ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Karadeniz Bölgesi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=623)
-   -   Giresun Hakkında Bilgi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=407762)

Prof. Dr. Sinsi 08-10-2012 06:00 AM

Giresun Hakkında Bilgi
 
Giresun Genel Bilgi



. İl toprakları kıyıda yer alan dar ova şeridi, bunun arkasında yükselen ve kıyıya paralel uzanan dağlardan oluşur. Giresun Dağları genellikle 2.000-3.000 m. yüksekliğindedir. Bunlardan en yüksek noktası 3.700 m. yüksekliğindeki Karagöl Doruğu olup, Balaban, Gavur Dağı Tepesi, Cankurtaran, Kırkkızlar da diğer yükseltileridir. Eğribel Geçidi, Şehitler Geçidi, Fındıkbel Geçidi bu dağlar arasındaki geçitlerdir. Bu dağların denize bakan yamaçlarının alçak kesimlerinden başlayan ormanlar bulunmaktadır. İl genelinde az yer kaplayan ovaların büyük bölümü kıyı kesiminde toplanmıştır. Bu ovalar, su sorunu olmayan verimli tarım alanlarıdır. Kıyı kesimlerden başka, iç kesimlerde Kelkit Vadisi’nde Avutmuş . Giresun Dağlarının 2000 m. yi aşan bazı kesimlerinde hayvancılık açısından önem taşıyan birçok yayla yer alır. Giresun Dağları üzerindeki bu yaylaların başlıcaları, Kümbet, Kulakkaya, Bektaş, Tamdere, Karagöl, Eğribel, Kazıkbeli yaylalarıdır. Aksu ve Batlama vadileri arasında denize doğru uzanan bir yarımada üzerinde kurulan kent merkezinin doğusunda, kıyıdan 2 km. uzaklıkta Doğu Karadeniz’in tek adası olan Giresun Adası (Aretias) bulunmaktadır. Giresun Dağları çok sayıda akarsu ile bölünmüştür. Bunların başında Harşit Çayı (Doğankent) ile Kelkit Irmağı ve kolları gelmektedir. Giresun ve Gümüşhane dağlarının kuzey yamaçlarından çıkan Özlüce Deresi, Yağlıdere, Aksu ve Pazarsuyu Deresi de onları tamamlamaktadır. Bunlardan Harşit Çayı üzerinde Doğankent I ve II hidroelektrik santralleri kurulmuştur. Yüzölçümü 6.934 km2 olup, toplam nüfusu 524.010’dur.

. İlin ekilebilen alanları kısıtlı olduğundan, kıyıda yaşayanlar fındık yetiştiriciliği ve balıkçılıkla, iç kesimlerde yaşayanlar da tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Fındık, mısır, buğday, patates, arpa, elma, armut, kiraz, incir, üzüm, ceviz, sebze ve az miktarda da çay, turunçgiller ve şeker pancarı üretimi yapılmaktadır. İlin iç kesimlerinde yaşayan halk, kıyı kesimlerine inerek fındık toplama işinde çalışırlar. Yaylalarda küçükbaş hayvan yetiştirilir. Alucra ve Şebinkarahisar’da sığır besiciliği yapılır. İlde kağıt fabrikası, süt ürünleri, fındık ve çay işleme tesisleri bulunmaktadır. Ayrıca orman ürünleri, dokuma, tekne yapımı, fındık kırma, gıda, kolonya ve çamaşır suyu gibi küçük sanayi işletmeleri bulunmaktadır. Giresun Tamzara dokumaları ile de ün yapmıştır. Rezervleri çok kısıtlı da olsa çeşitli maden kaynakları bulunmaktadır. Espiye yöresinde bakır, çinko; Görele’de demir; Tirebolu’da bakır, kurşun, bentonit, barit ve mermer; Şebinkarahisar’da bakır, kurşun, uranyum, alünit, flüorid; Dereli’de barit ve mermer, İl Merkezinde bakır, çinko, kaolin yatakları bulunmaktadır.

.XV.yüzyılda Hitit kaynaklarında Azzi Ülkesi olarak geçmiştir. Bölge, Hititlerden sonra Frigyalılara bağlanmış, İskit ve Kimmerler Frig Krallığını yıktıktan sonra bu bölgeye Miletoslular yerleşmiştir. Karadeniz Bölgesi’nde 90’a yakın koloni şehri kuran Miletoslular, Giresun ve Tirebolu şehirlerinin de kurucularıdır. Miletoslular buraya yerleşmekten çok yörenin yer altı ve yer üstü kaynaklarından yararlanmak amacında idiler. Miletoslular Giresun’un bulunduğu yerde Kerasous ismini verdikleri bir kent kurmuşlardır. Türkçe’de hiçbir anlamı olmayan Giresun ismi Kerasous’tan kaynaklanmaktadır.

