![]() |
Çingeneler
Çingeneler Çingeneler, Hindistan'ın Pencap-Sind nehir havzası boyunca Pakistan ve Afganistan'ın da içinde bulunduğu bölgelerden dünyaya yayılmış koyu renkli, Hint kökenli halk topluluğudur. Yayılışları Gazneli Mahmud'un Hindistan'ı işgali sırasında göçetmeye başladılar. Arabistan ve Mısır üzerinden kuzey Afrika'ya; İran ve Türkiye üzerinden de Avrupa'ya ve dünyaya yayıldılar. İlk kez 1505'te İrlanda'da, 1514'te de İngiltere'de nüfus kayıtlarına geçirildiler. Aynı tarihlerde, Avrupa'nın birçok ülkesinde gezgin çalgıcı ve falcılardan oluşan bazı göçebe toplulukların kayıtlarına rastlanır. Günümüzde Çingeneler dünyanın dört bir yanına dağılmış olarak yaşarlar. Büyük bölümü Avrupa'nın güney kesiminde toplanmıştır. 19. yy.ın sonlarına doğru Kuzey Amerika'ya da göç etmişlerdir. Çingeneler yaşadıkları her ülkede değişik adlarla anılırlar. Çingeneler, dünyanın en renkli göçebe topluluklarından biridir. Büyük bölümü yerleşik hayata geçmiştir. Ülkemizde yoğun olarak yaşadıkları yerlerin başında Trakya'da, Çanakkale, Edirne, Tekirdağ ve İstanbul gelir. Çingenelerin büyük bölümü gelenek, göreneklerini ve topluluklarının yönetim biçimlerini korumuştur. İlk olarak 19. yy.da Avrupa'da, sayıları 10-100 aile arasında değişen Çingene toplulukları şefler seçmeye başladı. Çingene sözcüğü yerleşik düzeni olmayan göçebe insanları çağrıştırır. Oysa Çingenelerin çok azı günümüzde göçebedir. Bazıları kendi istekleriyle göçebeliği bırakmış, yaşadıkları ülkenin yaşam biçimini benimsemişlerdir. Çingene olmayanlarla evlenen Çingeneler de vardır. Edirne'de çingenelerle kürtlerin evliliklerine sık rastlanır. Bazı ülkelerde de yerleşik yaşama zorlanmışlardır. Yarı göçebe, yarı yerleşik bir topluluğun sayımının yapılması güç olduğu için Çingenelerin kesin nüfusu bilinmemektedir. Bununla birlikte bugün dünyada 3-4 milyon dolayında Çingene olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye'de ise 500.000 dolayında Çingene olduğu tahmin edilmektedir. Nisan 1971'de, Çingenelerin sorunlarını tartışmak üzere Londra yakınlarında ilk Uluslararası Roman Kongresi toplandı. Bu kongreye atfen, 1990'dan itibaren 8 nisan Dünya Çingeneler Günü olarak kutlanmaktadır. Dilleri Romani Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran kolundan olup Sanskritçeyle benzerlikler göstermektedir. Çingeneler kendilerine Rom derler. Rom, Çingenece'de (Romani dili) erkek ya da koca anlamına gelir. Bu dilin, eski ve artık ölü bir Hint dili olan Sanskritçeden (diğer Hint dilleri gibi) türediğinden sanılmaktadır. Bununla birlikte sözcük dağarcığında Yunanca, Türkçe ve Farsça sözcükler de vardır. Anayurtlarının Hindistan olduğu sanılmakla birlikte, Çingenelerin kökeni hâlâ tartışma konusudur. Tarihleri ile ilgili kayıt yoktur. Çoğu, yaşadıkları ülkenin dilini konuşur. Çingenece ile yaşadıkları yörede konuşulan dilin karışımı bir lehçe konuşanlar da vardır. Örneğin, Fransa'dakilerin bir bölümü ve Almanya'daki Çingeneler Romani ve Almanca karışımı bir dil konuşurlar. İngiltere ve Fransa'dakilerin başka bir bölümünün ise İspanyolca ile karışık bir lehçesi vardır. Bundan dolayı Çingene dili konuşulduğu yerlere göre farklılıklar gösterir. Hayat tarzları Barışçı, sanatsever, yaşam filozofu insanlardır. Kendilerine özgü yasaları vardır ama genellikle yaşadıkları toplumun dinsel inançlarını benimserler. Öte yandan, kutsama, düğün ve ölü gömme törenlerinde kendi gelenek ve törelerini sürdürürler. Doğudan getirdikleri metal işleme ve yeni sayılabilecek demir, kalay teknikleri sayesinde Avrupa'da endüstri devriminin hazırlayıcısı olmuşlardır. Yaşam felsefelerinde maddeye önem vermedikleri için, genellikle gelir düzeyleri düşüktür. Eskiden göçebe yaşamlarına uygun işler yaparlardı. Kadınlar falcılık yapar, dilenir ya da dans ederdi. Erkekler ise çalgı çalar, kap kacak lehimciliği, kalaycılık, hayvan ticareti, hayvan eğiticiliği gibi işlerle uğraşırlardı. Geçmişte atlarla çekilen arabalarla yapılan göçlerde artık kamyon ya da karavanlar kullanılmaktadır. Eski uğraşlarının yerini ise, meyve toplama, asfalt dökme, kullanılmış araba ticareti, sirklerde hayvan bakıcılığı ya da eğiticiliği, hurda maden ve antika eşya alım satımı gibi işler almıştır. Birçok Çingene müzik ve dans sanatını zenginleştirecek katkılarda bulunmuştur. Bazı ünlü İspanyol gitaristler ve flamenko dansçıları Çingene ya da yarı Çingene'dir. Çingenecenin yazılı bir dil olmayışı yüzünden edebiyat yapıtları yoktur. Çingenelerin göçebe yaşamları yerleşik toplumlarınkinden çok farklıdır. Bu yüzden çoğu zaman, yerel halk tarafından hırsızlık, büyücülük, çocuk kaçırma gibi eylemlerle suçlanmışlardır. 