ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Beslenme, Diyet ve Sağlık (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=608)
-   -   Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=42314)

gülgüzeli 03-22-2008 05:41 PM

Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Anne adaylarının sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermeleri gerekiyor. Ancak bunu çok yemek olarak algılamamak gerekir. Çünkü gebelik döneminde çok fazla yemek de bir takım sakıncalar doğuruyor. Uzmanlara göre olağanüstü durumlar dışında sağlıklı bir kişinin alması gereken günlük kalori miktarı 2 bin 500- 3 bin kaloridir, gebe kadınların ise ihtiyacı olan miktar normalden 300 kalori daha fazladır. Ideal olan, gebelik döneminde 11-12 kilo almak. Zaten, bu miktarın yaklaşık 7 kilosu zorunlu olarak alınıyor ve doğum sırasında geri verilyor.
Çok yemek ne kadar zararlıysa, gebelikte kilo almamak için gerekenden az yemek de o kadar zararlıdır en iyisi doktor kontrolünde, dengeli bir beslenme programı izlemektir. Az ama sık yiyin Gebelik döneminde çok değil, dengeli beslenmek gerekiyor.
Günlük beslenme ihtiyacı öğün sayısı artırılarak yayılmalı. Kilo endişesiyle şeker ve karbonhidratlar gibi gıdalardan kaçınmak sakıncalı. Vücudun bunlara da ihtiyacı var. Her türlü gıdadan, doktor kontrolünde ve uygun miktarlarda alınmalı. Ancak, vitamin yönünden zengin gıdalara biraz daha fazla ağırlık verilmeli.
Bebekler ihtiyacı olan her türlü maddeyi annenin vücudundan elde ederler. Eğer bu maddeler annede azsa bebek kendi ihtiyacını alır, ama anne güçsüz kalır. Bu yüzden gerekli gıdaların alınması ve sağlıklı kilo alışının sağlanması çok önemlidir.
Vitaminler
Özel durumlar dışında gebelik sürecinde düzenli vitamin kullanımı gerekmez. Çünkü bu vitaminlerin tümü düzenli beslenme yoluyla alınabilir. Ayrıca A vitamini gibi bazı vitaminlerin fazlası da zararlı olabilir. Ancak erken gebelik döneminde bulantı ve kusmadan kaynaklanan beslenme yetersizliği varsa vitamin alınabilir.
Demir
Demir içeriği yüksek besinlerle beslenseniz de gebelikte ihtiyaç duyduğunuz demiri alamayacağınız için belli bir haftadan sonra (genellikle gebeliğin ikinci yarısından itibaren) düzenli olarak demir içeren ilaçlar kullanmalısınız. Alacağınız demirin bebeğinizin demir depolarının oluşmasında çok önemlidir.
Bol sıvı almak önemli
Suyu ve sıvı içeren gıdaları gebelik öncesi döneme göre daha fazla miktarlarda almanız kabızlık yaşamanızı engellemeye yardımcı olacak ve özellikle yaz aylarında halsizlik şikayetlerinizin azalmasını sağlayacaktır. İdrar renginizin açık sarıdan daha koyu sarı bir renkte olması (idrar yolu enfeksiyonunuz yoksa) sıvı alımınızın yetersiz olduğunun habercisidir. Gebelikte vücudun sıvı miktarı artar ve kan hacmi yaklaşık %50 oranında genişler. Amnios sıvısı da yaklaşık olarak üç saatte bir tümüyle yenilenir. Bu nedenle anne adayının vücudundaki sıvı dengesi çok önemlidir. Anne adaylarının günde en az iki litre sıvı almaları gerekir.
Kahve ve çay
Kahve içme alışkanlıklarınızı tekrar gözden geçirmelisiniz. Günde bir fincan ya da maksimum iki fincan kahvenin olumsuz bir etkisi olmamasına karşın daha fazla miktarlarda vücuda giren kafein, dolaşım sisteminizin olumsuz etkilenmesine ve uykusuz kalmanıza neden olabilir. Dahası, yüksek miktarlarda kafeinin (günde 10 fincan ya da daha fazla) düşük, erken doğum ya da bebekte gelişme geriliği yaptığına dair bazı çalışmalar bulunmaktadır. Kafein içeren diğer sıvılar (kolalar, çeşitli çaylar) için de aynı öneriler geçerlidir.
Alkol
Alkol bebek üzerinde gelişimsel kusurlar yaratabilen bir madde olduğundan ve bu kusurları yaratan günlük dozun alt sınırı belirlenemediğinden, gebelikte kullanılmaması gerekir.
Sigara
Bilinçli bir anne adayının gebelik döneminde sigaradan ve sigara içilen yerlerden tümüyle uzak durması gerekir. Çünkü, bigara verdiği tüm zararların dışında iştahı da kesen maddeler içerir

gülgüzeli 03-22-2008 05:42 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Gebelikte dikkat edilmesi gereken durumlar
Sigara ve alkol kullanmayınız.
Hekim önerisi dışında ilaç almayınız.
Hekiminizin önerdiği demir ilacını düzenli olarak kullanınız.
Uzun süre ayakta durmayınız.
Günlük işleriniz sırasında kendinizi yormayınız.
Bisiklet sürme, tenis oynama, kayak yapma gibi sporlardan uzak durunuz.
Mesleğiniz gereği de olsa ağır nesneler kaldırmaktan, zararlı

kimyasal madde ve radyasyondan uzak durunuz.
Yolculuktan önce doktorunuza danışınız.
Bol ve rahat giysileri seçiniz.
Alçak topuklu rahat ayakkabılar giyiniz.
Pamuklu iç çamaşırları giyinin ve iç çamaşırlarınızı günlük olarak değiştiriniz.
Yüzük ve bilezik gibi takılar takmayınız.
Diş bakımına özen gösterin. Sabah uyanınca, akşam yatmadan önce ve her öğünden sonra yumuşak fırça ile, yavaş hareketlerle dişlerinizi fırçalayınız.
Röntgen ışınlarından sakının. Çok fazla zorunlu olmadıkça radyolojik inceleme yaptırmayınız.
Her türlü canlı aşıdan sakınınız.
Düşük riski yok ise son aya kadar cinsi ilişkide bulunmakta sakınca yoktur.
Haftada en az bir kez ayakta; duş alır biçimde, ılık su ile banyo yapın.
Meme bakımına özen gösteriniz.
Sarkmayı önlemek için çok sıkı olmayan askılı, pamuk dokumalı sutyen giyiniz.
Dolgunluğu önlemek için hafif parmak dokunuşları ile masaj yapınız.
Bol su içiniz.
C vitamini ve kalsiyum yönünden zengin gıdalar (Turunçgiller, süt ve süt ürünleri) seçiniz.
Lifli besinleri tercih ediniz.
Gebelik boyunca 10-12 kg’dan fazla kilo almamaya özen gösteriniz.
Gebeliğiniz boyunca cep telefonunuzu karın bölgenizden uzak tutunuz

gülgüzeli 03-22-2008 05:44 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Ne kadar zamanda hamile kalınabilir?
Çiftler genelde hamile kalmamak için büyük çaba sarf ederler ve çeşitli yöntemlere başvururlar. Ancak bir bebek sahibi olmaya karar verdikleri anşaşırtıcı gerçekle karşılaşırlar. Bu şudur; aslında bir aylık adet periyodunda hamile kalacabileceğiniz zaman 4 gün kadar kısa bir zaman dilimidir. Bu kısazaman dilimi döllenmeye hazır olgun bir yumurtanın yumurtalığınızdan atılarak tüplerden rahme geçişine kadar olan zaman dilimini kapsar. Eğer bu 4günlük kısa dönemde yumurta döllenmezse adet kanamanız başlar.

Bu sebepten dolayı hamilelik şansınızı arttırmak için tam bu kısa yumurtlama döneminde ilişkiye girmeniz gerekir. Peki siz bu döneminizi nasılbelirleyebilirsiniz? Bunun için değişik metotlar vardır. İlk olarak adet günlerinizin tarihini kaydederek kendi adet takviminizi oluşturabilirsiniz. Özellikle düzenliadet gören hanımlarda bu çok işe yaramaktadır. Normalde kadınların adet dönemleri 24-36 gün arasında değişmektedir. Bir sonraki adet döneminintahmini başlangıcından 14 gün evveline gidildiğinde iki gün öncesini ve iki gün sonrasını alarak bu dört günlük zaman dilimini bulursunuz. Bu dört güniçinde bulunduğunuz adet döneminin ortalarına denk gelir.

Doğum kontrol yöntemi kullanmayan ve haftada 2-3 kez düzenli ilişkiye giren çiftlerin ilk yıl içinde hamilelik başarı oranları %80’dir.%10-15’i ise ikinciyılda başarıya ulaşırlar. Ancak ilk bir yıl içinde hamile kalamayanların kısırlık açısından tetkik edilmesi doğru olur.

gülgüzeli 03-22-2008 05:45 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Takvim Yontemi (ritim Metodu)
Bu yöntem güvenilirliği az olan bir yöntemdir. Adet kanaması düzenli olarak 28 günde bir olan kadınlar için uygundur.Adet kanaması düzensiz olanlar kullanmamalıdır.
Yumurtlama adetin 14. günü olur ve yumurta hücresi olgunlaşmış olur. Bu hücre 2 gün içerisinde döllenmezse ölür. Spermler ise 3 gün kadar yaşayabilirler.
Bu nedenle yumurtlamadan 3 gün önce ve yumurtlamadan 2 gün sonrası arasında kalan zaman gebe kalma olasılığının en yüksek olduğu günlerdir.
Gebelikten korunmak isteyenler, bu sürelerde cinsel ilişkide bulunmamalıdır.
Koruyuculuğu düşük bir yöntem olduğu için kesinlikle çocuk istemeyenler bu yöntemi kullanmamalıdır
.

