100 Yıl Öncesinin Otomobillerini Kullanıyoruz
 

“Bugünkü araçlar konsept olarak 1905’te çizilmişti. Şimdi 2088’in otomobillerini çiziyoruz..”



Otomobil tarihinde kendi kendine hareket eden ilk araç 1769 yılında İsveçli mühendis ve yüzbaşı Joseph Cugnot tarafından icat edildi. Ancak bu araç üç tekerleği ve buharlı motoruyla otomobilden çok yürüyen bir kazana benziyordu. Bu tarihten sonra yavaş yavaş motorlar, kullanılan yakıt ve tasarım da gelişti. Satış amaçlı üretilen ilk araç 1886 yılında Alman Karl Benz tarafından icat edilmişti. Artık otomobilin motoru kadar dış görüntüsüne de önem veriliyordu. 1900’lü yıllara gelindiğinde otomobiller motosiklet gibi ince tekerlekleri, küçük bagajları, camları, farları ve motor kaputlarıyla ‘bugünkü bakışa göre’ gerçek bir otomobil haline gelmişti.

40 YILDIR SEKTÖRDE

Ancak Renault’nun Endüstriyel Tasarımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Patrick Le Quement’in söyledikleri o dönemdeki araç tasarım bakışının ve hayal gücünün çok da dar olmadığını gösteriyor. Dünyada otomotiv sektöründe tasarım gurusu olarak tanınan ve 40 yılı aşkın süre sektörde tasarım yapan Le Quement, 20. yüzyılın başında yani 1905-1910 yıllarında 2000 yılı araçlarının çizimlerinin yapıldığını söylüyor.

‘UÇAN ARABA ÇİZİLMİŞTİ’

Bu araçların kâğıt üzerinde tasarlandığını ancak hayata geçirilemediğini anlatan Le Quement, “Ancak bu çizimlere bugün baktığınızda 1910 devrinin tarzını görebiliyorsunuz. Bu 1910 yılının aracı diyorsunuz” diyor. Le Quement, o zamanlar tasarımcıların hayal gücüyle uçan araçlar bile çizdiğini belirtiyor.

‘TASARIMDA UÇABİLİRSİNİZ’

Tasarım konusundaki sorularımızı yanıtlayan Le Quement, tarz ile tasarımı birbirinden ayırmak gerektiğini vurguluyor. Le Quement, “Tarzda değişiklik yapamazsınız ama tasarımda uçabilirsiniz. Bu uçuşu ancak konsept araçlarla yapabiliyoruz” diyor.

Kendilerinin de bir Rus dergisinin 80. yıldönümü için otomobil tasarımına başladıklarını 2088 yılının otomobillerini çizmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Le Quement, bunu ‘yaratıcılığın beyin jimnastiği olarak tanımlıyor.

KONSEPTLER YOLLARA İNECEK

Le Quement, çevreye hassasiyetin Avrupa’da çok ileri düzeyde olduğunu, Asya ve ABD’nin de bunun için yavaş yavaş çalışmaya başladığını hatırlatıyor.

“Biz Avrupalılar olarak şanslıyız çünkü bunun için çok önceden çalışmaya başladık. Bundan sonra çevre konusunda dünya çok hassas olacak” diyen Le Quement otomobillerin geleceğine ilişkin şöyle konuşuyor: “Çevre kirliliği otomotivin geleceği için en büyük sorunlardan biri. Bu konu araçların dizaynını da etkiliyor. Sektör olarak daha aerodinamik araçlar tasarlıyoruz. Daha az rüzgâr sürtünmesi daha az yakıt tüketimi ve dolayısıyla daha az karbondioksit (CO2) salınımı demektir. Gelecekte sanırım yollarda artık daha çok seri üretime geçmiş konsept araç göreceğiz. Artık araçlar bugünkünden daha farklı görünecek.”

Le Quement otomotiv meraklılarının merak ettiği konseptlerin neden seri üretime geçerken değiştiği sorusunun da cevabını da şöyle veriyor: “Konseptte ekonomik bir kısıtlama yok. İstediğiniz aracı çizebiliyorsunuz. Ancak seri üretime geçildiğinde ekonomik nedenler devreye giriyor. Araçların maliyeti yükseliyor. Bu nedenle seri üretime geçildiğinde konsept tasarımında erime oluyor.”

Çoğunlukla otomobil tasarımında böceklerden esinlenildiği konuşuluyor. Ancak Le Quement tasarımın böceklerle ve doğayla sınırlı olmadığını söylüyor.

MOBİLYADAN ESİNLENİYOR

Le Quement, “Biz tasarımcıların birçok esin kaynağı var otomobiller için. Hayvan, bitki, böcek yani doğa... Çevremizdeki her şeyden esinleniyoruz. Sanatsal faaliyetlerden, mobilyalardan ilham alıyoruz. Çoğu zaman biz tasarımcılar denizde erimiş taşlardan esinleniyoruz” diyor. Le Quement, genç tasarımcıları da son dönemde robot dünyasının çok etkilediğini ve bunların araçlara yansıdığını sözlerine ekliyor.

‘ELEMANLARIMLA REKABETE GİRMEM’

Kendinin de tasarımları olduğunu ancak prensipleri gereği altında çalışan tasarımcılarla rekabete girmediğini ve tasarımlarını kimseye göstermediğini söyleyen Patrick Le Quement, “Yönetimdeki ilkem apoletimde daha çok yıldız olduğu için daha az olanlara karşı üstünlük kurmamaktır. Ancak benim tasarımcılarım artık benden daha iyi oldu” diyor.

Le Quement otomotiv sektöründe tasarıma Ford ile başladı. 17 yıl Ford bünyesinde ABD, İngiltere ve Almanya’da çalışan Le Quement, üç yıl Volkswagen ve Audi için çalıştı. Ardından Renault Grubu’na katıldı. Le Quement 20 yıldır Renault Grubu’nda dizaynın patronu. Renault’da 412 kişilik tasarım grubunun başında bulunuyor. Renault ve Nissan’ın 1999’da oluşturduğu Renault-Nissan ittifakının tasarım grubu başkanı olan Le Quement, “Tasarımcıların her birinin yaşamı çok farklı. Aynı şeyleri giyer, aynı yerleri görürlerse aynı şeyler üretilir” diyor.