![]() |
Eşref Bitlis Olayı ve Sadık Ülke Amerika 3
EŞREF BİTLİS OLAYI İran.Irak.Suriye ve Türkiye’nin dışişleri bakanlarının 10 Şubat 1993’de bir araya gelmelerinin ardından tam 7 gün sonra da Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağı düştü.Pentagon,Türkiye’nin bölünmesini istemeyen bu savaşın anacak İran,Suriye ve Türkiye’nin bir ortak paydada bir araya gelerek biteceğini düşünen Eşref Bitlis’in ortadan kaldırılmasıyla hem Çekiç Güç’in önündeki en büyük engeli ortadan kaldırmış,hem de Türk devletini ABD-İSRAİL ikilisinin bölgedeki en büyük düşmanı olan bu ülkelerle işbirliğine girmesi karşılığında uyarmış oldu.Yani bir taşla iki kuş vuruyordu.Çekiç Güç,tıpkı bir şeytan üçgeni gibi,karşısında duranları birer birer içine çekiyordu.Eşref Bitlis,Kuzey Irak’lı liderlerle görüşmeler yapıyor.PKK’nın onların topraklarını kullanmaması konusunda onlara uyarılarda bulunuyordu.Daha önemlisi Çekiç Güç’ün bölgedeki faaliyetlerinden son derece rahatsızlık duyuyordu.Bu gücün PKK’nın dahada güçlenmesi için elinden geleni yaptığını belirtiyor ve bu tür kayılarını hemen her MGK toplantısında gündeme getiriyordu.Bitlis,Çekiç Güç’ün mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini söylerken konu ile ilgili son derece önemli delillere dayanan raporlar hazırlatıyordu.Çekiç Güç’ün gitmesi gerektiğini hemen her seferinde ifade eden Eşref Bitlis,17 Şubat 1997 tarihinden kısa bir süre sonra sabotaj olduğu anlaşılan sözde kaza ile yaşamını yitirecekti.Org.Bitlis ile birlikte uçakta bulunan emir subayı Piyade Albay Fahir Işık,Binbaşı Yaşar Ervan,Piyade Yüzbaşı Tuğrul Sezginler ve Başçavuş Emin Ömer de hayatlarını kaybettiler.Ancak bundan bir yıl önce konuyla ilgili son derece önemli bir başka gelişme daha yaşanmıştı.Eşref Bitlis taciz edilmişti,Eşref Bitlisin amacı Kürt liderlere verdiği sözleri hatırlatmak,onları son bir kez uyarmaktı.17 Aralık1992 tarihinde gerçekleşen bu taciz olayıyla ilgili AWACS gözlemci subayı Hv.Yer.Kd.Üstğm.Atilla Kara tarafından hazırlanan raporlar taciz olayıyla ilgili son derece somut delil teşkil ediyordu;HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞIGENEL SEKRETERİ KURMAY ALBAY B.ALİ DÖNMEZİN DİKKATİNE İlişikteki iki adet rapor,17 Aralık 1992 tarihinde Jn.Gn.K.Org.Eşref Bitlis’i Irak’a(seladdin)götüren UH-60 helikopterine 2 adet F-15 uçağının tacizolayına dair raporlardır.Birinci rapor AWACS’taki Türk gözlemci’nin raporudur.İkinci rapor,AWACS ve F-15 mürettebatının sorgulanmasıyla hazırlanan birleştirilmiş rapordur.17.12.1992 Roz-1’e girildiğinde ve ONSTATİON yapıldığında zaman kaydı radarda(Mardin) mevcuttur.AWACS(SD)’si bölgede Türk uçaklarının olup olmadığını sordu.Bunun üzerine Mardin radarı ikaz edildi.Bölgeye bir adet Türk helikopterinin gittiği ve güçlü 11 VIP helikopterinin(J:GN:K)saladdin şehrine gittiği bildirildi.Bu durum SD’ye söylendi.Sanırım bir teşhis önlemesi yapıldı.Kendilerine taciz edilmemesi istendi.Daha sonra P:C:uçaklarının Seladdin bölgesinde pasaj geçişi/alçak geçiş yaptıkları ikaz edildi.Bu durum SD’ye tekrar söylendi.Uçmamaları iletildi.Taciz eden uçağın Wolf012*f 15 olduğu sanılmaktadır.Ayrıca Seladdin bölgesi 3621 N 4408 E koordinatları ve civarında P:C:uçuşları devam etti.Bu bölgede uçan uçakların tipleri şöyledir;Wolf012*f 15(diy.iniş yaptı terar bölgede görevlendirildi)Sawtuth 16 2* F.15Rambo 11 2*F.15Seladdin bölgesinde ve civarında uçuşlarına devam ettiler.Söz konusu rapordan da anlaşılacağı gibi olayın izah edilebilir bir yanı yoktu ve tam anlamıyla bir tacizdi.Ancak olaydan kısa bir süre sonra Üsteğmen Atilla Kara’dan raporu yeniden yazması istendi.