![]() |
ÜDS Sağlık Kelimeleri – ÜDS Sınavında Çıkan Sağlık Kelimeleri Neler ?
ÜDS Sağlık Kelimeleri – ÜDS Sınavında Çıkan Sağlık Kelimeleri Neler ?
ÜDS SAĞLIK KELİMELERİ 1. anemia= kansızlık 2. anorexia= iştahsızlık 3. ache, pain, agony= acı 4. asthma= astım 5. arteriosclerosis= damar sertleşmesi 6. artery= atardamar 7. arm= kol 8. ankle= ayak bileği 9. antibody= antikor 10. age-linked= yaşa bağlı 11. afflict= hastalığa yakalanmak 12. admission to hospital= hastaneye kabul 13. acute= ağır, vahim, akut 14. abort= çocuk düşürmek 15. abortion= kürtaj 16. acquired= doğuştan olmayan, sonradan elde edilmiş 17. aging= yaşlanma 18. anorexia= anoreksi, yememe hastalığı 19. anthrax= şarbon 20. apnoea= apne (uyku vs. esnasında)nefes alma işlevinin geçici olarak durması 21. armpit= koltukaltı 22. bubble= kabarcık 23. backward= zeka geriliği olan 24. be taken ill= hastalık kapmak, hastalığa yakalanmak 25. belly= karın, abdomen 26. blood transfusion= kan nakli 27. blood group= kan grubu 28. blood count= kan sayımı 29. blood test= kan testi 30. bladder= idrar torbası, mesane 31. body= vücut 32. bile= safra 33. bleed to death= kanamadan ölmek 34. bile duct= safra kesesi (gallbladder) 35. breast= göğüs 36. bone= kemik (bony=kemiksi) 37. bone morrow= kemik iliği 38. bout= hastalık nöbeti 39. brain imaging= beyin görüntüleme 40. breakdown= sinir bozukluğu, ruhen çökme 41. breastfeeding= emzirerek besleme -2- 42. breathlessness= soluk alamama, soluksuzluk 43. bronchitis= bronşit 44. bronchus= bronş 45. brain= beyin 46. blister= kabarcık, su toplama 47. blood vessel= kan damarı 48. blood= kan 49. beat= kalbin atması 50. breath= nefes almak 51. bubonic plague= hıyarcık vebası 52. carcinogenicity= kanser yapma eğilimi 53. clot= pıhtılaşmak, pıhtı 54. cavity= dişte çürük 55. cervical= boyun ile ilgili 56. chafe= yaralamak, berelemek, kızartmak 57. clean bill of health= sağlık belgesi 58. compromised= zayıf düşmüş 59. conceiving= gebe kalma 60. contract= kasılmak 61. confined to bed= yatağa bağlı, yatağa mahkum 62. congestive= kan veya su toplamasıyla ilgili 63. contraction= kasılma 64. congenital= doğuştan 65. chamber= odacık, boşluk 66. circulate= dolaşmak 67. constrict= daraltmak, büzmek 68. choke= boğmak, nefesini kesmek 69. cerebellum= beyincik 70. cell= hücre 71. chest= göğüs 72. component= uzuv 73. cartilage= kıkırdak 74. capillary= kılcal damar 75. cough= öksürük 76. cancer= kanser 77. calcification= kireçlenme 78. contagious= bulaşıcı 79. cure= remedy=relief= şifa 80. cyclic= periyodik, dönemsel 81. cytological= hücreye ilişkin 82. deteriorate= kötüye gitmek 83. debilitate= sakat bırakmak 84. dilate= genişletmek -3- 85. defect= kusur / hata 86. diagnose= teşhis etmek 87. discoloration= renk bozukluğu 88. dementia= bunama 89. depression= depresyon 90. dejection= keyifsizlik 91. distress= sıkıntı 92. dizziness= baş dönmesi 93. disseminate= yayılmak 94. deficiency= eksiklik 95. deficient= eksik 96. drug= ilaç, uyuşturucu 97. dose= doz 98. delivery= doğum 99. demented= bunamış 100. deglutition= yutkunma 101. decay= çürümek 102. dietary= perhizle ilgili, perhiz yemeği 103. digest= sindirmek 104. dysentery= dizanteri 105. diphtheria= difteri 106. dormancy= uyku hali 107. donor= bağışçı 