gülgüzeli 03-22-2008 05:46 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Bebek mi Düsünüyorsunuz?
1-ÇOCUGUMUN CINSEL GELISIMI
Anne babalarin genelde kendilerini çaresiz hissettikleri konularin basinda çocuklarin cinsel gelisimi ve bu konuda çocugun gösterdigi davranislar ve konusmalaridir. Öncelikle sunu belirtmeliyim ki çocugun normal psikososyal gelisimi içerisinde arastirma , merak ve bununla birlikte ögrenme çok önemli bir yer tutar. Yani bu konuda anne babalarin çocuklarini dogru bir sekilde yönlendirmeleri ve çocugun normal gelisiminde ve ileriki hayatinda sikinti olmamasi için gerekli adimlari atmalari gerekir.
Çocuklar genelde 2-3 yaslarindan itibaren ilgilerini önce kendi cinsel organlarina ardindan çevredeki cinsel konulara yöneltirler .Bu normal bir psikososyal gelisim sürecidir. Bununla birlikte bu konular ile ilgili anne babaya sorular gelir. Bu sorular konusunda anne babalara temel olarak sunu öneriyoruz; Çocugun yasina uygun bir sekilde merak edilen konuyu veya yapilan davranisi açiklamaya çalismak gerekir . Ama asla yalana ve anlasilmaz yollara basvurmadan, sade ve anlasilabilir örneklerle bunu anlatmalari gerekir . Bu açiklamalarda çocuklar ancak yaslari ve birikimleri ölçüsünde bir seyler anyalabilirler. Anne babalarin sorular karsisinda panige düsmesi , cevap vermemesi veya çok karisik açiklamalar yapmasi , çocuklari daha da meraklandirir ve bu konuyu halletmez. Anne babalarin çocugu bu konularda terslemeleri veya çocugun sorusu karsisinda çocuga yanlis ve tutucu tavirlari çocugun cinsel gelisimini kötü yönde etkiler. Bu sorular ve asamalar genelde her çocuk için ayri zamanlarda gelisir ve çevre faktörleri ile degisir. Örnegin baska bir anneyi çocuguna süt verirken gören çocuk bu konuda merakini anne babasina yönelik sorulara ve oyunlarina yansitir. Bu konudaki merakinin giderilmesini bekler. Bu durum onun normal bir sürecidir.
Anne babalar çocuklarinin bazi davranislarini uygun olmayan davranislar olarak algilayabilirler. Örnegin 2-3 yasindaki çocugun kendi cinsel organi ile oynamasi (çok asiri olmamak sarti ile ) , evde çiplak dolasmaya çalismasi , annenin ve babanin veya baska insanlarin cinsel organlarini merak etmesi normal sinirlarda sayilir. Bu türlü davranislar çocuk yargilanmadan ve suçlanmadan yönlendirilmeye çalisilmalidir. Olur olmaz yerlerde olmayan cinsel davranislar sergileyen çocuklar ile bu durum yine ayni hassasiyet gösterilerek konusulmali ve bu durumun uygun olmadigi anlatilmalidir. Çocugun bazi davranislarina asiri tepki ortaya koymak ve asiri önemsemek o davranisi pekistirir. O nedenle asiri tepkiden kaçinmak ve o davranisi asiri derecede büyütmemek gerekir.
Çocugun baskalarinin cinsel organlarina ilgi göstermesi durumunda buralarin kisilere özel yerler oldugunun ve bu durumun karsidaki kisiyi rahatsiz edebilecegi söylenmelidir. Ayni sekilde kendisinin de özel yerlerine baskalarinin dokunmasinin da yanlis oldugunu ve bu konuda kisilere saygi gösterilmesi gerektigi anlatilmalidir. Çocugun bazi konularda gereginden fazla bilgilendirilmesi ve uygun olamayan bazi seyleri görmesi , çocukta cinsel olarak çok erken uyarilara neden olabilir. Bu durum çocugun cinsel gelisimi açisindan mahsurlu olabilir.
Çocuklarin cinsel egitimi ve süreci yasa uygun alinan bilgiler ve ögrenilen konular ile ergenlik yillarina kadar sürer . Bu durumda kiz çocuklar için anne , erkek çocuklar için baba iyi bir ögretici olur. Eger bazi konularda gerekli egitim verilmez ise çocukta etraftan duydugu yanlis seyler veya gereksiz bilgiler ile kendisini sikintiya sokabilir. Eksik kalan egitim ve bilgilendirme çocukta yanlis düsüncelere , korkulara ve ilerleyen yillarda sorunlu bir cinsel gelisime neden olabilir.
Çocuklarin gelisimi sürecinde cinsel konular veya yasa uygun meraklar yerini anormal ve çok abartili uygun olmayan cinsel davranislara birakirsa veya bu durum çocugun oyunlarinda çok farkli ve siradisi bir sekilde ortaya çikarsa ,o zaman bazi sorunlar var demektir. Bu durumda anne baba veya baska birinin yasa uygun olmayan cinsel egitiminin veya küçük bir ihtimal de olsa çocuga yönelik cinsel istismarin olabilecegi akla gelmelidir. Bu konuda anne babalarin uyanik olmalari gerekir. Bir çocuk psikiyatristi ile durumu degerlendirmeleri gerekir.
Çocuklari hakkinda anne babalar gerektiginde çocuk psikiyatristinden yardim almayi ihmal etmemelidirler.
2-)PARMAK EMME
Parmak emme sikayeti anne babalar tarafindan çok sik olarak dile getirilen sorularin basinda gelir . Parmak emen çocukta psikososyal gelisim ve saglik açisindan bazi problemler olusabalir . Parmak emme ile birlikte agiz ve dis yapisinda bazi problemler gelisebilir ve temiz olmayan elin alinmasi ile degisik hastaliklarin bulasmasi kolaylasir. Ayni zamanda gelisim olarak çocugun normal basamaklardan geçmesinde sorun olusturabilir. Bu nedenle çocugun bu davranisinin engellenmesi gerekir.
ParmaK emme bize bazi sikintilarin varligini hatirlatabilir .Genelde çocugun karsilastigi stres etkenleri ( kardes dogumu , göç , aile içi problemler vb.) karsisinda hayatin daha eski ve mutlu dönemlerine dönme isteginin bir belirtisi olarak bu belirtinin ortaya çiktigi düsünülür. Ve o dönem için bir doyum araci olarak parmak kullanilir .Bu durumu olan çocuklarda stres etkenleri degerlendirilerek çocuga gerekli yönlendirme yapilmalidir. Bir baska nedende aile tarafindan fiziksel bakimin yapildigi ama sevgi olarak yeterli doyumu alamayan çocuklarda bu türlü davranislari görülebilmesidir. Bu nedenle ailelerin yalnizca çocuklari için ayirdiklari belli bir zaman dilimi ile beraber çocuga devamli ilgi ve sevgi mesajlari ile çocugun sevgi ve ilgi gereksinimini karsilamalari gerekir.
Bazi durumlarda çocuk bebekliginde alistigi bu davranisi ( sütten veya biberondan kesmenin devami olarak ) devam ettirmek ister . Bu durumda da anne babalarin çocugu zamanlama olarak normal gelisim basamaklarina hazirlamalarinda bir sorun var demektir. Bir baska durumda çok fazla koruyucu kollayici ve çocuga yasindan küçükmüs gibi muamelede bulunan anne babalarin çocuklarindada bu türlü bir durum görülebilir. Bu nedenle anne babanin çocuga olan tavirlari ve yönlendirmeleri önemlidir. Çocugun yasina uygun davranma ve ona gereken degeri verme çocugu o asamanin gereklerini yapmaya zorlar aksi durumda çocuk belli asamalari geçmekte zorlanir.
Anne babalar bu sorunun halledilmesi için degisik yollara basvururlar , hatta bu durum çocuga abartili bir sekilde de yansiyabilir ( eline aci biber sürmek gibi) , Bu durum istisnai durumlarda basariya ulassa bile genelde kalici bir çözüm olmaz . Anne baba çocuk iliskilerinin bozulmasina yardimci olur. Bizim tavsiyemiz çocugun bu durumunu tamamen ilgi ve sevgi ortami içerisinde halletmek olacaktir. Yukarida bahsedilen durumda anne baba çocugun cezalandirilma psikolojisine kapilmasina neden olabilir. Yasi belli bir seviyede olan çocuklar için onunla konusmak ve bu durumdan rahatsiz oldugunuzu belirtmek önemlidir. Ama bu durumdada çocugu yargilamadan ve onu suçlamadan ilgi ve sevgi ile yaklasarak halledebilirsiniz. Bu durumun aliskanlik olarak iyice yerlestigi durumlarda ise çocugun eline krem sürme seklinde bir yol denenebilir. Elini agzina aldiginda karsilastigi krem tadi, ona sizin uyarilarinizi ve yapilmamasi gereken bu davranisi hatirlatacaktir.
Parmak emme durumu kesinlikle bir mücadele haline getirilmemelidir. Çünkü bu mücadeleyi genelde çocuklar kazanir . O nedenle çocuga yaklasim türü önemlidir. Bazi çocuklar uykuya dalarken parmak emme seklinde bir yol seçerler , uykuya dalma esnasinda bazi çocuklar bir geçis objesi ararlar . Bu durumda çocugun ilgilenecegi bir oyuncak veya ona masal anlatma seklinde dikkati baska yöne kaydirilabilir.
Bazi durumlarda evde cani sikilan , yapacak ve ilgilenecek bir hobisi olmayan , genelde yalniz basina kalmak zorunda olan çocuklarda uyari eksikligine bagli bu tür problemler artabilir veya yerlesebilir . Bu nedenle bu durumda olan çocuklara gereken yönlendirme yapilmalidir. Çocugun sikintisi ona saglayacaginiz ortamlar ve yapabilecegi ugraslara motive etmek ile engellenmelidir.
Çocugunuzun iyi davranislari ödüllendirilmelidir. Bu konuda gösterdigi basarilar takdir edilmeli ve bu aliskanligi birakmak için gerekli motivasyon saglanmalidir.Eslik eden psikiyatrik durumlar varsa bunlarin tedavisi ile çocugun bu türlü sikayetleri de geçecektir.
3- ÇOCUGUN YERINE BAZI SEYLERI YAPMA
Insanoglu ilk dogdugu günden itibaren devamli olarak kendi kabiliyet ve becerilerini gelistirme süreci içerisindedir. Buna bagli olarak dogustan var olan mevcut kapasite özellikle hayatin ilk yillarindaki çevresel ve fiziksel etkenlerinde devreye girmesi ile hizli bir gelisme gösterir. Her birey yasina uygun gelisme dönemlerini saglikli bir sekilde geçerek, gerek motor becerilerini , gerek sosyal gelisimini , gerekse dil gelisimini çocukluk döneminde hizli , daha sonra giderek yavaslayan bir sekilde devam ettirir. Bu siniflamalardan (motor , dil , sosyal gelisim ) her birinin uygun ve tam olarak gelismesi için bazi yönlendirmelerin yapilmasi ve bazi çevresel sartlarin saglanmasi gerekir. Konunun bir çok ayrintilari olmakla birlikte su anda kismi olarak deginilecektir.
Özellikle çocuk bakiminda söz sahibi olan annelerin çocuk üzerindeki davranis sekilleri çocugun gelisimi açisindan çok büyük önem arz etmektedir. Bazi anneler çok asiri derecede çocuklari ile ilgilenirler , Bu durum çocuklariyla hiç ilgilenmeyen annelerin durumu kadar çocuk için sikintili olabilir. Bu asiri ilgilenme durumunun ayrintilarini baska bir zamana birakarak konumuz ile alakali olan kismini bahsetmek istiyorum. Genelde asiri koruyucu ve kollayici anne babalar olmak üzere bazi ebeveynler çocugun üzerine o kadar düserlerki onun yasina uygun gelisiminin de önüne geçerler . Çünkü çocuklar bu derece kendisinin yerine bazi seyleri düsünen ve yapan anne babalar veya baska birisi oldugundan kendileri kabiliyet ve becerilerini kullanmaya gerek duymazlar . Çünkü bu durum onlar için daha kolay olmaktadir.Çocugun yasina uygun olarak kendi basina yemek yemesinden tutun , giyinmesi , okul dersleri , ev içerisindeki etkinlikleri gibi bir çok konuda anne babalar onlarin yasina uygun yapabilecekleri noktalarda gereksiz yere devreye girerek çocugun hem psikolojik olarak hem kabiliyet olarak uygun atilimlari yapmalarini engellerler. Bu nedenle anne babalar çocuklarinin normal gelisimini saglamak için en basta onlarin yaslarina uygun davranmalari ( bebeksi tavir ve hareketlere prim vermemeleri ) gerekir.