Üsteğmen Atilla Kara bu kez söz konusu olayın bir taciz olduğunu söylüyor,ancak tacizin bir koordinasyon hatasından kaynaklandığını ifade ediyordu.yorumsuz..17 ŞUBAT 1993 17 Şubat 1993 günü bütün Türkiye,Eşref Bitlisin uçağının düştüğü haberiyle sarsıldı.Orgeneral Bitlis ile birlikte uçakta bulunan 4 askeri yetkili de hayatını kaybetmişti.Kazanın meydana geldiği PTT İşletme Merkezi’nde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Akif Uryan,kazayı şöyle anlatıyor; ‘’Uçağın yere doğru alçalmaya başladığını gördüm.Bu sırada arkadaki kulübedeydim.Direkt olarak yere çakıldı,düşünce ateş aldı,infilak etti ve sürüklenmeye başladı’’Parçaları yaklaşık 70 metrekare çapında bir alana dağılan uçak düştükten sonra 60 metre kadar sürüklenmişti.İçişleri bakanı İsmet Sezgin,Eşref Bitlis’in önceki gün akşam saat 17:30’da kendisine Diyarbakır’a giderek 3-4 gün süreyle bölgede incelemelerde bulunduktan sonra,hafta sonunda Ankara’ya döneceğini söyleyip vedalaştıklarını söylüyordu.Olay mahallinde bulunan Başbakan Demirel.’’Fevgalade üzgünüz,milletimize ve silahlı kuvvetlerimize başsağlığı diliyorum diyordu her zamanki uslubuyla.Genelkurmay Başkanı Orgeneral doğan Güreş ise kaza yerinden Güvercinlik’teki Kara Havacılık Okulu’na gidiyor,Uçakla yapılan telsiz konuşmalarını dinliyordu.Nitekim kısa bir süre sonra önemli bazı soruları da beraberinde getiren ‘buzlanma’sebebini dile getiriyordu Güreş.Bu kadar kısa süre içerisinde uçağın düşüş sebebi nasıl bulunabilmişti?Doğan Güreş’in bu acele açıklaması olayla ilgili şüpheleri gidermekten çok,daha da artırıyordu.Nitekim kısa bir süre sonra kaza soruşturmasının gizlendiği,uçağı sigortalayan şirketin hazırladığı raporun açıklanmadığı ve bir gece önce hangarda bazı kişilerin görüldüğünün öğrenilmesi olayla ilgili sabotaj ihtimalini daha da artırıyordu.Kısa bir süre sonra Doğan Güreş’in buzlanma iddiasının arkasında teknik başçavuş Mehmet Korkmaz,Teknik Başçavuş Mustafa Şahbaz ve kara Pilot Yüzbaşı Tayfun Eren’n hazırladığı rapor olduğu anlaşıldı.Kazadan birkaç saat sonra hazırlanan söz konusu raporda’’muhtemelen motor ve buzlanma teşekkül ettiği,buzlanmanın pervane balanslarını bozması nedeniyle her iki motordada sarsınrı meydana geldiği,pilotların da bu balans bozukluğunu gidermek için acil durum usullerine uyguladıkları ancak sarsıntıyı gideremedikleri’’belirtiliyordu.Nitekim söz konusu rapor,olayla ile ilgili olarak açılan davanın takipsizlikle sonuçlanmasına sebep olmuştu.Ancak kısa bir süre sonra mahkemenin görevlendirdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri Prof.Dr.Nuri Yüksel,Prof.Dr.Oğuz Borat,Doç.Dr.Zahit Mecitoğlu tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda,Eşref bitlisin düşen uçağında sabotaj olasılığının tümüyle gözardı edilemeyeceği belirtilerek şu görüşlere yer veriliyordu;1.motor arızsı ve sonuç olarak uçağın düşmesinde buzlanma olduğunu gösteren yeterli ve tatminkar delil yoktur.2.Motor