ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Genel Konular (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=324)
-   -   Düşmanla Karşılaşınca Ve Bir Musibet Anında Okunacak Dualar... (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=461866)

Prof. Dr. Sinsi 08-15-2012 06:11 PM

Düşmanla Karşılaşınca Ve Bir Musibet Anında Okunacak Dualar...
 
Düşmanla Karşılaşınca ve Bir Musibet Anında Okunacak Dualar:


522- Bundan önce rivayet ettiğimiz hadis, Enes´den {Radıyaİlahu Anh) de rivayet edilmiştir. O şöyle demiştir:

"Bir savaşta Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraberdik. Son­ra düşmanla karşılaşınca, şöyie dediğini duydum: Ey (ahiretteki) hesab gününün sahibi, yalnız Sana ibâdet ederiz ve ancak Senden yardım iste­riz. Ben gerçekten gördüm ki, düşman erkeklerin önlerinden ve arkala­rından melekler vuruyor ve onları düşürüyor. "[19]

523- İmam Şafi´i (Allah ona rahmet etsin) t)mm kitabında mürse! bir isnadla Peygamber Sallailahu Aleyhi ve Sellem´den rivayetine göre Pey­gamber (s.a.v): "Ordular karşılaşınca, namaza durulunca, yağmur yağınca duânm kabul edilmesini isteyin." buyurdu.

Ben derim ki: Kur´andan kolaya geleni okumak ve daha önce anlattı­ğımız musibet duasını okumak kuvvetli bir müstahabdır.

Buhar! ve Müslim´de de şu duâ vardır:

"Lâ ilâhe illâllâhu´l-azîmu´l-halîmu, lâ ilahe illâllâhu rabbu´I-arşi´l-azîmi, lâ ilahe illâllâhu rabbü´s-semâvâti ve´1-arzı ve rabbü´l-arşı´i-kerîmi."

"Büyük olan Halîm olan Allah´dan başka hiç bir İlâh yoktur. Büyük Arş´m Rabbı olan Allah´dan başka hiç bir İlâh yoktur. Göklerin Rabbı, Arzın Rabbı ve Kerîm olan Arş´m Rabbı Ailah´dan başka hiç bir İlâh yok­tur."

Bu konuda daha önce yazdığımız başka bir hadisteki şu duayı da söyler:

"Lâ ilahe iHâHâhu´I-halîmu´l-kerîmu, sübhanelîâhi rabbissemâvâti´s-seb´i ve rabbi´l-arşi´l-azîmi, lâ ilahe illâ ente azze cârüke ve celle scnâükc,"

"Halim ve Kerîm olan AHah´dan başka hiç bir İlâh yoktur. Vedi gö­ğün ve büyük Arşın Rabbı olan Allah bütün noksanlıklardan münezzeh­tir. Ancak Sen varsın, Senden başka hiç bir İlâh yoktur. Koruduğun azizdir, övgün yücedir.")

Yine daha önce yazdığımız başka bir hadisi şerifdeki duayı okur:

"Hasbünellâhu ve ni´me´I-vekîlü" "Allah bize kâfidir ve O ne güzel bir vekildir." Şunu da söyler:

"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi´1-azîzi´l-hakîmi, mâ şâellâhu lâ kuv­vete illâ billahi, i´tesamnâ billahi, istaannâ billahi. Tevekkelnâ alellâhi."

(Kuvvet ve kudret ancak ve ancak Aziz ve Hakîm olan Allah´ındır. Al­lah´ın dilediği olur. Kuvvet ancak Allah´ındır. Allah´a güvendik, AHah´­dan yardım istedik, Allah´a tevekkül ettik."

Yine şöyle söyler:

"Hassantünâ küllenâ ecmaîne bi´1-hayyi´l-kayyûmillezîlâ yemûtu ebe-dâ. Ve defa´tü annâ assû´e bilâ havle velâ kuvvete illâ biljâhi´l-aliyyi´l-azîmi."