MÖ. VI.yüzyılda yörede başlayan Pers egemenliği Büyük İskender’in MÖ.331’de onları yenmesine kadar sürmüştür. Kerasous Kapadokialıların denetimine geçmiş ve bunu Makedonya yönetimi izlemiştir. Pontus Kralı I.Pharnakes MÖ.183’te Kerasous’u ele geçirmiş ve onun hemen yakınına Pharnakeia isminde bir kent kurmuştur. Pontus döneminde burası önemli bir maden üretim merkezi idi. Romalıların döneminde bu durum devam etmiştir. Giresun’da Romalılar tam bir hakimiyet kurmamış, Roma yönetiminin ilk dönemlerinde Romalı yazarlardan Ammianus Marcel’e göre Romalı komutan Lucullus buraya geldiğinde yabani kiraz ağaçlarını görmüş ve bu ağacın fidanlarını Roma’ya götürmüştür. Bu bilgi kirazın dünyaya Giresun’dan yayıldığı inancının kaynağı olmakla birlikte, Roma’da daha önce de kirazın varolduğu belirtilmektedir.
. Bizans egemenliği döneminde Helen uygarlığının büyük bir hızla gelişip yayılmasına karşılık, Bizans İmparatorları, ülkelerinin içerisinde yaşayan ve başka soydan gelen insanları asimile etmeye çalışmışlar ve bu yolda en çok dil ve dinden yararlanmışlardır. Bunun için de Doğu Karadeniz’in ormanlık alanlardaki toplulukları itaat altına almak için ormanlar kesilerek yollar açılmış, yol boylarına muhafız kulübeleri yapılmış, bir grup Hıristiyan Bulgar Türk’ü de getirilip bölgeye yerleştirilmiştir. Bizanslılar bu yolda çaba harcarken 705 yılında ilk kez Arap orduları bölgeye gelip İslamlığı tanıtmaya başlamıştır.
.yüzyılda yöre Pontus Krallığı’na bağlanmıştır. Haçlılar, Bizans’ın başkenti İstanbul’u ele geçirince (1204) İmparator Komnenos’un çocukları Trabzon’u alıp burada Trabzon Rum İmparatorluğu kurmuşlardır. Giresun da bu devletin sınırları içinde yer almıştır. Anadolu Selçuklu Devletine vergi vermeyi kabul eden ve 1244’te Moğolların egemenliği altına giren Trabzon Rum Devleti,Türklerin bir eyaleti haline gelmiştir. Trabzon’a bağlı bulunan Giresun ve çevresi Moğol nüfuzu altına girmiştir. Bu dönemde Oğuzların Üçok koluna mensup boylardan biri olan Çepniler; Ordu, Giresun ve Trabzon illeri sınırlarına yerleşmeye başlamışlardır. Giresun’un Türkleşmesi, Anadolu Selçuklu devletinin çöküşünden sonra Anadolu Selçuklu Beylikleri döneminde daha da artarak devam etmiştir. Türkmenler, Sinop, Samsun bölgesine hakim olduktan sonra, 1297’de Ünye yöresini ele geçiren Çepniler, Trabzon’a kadar akınlarda bulunmuşlardır. Bu tarihlerden itibaren Karadeniz’de ticaret kolonileri kurmaya başlayan Cenevizlilerin de şehirde temsilcileri olduğu sanılmaktadır. Dolayısıyla burada ayrıca Ceneviz nüfusu da etkili olmuştur.
. Yüzyılın başlarında Çepni Türkmenlerini akınları sırasında kalenin ele geçirildiği sanılmaktadır. Çepni Türkmenlerinin Beyi, Bayram Bey Ordu ve çevresini kontrolü altına almış, oğlu Hacı Emir Bey döneminde bölgeye “ Bayramlu Beyliği” denilmiştir. Bu beylik, Tramzon Rum İmparatorluğu’nu baskı altına almış, sonunda Hacı Emir Bey’in oğlu Emir Süleyman Bey 1397’de Giresun’u ele geçirmiştir. Onun zamanında Giresun ve çevresinin Türkleşmesi sağlanmıştır. Bu beylik iç ve dış çatışmalar sonucunda zayıflamış ve Sivas’taki Hacı Burhanettin’in hakimiyetine girmiş, Onun devletinin sınırları içerisinde kalmıştır. Bugüne kadar yanlış bir tarihi yanılgı olarak Giresun’un Türkleşmesi Fatih Sultan Mehmet’in 1461’de Trabzon’u fethiyle birlikte gösterilmiştir. Oysa, Giresun, Osmanlı Devletine bu tarihte katılmış, ancak Giresun’un Türkleşmesi 1397’de Bayramlu Çepni Türkmen Beyi Emir Süleyman Bey’in Giresun’u fethetmesiyle gerçekleşmiştir. Timur’un egemenliğine 1402’de giren Giresun’u, Fatih Sultan Mehmet şehri vergiye bağlamış (1453) ancak vergisini vermediği için şehri 1456’da kuşatmıştır. Trabzon Rum İmparatorluğu 1461’de karşı koymadan şehri Osmanlılara teslim etmiştir. Osmanlı yönetimi sırasında bir liman şehri olarak önemli bir gelişme göstermiştir. XVI.-XVIII.yüzyıllar arasında Giresun ve çevresinde eşkıyalık hareketleri ve yağmalamalar görülmüş, II.Mahmut döneminde yöre kesin olarak Osmanlı’nın kontrolü altına girebilmiştir.

.yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin merkez sancağına bağlı bir kaza merkezi idi. Mondros Mütarekesi sonrasında (30 Ekim 1918) yörede bir Pontus yönetimi kurmak isteyen Pontus çeteleri ile buna karşı çıkan Türkler arasında çatışmalar olmuştur. İzmir’in işgalinden sonra Giresunlular oluşturdukları gönüllü birliklerle Kurtuluş Savaşı’na katılmışlardır.

I.Dünya Savaşı’nda Bayburt cephesinde savaşan 37. Fırkanın, başında Topal Osman’ın bulunduğu, Giresunlulardan oluşan gönüllü bir birlik vardı. Bu birlik, Harşıt Irmağı çevresinde Rus saldırılarını geri püskürtmüş, 14 Şubat 1914 günü Kanlıdere mevkiinde Rus ordusu yenilmiş ve Giresun çevresinin işgali önlenmiştir. Bunun ardından Giresunlular birleşerek Batum’a gitmişler, Doğu Karadeniz’in işgalini önlemek yolunda da büyük mücadele vermişlerdir. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle Giresun’da da sokağa dökülen yerli Rumlar, taşkınlıklarını artırmaya başlayınca, 17 Mayıs 1919’da Giresunlular büyük bir miting düzenlemişlerdir. Bunun üzerine yerli Rumlar daha da ileri giderek, İngiliz Hükümetiyle işbirliği yapıp, Rum Pontus Hayalini bu karışık dönemde gerçekleştirebilmenin yollarını aramışlardır. Siyasi olaylar bu şekilde gelişirken, Dizdarzade Eşrefbey’in başkanlığında, Niyazi Tayyip, Doktor Ali Naci, Ethem Nazif ve İbrahim Hamdi’den oluşan ilk Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti şubesi Giresun’a da açılmıştır. Ardından Giresun’dan 1000 kişilik bir tabur Kars’a Kazım Karabekir’in emrine gönderilmiştir.

. Bu birliğin resmi adı "Giresun Gönüllü Müfrezesi"dir. Atatürk yine Milli Mücadeleye başlanacağı günlerde bir alay kurma emrini vermiş, bunun sonucunda 47. Alay kurulmuştur. Bu alay Koçgiri İsyanının bastırılmasında etkili olmuştur. Daha sonra Binbaşı Hüseyin Avni Bey’in komutasında 42. Alay da teşkil ettirilerek Samsun’daki Pontus Rumlarının üzerine gönderilmiştir. Bu iki Alay, Samsun’da birleşerek Sakarya cephesine sevk edilmiştir. Sakarya Savaşında başta Hüseyin Avni Bey olmak üzere 42. Alayın büyük bir kısmı şehit olmuştur.
.
Giresun’da günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Giresun Adası, Giresun kalesi (MÖ.II.yüzyıl), Hacı Hüseyin Camisi (1594), Kale Camisi (1830), Seyyidi Vakkas Türbesi (1461), Topal Osman Anıtı, Hacı Miktat Camisi (1661), Çekek Camisi, Soğuksu Camisi, Şeyh Keramettin Camisi, müze olarak kullanılan eski Rum Kilisesi (XVIII.yüzyıl), Meryem Ana Ziyaretgahı, Pontus Krallığı’ndan ve Roma çağından kalan sur kalıntıları, Kemer Köprü bulunmaktadır. Ayrıca Türk sivil mimari örneklerinden Giresun ve yayla evleri günümüze iyi bir konumda gelmiştir.