108. droplet= zerre, damlacık 109. dysfunction= fonksiyon bozukluğu 110. dress= pansuman yapmak 111. dressing= pansuman 112. dyslexic= okuma zorluğu çeken 113. disinfectant= dezenfektan 114. distension= şişkinlik 115. deafness= sağırlık 116. dire= acil, çok ciddi 117. disability= sakatlık 118. discharge from= hastayı taburcu etmek 119. disfigurement= vücutta şekil kaybı(kozmetik bozukluk) 120. disorder= bozukluk, düzensizlik 121. drowsiness= aşırı uyuklama hali 122. drug addiction= uyuşturucu bağımlılığı 123. deformity= çarpıklık, sakatlık 124. evanescent= kısa ömürlü 125. enlarge= büyütmek 126. empty= boşaltmak 127. examine= incelemek, muayene -4- 128. establish= tanı koymak 129. emit= yaymak 130. effect= etki 131. excrete= vücuttan atmak, boşaltmak 132. excretion= boşaltım 133. edema= ödem 134. exhale= nefes vermek 135. injury= yaralanma, incinme 136. immunity= bağışıklık 137. eczema= egzama 138. earplug= kulak tıkacı 139. exemption= bağışıklık, muafiyet, immunity 140. expectorate= balgam çıkartmak, kan tükürmek 141. expiration= soluk, nefes verme 142. eyeball= göz küresi 143. emergency= acil durum 144. endemic= salgın hastalık 145. epidemic= salgın 146. etiologic= hastalık nedenleriyle ilgili 147. every-other-day= gün aşırı 148. excreta= dışkı 149. faint= bayılmak 150. fibre= lif 151. facial= yüzle ilgili 152. fatigue= yorgunluk 153. fracture= kırık 154. febrile= ateşli 155. fluid=Liquid= sıvı 156. fatal= ölümcül 157. fat= yağ 158. fertilize= döllenmek 159. fateful= ölümcül, feci 160. function= işlev 161. fetal= fetüse ilişkin 162. fair-skinned= açık tenli 163. fat gain= yağ birikimi 164. growth= büyüme, gelişme 165. German Measles= kızamıkçık 166. gland= bez 167. genetically modified= genetiğiyle oynanmış 168. germicide= mikrop öldürücü 169. groove= kanal 170. get over= hastalığı yenmek -5- 171. glandular= salgı bezlerine ait 172. glottis= nefes borusunun ağzı 173. gut= bağırsak 174. groin= kasık 175. gallstone= safrataşı 176. gestation= gebelik 177. gender= cinsiyet 178. genetic mutation= genetik değişim 179. heart= kalp 180. head= baş 181. heartache= kalp krizi 182. hypermetropic= far sighted, hipermetrop 183. hypertension= yüksek tansiyon 184. hypotension= düşük tansiyon 185. hematogenous= kan yoluyla 186. heredity= kalıtım 187. hospitalize= hastaneye yatırmak 188. heal= iyileşmek 189. hay fever= saman nezlesi 190. heal wounds= yaraları iyileşmek 191. health promotion= sağlık geliştirme 192. healthcare schemes= sağlık programları 193. haemorrhage= kanama, hemoraj 194. hallucination= halüsinasyon 195. hypersensitive= aşırı duyarlı 196. hypochondriasis= hastalık hastası olma durumu 197. hereditary= kalıtsal, irsi 198. heredity= kalıtım, soya çekim 199. hiccup= hıçkırmak 200. hindbrain= beynin arka kısımları 201. hypothermia= vücut ısısında düşme 202. in utero= rahimde, henüz doğmamış 203. inborn= congenital, hereditary, innate, kalıtsal 204. incubator= kuvöz 205. infanticide= bebeklerin öldürülmesi 206. infect= contaminate, spread to=bulaştırmak 207. infected= enfekte olmuş 208. infectious= bulaşıcı 209. infirmity= zayıflık, sakatlık 210. inhaler= soluğu ciğerlere(narkoz vb.)verme aygıtı, zehirli gazlardan korunma aygıtı 211. intensive care unit= yoğun bakım ünitesi 212. injury= yara, hasar -6- 213. inoculation= vaccination, injection=aşı, aşılama 214. in-patient= hastanede yatan hasta 215. if left untreated= tedavi edilmezse 216. infraction= enfarktüs 217. itch= kaşımak 218. irritate= tahriş etmek 219. inhale= nefes almak 220. infant= süt çocuğu 221. infect= bulaştırmak 222. inflammation= iltihap 223. immunization= bağışıklık 224. immune-compromised=bağışıklıkları tehlikede olan 225. immunization= bağışıklık kazandırma 226. implant= dikme, aşılama 227. insomnia= uykusuzluk 228. instil= aşılamak 229. intensely= yoğun bir şekilde 230. internal= dahili, iç tarafta 231. intoxication= poisoning=zehirlenme 232. intracranial= kafatası içinde bulunan 233. intravenous= damar içi 234. invasive= deri altına inen, vücut içi 235. irregularly= düzensiz olarak 236. irremediable= tedavisi imkansız 237. irritability= sinirlilik, asabilik 238. irritation= tahriş 239. Ischemic stroke= iskemiye (yetersiz kan akımı)bağlı felç 240. jail fever= tifo 241. junk food= yüksek kalorili ama besin değeri düşük hazır yiyecekler 242. juvenile diabetes= genellikle çocuklar ve ergenlerde görülen insüline bağlı diyabet 243. jaundice= sarılık 244. joint= eklem 245. jaw= çene 246. kidney= böbrek 247. knee to pelvis= dizden leğen kemiğine kadar 248. knee= diz 249. laceration= yırtılmaya bağlı oluşan yara 250. late starter= (konuşmaya vs.) geç başlayan 251. latent= belirti göstermeyen, gizli 252. lean= zayıf, sıska, yağsız 253. lean tissue= kas, doku -7- 254. lethal= fatal, mortal=öldürücü 255. lethargy= uyuşukluk 256. leukemogenic= kan kanserinin nedeni olarak gösterilen faktörlerle ilgili 257. life span= ömür, life time 258. life will= yaşama isteği 259. lifelong= ömür boyu süren 260. limb= kol veya bacaklardan her biri 261. liver= karaciğer 262. lung= akciğer 263. lymph= lenf 264. leg= bacak 265. lung cancer= akciğer kanseri 266. loss of muscle= güç kaybı 267. lumen= bağırsak vb. tüp şeklindeki bir organın iç boşluğu 268. Lyme disease= kenenin taşıdığı bir bakteri yoluyla bulaşan bir enfeksiyon 269. malady= hastalık 270. malnutrition= kötü beslenme, beslenme bozukluğu 271. marrow= ilik, öz, ilik kemiği 272. mass vaccination= kitlesel aşılama, aşılama kampanyası 273. meninges= beyni örten 3 membran’dan biri 274. meningitis= menenjit 275. mental retardation= zeka geriliği 276. mentally handicapped= zihinsel özürlü 277. metastasize= tüm vücuda yayılmak 278. monitor= izlemek, takip altında tutmak 279. mortality= ölümlülük, ölüm oranı 280. mucous coat= bazı uzuvların iç yüzünü kaplayan salgılı zar 281. muscle power= kas gücü 282. mutant= mutasyona uğramış organizma 283. myope= near-sighted, miyop 284. muscle= kas 285. memory= hafıza 286. measles= kızamık 287. myalgia= kas ağrısı 288. mumps= kabakulak 289. mortal= ölümcül 290. membrane= zor 291. medication= ilaç verme 292. malnutrition= kötü beslenme 293. nutrition= beslenme -8- 294. neuropathy= sinir hastalığı 295. neck= boyun 296. national health scheme=ulusal sağlık planı 297. neonatal= doğumdan sonraki 4 haftayla ilgili 298. neoplasia= yeni ve anormal hücre çoğalması 299. neurodegenerative= sinir dokusunun zamanla yok olmasıyla ilgili 300. neuron= nöron, sinir hücresi 301. nodule= yumru, düğüm, nodül 302. nonlethal= öldürücü olmayan 