yaşamalı. Çalışarak, üreterek, 84 yaşında bile bu

ülke için birşeyler yapma mücadelesi vererek.

İkisi gibi gösterişsiz, sade, az tüketip çok üreterek yaşamalı. Bir beyaz

işçi önlüğü, bir kırmızı kazak yetebilmeli insana.


Şimdinin pırlanta saatli, altın kaplama cep telefonlu işadamları neden

bunca gösterişe meraklı, saldırgan, görgüsüz? Kim öğretti bu Amerikan tarzı

zenginlik gösterilerini Türklere?


İnsanlar, çekler gibi 'karşılıksız' çıkıyor artık.


Hilafete yatay geçiş meraklısı, selüloz ısrafı bir gazete de Vitali

Hakko'nun cenaze töreninin medyada yer almasını; "Kartel medyası Müslümana

göstermediği sevgiyi Musevi'ye gösterdi" diye yorumluyor. Bunların öbür

dinleri kabul etmesi, dini hoşgörüsü de buraya kadardır işte.


Nur içinde yatsın Vitali Hakko.

Bin yıl yaşasın Hayrettin Karaca.

Herkesin bir vatanı olabiliyor yalnızca , satan embesillerin de.


alıntıdır.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.