"Ebediyyen Ölmeyen, her şeyi idare edip ayakta tutan, her an varlığı ile hayyolan Allah ile hepimizin korunduğuna inandım, büyük ve yüce olan Allah´ın kuvvet ve kudreti ile ancak kötülüğü bizden kaldırdım inan­cındayım.?

Yine duasında şöyle söyler:

"Ya kidîme´l-ihsâni, ya men ihsânühü fevka külli ihsanın. Yâ mâlike´d-dünyâ ve´1-âhireti. Yâ hayyu yâ kayyûmu yâ ze´1-celâli ve´1-ikrâmi. Yâ men lâ yu´cizuhû şey´un ve lâ yeteâzamuhû. Unsurnâ alâ a´dâ inâ hâülâi ve ğayrihim ve ezhirnâ aleyhim fi afiyetin ve selâmetin âmmetin acilen."

"(Ey ihsanı kadîm olan, ey ihsanı her ihsanın üstünde olan, ey dünya ve âhirete sahih olan, ey hayyolan, ey kayyûm olan, ey azamet ve ikram sahibi bulunan, ey kendisini hiç bir şey âciz bırakamayip üzerine yükse-linmeyen (Allah)! Şu düşmanlarımıza ve onlardan başkalarına karşı bize yardım et ve afiyet ve selâmet üzere acilen bizi onlara üstün kıl."

Tecrübeler göstermiştir ki, bütün bu anılan dualarda cihâda sağlam bir şekilde teşvik vardır.


Gereksiz Olarak Savaşta Sesi Yükseltmenin Yaşarlığı


524- Allah kendisine rahmet etsin Tâbi´in´den Kays İbni Ubâd´m şöyle dediği rivayet edilmiştir.

"Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in ashabı, savaş esnasında ses­lenmeyi hoş görmezlerdi."[20]


Düşmanını Korkutmak İçin Savaş Halinde İnsanın Ben Falan Kimseyim Demesi


525- Resûllüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Huneyn (savaşı) gününde şöyle dedi: "Ben Peygamberim, yalan (söylemem!) Ben Abdülmuttabil´-in oğluyum."[21]

526- Seleme İbnü´l-Ekvâ´dan yapılan rivayete göre, Hazreti Ali (Radı-yallahu Anhüma), Hayber fethinde Yahudi olan Hayber´li Merhab ile mü-bârezeye (ikili döğüşmeye) çıktığı zaman şöyle demişti: "Ben o kimseyim ki, anam bana aslan ismini vermiştir."

Yine Seleme´den rivayete göre (Peygamberin doğuma yakın devesini aşıranlardan deveyi kurtarmak için Seleme onlarla çarpışmış ve deveyi kur­tarmıştı. Bu olayı kısaca anlatırken) deveden dolayı yağmacılarla çarpış­masında (onlara) şöyle demişti: "Ben Ekvâ´nın oğluyum, bugün de, ça­rpışmak için doğurulanların günüdür."[22]


Çarpışma Halinde Şiir (Veya Ölçülü Söz) Söylemenin Müstahab Olduğu


Bu bölümden önceki bölümde buna dair hadisler vardır.

527- Berâ İbni Âzib´den (Radıyallahu Anhüma) yapılan rivayete göre bir adam ona şöyle dedi: Huneyn (savaş) gününde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´den (ayrılıp) kaçtınız mı? Berâ dedi ki; (biz kaçtık) lâ­kin Resülüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kaçmadı. Ben onu beyaz katı­rı üzerinde görmüştüm. Hâris´in oğlu Ebû Süfyan da yularından tutuyordu. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyordu: "Ben peygam­berim, yalan söylemem. Ben Abdülmuttalib´in oğluyum." Bir rivayette de Peygamber hayvandan "indi de duâ etti, yardım diledi." şeklindedir.[23]