Surasi unutulmamalidir ki Çocuklarin yaslarina uygun rol almalarini yada almamalarini anne babalarin onlara çizdigi rol belirler.Çocuklari yerine bir çok davranisi üstlenen ve onlarin yasina uygun sorumluluklar almasini saglayamayan anne babalar , çocuklarina iyilik yaptiklarini zannetmelerine karsin , onlarin kabiliyet ve becerilerini kisitladiklarinin farkinda degildirler. O nedenle gerek psikososyal gelisim gerek bedensel gelisim için bu durum önemlidir. Çocugun yapmasi gereken aktiviteler ve görevlerin baslangicinda çocuga yardimci olmak uygun olur ama bu yardimin devamli o görevi üstlenme seklini almasi ise zararli olur. Yasindan daha büyük sorumluluklar vermekte ayni sekilde digeri kadar sakincali olabilir. Anne babalarin saglikli bir biyopsikososyal gelisim için bu dengeyi saglamalari gerekmektedir.
4- ASIRI KONTROL
Bazi anne babalarin düstügü en büyük hatalardan birisi de çocuklarini çok asiri kontrol ve disipline etmeleridir. Bu genelde çok titiz ve hassas anne baba kisiliginin olmasi durumunda karsimiza çikmaktadir. Özellikle bazi anneler çocuklari hakkinda her an ne yapiyor , ne ile mesgul oluyor , acaba bir problem varmi , bir sey olursa , basina bir is gelirse ve buna benzer düsüncelerle devamli çocuklarini düsünmekte ve çocuklarini her an kontrol etmeye çalismaktadirlar .
Elbetteki her anne baba belli ölçülerde çocuguna sahip çikmali ve çocugunun o an nasil bir durumda oldugunu merak etmelidir. Ama bunun ölçüsü çok fazla kaçirilirsa ve çocuklar çok asiri kontrol edilemeye çalisilirsa , sikintinin asil önemli bir kismini çocuklar çekmektedir. Yani çocuk her an kontrol edilme hissi ile yasamakta bu da onlarda müthis bir sekilde bir kaygi ve gerginlik olusturmaktadir. Acaba hata yaparmiyim , acaba annem görürmü , acaba bu is konusunda annem ne der , acaba bu yaptigim için elestirilirmiyim gibi düsüncelerle çocuklarin bu kontrol durumuna reaksiyon olarak kaygilari daha da artmaktadir . Hatta bu durumu bazen o kadar ileri boyutlarda görmekteyiz ki , bu kontrol ve bagimliliga alisan çocuk annesinden ayrildigi zaman sanki basina kötü bir sey gelecekmis gibi endise duyabilir.
Bu durum onun ileride ayrilik kaygisi göstermesine de neden olabilir. Annenin kaygisi ve endisesi çocuguda anlamsiz bie sekilde kaygi ve sikintiya sokabilir . O nedenle anne babalarin çocuklarini belli ölçülerde kontrol etmeleri , onlarin bazi hatalarini görmezden gelmeleri ( devam etme durumunda önlem almak sarti ile ) , onlari bazi zamanlar kendi hallerine birakmalari , her an nerede ne yapiyor düsüncesinden vazgeçmeleri , onlar için asiri kaygi ve endiseye girmemeleri , çocugun ufak tefek yanlislarini tespit edip çocugun yüzüne vurmamalari uygun olur. Bu asiri kontrol ve anne babalarin asiri disiplin ile beraber mükemmelliyetçi tavirlari , çocuklari anne babanin sözlerine karsi pasif bir direnç ve yalana itebilecegi gibi çocuklarda tik , tirnak yeme , konusma sorunlari , altini islatma, altini kirletme vb gibi kaygi belirtilerine de yol açabilir.
Anne babalari çocuklarini kontrol etme konusunda bu dengeyi iyi ayarlamalari gerekir. ayni zamanda çok kontrol edilen ve çok elestirilen çocuklarinda kendi özgüvenlerinin eksik kalacagini ve sosyal olarak çekingen olabileceklerini ve anne babalarinin bu asiri kontrol ve isteklerinin de onlari strese itebileceginin hiç bir zaman unutulmamasi gerekir. Her çocugun kendi halinde olmasi gereken zamanlarin oldugu unutulmamali ve çocuklarin kontrol ve takibi onlari bunaltmayacak ve kaygiya itmeyecek derecede olmalidir.
5-ANNE BABANIN FARKLI YAKLASIMLARI
Genelde anne babalar çocuga davranista tek bir çizgiyi tutturmakta zorlanirlar. Elbetteki anne babanin farkli kisilik yapilari , yetisme tarzlari , anlayislari ve degisik farkliliklari olacaktir .Bu çocugun yetisme ve zeka gelisiminde iyi yönde katkilar saglayabilecegi gibi , çocugun egitimi ve davranislarinin yönlendirilmesinde anne babanin birbirinden habersiz veya tamamen farkli yaklasimlari çocuklarin psikososyal gelisiminde büyük sikintilar olusturabilmektedir.
Genelde çocugun gelisim asamalarindan uygun bir sekilde geçmesi ve onun yasa özgü egitiminin tamamlanmasinda anne babanin yaklasimlari ve çocugu yönlendirmeleri önem kazanir. Bütün bunlari su sekilde örnek vererek açiklayabiliriz ; Bir anne asiri hosgörülü olabilir, baba ise tam tersi disiplin yönü agir basabilir. Bu durumda çocugun davranislari , konusmasi , hal ve hareketleri tamamen iki farkli kutup tarafindan yönlendirilmeye çalisilirsa çocukta davranis problemleri ve bazi psikolojik sorunlar yasanabilir. Babanin koydugu kurali annenin bozmasi veya tam tersi babanin hosgörü gösterdigi bir davranisa annenin sinir koymasi genelde çocugun davranis olarak kararsiz , çekingen , çeliskili ve tutarsiz bir hale gelmesine neden olabilir. Çünkü çocuk gelisimini ve davranislarini anne babasindan iyi yönde veya kötü yönde aldigi uyarilar ile sekillendirir. Bu çocuga yansiyan çeliskili ve tutarsiz durum çocukta degisik kaygi belirtilerinin ( tirnak yeme , tik , konusma zorluklari , uyku ve yeme bozukluklari vb.) ortaya çikmasini kolaylastirabilir.
Anne babalarin mümkün oldugu kadar birbirlerini desteklemeleri , tutarsiz davranmamalari , çocugun yaninda birbirinin uygulamalarini elestirmemeleri gerekir. Bazi görüs farkliliklari olsa bile çocugun olmadigi zamanlarda konusularak ortak görüsün çikmasi ve ortak söz birliginin saglanmasi gerekir. Çocugun saglikli gelisiminde anne babalarin birlikte , çeliskisiz ve tutarli olmalari çok önemlidir. Aksi takdirde bu farkliliklar ve anne babanin çeliskili davranislari çocuk tarafindan kullanilabilir. Çocugun anne babayi yönlendirmesi bu farkli tutumlardan dolayi kolaylasabilir. Anne babalarin ortak fikir ve görüs birligi ile çocuklarini yönlendirmeleri gerekirken , tam tersi olarak çocuk , anne babayi yönlendirebilir.
Bir baska noktada anne baba harici bir baska kisinin( genelde büyükanne , büyükbabanin) anne babanin koydugu kurallari ihlal eden veya zayiflatan yaklasimlarda bulunarak çocuklarin kurallara uymasini ve davranislarinin sekillenmesini engellemesidir. Anne baba arasindaki iletisim ve ortak karar alma mekanizmasi ne kadar iyi isler ve çocuga yansitilan davranislari ne kadar birbiri tarafindan desteklenirse o kadar saglikli ve normal psikososyal gelisimli çocuklar olacaktir.
Burada sunu da belirtmek yerinde olacaktir , çocuklara yansitilan davranislarin zaman asimina ugrayarak degisikliklere ugramasi uygun degildir. Yani anne bugün koydugu kurali bir hafta sonra bozuyor veya tam tersi bir tutum izliyorsa ( sebepsiz ce gerekli bir neden olmadan ) bu durum da çocuklarin gelisimini kötü yönde etkiler. çünkü çocuk bir hafta önce tepki almadigi bir davranistan bir hafta sonra tepki aldigini görürse bu onun kendine güvenini azaltir, onu çekingen , tedirgin ve kaygili birisi haline getirir. Yani çocugun çevresinden ( aile , arkadas , okul ve ögretmen , sosyal çevre ) devamli tutarli davranislari görmesi önemlidir. Bu konuyu ileri bir tarihte daha ayrintili incelemeyi düsünüyoruz .
6-CEZALANDIRILMA SEKLI
Çocuklarina güzel bir sekilde egitim vermek ,onlari hayata hazirlamak ve onlari iyi yönlendirebilmek her anne babanin temel hedeflerinden bazilaridir. Devam eden hayat içerisinde çocuklarin gerektigi sekilde iyi özellikler kazanmasi , bazi yönlendirmeleri gerektirmektedir. Anne babanin her davranisinin , yorumunun olaylar karsisindaki tavrinin ve tepkisinin çocuk üzerinde bir etkisi vardir. Anne baba - çocuk arasindaki etkilesim devam eden çok önemli bir süreçtir. Ve bu etkilesimin kalitesi neredeyse çocugun bütün hayatini etkiler. 6 aylik bir çocuk bile iyi bir sey yaptiginda anne babanin göz temasi ile onu desteklemesi veya kaslarini çatarak istemedigini belli etmesi bir ödül -ceza seklidir. Aslinda günlük akip giden hayat içerisinde anne babalar farkinda olmadan çocuklarini ödüllendirmekte veya cezalandirmaktadirlar.
Bazi durumlarda ise çocuklar hatali ve yanlis bir sey yaptigi ve en önemlisi bunu tekrarladigi zaman anne babalarin tepkisiz kalmasi o yanlisin devam etmesini saglamaktadir. Zamaninda müdahale edilmeyen hata devam edecek veya sekil degistirebilecektir. Bazen de anne babanin yersiz ve asiri tepki ortaya koymasi veya tutarsiz bir sekilde cezalandirmasi çocuktaki sikintiyi artirmakta ve yeni davranis sorunlarinin ortaya çikmasina zemin hazirlamaktadir. Ayrica devamli kontrol edilmeye çalisilan ve bu kontrol havasi içerisinde gerginlige itilen çocuklarda da psikolojik sorunlar ortaya çikabilecegi göz önünde tutulmalidir. O nedenle bebekken dahi anne babanin çocuga uyguladigi cezalandirma sekli önemlidir. Ve çocugun kisilik gelisiminde , sosyal gelisiminde ciddi tesirler birakir.O nedenle biz çocuk psikiyatristlerini endiselendiren önemli noktalardan biriside bu konuda anne babalarin bilinçsiz bir sekilde uygulamalarda bulunmasidir. Genelde çocuklarin yaslari ve yaptiklari hatalarin büyüklügüne göre cezalandirilmalari uygun olmak ile birlikte genel yaklasimlari su sekilde siralayabiliriz.
Cezalandirmanin asamalari ve özellikleri nasil olmalidir
1- Çocuklarin ilk yaptigi hata eger çok büyük sonuç dogurmayacak sekilde ise uyari seklinde (bu da bir cezalandirmadir ) anne babanin müdahalede bulunmasi gerekir. Bu yeri geldiginde anlik bir kas çatilmasi seklinde de olabilir. Bu çocuga mesaj olarak yaptigi davranisin onaylanmadigi tepkisinin iletilmesidir.