Prof. Dr. Sinsi 08-10-2012 06:00 AM

Giresun Hakkında Bilgi
 
Giresun Gezgin Gözüyle

. Kalede Milli Mücadele Kahramanı Topal Osman Ağa'nın anıt mezarı, tarihi saray kalıntıları, mağaralar, kaba taşlarla örülmüş surlar ve taş kabartmalar görülebilecek önemli noktalardır.Giresun Adası: Karadeniz'in tek adası olan Giresun Adası kıyıdan bir mil açıkta yer almaktadır. 40.000 metrekare alana sahip olan ada, Aksu şenliklerinde ve yaz aylarında özel seferlerle ziyaret edilmektedir.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
Katolik Kilisesi (Çocuk Kütüphanesi ): Çınarlar mahallesinde Çocuk Kütüphanesi olarak hizmet veren bina 18. yy. gotik mimarisi tarzında inşa edilmiştir. Günümüze kadar özgün yapısını korumuştur.
Seyyit Vakkas Türbesi: Kapu Mahallesi'nde bulunan 19. yy.dan kalma bir türbedir. Fatih Sultan Mehmet zamanında büyük yararlılıklar gösteren ve bir çatışma sırasında şehit düşen uç beyi Seyyit Vakkas'a aittir. Kendisi 15.yy.da yaşamış olmasına rağmen türbesi 19. yy.da yaptırılmıştır.
Geleneksel Giresun Evleri: Kalenin güneydoğusunda yer alan ve Zeytinlik Mahallesi adını alan semt eski tarihi Giresun evlerinden oluşur. Korunmaya alınmıştır ve ziyaretçilerin uğrak yeridir. Eski evlere meraklı olanlar için gezilip görülecek ilginç bir semttir.
. mesafede bulunan Aksu Deresi Ağzı'nda da gezi eğlenme ve dinlenme amacıyla binlerce kişi bir araya gelir. Halen her yıl 20-23 Mayıs tarihleri arasında tertiplenen "AKSU ŞENLİKLERİ" ile yüzlerce yıllık geçmişe sahip Mayıs Yedisi geleneği yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Prof. Dr. Sinsi 08-10-2012 06:00 AM

Giresun Hakkında Bilgi
 
Giresun Cami ve Mescitleri


Hacı Hüseyin Camisi (Merkez)

Giresun Hacı Hüseyin Camisi’ni Trabzon Vakıflar Müdürlüğü’ndeki kayıtlara göre Çobanoğlu Hacı Hüseyin 1594 yılında yaptırmıştır. Sonraki yıllarda yıkılan camiyi Dizdaroğlu Murat Bey’in kızı Ayşe Emetullah Hanım 1861 yılında yeniden yaptırmıştır. Bunu belirten bir kitabesi Arapça sülüs yazı ile giriş kapısı üzerine yerleştirilmiştir. Cami avlusundaki mermer şadırvan da kitabesinden öğrenildiğine göre Hattatzade Hacı Ömer Ağa tarafından 1901 yılında yaptırılmıştır.

Cami kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Kesme taştan yapılmış olup, giriş kapısı yuvarlak kemerlidir ve iki yanına sütunlar yerleştirilmiştir. Dışarıdan yapılmış bir merdivenle üst kattaki kadınlar mahfeline çıkılmaktadır.


Hacı Mikad Camisi (Merkez)

Giresun’da Hacı Mikad Camisi’nin üç ayrı kitabesi bulunmaktadır. Bunlardan öğrenildiğine göre Hacı Mikad Ağa tarafından 1661 yılında yaptırılmış, Hacı Çalık Kapudan tarafından camiye 1841’de hayrat yapılmış, Hacı İsmail Efendi tarafından da l889 yılında yeniden yaptırılmıştır.