303. nausea= bulantı 304. noxious= zararlı, öldürücü 305. nutrient composition= besin bileşimi 306. nutritional= beslenmeyle ilgili 307. nutritious= nourishing, wholesome=besleyici 308. obsessive= saplantılı 309. occasional= ara sıra olan 310. one in a million= milyonda bir 311. operating theatre= ameliyathane 312. osteoclast= kemik hücrelerinin yıkımından ve rezorpsiyonundan sorumlu hücreler 313. outbreak= epidemic=ortaya çıkma, salgın 314. outpatient= ayakta tedavi edilen hasta 315. obesity= şişmanlık 316. ovulation= yumurtlama 317. obstruct= tıkamak 318. ovary= yumurtalık 319. operation= ameliyat 320. overdose= aşırı doz 321. palpitation= çarpıntı 322. painkiller= ağrı kesici 323. papillary dilation= göz bebeğinin açılması 324. paralysed= felç olmuş 325. paralysis= felç, inme 326. paralyze= criple, disable=felç 327. partial= kısmi 328. pass along= insandan insana aktarmak 329. paternal= baba tarafından 330. pathological= patolojik 331. pathology= patoloji, hastalıklara neden olan yapısal ve fonksiyonel sapmaları inceleyen bilim dalı 332. personalized medicine=kişiselleşmiş tıp 333. plaque= plaka, diş taşı 334. posterity= gelecek kuşaklar, next generation -9- 335. post-traumatic= travma sonrası 336. posture= bedenin duruş şekli 337. prescribe= reçete yazmak 338. preservative= koruyucu 339. preserve= maintain, conserve, secure=korumak 340. prognosis= prognoz (bir hastalığın süresi ve gelişimi hakkında tahmin) 341. prolific= fruitful, productive=doğurgan 342. prone (to)= eğilimli, yatkın 343. propagate= üretmek, çoğaltmak 344. pull through= hastalıktan kurtulmak 345. pulmonary= akciğere ait 346. polio= çocuk felci 347. pulmonary tuberculosis= akciğer veremi 348. platelet= trombosit 349. palpate= elle muayene etmek 350. parturient= doğum yapan 351. pulse= nabız 352. penetrate= nüfuz etmek 353. pump= pompalamak 354. pregnant= hamile 355. pressure= basınç 356. relieve= rahatlatmak, hafifletmek 357. relief= rahatlama 358. react= tepki vermek 359. regimen= rejim-perhiz 360. rabies= kuduz 361. rash= isilik, deride ortaya çıkan kızarıklıklar 362. rebound= recovery=düzelme 363. recovery ward= ameliyat sonrası kendine gelme odası 364. reinforcing= destekleyici, takviye edici 365. relapse= sağlığı kötülemek, depreşmek 366. REM= rapid eye movement (uykuda rüyaların görüldüğü süreç) 367. remedy= çare, cure 368. replacement pancreas=yedek pankreas 369. reproductive= üreyen 370. resist= withstand, confront=direnmek 371. respiration= soluma 372. respiratory system= solunum sistemi 373. respond to= tepki vermek 374. resurrect= revive=yeniden diriltmek, canlandırmak 375. resuscitation= revival=yaşama döndürme -10- 376. rich in vitamins= vitamin yönünden zengin 377. rickets= raşitizim 378. rot= decompose, go bad=çürümek 379. rheumatism= romatizma 380. seizure= havale, nöbet 381. sinusitis= sinüzit 382. sanitary= sıhhi, sağlıkla ilgili 383. scar= yara izi 384. scarlet fever= kızıl humma hastalığı 385. scene of disaster= felaket bölgesi 386. sceptic= şüpheci kimse 387. schizophrenia= şizofreni 388. scratch= kaşımak 389. scurvy= iskorbüt, yetersiz C vitamini alımına bağlı hastalık 390. secondary condition= ikincil sağlık sorunu 391. secrete= salgılamak 392. secretion= salgılama, salgı 393. sedate= hastayı