1554'te İngiltere'de Çingene olduğu söylenen herhangi bir kişinin asılması işten bile değildi. Hemen hiçbir yerde istenmeyen Çingeneler, birçok ülkeden sürülmelerine karşın, bir süre sonra bu ülkelere geri dönmeyi başarırlardı. II. Dünya Savaşı'nda Yahudiler gibi Çingeneler de Almanlar tarafından büyük bir kıyıma uğratıldılar. Yaklaşık 500.000 Çingene, aşağı ırktan oldukları gerekçesiyle Macaristan, Polonya ve Çekoslovakya'daki Nazi kamplarında yok edildi. Günümüzde de Çingeneler yaşadıkları bütün ülkelerde ayrımcılığa tabi tutulmaktadır. Osmanlı'da Çingeneler Osmanlı İmparatorluğu’nda da Rumeli topraklarında yaşayan Çingeneler ayrı yönetim sayılmışlardı. Çingene Sancağı olarak adlandırılan bu yönetim biriminde, Çingenelerin yönetsel, mali ve askeri işleri düzenlenirdi. Türkçe Çingene terminolojisi cingan (Espiye, Eynesil) ċin-gan (Sürmene) çingan (Maçka) çincane (İkizdere) çingân (Akçaabat) çingit “göçebe, çingene” (Amasya, Samsun) cingane “yaramaz, haşarı” cıngan (Şalpazarı, Ordu) cingen, cingit (Samsun-Bafra) Poşa, Boşa (Artvin) abdal (K. Maraş) cingan (Şereflikoçhisar-Ankara) esmer vatandaş, kara kuvvetleri (Edirne) dom ( Van, Hakkari) roman (çingeneler) Dünya dillerinde Çingene
|
Cevap : Çingeneler
bilgilendirdiğin için tşkler eguinox...
|
Çingeneler-Çingenece Konuşan Topluluklar
4 Eklenti(ler)
Çingeneler-Çingenece Konuşan Topluluklar
ÇİNGENELER, çingenece konuşan topluluklar bütünü, dünyadaki sayılarının 5 ile 10 milyon kişi arasında olduğu sanılır. Çingeneler'in ilk dağılım yeri Hindistan'ın kuzeyidir, daha sonra (XV. yy.) da Macaristan ve Moldavya topraklarından çeşitli bölgelere göç ettiler. Başlıca üç halka ayrılırlar: Kanada'dan Güney Afrika' ya, Avustralya'dan Japonya'ya dek geniş bir alanda yaşayan ve özellikle Batı Avrupa'ya yerleşen Romlar; asıl yerleşim yerleri italya olan, ama bunun yanı sıra Fransa, Almanya, SSCB ve Kanada'da da yaşayan Sinteler ya da Manuşlar; özellikle ispanya'ya Portekiz'e, Fransa'ya Kuzey Afrika'ya, Almanya'ya ve Güney Amerika'ya yerleşen Kaleler. Çingene toplulukları, ilk grupların içinde meydana gelen bir bölünme sistemine göre bölünürler ve kendileri de küçük çeşitli ailelere ayrılan birçok alt grup oluştururlar. Meclislerine (kris) çok önem verirler. Genellikle soy şefleri (adalet) tarafından yönetilen bu meclisler, Çingeneler'in birliğini ve yerleşik toplumlar tarafından defalarca tehdit edilen ve hakarete uğrayan kültürel kimliklerini (örn. nazilerin imha siyaseti) korumaktadır. Çingeneler, konakladıkları ülkelerin ideolojik çevrelerinin baskısıyla yeni savunma kurumları (uluslararası Rom komitesi'nin kurulması) oluşturmak zorunda kaldılar. • Türkiye'de yaşayan Çingeneler konar göçer ve yerleşik olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Konar göçer olanlar küçük gruplar halinde dolaşır, kent dışına kurdukları çadırlarda yaşarlar. Kadınlar kente inip fal bakar, kendi ördükleri sepetleri satar, çoğu kez de dilencilik yaparlar. Erkekler ızgara, maşa, ateş küreği yaparak satarlar. Kalaycılık da uğraşları arasındadır. Yerleşik Çingeneler'in yaşam koşulları daha iyidir. En çok Trakya ve Marmara bölgesinde bulunurlar. Özellikle istanbul yakınında mahalleler oluşturmuşlardır. Daha çok Surdibi, Sulukule, Lonca, Ayvansaray, Büyükdere'deki Çayırbaşı, Üsküdar' da Selamsız, Beyoğlu'nda Sazlıdere ve Dolapdere semtlerine yerleşmişlerdir. Derme çatma evlerde oturur, çiçekçilik, falcılık, kalaycılık, çengilik ve çalgıcılıkla geçimlerini sağlarlar. Sepet, maşa.elek. ızgara gibi şeyler yapıp satanlar ya da ayı oynatanlar da vardır. Bir bölümü de ayakkabı boyacılığı ve dilencilikle geçinir. Kendi içlerinde oldukça katı geleneklere uymak zorundadırlar. Bunlara uymayanları kendi yöntemleriyle cezalandırırlar, istanbul türkçesine yakın bir dille konuşmakla birlikte sözcükleri özel bir söyleyiş biçimleri vardır. Kendi aralarında çingenece konuşurlar. |
Cevap : Çingeneler
Bilgi için teşekkürler.. Equinox ve ablacım...
|
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.