2-Yapilan hatanin siddeti artmis ise ve/veya tekrarlayan hatalar ise çocuk ile yasina uygun bir sekilde bu durumun hatali oldugu ve dogrusunun ne oldugu , davranisin tekrari halinde zararinin neler olacagi konusulmalidir. Bu açik olarak sizin tarafinizdan bu davranisin istenmediginin belirtilmesidir.
3-Yapilan hatanin devami durumunda , hatanin büyüklügü ne olursa olsun anne baba tekrar çocugu ile sevgi ve ilimli bir ortam olusturarak , çocuga yönelik asiri tepki ve yargilamadan kaçinarak konusmali ve çocuga bu davranisin tekrari halinde ne türlü cezalari alabilecegni belirtmelidir. Burada da çocugun yasi önem kazanmak ile birlikte anne babanin bu durumu onun ile konusma tarzi ve üslubu önemlidir. Kesinlikle durum mücadele ve tartisma ortamina dönüstürülmemelidir. Çünkü bu ortam iki tarafa da zarar verecektir. Ilerleyen dönemlerdeki iliskiyi zedeleyecektir.
4- Konusma ve söylenen cezalandirilma ikazlarina ragmen devam eden yanlislarda anne babanin israr ile bahsettigi cezayi uygulamasi gerekir. Burada Hemen sunu belirtelim ; anne babalar kesinlikle yapamayacagi cezalandirma yöntemini çocuga söylememeli , ancak cezalandirmayi yapmak istemedikleri veya yapamadiklari zamanda hafifletici sebepler ile bir karsilik sonucunda affetmelidirler ( örn:ceza olarak disari parka götürülmeyecek çocuga , odani toparlarsan senin cezani affedebilirim demek gibi ). Cezalandirmanin sekli ise burada önem kazanmaktadir. Biz çocuk psikiyatristlerinin önerdigi cezalandirma yöntemi , çocugun sevdigi seylerden mahrum edilmesi seklindedir. Fiziksel cezalarin çocuklara uygulanmasi son derece sakincalidir ve çocuklarin anne baba ile iliskisini zedelemekte ve ortami daha gergin hale getirmektedir. Veya erken yatma , odasinda yalniz olarak iki-üç dakika beklemesi gibi basit cezalandirma tekniklerinin kullanilmasida uygun olur. Ama cezalandirilma sirasinda çocuklarin gururu incitilmeden ve özgüvenleri zedelenmeden uygun bir dil ve takdim ile bunun yapilmasi gerekir.
5-Aldiginiz bütün önlemlere ragmen önüne geçilemeyen sikintilar için anne babalarin bir uzmana basvurmayi ihmal etmemeleri gerekir. Çünkü bu durumlarda davranis bozuklugu , karsi gelme bozuklugu , dikkat eksikligi ve hiperaktivite durumu , çocukluk çagi depresyonlari , uyum güçlükleri gibi sorunlar eslik ediyor olabilir.
Ek olarak sunu söylemek gerekir anne babanin cezayi takdim sekli , daha önceleri çocuga verdikleri egitim , anne baba harici etkili kimselerin durumu(büyük anne büyük baba vb ) , sosyal çevrenin özellikleri , okul çevresi , anne babanin birbirlerinin desteklemeleri , anne babanin kisilik yapilari , çocuga olan yakinlik dereceleri , arkadas çevresi , büyük veya küçük kardesin tutumu , anne babanin daha önce tutarli cezalandirma sekilleri vb. gibi bir çok etken ile çocugun davranislari , cezaya verdikleri tepki ve cezalandirilma sonucu elde edilen basari durumu degisecektir.
7-ÇOCUGU ÖDÜLLENDIRMENIN SEKLI NASIL OLMALIDIR
Hayatin ilerleyen asamalarinda çocuk gelisimi bazi yönlendirilmelere ihtiyaç duyar . Anne babanin çocugun davranislarinin sekillenmesinde çocugun basarilarini , dogru davranislarini , onaylanmasi gereken tavirlarini ,ödüllendirmesi önemlidir. Nasil ki istenmeyen davranislarin ve yanlislarin kalmamasi için cezalandirma yöntemini uygun bir sekilde uygulamalari önemlidir ayni sekilde ödüllendirme yöntemini de uygun kullanmalari çocuk egitimi açisindan önemlidir..
Çocugun olumlu davranislarinin tasdiklenmesi bebeklik döneminde baslar . Bir hareket yaptiktan sonra bebek annenin veya babanin yüzüne bakar ve onlardan tasdik bekler . eger o davranis tasdiklenirse (gülümseme , kafa sallama , dokunma , ses ile onaylama ,ona bir sey verme vb ) bebek o davranisini ilerletir ve o davranisin degisik ve ileri versiyonlari artarak devam eder yani o davranis giderek güçlenir. Ama anne baba tarafindan o davranistan sonra olumsuz bir tavir (görmezden gelme , kas çatma , ses ile ikaz , el ile engelleme ,onu o ortamdan uzaklastirma vb ) olursa o davranis uzun süre devam etmeden giderek gücünü kaybeder .
Biz bu durumu bebeklikten çocukluk dönemine ilerlettigimizde yine ayni sekilde onay ve onaylamama çocugun davranislarinin sekillenmesine neden olur . Ama unutulmamalidir ki bütün bu söyledigimiz seyler anne baba ile çocuk arasindaki normal bir iliski ve karsilikli etkilesim durumunda söz konusudur. Diger durumlarda ise anne baba ile çocuk arasinda bozuk bir karsilikli iliski durumu varsa o zaman çocuk anne babaya itiraz edecek , dediklerinin tersini yapacak , engellenme ve onaylanmamaya ters tepkiler verecektir.
Çocugu ödüllendirmenin derecesi ve sekli yas ve ailenin durumuna göre genelde degisiklikler gösterir.Ama sunu hemen belirtelim ki en iyi ödüllendirme maddi ödüllendirme yerine duygusal ödüllendirmedir. Çocugun bu türlü bir ödüllendirmeye alistirilmasi da oldukça önem tasir. Anne babalarin genel anlayisi çocuga maddi hediye ve bir seyler almanin sanki en iyi ödüllendirmeymis gibi algilanmasidir. Bu sekilde devamli bir seyler alinmaya ve verilmeye alistirilan çocuk ise gün gelecek en iyi ve en pahali hediyelerle bile doyum bulamayacaktir. Ama anne babasinin öpmesi , kucaklamasi , gezdirmesi , onunla oynamasi , ona güzel sözler söylemesi seklindeki ödüllendirme ise en saglikli ve en basarili ödüllendirmedir. Anne babalarin bu türlü bir duygusal ödülün yanisira imkanlari ölçüsünde ek hediyeler vermeside çocugu ödüllendirmenin diger yoludur. Anne babalarin çocuklara alinan hediyelerdeki maddi büyüklük yerine manevi degerini ön plana çikarmalari uygun olur. Ama bunu bazi anne babalar yapsa bile günümüzün tüketim toplumunda çevresinden ve arkadaslarindan etkilenen çocuklari yönlendirmek anne babalar için hayli zor olacaktir.
1-Bebeklik döneminde ödüllendirme sekli ; öpme , oksama , sevme , kucaklama , onunla oynama , onu besleme , gezdirme , onunla mesgul olma , onunla konusma , onu sevdigini hissettirme vb. (not : bu davranislarin normal zamanda yapilmasi zaten gerekli olmakla birlikte ödüllendirilmek istendiginde özellikle yapilmasi önemlidir)
2-Okul öncesi döenmde ödüllendirme sekli ; öpme ,oksama , sevme , kucaklama , onunla oynama , onunla gezme , birlikte vakit geçirme , söz olarak onaylandigini vurgulama , onun hosuna gidecek iltifatlar söyleme , onun sevildigini hissettirme , onun gelisim dönemine uygun oyuncak ve hediyeler alma ( bu hediyelerin manevi degeri ön plana çikarilmalidir)
3-Okul döneminde ödüllendirme sekli ; öpme ,oksama , sevme ,onunla oynama , onunla birlikte gezme , birlikte ders çalisma , onaylandiginin hissettirilmesi , onun kabiliyetlerini ön plana çikaracak program ve aktivitelere yönlendirme , onun hosuna gidecek iltifatlar söyleme vb.
Bütün bu ödüllendirmeler ve onaylamalar çogu zaman çocuklara uygulanmalidir ama ödüllendirme özellikle onaylanmasi gereken davranislar için vurgulanmalidir. Anne babalar ödüllendirmeyi belli bir hedefe ve basariya karsilik yapmalari o hedeflere ulasilmayi kolaylastirir ama verilen sözlerin kesinlikle yerine getirilmesi ilerleyen hedeflere ulasma ve ödüllendirmenin ciddiyeti açisindan çok önemlidir.
8-ÇALISAN ANNE VE ÇOCUK
Günümüzün hayat kosullarinda anneler bazi durumlarda babalar kadar yogun bir is temposu ile çalismak durumunda kalmaktadirlar . Çalisan annelerin genelde kafalarinda onlarin zihnini mesgul eden bir kaç önemli soru vardir ‘’ Acaba çocuklarimla yeterince ilgilenebiliyor muyum ? Çocuklarim ihmal oluyor mu ? Çalismasam daha mi iyi olur ? Hem çalisip hem de çocuklarim ile nasil ilgilenebilirim?’’ Bütün bu sorulara anneler kendilerince cevap vermekte ve asil dogru olan konusunda bazen tereddüte düsmektedirler. Kimi zaman anneler çocuklari için mesleki ve kariyer hayatlarini sonlandirmakta , kimi zaman da kendilerinin sonradan memnun kalmayacagi kararlar vermektedirler. Çalisan annelerin bazilari ise çocuklari için yapabilecekleri her seyi yapmalarina ragmen ‘’acaba daha baska neler yapmaliyim ?’’ gibi sorulari kendilerine yöneltmektedirler. Bütün bunlarin yani sira çalisan annelerin yapmasi gerekenleri söylemeye çalisalim.
Öncelikle sunu söylemek gerekir ki çalismayi ve meslegini çok seven annelerin çocuklari için mesleklerini birakmalari anneleri kötü bir sekilde etkilemektedir. Bu türlü annelerin mesleki hayatlarini devam ettirerek ayni zamanda çocuklari ile ilgilenmeleri yerinde olur.
Bütün anne adaylarinin çalismaya baslamadan veya meslek seçmeden önce özellikle kendilerine ve çocuklarina vakit ayirabilecekleri ve çok fazla fiziksel olarak zorlanmayacaklari meslekleri seçmeleri gerekmektedir. Çok yogun ve fiziksel olarak çok agir islerde çalisan annelerin veya anne adaylarinin kendilerine bile vakit ayiramadiklarini gözlemlemekteyiz. Bununla birlikte ek olarak bir çocugun bakimini üstlenmek ve ev islerinde kendine düsen görevleri yerine getirmek bu türlü islerde çalisan anneler için oldukça sikintili olmaktadir.
Çalisan annelerin daha çocuklari dogmadan önce mümkün oldugu kadar islerini ayarlayarak özellikle hamileligin son aylarinda ve dogumdan sonraki dönemde kendi islerinin elverdigi ölçüde mümkün olan bir zaman dilimi için (bu zaman dilimi kisinin isi ve isyerine göre 6 ay ile 3 yil arasinda degisebilir) islerine ara vermeleri gerekmektedir. Çocugun neredeyse bütün hayatini etkileyecek dönem olan 0-3 yas arasi dönemin çocuk için ve çocuk -anne iliskisi açisindan çok önemli oldugu unutulmamalidir. Bu dönemde ki anne çocuk iliskisinin önemli oldugu ve birinci planda çocugun bakiminin anne tarafindan yapilmasi gerekliligini ne kadar vurgulasak azdir.
Özellikle hemen ise dönmek zorunda olan annelerin çocuklari için bu durum stres etkeni olarak sayilmaktadir. Hemen ise dönmek zorunda olan anneler için bu dönemde çalisma saatleri disinda çocugun bakimi ve sevgi ihtiyacinin anne tarafindan mümkün oldugunca eksiksiz yapilmasi çok önemli olmaktadir. Gündüz bakici veya akraba yaninda olan çocuk için aksamlari anne ve baba ile geçirilen önemli bir zaman dilimi olmakta ve dolu dolu geçirilmesi gerekmektedir. Çocugun ilgi ve sevgi ihtiyacinin karsilanmasi bir çok önemli psikiyatrik problemin olusmamasi için gereklidir.