operasyon öncesi uyuşturmak 394. sedative= sakinleştirici 395. sediment= toru, çökelti 396. septic sore throat= septik farenjit 397. side effect= yan etki 398. skeleton= iskelet 399. skull= kafatası 400. snore= horlamak 401. spark= trigger, provoke=tetiklemek 402. specialisation= uzmanlaşma 403. speech defect= konuşma bozukluğu 404. spirometer= nefes ölçer 405. spontaneity= kendiliğinden oluş 406. spread= yayılmak 407. spring from= originate, emerge=-den kaynaklanmak 408. starve= açlıktan ölmek 409. stealthy= kendini fark ettirmeyen, sinsi, sessiz 410. stem cell= kök hücre 411. stillborn= ölü doğmuş 412. stimulant= uyarıcı madde 413. stomach upset= mide bozukluğu 414. subdue= bastırmak, suppress 415. subject= denek, kobay 416. suffer from= -den muzdarip olmak 417. superflous= gereksiz -11- 418. supportive= destekleyici 419. survivor= sağ kalmak 420. susceptibility to= dirençsizlik 421. swallow= yutmak 422. swollen= distended=şiş 423. swollen joint= şişmiş eklem 424. take in excess= aşırı miktarda almak 425. take steps= önlem almak 426. tapeworm= tenya 427. tear= gözyaşı 428. teens= 13-19 yaşları arasındaki kişiler 429. temperament= mizaç, huy 430. temporarily= geçici olarak 431. tension= gerilim 432. tendency= eğilim 433. tetanus= tetanoz 434. therapeutically= töropatik, tedavi amaçlı 435. thirst= susama 436. through= tam, baştan aşağı 437. threadworm= kıl kurdu 438. tick= kene 439. torrid= ateşli 440. tremor= titreme, ürperme 441. trimester= 3 aylık dönem 442. turgid= şişmiş 443. typhoid= tifo 444. tuberculosis= verem 445. tachycardia= kalp çarpıntısı 446. tongue= dil 447. tissue= doku 448. tumor= tümör 449. treatment= tedavi etmek 450. unavoidable= inevitable, inescapable=kaçınılmaz 451. unconscious= bilinçaltı 452. unconsciousness= bilinçsizlik, baygınlık 453. uncut= kesintisiz 454. undergo= ameliyat geçirmek 455. underlying= altında yatan temelindeki 456. undernourished= ill-fed, underfed=yetersiz beslenmiş 457. undernutrition= yetersiz beslenme 458. undulant fever= bruselloz=Akdeniz/Malta humması 459. unexplored= keşfedilmemiş 460. unharmed= zarar görmemiş, sağlam -12- 461. unlikely= çok az bir olasılıkla 462. unprescribed= reçetesiz 463. unreliable= güvenilmez, sağlıksız 464. upsetting= annoying=üzücü, sinir bozucu 465. urticaria= ürtiker 466. ulcer= ülser 467. varix= varis 468. value= kapakçık 469. vessel= damar 470. vapour= buhar, buğu 471. varied= çeşitlilik gösteren, çeşitli 472. vasoconstriction= kan damarlarındaki daralma 473. vent= delik, yarık 474. vitality= liveliness, vigour=canlılık, hareketlilik 475. vitally important= hayati öneme sahip 476. vein= toplar damar 477. vomit= kusmak 478. vaccinate= aşılamak 479. vaccine= aşı 480. wakefulness= uyanıklık hali 481. way of life= yaşam biçimi 482. weak pulse= zayıf nabız 483. weaken= zayıflatmak 484. well-nourished= iyi beslenmiş 485. well-rested= iyi dinlenmiş 486. wet= altını ıslatmak, işemek 487. wind pipe= soluk borusu 488. withdrawn= çekingen, içine kapanık 489. worrisome= endişe, kaygı verici 490. worsen= deteriorate=kötüleştirmek 491. wound= yara 492. wounded= yaralı 493. whooping cough= boğmaca 494. yet unborn generations= henüz doğmamış nesiller |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.