arızası ve düşme olayında pilotaj ve bakım hatası ve kusuru bulunduğuna dair deliller mevcut değildir.Dolayısıyla davacılar murisi 2. pilot Tuğrul Sezginler ile kaptan pilot Yaşar Erlan’nın kusurları yoktur.3.Uçağın düşmesine yol açan motor arızasında davalı firmanın dizayn ve yapım hatasına bulunduğuna dair delil yoktur.4.Kaza günü öncesinde gece,hangar civarındaki bir nöbetçi tarafından bildirilen kimliği bilinmeyen kişi ,ile yukarıda isimleri zikredilen motor iç aksanının enkaz mahallinde bulunmaması ve sağlam ve mukavim olan motor zarfının parçalanmamış ve hatta deforme olmamış görüntüsü karşısında sabotaj ihtimali gözden ırak tutulmamalıdır.Nitekim konuyla ,ildili hazırlanan bir başka raporda olayla ilgili olarak şu ifadelere yer verilmektedir;‘’Hem sol hem de sağ motorlar,dönen kısımlara dairesel temas izi bırakmıştır.Bu durum çarpma anında yüksek güç geliştiren motorların maksimum menzildeki karakteristiklerindendir.Yanma haznesi,silindir gömleği ve komprosör türbin kılavuz(istikamet)kanatçığının durumu,,motorun normal ısıda çalıştığını göstermektedir.Çarpma öncesi normal motor çalışmasını engelleyecek herhangi bir işlevsel bozukluğa dalalet eden bir şey yoktu.Uçuş esnasındaki buz akimilasyonu ve motor hava girişindeki tıkanma veya buz yutma ve komprosöre bir yabancı madde ile verilen hasarlar,komprösör verimliliğinin azalmasına ve hava akımına sebeb olacaktır.Yanma sahasına daha az soğutucu hava geldikçe benzin gönderimi önceden belirlenen kompresör hızını ayarlayan benzin kontrolu ile sağlandığı için,sıcak kısım bileşenlerine hasar verecek bir aşırı ısı durumu ortaya çıkacaktır.Motorların incelenmesi sonucu sıcak kısım tehlikesine raslanmadı,fakat çarpma sonucu ortaya çıkan yüksek güç gözlendi.Dolayısıyla çarpma anında motor hava girişinin buzla kapanması ve kompresör buz yutma durumu pek muhtemel karşılanmamaktadır’’4 Ağustor 1995 tarihinde ortaya çıkan bir başka raporda olayın ‘’buzlanmadan’’kaynaklanmadığı belirtiliyordu.Türk Kara Kuvvetleri Havacılık Okulu Erkan Başkanı Pilot Albay Erdal Özden,Beechcraft Uçak Anonim Şirketi Uçak Kazası Müfettişi John Ward ve Pratt ve Whitney Kanada Hava Güvenlik Müfettişi Thomas A.Berthe tarafından imzalanan ön analiz raporunda buzlanma olasılığının olamdığı belirtiliyordu.Rapor,olayda sabotaj olasılığını güçlendiriyordu.Uçağı satan Beechcraft şirketinin müfettişi John Ward,dünyanın en ünlü uçak motor üreticisi Prat ve Whitney şirketinin güvenlik müfettişi Thomas A.Berthe,Bitlis’in uçağının düşmesinden hemen sonra Türkiye’ye geldiler.Teknik inceleme,19-20 Şubat 1993 günlerinde uçak enkazının olduğu kaza bölgesinde ve Türk Havacılık Okulu Güvercinlik tesislerinde yapılmıştı.İncelemeye Türk Hava Kuvvetleri Hvacılık Okulu Erkan başkanı Pilot Albay Erdal Özden’de kendi teşkilatı adına katılmıştı.Ancak sabotaj iddiaları,Bitlis’in uçağının düşmesini ‘’buzlanma’’gerekçesine dayandıran Doğan Güreş’i kızdırıyordu.Güreş bilirkişi raporu için ‘’böyle saçma sapan işlerle beni UĞRAŞTIRMAYIN’’diyordu.’’bu konuda şimdi konuşmak istemiyorum.’’yorumsuz!!!…. |
Cevap : Eşref Bitlis Olayı ve Sadık Ülke Amerika 3
ya paylasım için tskrler (bu konuları öğrenmek istiyorum)
bazılarından nefret ediyorum!!! |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.