Çocuklarin yaslari büyüdükçe yapilan faaliyetler ve geçirilen ortak zamanlardaki aktiviteler degismekle birlikte çalisan anne ve babalari için en temel tavsiyemiz su olmaktadir ; Çocuklariniz ile aksamalari ve hafta sonlari dolu dolu vakit geçirmelisiniz. Bu geçirilen vakit hem anne hem baba hemde ikisi ile birlikte olmalidir. Eger çocugun gündüz anne ve babasindan alamadigi ilgi , sevgi ve sefkat ihtiyaci aksamlari da telafi edilmezse o zaman çocuklarda bir çok psikiyatrik sorunun olusmasi için zemin hazirlanmis olmaktadir.
Burada yapilan bir hata ve bir örnegi vermek istiyorum ; ‘’ Ayse ilkokul 1. sinifa gitmekte ve anne babasi çalistigi için gündüz anneannesinin yaninda okul harici bulunmaktadir. Ayse sabah okula gitmekte ve ögle vakti okuldan anneannesinin yanina geldiginde yemegini yiyerek , biraz dinlendikten sonra derslerine çalismaktadir. Anneannesinin yaninda çok rahat olmasina karsin aksamin olmasini iple çekmekte ve anne babasi ile yapacagi seyleri beklemektedir. Aksam oldugunda Ayseyi anne veya baba bulundugu yerden alarak eve getirir. Ayse annesi ile okulda neler oldugunu konusmak isterken , anne Ayse’’yi babanin yanina göndermekte ‘’haydi benim isim var yemek yapiyorum babanin yanina git zaten çok yoruldum ‘’ gibi bir söz söylemektedir. Ayse kirilan umuduna ragmen babanin yanina gitmekte babasi TV de haberleri izledigi için yari uyur vaziyette ciddiye almadan Ayseyi dinlemekte daha dogrusu dinliyormus gibi yapmaktadir. Ayse konusurken babanin gözü TV de ve Ayse’ye sadece kisa cevaplar vermektedir. Ayse herseye ragmen yine babasi ile konusmaya çalismakta ve ona o gün olan olaylari anlatmaya çalismaktadir. Babasi ise günlük olaylar arasinda Ayseye çok fazla yer ve imkan vermemektedir. Derken yemek hazir oluyor ve yemek yendikten sonra Ayse’ye ‘’hadi sen biraz ders çalis bakalim ‘’ denmekte ve Ayse’nin aksam anne ve babasi ile geçirecegi zaman ve konusacagi seyler suya düsmektedir. Daha sonra Ayse’nin uykusu gelmekte ve sabah erken kalktigi için erkenden yatmaktadir. ‘’ Bu örnekte Anne ve baba çalismalarina karsin Ayse ile yeterince ilgilenmemekteler ve vakit ayirmamaktadirlar. Ilerleyen dönemlerde Ayse’de bir çok psikiyatrik sorun olusabilir.
Hemen belirtmeliyiz ki çalisan annelere mümkün oldugunca babalarin yardimci olmasi gerekmektedir. Çocuk bakimini ve ev isleri sorumlulugunu sadece annelere birakmak çok büyük bir haksizliktir . Babalarin çalisan annelere yardimci olmasi onlarin ev ile ilgili görevlerine yardim etmesi , çocuk bakimi , egitimi konusunda yardimci olmalari gerekmektedir.
Çalisan anne ve babalara su önemli notu iletmek gerekir ; Çocuk ile geçirilen vaktin miktari önemli degil , o vaktin kalitesi önemlidir. Yani nice çalismayan anneler vardir ki çocuklari ile çogu zaman beraberdirler ama çocuklarina yeterince kaliteli ilgi ve sevgiyi veremezler. Ayni sekilde nice çalisan anneler vardir ki aksam çocugu ile geçirdigi çok kaliteli 5-10 dk lik vakit ile çocugun ilgi ve sevgi ihtiyacini karsilayabilir.
9- NORMALDEN DAHA ZEKI ÇOCUKLAR
Her anne babanin çocugu hakkinda büyük idealleri vardir. Normalden daha zeki ve farkli bir çocugun ebeveyni olmak anne ve babalari oldukça mutlu eder. Anne ve babalarin bu mutlulugu çocuklarinin basarilarini ileri hayat asamalarinda görmeleri ile gittikçe artar. Yasitlarindan daha farkli ve daha zeki olan çocuklar bebeklik döneminden itibaren kolaylikla ayirt edilebilir. Anne ve babalar subjektif ve kendilerine göre degerlendirme yapmalarindan dolayi çocugun yasina uygun davranislarinin bile ileri zeka isaretleri oldugunu zanndedebilirler. Çünkü anne ve babanin bu konuda beklentileri olmasi yanlis degerlendirme durumu olusturmaktadir. Eger var ise bu kapasitenin ortaya konmasi ancak objektif gözlem ve gerek olursa testler ile mümkün olabilecektir.
Çocugun gerçekten normalden daha zeki olma durumu tespit edildigi zaman çocuga daha uygun yaklasimin sergilenmesi gerekmektedir. Bu yaklasim ona farkli davranmak seklinde algilanmamalidir. Genelde anne ve babalarin düstükleri büyük hatalarin basinda gerek olmadan çocuklarina zeka testi yaptirmak istemeleridir . Bu durumun iki farkli yönden zararlari olabilmektedir; Birincisi eger çocugun zeka seviyesi gerçekten anlamli derecede yüksek ise anne ve babalarin bu çocuga karsi davranislari degismekte veya bilinçdisi olarak çocuklarina farkli davranmaktadirlar. Bu durum çocukta davranis problemlerini çok sik bir sekilde olusturmaktadir. Anne babalar farkinda olmadan çocuklarina karsi asiri ilgili , asiri hosgörülü veya asiri beklenti içerisinde davranabilmektedirler. Bütün bunlarda çocuklarda ciddi davranis problemlerinin olusmasina ve psikolojik olarak sikinti duymalarina neden olmaktadir. Gereksiz zeka testi ölçümünün ikinci önemli sakincasi ise anne ve babalar beklentilerinden düsük bir skor çikarsa hayal kirikligina ugramakta ve çocuklarina karsi beklentilerinin asiri azalmasi ile çocuklarina karsi davranislarini degistirmektedirler. Bu durumdan yine çocuklar negatif yönde etkilenmektedirler. Bu dengeyi saglayan yani çocuguna zeka testi yaptirip ona karsi davranislarini degistirmeyen anne ve babalarin sayisi son derece azdir. Anne babalar ben davranisimi degistirmem dese de maalesef bilinçdisi davranislar degismektedir.
Normalden daha zeki çocuk oldugu bazi çocuklarin yüzüne karsi sik sik söylendiginde veya bu konu üzerinde sik sik duruldugu durumlarda bir kisim çocuklar ‘’nasil olsa ben zekiyim’’ diye , asiri kendine güvenden dolayi yapmasi gereken görevleri ve okul aaaalerini hafife almakta , ders çalismamakta ve bunun sonucunda olacak basarisizliklardan çocuklar ve aileleri çok kötü bir sekilde etkilenmektedirler. Bu nedenden dolayi çocuklarin basarilari ‘’zeki çocuk’’ , ‘’akilli çocuk’’ diye belirtilmeli ama bu konuda çok sik vurgulama yapmaktan kaçinilmalidir.
Normalden daha zeki çocuklardan anne ve babalarin veyahut çevrenin ciddi beklentileri olabilmektedir. Bu bekelentiler çok asiri olur , her ortamda vurgulanir ve sik sik üzerinde durulursa çocukta bu beklentiye ulasmak veya su anda bulundugu basari seviyesini korumak için ciddi anlamda kaygi belirtileri zamanla olusacaktir. Bu kaygi durumu çocuga uzun vadede önemli sikintilar verecek ve çocugun normal ruhsal gelisimini bozacaktir. Normalden zeki çocuk belli bir basariyi elde edecektir ama bunun uygun bir sekilde devam ettirilmesi anne babanin olumlu ve istikrarli tutumu ile mümkün olacaktir.
Normalden daha zeki çocuklara nasil bir ortam hazirlanmali? seklinde anne ve babalar sik sik sormaktadirlar . Bazi anne ve babalar çocugun bu kapasitesini artirmak düsüncesiyle çok erken yaslarda okuma ve yazmayi ögretmek veya sayilari ögretmek gibi anlamsiz müdahalelere girismektedirler. Unutulmamalidir ki çocugun çok erken yasta bu sekilde okuma ve yazmayi ögrenmesi veya buna benzer yasindan önce bazi asamalara zorlanmasi çocugun ileride yakalayacagi normal ve saglikli bir basariyi da engelleyecektir. Bu konuda anne ve babalar bu türlü yanlisa düsmeyerek çocugun hayatin her evresini dolu dolu yasamasini saglamalari uygun olacaktir. Yapilan bilimsel çalismalarda erken okuma yazmayi ögrenen çocuklar ile vaktinde okuma yazmayi ögrenen çocuklar arasinda ilerleyen yillar içerisinde okul basarisi olarak anlamli bir farklilik olmadigi gösterilmistir. Anne ve babalar normalden daha zeki çocuga ellerindeki imkanlari kullanarak yapabildigi uygun faaliyetleri yaptirmalari , yeterince vakit ayirmalari ,ince ve kaba motor becerileri artirmak açisindan uygulama yapmalari , onun için uygun arkadas ortami hazirlamalari ,onun hayat asamalarini dolu dolu yasamasini saglamalari, çocugun kabiliyetleri ve kapasitesi ölçüsünde ona görevler vermeleri , onun psikososyal stres faktörlerinden korunmasini saglamalari , ona çok farkli ve sira disi olarak davranmamalari , zamani geldiginde uygun bir okula göndermeleri ve ögretmenleri ile siki bir diyalog içerisinde olmalari, çocuk konusunda yönlendirme ve uygun ortam hazirlama konusunda zorlandiklarini hissettikleri zaman bir uzmana basvurmalari tavsiye edilmektedir.
Normalden daha zeki çocuk nasil belli olur? seklinde anne babalarin kafasinda soru isereti olabilir. Bu konuda genel belirti çocugun yasindan daha büyük faaliyet ve asamalari bulundugu yasta yapabilmesi seklindedir . Ama bunun istisnalari olabilir . Ek olarak çocugun anlama , algilama , kavrama , organize etme , problem çözme , sosyal uyum , olaylarin gidisatini tahmin etme , islevsellik olarak yasitlarina oran ile daha ileride olmasi da çocugun normalden daha zeki oldugunun göstergesidir. Genelde çocugun kapasitesini ortaya koymasina negatif bir etken yok ise ( tibbi bir hastalik , psikiyatrik bir sorun ) çocuklar yasitlarindan kolaylikla ayirt edilir. Baskilanmis , depresif , stres altindaki çocuklar kapasitelerini tam ortaya koyamadiklari için normalden daha zeki olduklari halde kapasite olarak son derece yetersizmis gibi görülebilir . Bu durumda çocugun yukarida bahsedilen nedenlerden dolayi çocugun kapasitesini ortaya koymasi zorlasir.
Normalden daha zeki çocuklar siradan okullara gitmeli mi yoksa farkli bir okul gerekli mi diye sorular da anne babalardan gelebilmektedir. Bu konuda çocuklari izole hale getirip diger çocuklardan belli ölçüde soyutlamanin avantajlari ve dezavantajlari vardir. Çocugu yönlendirebilecek ilgili ve uygun yaklasimi olan bir ögretmenin olmasi ile çocugun normal okula gitmesi ile çok ciddi anlamda kaybi olmamaktadir. Bu konuda çocugu çok profesyonel anlamda yönlendirebilecek okullarin olmadigi Türkiye açisindan önemli bir gerçektir. Burada hemen sunu da belirtelim ki çocuk için Türkiye’de mevcut olan imkanlar kullanildiginda , ailenin ve çevreinin tutumlari uygun oldugunda ,çocuklarin kapasitelerinin açiga çikarilmasi ve kabiliyetlerinin gelistirilmesi açisindan çok önemli bir sorun olmayacaktir. Bazi ailelerin yurt disindaki arayislari ise avantaj ve dezavantajlari açisindan kisiye özel degerlendirilmelidir.