528- Yine Berâ´dan yapılan rivayetde şöyle anlatmıştır: "Ahzab (Hen­dek savaşı) gününde gördüm. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bi­zimle beraber (hendek içinden) toprak kaldırıyordu. Toprak (derinliği ile) onun karnının beyazlığını örtmüş halde idi. O, şöyle diyordu: Allah´ım, Sen olmasaydın biz doğru yolu bulamazdık, sadaka veremezdik ve na­maz kılamazdık. Bizim üzerimize huzur indir ve düşmanla karşılaşırsak ayaklarımızı kaydırma. Şu kâfirler bize baş kaldırdılar. Bize bir kötülük yapmak isledikleri zaman kaçmayalım."[24]

529- Enes´den (Radjyaüahu Anh) yapılan rivayetde şöyle demiştir; Mu­hacirlerle Ensar hendek kazmaya ve sıriianııda toprak taşımaya başladı­lar, şöyle diyorlardı: Biz, ölünceye kadar islâm üzere kalmak üzere Mu-hammed´e söz verip ona uyan kimseleriz."

Diğer bir rivayette: "Biz ebedî kaldıkça eihad yapacağımıza söz ver­dik.1´ seklindedir. Peygamber Saliallahu Aleyhi ve Scilcm de onlara ce­vap veriyordu: "Allah´ını, ancak âhirci hayrı vardır: Sen En.sar ve Mu­hacirlere bereket ver."[25]



Allah Yolunda Yaralanana Sabır Ve Kuvvet Göstermek Ve Aldığı Yaradan Dolayı Kazandığı Sevabla Ve Ulaşacağı Şehidlik Derecesi İle Onu Müjdelemek Ve Bunun Sevincini Göstermek Ve Bunda Bize Bir Zarar Olmayıp Asıl Arzu Ve İsteğimizin Bu Olduğunu Belirtmek Müstahabdır.


Allah Tealâ şöyle buyurmuştur: "Sen, Allah yolunda öldürülenleri ölü kimseler sanma. Gerçekte onlar Rableri. yanında dindirler, n/ıklandırı-hriar. Allah´ın kendilerine verdiği ihsandan dolayı sevinçlidirler. Arkala­rından gelip de kendilerine yetişemeyen (mücahidîcr) için, onlara bir kor­ku yoktur ve mah/un da olmayacaklardır diye (mücahid kardeşlerinin ha­line) sevinirler. Şehtdİer, Allah´dan bir nimet ve kerametle (kendileri için de) sevinirler. Muhakkak ki Allah, müminlerin mükâfatını zayi etmez. Kendilerine yara isabeı ettikten sonra Allah´ın ve Peygamberin davetine icabet edenler, böylece (görevlerini) güzel bir şekilde yapanlar ve (Allah ile Peygamberine muhalefet etmekten) korkanlar için büyük bir mükâfat ´vardır. Onlar o kimselerdir ki, insanlar onlara: "Düşmanlar size karşı (sa­vaşmak için) toplamdılar, onlardan korkun, diye haber verince, bu onla­rın imanını artırmış ve: Allah bize kâfidir, O ne güze! bir vekildir, demişlerdi. Sonra kendilerine bir keder dokunmadan Allah´dan bir nimet ve bir kazançla (Bedir savaşından) döndüler. Böylece Allah´ın rızasına uy­muş oldular. Allah büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir."[26]

530- Enes´den (Radıyallahu Anh) rivayete göre Bi´ri Maûne olayında okuyucu hafızlar kâfirler tarafından pusuya düşürüldüler ve onları öldür­düler. Kâfirlerden bir adam, Enes´in dayısı olan Haram İbni Milhanı ok­la vurdu da onu deldi geçti. Bunun üzerine Haram şöyle dedi: Allahu Ek-ber! Kabe´nin Rabbine and olsun, ben (şehid olup) kurtuldum."[27]



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.