gülgüzeli 03-22-2008 05:48 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Hamileliğin başlıca belirtileri
1. Adetin gelmemesi (amenore)
2. Bulantı ve kusma
3. İdrar şikayetleri
4. Yorgunluk
5. Fetal hareketlerin algılanması
6. Göğüslerde değişiklikler
7. Vaginal mukoza renk değişikliği
8. Artmış deri pigmentasyonu ve abdominal striaların görülmesidir.


Kesin gebelik tanısı, doktor muayenesindeki objektif bulgular ve laboratuar tetkikleri ile bu subjektif bulguların birlikte değerlendirilmesi sonucunda konulabilir.



Hamilelikte dişlerin bakımı
Hamilelik sırasında bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu annenin dişlerinden alarak annesinin dişlerinin çabuk çürümesine yol açtığı, bu nedenle hamile annelerin diş kaybına uğradığı " düşüncesi tamamen yanlıştır.

Hamilelik sırasında annenin dişlerinden kalsiyum kaybı olduğuna dair herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. Bu dönemde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için annenin günlük 1200-1500 mg kalsiyuma gereksinimi vardır.

Hamilelik döneminde kadın süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum dan zengin gıdalar alarak kalsiyum gereksinimini karşılamalıdır. Eğer gıdalarla yeterli kalsiyum sağlanamazsa bebeğin gelişimi için gerekli olan miktar annenin kemiklerinden karşılanır.
Dişlerden kalsiyum çözünmesi olmaz.

Eğer iyi bir beslenme ile beraber yeterli ağız diş bakımı yapılırsa hamilelik döneminde normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşılmaz.
Hamilelik sırasında beslenme hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için oldukça önemlidir.

Hamilelikte bebeğin diş gelişimi 5. ve 6. haftalarda başlar.

Ağız ve diş sağlığı açısından tüm hamilelik döneminde:
  • A,C,D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyumdan zengin temel yiyecekler alan meyvalar ve sebzeler, tahıl , süt ve mandıra ürünleri ile ile , et , balık ve yumurta dengeli olarak alınmalıdır.
  • Şeker mümkün olduğu kadar alınmamalı (özellikle yemek aralarında).
    Kurutulmuş meyve ve karemel gibi yapışkan şekerli yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Hamilelik sırasında diş tedavisi yapılabilir mi?
  • Hamileliğin ilk üç ayında bebeğin organ gelişim evresi olan ilk üç ayda etkili dental tedaviden kaçınılmalıdır.
  • Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir.
  • Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir jinekoloğun önerileri doğrultusunda dental tedavi yapılmalıdır.
  • Son üç ayda tedavi için gerekli olan pozisyonları rahat alalaması ve koltukta uzun süre oturamaması nedeni ile diş tedavisi yaparken anne rahatsız olabilmektedir.
Hamilelik sırasında ekstra bir ağız-diş bakımı gereklimidir?
  • Günlük ağız ve diş bakımım kesintiye uğratılmamalıdır.
  • Hamilelik öncesi tam bir ağız muayenesinden geçerek optimal ağız hijyenine kavuşmalı ve bunu sürdürme alışkanlığını kazanmalıdır.
  • Çünkü plak birikimi, ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında direkt ilişki vardır.
  • Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassa yapar.
  • Günde en az iki kez diş fırçası ve diş ipi kullanarak etkili diş bakımı yapılarak plak birikimine engel olunmalıdır. (Bakınız,
  • Ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini rahatlatır
__________________


gülgüzeli 03-22-2008 05:50 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Korunmasiz İlişki Sonrasında Korunma
Acil korunma, korunmasız veya yetersiz korunma ile gerçekleşen bir cinsel ilişkiden sonraki ilk günler içinde yöntem kullanarak istenmeyen gebeliklerin önlenmesidir.
Yöntemlerle ilgili seçenekleri şöyle değerlendirebiliriz:
1. Doğum Kontrol hapları
2. Rahim içi araçlar (spiral)
Korunmasız bir cinsel ilişkiden sonra ilk 72 saat içinde doğum kontrol haplarıyla ya da ilk beş gün içinde rahim içi araç uygulanmasıyla istenmeyen gebelikler önlenebilir.
Haplar ne kadar erken ve kullanım tarifine uygun alınırsa, gebeliği önleme olasılıkları o kadar artar. Hapların doğru kullanımıyla her dört gebelikten üçü önlenebilir. Cinsel birleşmeden sonra ilk 5 gün içinde kullanılan rahim içi araç, gebelikleri yüzde yüze yakın bir oranda önleyebilir.
KULLANMA YÖNTEMLERİ
Gebelik için önlem alınmadan gerçekleşen cinsel ilişkiden sonra, istenmeyen gebelikleri önlemek için, aşağıdaki seçeneklerden birini uygulayabilirsiniz.
Hap kullanma seçeneği: İlişkiden en kısa süre sonra fakat 72 saat dolmadan
1) Düşük dozlu doğum kontrol hapları, 4 adet yutulur. Bu haplardan 12 saat sonra 4 adet daha alınır. Yani 12 saat arayla 4+4 toplam 8 adet hap yutulacaktır.
2) Yüksek dozlu doğum kontrol hapları, 2 adet yutulur. Bu haplardan 12 saat sonra 2 adet daha alınır. Yani 12 saat arayla 2+2 toplam 4 adet hap yutulacaktır.
Rahim içi araç (spiral) seçeneği
İlişkiden sonraki ilk beş gün içinde bir sağlık kurumuna başvurup size rahim içi araç uygulanmasını isteyebilirsiniz. Rahim içi araç uygulamasıyla acil olarak korunmak için adet görmüş olmak gerekli değildir. Ancak korunmasız ilişkiden önceki günlerde gebe olmadığınızdan emin olmalısınız.
DİKKAT
Doğum kontrol hapları farklı miktarlarda hormon içerir ve buna bağlı olarak acil korunma için kullanılabilecek miktarlar değişir. Yanda belirtilen dozajlara göre kullanınız. Haplar konusunda sağlık elemanlarından size yol göstermelerini isteyiniz.
YAN ETKİLERİ
Hapların geçici olarak hafif bulantı ya da kusmaya neden olabileceği bilinmektedir. Ancak kullanımdan yarım saat önce bulantıyı önleyici bir ilaç alarak bu durum önlenebilir. İlk iki saat içinde kusma olduğunda haplar tekrarlanmalıdır.
Memelerde dolgunluk ya da baş ağrısı olabilir. Beklenen bir başka etki de lekelenme şeklinde kanama olması ya da bir haftaya kadar görülen adet gecikmesidir. Bir haftadan uzun süren gecikmelerde gebe olma olasığını belirlemek için test yapılmalıdır.
Rahim içi araç uygulaması sonrası lekelenme gibi ya da daha fazla kanama görülebilir.
HERKES KULLANABİLİR Mİ?
Evet, zorunluluk halinde herkes uygulayabilir. Ancak sürekli kullanılacak bir yöntem değildir.
Önceden planlanmış bir cinsel ilişkiden sonra
Düzenli kullanılan gebeliği önleyici haplar üç gün üstüste unutulursa
Prezervatif yırtılınca ya da zamanından önce çıkarsa
Erkek geri çekme-dışa boşalma uygularken kontrol dışı bir boşalma olması halinde
Cinsel tecavüze maruz kalındıysa gebe olmamak için kullanılabilir.
SONRAKİ KORUNMA
Acil korunma amacıyla rahim içi araç, sizi etki süresi boyunca koruyacaktır.
Hapla devam etmek isterseniz adet sonrası yeni bir pakete başlayıp her gün bir tane alıp 21 gün sonra bir hafta ara vererek kullanmayı sürdürebilirsiniz.
Başka bir yöntem isterseniz ayrıca danışabilirsiniz.
KORUNMA YÖNTEMLERİ
Koruyucu haplar, depo provera (koruyucu iğne), rahim içi araç (ria), vazektomi (erkekte kanalların bağlanması), prezervatif, diyafram, tüp ligasyonu (kadında tüplerin bağlanması), doğal korunma

gülgüzeli 03-22-2008 05:51 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Dopplar..nedir ne işe yarar ?
Doppler, vücut içerisinde herhangi hareketli bir dokuya ses dalgaları gönderilmesi ve geri alınmasıdır. Gönderilen ses dalgalarının yansıma hızları arasındaki fark o cismin ne yönde hareket ettiğinin anlaşılmasını sağlar. Doppler incelemelerinde incelenen hareketli cisimler ise alyuvarlardır.
Doppler incelemesi ne işe yarar?
Kan oksijen ve besin maddelerini taşır,atık maddeleri de uzaklaştırır böylece dokuların canlılığını sürdürmesini sağlar.Herhangi bir dokuya olan kan akımlarının ölçülmesi o dokunun yeterli şekilde beslenip beslenmediğinin anlaşılmasını sağlar.Gebelik açısından bakıldığında doppler bazı hastalık ve risklerin saptanmasında yardımcı olur.Hamileliğin 20. haftası civarında rahimi besleyen ana atardamarlar (üterin arter) ile göbek kordunu içinde bulunan atardamardaki kan akımları doppler sayesinde ölçülüp değerlendirilebilir.Böylece;gebelik zehirlenmesi (preeklempsi), rahim içi gelişme geriliği, plasentanın erken ayrılması (ablasyo plasenta), anne karnında bebek ölümü gibi riskler önceden saptanıp tedbir alınabilir.Doppler tanı koydurucu değil yönlendirici bir testtir. Gebelik ile birlikte rahime dolayısı ile plasenta ve bebeğe giden kan akımı artar.Kan akımının düşük kalması hem bebeği sıkıntıya sokar,hem de gelişme geriliğine sebep olur.İleri derecede azalmış bir akım ise bebek ölümlerine neden olabilir. İşte bu yüzden doppler gebelik açıdan çok önemli bir rol oynamaktadır.

Her anne adayına uygulanmalı mıdır?

Doppler incelemesinin yapılması zorunlu değildir.Hekim tarafından gerekli görüldüğü durumlarda,riskli gebeliklerde uygulanmalıdır.
Zararı var mıdır?
Bugüne kadar insanlar üzerinde yapılan doppler incelemelerine bağlı olumsuz bir etki bildirilmemiştir.

gülgüzeli 03-22-2008 05:52 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Boş gebelik.belirti-neden ve tedavileri Gebelik kesesi görülmesine rağmen embriyonun gelişmemesi veya çok erken dönemde gelişmesinin durması nedeniyle görülmemesi Anembriyonik gebeliği düşündürür ve bu durum bir düşük türüdür.
Boş gebelikte gebelik kesesini oluşturan zar ve plasenta mevcutken,içinde fetüs bulunmaz.

Belirtileri
Normal bir gebelikten hiçbir fark yoktur. Ancak ultrason kontrolünde farkedilebilir.Yapılan ultrasonda gebelik haftasına göre embriyo görülmesi gerekirken, görülmez.Bu durumda tanı konur.(Embriyonun abdominal ultrasonografide 6 haftalıkken, vajinal ultrasonografide ise 5.5 haftalıkken görülmesi gerekir.Yine de hesaplamada oluşabilecek hatalardan dolayı tanıda aceleci davranmamak,en azından bir hafta bekleyerek durumun seyri hakkında yeterli bilgi edinmek gerekir.)

Nedenleri
Sperm ve yumurtalarda kalite düşüklüğünden ya da kromozomal bir anomaliden kaynaklanır.Hemen kalıtsal olduğu düşünülmemelidir.O gebeliğe mahsustur,tekrarlama olasılığı düşüktür.Ancak 2 ya da daha fazla düşük yaşandığında anne ve babada genetik bir problem olduğu düşünülebilir.

Tedavi
Anembriyonik gebelik tanısının kesin olduğu durumlarda gebeliğin en kısa zamanda kürtaj ile sonlandırılması gerekir.Bir sonraki adet döneminden sonra tekrar gebelik denenebilir.

gülgüzeli 03-22-2008 05:54 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Doğum için ihtiyaç listesi
BEBEK İÇİN GEREKENLER
- Bebeğinizin içinde uyuyabileceği bebek beşiği
- Yatak takımları
- Yumuşak bir battaniye
- Bebek arabası veya ana kucağı
- Varsa arabanız için bebek oturağı
- Bebeğin yıkanması için küvet
- Bebeğin banyosu için havlu, özel sabun ve şampuan
- Altını değiştirirken sereceğiniz kalınca örtü yada ince bir minder
- Bebek bezleri ve altını temizlemek için kremli mendiller, pudra
- Bebeği biberonla beslayecekseniz şişe, emzik gibi malzemeler
Bebeğiniz için gereken giysiler
- 6-8 adet geniş yakalı fanila, 8 tulum, en az 2 hırka, 2 pijama, 3-4 çift yumuşak çorap, bebek başlığı yada şapka, bebek eldiveni, hava soğuk ise yünlü dış giysi
- Bebeğinize masaj yapmak için bebek yağları, temizleyici mendil, nemlendirici ve pudra
ANNE İÇİN GEREKENLER
- Hijyenik kadın pedi (emici özelliği yüksek olmalı)
- 3-4 adet lohusa sütyeni; başlıca iki tür lohusa sutyeni vardır. Birinde açıldığında yalnızca meme başını ortaya çıkaran pencereler bulunur. Diğeri ise önden kopcalı olduğundan emzireceğiniz zaman kolayca bütünü ile açılabilir. İkinci tip daha iyidir, çünkü bunda bütünü ile açıkta kaldığından bebek memeye dokunma olanağı da bulur. Saf pamuklu ve alttan destekli sutyenler yeğlenmelidir. Göğsünüzün en şişkin yerinden alacağınız ölçü size lohusa sutyeninin ölçüsünü verir. Bolca pamuklu ve tercihan tek kullanımlık iç çamaşırı
- Acıyan meme uçları için krem
- Sütyen tamponları; sızan sütün sütyene geçmesini önler.
- Önden açılan gecelik ve pijamalar
- Alçak topuklu terlik
HASTANE İÇİN GEREKENLER
- Öncelikle hamilelik ve doğum çizelgeniz ve doktor kontrollerinizin bulunduğu dosyanız
- Bol fanila ve gecelik, pamuklu ve ter emen cinsten olmasına dikkat edin.
- Kalın çoraplar, doğumun ileri evresinde üşüyebilirsiniz.
- Küçük bir sünger parçası ya da bez, dudaklarınızı ıslatmak için.
- Temiz havlular ve sabun
- Kişisel temizlik malzemeleriniz; deodorant, pudra, diş macunu ve fırçası, tarak, şampuan, kağıt peçete ve havlu, nemlendirici ruj, temizleme mendilleri
- Sabahlık ve alçak topuklu terlik
- Sırt masajınız için bir masaj topu ve masaj yağı
- Sizi dinlendirip rahatlatacak kitap, dergi, teyp ve kasetler
- Fotoğraf makinası ve kamera
- Eşiniz için yiyecek ve içecek gıdalar
- Yakınlarınızın telefon numaraları

gülgüzeli 03-22-2008 05:55 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Çoğul gebelik hakkında bilgiler
Birden fazla yumurta hücresinin ayrı ayrı döllenip gelişmeye başlamasıyla veya tek bir yumurta hücresinin döllenme sonrasında iki veya daha fazla eşit hücreye bölünmesi ve bölünen hücrelerden her birinin ayrı ayrı embriyolar halinde gelişmeye devam etmesidir.
Çoğul gebelikte anne adaylarının daha fazla tıbbi tetkikten geçmeleri gerekir.Ayrıca,özellikle gebeliğin ikinci yarısından itibaren doktor takipleri daha sık yapılmalıdır.
Çoğul gebelik olasılığını arttıran faktörler
- Ailede ikiz gebelik olması,
- İleri anne yaşı (35-40 yaş arası gebeliklerde iki kat sık görülür),
- Doğum sayısı (4. doğumdan sonra ikiz gebelik olasılığı iki kat artar),
- İlaçlar nedeniyle çoğul yumurtlama (%20 oranında çoğul gebelik görülür)

Tanısı nasıl konur?
Ultrasonografiyle gebeliğin ilk haftalarında rahatlıkla konabilir.
Çift Yumurta İkizleri (Dizigotik)
Birden fazla yumurta hücresinin ayrı sperm hücreleriyle birleşmesi sonucunda oluşur. Çift yumurta ikizlerinin cinsiyetleri,kan grupları, göz renkleri, saç renkleri vb. aynı olabileceği gibi,birbirinden farklı da olabilir. Farklı zamanlarda doğmuş iki kardeşten farklı değildirler.
Çift Yumurta İkizleri,tüm ikiz gebeliklerin üçte ikisini oluşturur.

Tek Yumurta İkizleri (Monozigotik)
Tek bir yumurta hücresinin döllenme sonrasında iki veya daha fazla eşit hücreye bölünmesi ve bölünen hücrelerden her birinin ayrı ayrı embriyolar halinde gelişmesi sonucunda oluşur.Tek yumurta ikizlerinin genetik yapıları aynıdır.( cinsiyetleri,kan grupları, göz renkleri, saç renkleri vb.)
Çoğul gebelikte anne adaylarının,aşağıda belirtilen olası sorunlardan dolayı,daha fazla tıbbi tetkikten geçmeleri gerekir.Ayrıca,özellikle gebeliğin ikinci yarısından itibaren doktor takipleri daha sık yapılmalıdır.

ÇOĞUL GEBELİKLERDE DOĞUM

Anne adayları erken doğum olasılığına karşı hazırlıklı olmalıdırlar.Tüm çoğul gebeliklerin % 30-50’si ,37. gebelik haftasından önce sonlanmaktadır.Genellikle, bebek sayısı arttıkça, erken doğum riski de o kadar artar.
Bebeklerin yatış biçimi nasıl doğum yapacağınıza karar verilmesinde en önemli etkendir.
İkiz gebeliklerde,anne adayının pelvis yapısının,bebeklerin kilolarının,sağlıklarının ve pozisyonlarının müsait olması durumunda (ikizlerin her ikisi de baş aşağı pozisyonunda ise) normal doğum yapılabilir.Ancak herhangi bir sorunla karşılaşmamak için doktorunuz her durumda sezeryanı önerebilir.Bebeklerin pozisyonuna göre(ilk bebek baş aşağı, ikinci bebek ters durumdaysa) ilk bebeğin doğumu normal,ikinci bebeğin doğumu sezeryanla da olabilir.Bebeklerin 2'den fazla olması durumunda sezeryan en doğru seçimdir.


__________________

gülgüzeli 03-22-2008 05:57 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Embriyo Gelişimini Etkileyen Kötü Alışkanlıklar-Sağlık


GEBELİKTE MADDE BAĞIMLILIĞI


Doğum yapan kadınlar arasında ve gebelikte madde bağımlılığı giderek dramatik bir şekilde artmaktadır. ACOG (American College of Obstetricians and Gynecologists)’a göre (1994), gebe kadınların %10’unda madde bağımlılığı problemi vardır. Bağımlılık yapan çeşitli maddeler gebe kadınlarda, gebelik komplikasyon riskini arttırmakta, fetüste fiziksel ve mental risklere neden olabilmektedir. Bu durum ailelerin madde bağımlılığından haberdar olabilmeleri için üreme çağı boyunca hemşirelik bakımı almalarını zorunlu kılmaktadır.

GEBELİKTE SİGARA KULLANIMI

Hamilelikte sigara içmek, ceninin büyümesini yavaşlatır, yeni doğduğunda bebeğin kilosu normalden az olur ve vücudun zararlı bakterilere karşı bağışıklılığı azalır. Düşük yapma ve erken doğum tehlikesi, sigara içen annelerde her zaman büyüktür. Bunların yanında annenin kanından alınan oksijen'in sigara içiminden dolayı azalması, uzun süreli olarak, çocuğun vücutsal ve zihinsel gelişimini engellemektedir.
Gebelik döneminde sigara içilmesi bebeğin akciğer gelişimini ve kapasitesini olumsuz etkileyerek bebeğin ileride akciğer problemleri ile karşılaşmasına neden olur. Gebeliklerinde sigara içen kadınların çocuklarında okul döneminde öğrenme güçlüğü tespit edilmiştir. Bunun da anne karnında bebeğin karbonmonoksit gazına maruz kalmasına ve beynine giden oksijenin azalmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.

Prof. Dr. Rıza Madazlı, yaptığı açıklamada, gebelikte sigara kullanımının hem anneye hem de karnındaki bebeğin sağlığına ciddi etkileri olduğunu belirterek, "Düşük doğum ağırlıklı çocuk doğurma, erken doğum, plasentanın yerinden erken ayrılması, ani çocuk ölümü sendromu ve okul çağında düşük performans ile ilişkili olduğu bildirilmektedir. Sigara içim sayısı artınca, olumsuz sonuçların oranı da artar" diyor.

Sigara fetusu nasıl etkiliyor?
Sigaranın içinde 3000’den fazla kimyasal madde var. Bunların fetus üzerine etkileri kesin olarak bilinmiyor. Bu kimyasal maddeler içinde üzerinde durulan 3 tanesi; nikotin, karbon monoksit ve siyanid. Prof. Dr. Rıza Madazlı, bu maddelerin fetus üzerindeki etkisiyle ilgili olarak şöyle konuşuyor:
“Nikotin kuvvetli bir damar büzücü ajandır ve rahime giden kan akımını azaltarak etkili olabilir. Karbon monoksit hücrelere zarar vererek gelişme geriliğine neden olabilir, ayrıca kanın oksijen taşıma yeteneğini de azaltır. Siyanid de direk olarak hücreler üzerine toksik etkiye sahiptir. Bununla birlikte, anneleri doğum öncesi dönemde sigara içen çocukların akıl ve kas yapısı gelişimlerinin de geri olduğu bildirilmiştir.

Düşük doğum ağırlıklı çocuk
Özellikle düşük doğum ağırlığı ile sigara kullanımı arasındaki ilişki çok net olarak ortaya konulmuş durumda. Yapılan epidemiyolojik çalışmaların gebelikte sigara kullanımı ile düşük doğum ağırlığı arasındaki ilişkiyi çok açık olarak ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Rıza Madazlı, “Bu olumsuz etki kullanılan sigara sayısı arttıkça daha da artmaktadır. Ayrıca, sigara içen kadınlar daha az ve düzensiz beslendiklerinden, bu olay da fetusun gelişimine olumsuz etkide bulunabilmektedir” diye ekliyor.

Maternal ( gebelik sırasında ) sigara içiminin (aktif veya pasif) gebelik ve çocuk üzerine olan etkileri
    • Kanıtlanmış Etkileri:
      • Çocuğa Olan Etkiler:
        Spontan ( kendiliğinden ) düşük sıklığını arttırır .Akut ve Kronik fetal distres sıklığını arttırır. İntrauterin gelişme geriliği görülme sıklığını arttırır. Düşük doğum ağırlıklı bebek sıklığını arttırır. Prematür doğum sıklığını arttırır. Doğum sırasında ve sonrasında ölüm ve hastalık riskini arttırır. Doğum sonrası fiziksel ve mental gelişmeyi olumsuz yönde etkiler.
      • Gebeliğe Etkileri:
        Plasenta Previa sıklığını arttırır. Ablatio Placenta sıklığını arttırır. Erken membran rüptürü sıklığını arttırır. Operatif doğum sıklığını arttırır.
    • Şüpheli Etkileri:
      • Konjenital anomali
      • Doğum sonrası hayatta kanser gelişimi
Sigaranın Patofizyolojik etkileri
1.Karbonmonoksit, plasentaya geçerek hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesini azaltır
2.Nikotin,adrenalin salınımını uyararak vazokontriksiyona neden olur.
3.Kadmiyum,çinkonun plasentaya geçişini engeller.
4.Kemiklerden kalsiyum mobilize edildiğinden kemik kaybı artar, B12 vitamininin bağırsaktaki senaaai azalır, C vitamininin kullanımı artar.
Fetal ve Neonatal Komplikasyonlar
1.Dikkat eksikliği
2.Hiperaktivite rahatsızlığı
3.IQ düşüklüğü
4.Çocukluk dönemi kanser riskini arttırma
5.Yeni doğanda SIDS (Sudden Infant Death Syndrome) riskini arttırır
6.Çocukluk dönemi astım gelişme riski artar
7.Anne sütünü azaltır
8.Pnömoni, bronşit, iç kulak enfeksiyonları gibi çocukluk dönemi solunum yolu hastalıkları artar.

GEBELİKTE ALKOL KULLANIMI
Gebeliğe hazırlık ve gebelik döneminde alkol tüketiminden kaçınmak gerekir. Alkol kadınların vücudundan daha uzun sürede atılır, gebelik öncesi dönemden itibaren alkol kullanılmamalıdır. Alkol doğumsal anomalilere neden olur. Alkollü içeceğinizi dilüe etmeniz (sulandırmanız) veya içkiden evvel bir şeyler yenmesi alkole karşı reaksiyonunuzu yavaşlatır, fakat alkolün bebeğe geçmesine engel olmaz.



Fötal Alkol Sendromu

Günümüze dek fötal alkol sendromunun sadece gebeliği sırasında fazla miktarda alkol alan kadınların bebeklerinde görüldüğü düşünülmekteydi, fakat daha az miktarda alkol alan kadınların bebeklerinde de problemlerin görüldüğü ortaya çıktı. Gebelik döneminde az miktar alkol alan annelerin bebeklerinde düşük doğum ağırlığı ve gelişme geriliği görülmektedir. Günlük alınan alkol miktarı fazla ise bebeklerde gelişme geriliği, yüz ve kulak deformasyonları, yarık damak ve yarık dudak, sinir sistemi fonksiyon bozukluğu, zeka geriliği, diş gelişiminde problemler, iskelet sistemine ait bozukluklar, kalp, karaciğer ve üreme sistemine ait problemler görülür. Bu çocuklarda daha ileri yaşlarda davranış bozukluğu, hiperaktivite ve okulda başarısızlık da görülür. Fazla miktarda alkol alan kadınların bebeklerinde nöral tüp defektleri ve kromozomal anomalilere de rastlanır.

Gebeliğin ilerleyen zamanlarında alkol alımı kesilse dahi bebekteki gelişim geriliği devam eder. Gebeliğin ilk dönemlerinde alınan alkol bebeğe büyük ve kalıcı zararlar verir. Fazla miktarda alkol alan kadınlarda gebelik öncesinden itibaren alkol alımı kesilmezse bebekte görülebilecek doğumsal problemleri önlemek mümkün olmaz. Anne için alkol tüketiminin güvenli olduğu bir miktar belirlenememiştir. Gebelikten önce alkol alımını tamamen kesmek gerekir. Eğer doğum kontrolü uygulanmıyorsa menstrual siklusun ikinci yarısında kesinlikle alkol alınmaması gerekir.

Alkolün Patofizyolojik Etkileri
1.Çeşitli besinlerin emilimini engeller
2.Tüm hücrelerin bölünme ve büyüme sürecine zarar verir
3.Nöral farklanmayı bozar
4.DNA senaaaini inhibe eder ve fetüse amino asit sağlanmasını engeller.

GEBELİKTE AMFETAMİN KULLANIMI

Buz ve mavi buz olarak bilinen amfetaminler kokain gibi özellik gösterdikleri için benzer durumlarda kullanılmaktadırlar.
Maternal Komplikasyonlar
1.Ablasyo plasenta
2.Hiperaktivite
3.Unutkanlık (İnsomnia)
4.İştah kaybı
5.Kardiyak ritim bozukluğu görülebilir.
Perinatal Etkiler
1.İntrauterin büyüme geriliği
2.Beyin gelişiminde azalmalar
3.Kongenital anomaliler
4.Fetal stres
4.Neonatal gerileme yapabilir.
GEBELİKTE EROİN KULLANIMI
En yaygın olarak damardan çekme olarak bilinen intravenöz yolla kullanılır. İlacın içilmesi yada inhale edilmesi iğneden geçen HIV korkusundan dolayı daha popülerdir.
Maternal komplikasyonlar
1.Gebede preterm doğum riski 3-7 kat artar
2.Hepatit, tüberküloz, HIV gibi enfeksiyon komplikasyonları artar.



Fetal ve Neonatal komplikasyonlar
1.Preterm ve prematüre doğum
2.Fetal akciğer olgunlaşmasını hızlandırdığı, fakat mekonyumlu amniyon sıvısı riskini arttırır ve ani bebek ölümü sendromu riski daha yüksektir.
3.Prenatal eroine maruz kalan bebeklerin %60-80’inde yoksunluk belirtileri vardır
4.Postnatal büyümede yetersizlik, hafif derecede gelişimsel gecikmeler ve davranış bozuklukları gözlenmiştir.
GEBELİKTE MARİJUANA KULLANIMI
Maternal komplikasyonlar
1.Erkeklerde infertiliteye neden olur
2.Fiziksel bağımlılık yapmamakla birlikte psikolojik bağımlılık yapmaktadır
3.Sigara içenlerden daha fazla kansere yakalanırlar
4.Bir tane marijuananın akciğere etkisi 16 sigaraya eşittir.
Fetal komplikasyonlar
1.Fetal büyümeye, nöro-davranışsal aktiviteye, gebelik süresine etkisi vardır
2.Yeni doğanda huzursuzluk nedeniyle bebek ağladığında avunmada zorlanır. Bu yüzden anne bebek iletişimi etkilenir.

GEBELİKTE KAFEİN KULLANIMI
Kafein gebelik döneminde uzak durulması gereken bir maddedir. Kahve, çay ve kola gibi kafein içeren ürünlerin tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Birçok araştırma gebelik döneminde kafein kullananlarda kullanmayanlara göre daha yüksek oranda doğum defektlerinin görüldüğünü göstermiştir. Gebelik döneminde kafeinin bolizması değişir, yarılanma ömrü yani vücuttan atılma süresi uzar.
Eğer kahve ya da diğer kafeinli içecekler fazla tüketiliyorsa, gebelik öncesinde bunların kademeli şekilde azaltılması gerekir. Gebelik öncesi dönemden itibaren kola ve bitki çaylarından da uzak durulması faydalıdır. Bazı hayvan deneylerinde kafeinsiz kahvenin bebeğin gelişimine olumsuz etkisinin olabileceği gösterilmiştir. Araştırmalara göre dekafeinizasyon işleminde kullanılan bazı kimyasalların gelişim geriliğine neden olabileceği düşünülmektedir.

gülgüzeli 03-22-2008 05:59 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Ebe-hemşireler
Gebelikte yemem gereken gıdalar nelerdir? Acaba doğumum normal olacak mı ? Yatarak doğum yapmak yerine ayakta durabilir miyim ? Mide bulantısına nasıl engel olabilirim ? Bebek doğduktan sonra doğum kontrol hapları kullanabilir miyim ? Kadınlara doğum yaptırmak kadar bu tür sorularını yanıtlamak da ebelerin görevlerindendir.
Ebeler eğitim görmüş ve üstün beceri sahibi sağlık görevlileridir. Ebeler ilk önce hemşire olabilmek için öğrenim görürler bundan sonra hastanede çalışırlar. Ebelik öğrenimi görürler ve daha sonra doğumevlerinden birinde hem öğrenim görürler hem de çalışırlar. Ebeler, hastanede normal doğum yapan sağlıklı kadınlara gerekli şekilde bakabilecek vasıflara sahiptirler.
Bazı kimseler doğumda ne kadar fazla tıbbi teknoloji uygulanırsa doğumun o kadar daha iyi geçeceğine inanırlarsa da bu her zaman doğru değildir. Gebe kadın sağlıklıysa, gebelik ve doğum normalse, ileri tıbbi teknolojinin uygulanmasına gerek yoktur.
Ebelerin doğum yaptırmaktan da öteye pek çok görevleri vardır. Gebelik süresince annenin ve bebeğin sağlığını da kontrol ederler. Sorunlar olup olmadığını araştırır ve gerekirse gebe kadınları doktora havale ederler.
Ebeler, kadınların gebelikle ve doğumla ilgili ve anne olduktan sonraki ilk sorunlarına yardımcı olan öğretmenler ve danışmanlardır. Kadınlara gebelikte kendilerine nasıl bakacaklarını, doğumda neler olacağını ve emzirme gibi konuları öğretirler. Ayrıca, kadınlar gebelikte cinsellik ve eşleriyle ilişkileri konusunda bilmek istedikleri şeyler varsa ebelere sorabilirler. Bazı kadınlar ebelerine her konuda konuşabilecekleri bir arkadaş gözüyle bakmaktadır.
Kadınların ebeleriyle konuşabilecekleri diğer konular arasında doğum seçenekleri ve ağrı kesici kullanımı da olabilir. Hastaneler artık kadınların istedikleri pozisyonda doğum yapma seçeneği olmasına sıcak bakmaktadır. Bazı kadınlar ayakta, bazıları ise dört ayak üstünde çömelerek doğum yapmayı daha kolay bulmaktadır. Aslına bakılırsa, bu pozisyonlarda doğum yapmak yer çekiminin de doğuma yardımcı olması bakımından akla yatkındır. Kadınlar ebelerine akrabalarından veya arkadaşlarından hangilerinin doğumda yanlarında bulunmasını istediklerini söyleyebilirler, üzerlerine giyecekleri giysiler hakkında bilgi alabilirler hatta doğumda hangi müzik parçasının çalınmasını istediklerini söyleyebilirler. Gebe kadınlar akrabalarının hastaneye yemek getirmelerine izin verilip verilmediğini ebelerden öğrenebilirler.
Ebeler doğumdan sonra anneye emzirme konusunda da yardımcı olurlar. Annelere doğumdan sonra vücutlarının eski haline dönebilmesi için egzersizler öğretirler. Doğumdan sonra üzgün olan veya depresyon geçiren kadınlara da ebeler yardımcı olurlar.
Bebeği ve kendisi doğumdan sonra sağlıklı ve normal olan kadınlar hastaneden erkenden çıkmak isteyebilirler. Bu biçimde hastaneden ayrılan kadınları ebeler evlerinde ziyaret ederler.
Gebe kadımn gebelik süresince ve doğumda hep aynı hemşireyi görmesi mümkün olmamakla birlikte bazı hastaneler gebe kadınların bu süreyi belirli sayıda birkaç hemşireyle birlikte tamamlaması için düzenlemeler yapmaktadır. Böylelikle kadınların az sayıda bir ebe grubuyla yakın bir ilişki kurmasına olanak sağlanır.

__________________

gülgüzeli 03-22-2008 06:01 PM

Cevap : Gebelikle İlgili Önemli Bilgiler
 
Gebelikten Koruyucu Injeksiyonlar
Bu yöntem de çok etkili ve güvenilir bir yöntemdir.
Kadınlar ayda bir veya üç ayda bir tek doz bir injeksiyon (iğne) yaptırır.
Bu iğneler de hormon içerir ve yumurtlamayı engelleyerek gebeliği önler.
Bazı kadınlarda düzensiz adet görmeye neden olabilirler.
http://www.hekimce.com/resimler/ap/image131.gif
http://www.hekimce.com/resimler/ap/image132.gif
http://www.hekimce.com/resimler/ap/image133.gif
__________________
alıntı


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.