Kale Cami (Merkez)

Giresun Hükümet Konağı yakınındaki meydanda bulunan Kale Camisi’nin üzerindeki kitabelerden öğrenildiğine göre Dizdarzade Emetullah Hanım l830 yılında yaptırmıştır. Emetullah Hanım aynı zamanda Giresun Hacı Hüseyin Camisini de l861 yılında yaptırdığı vakıf kayıtlarında yazılıdır. Ancak her ikisinin aynı kişi olup olmadığı aradaki zaman farkından ötürü biraz şüphelidir. Zamanla harap olan cami üzerindeki ikinci bir kitabeden 1911-1912 yıllarında Sarı Mahmutzade El-Hac Mustafa Efendi tarafından yeniden yaptırıldığı öğrenilmektedir.

Kesme taştan yapılan cami Neo-klasik dönem özelliklerini taşımaktadır. Kare kaide üzerine merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Beden duvarlarında hafifi sivri kemerli ikişer pencere, ikinci sırada da üçlü grup halinde alçı pencereler ile ibadet mekanı aydınlatılmıştır. Giriş kapısı mermer yuvarlak kemerli olup, üzerinde dışa çıkıntılı kitabe yeri bulunmaktadır. Kapının her iki yanında yuvarlak kemerli, demir şebekeli birer penceresi vardır.
Caminin yanındaki minaresi, kare kaide üzerine silmeli, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Yanındaki çeşme de 1927 yılında buraya eklenmiştir.


Çekek Camisi (Merkez)

Giresun şehir merkezindeki Çekek Camisi giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre Sarı Alemdarzade isimli bir kişi tarafından 1884’de yaptırılmıştır.


Soğuksu Camisi (Merkez)

Giresun Soğuksu Camisi, giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre Müslim isimli bir kişi tarafından yaptırılmıştır. Ancak kitabede tarih bulunmadığından, vakıf kayıtlarında da cami ile ilgili bir belgeye rastlanmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.

Giresun Kaymakamı Mahmut Rüştü Bey 1896 yılında camiyi genişleterek yeniden yaptırmıştır.


Şeyh Keramettin Camisi (Merkez)

Giresun’da bulunan Şeyh Keramettin Camisi’ni Şeyh Keramettin isimli bir kişi tarafından yaptırıldığı bazı kaynaklardan öğrenilmiştir. Bu konuda yeterli bilgi ve kitabesi de bulunmadığından ne zaman yapıldığı konusunda yeterli bir bilgi edinilememiştir. Zamanla harap olan bu camiyi Sarı Alemdarzade İzzet 1900 yılında yeniden yaptırmıştır.


Fahreddin Behramşah Camisi (Şebinkarahisar)

Giresun, Şebinkarahisar ilçesinde Avutmuş Mahallesi’nde bulunan bu camiyi XII.yüzyılını sonunda veya XIII. Yüzyılın başında Mengücekoğlu Sehramşah adına oğlu Muzafferüddin Mehmet yaptırmıştır.

Caminin kitabesi günümüze gelememiştir. Kareye yakın kubbeli bir yapıdır. Çeşitli dönemlerde yapılan onarımlarla özelliğini bütünüyle yitirmiştir. Cami ile birlikte yapılan dergah da yıkılmış, günümüze hiç bir izi gelememiştir.


Taş Mescit (Şebinkarahisar)

Giresun Şebinkarahisar Kalesinin batı yamacında bulunan bu mescidi Eretnaoğullarından Melik Ahmet 1352 yılında yaptırmıştır.

Düzgün ve moloz taştan kareye yakın planlı olan bu mescit yıkılmış ve duvar kalıntıları ile minaresi günümüze gelebilmiştir.


Fatih Camisi (Şebinkarahisar)

Giresun Şebinkarahisar ilçesindeki bu camiyi Fatih Sultan Mehmet, Trabzon seferi sırasında yaptırmıştır. Bu duruma göre cami XV.yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır. İlk yapılışında ahşap olan cami iki kez yanmış ve yenilenmiştir. Kitabeleri olmadığından yandıktan sonra yeniden yapılışı ve banisi ile ilgili bilgiler karanlıkta kalmıştır.

XIX.yüzyılın sonlarında yeniden kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı ibadet mekanının üzeri altı kubbe ile örtülmüş ve böylece Osmanlı mimarisindeki ulu cami plan tipi burada uygulamıştır. Erzincan depremi sırasında büyük zarar görmüş ve yeniden onarılmıştır


Kurşunlu Cami (Şebinkarahisar)

Giresun Şebinkarahisar ilçesinde Taş Mahalle’de bulunan Kurşunlu Caminin kitabesi bulunmamaktadır. Bununla beraber vakıf kayıtlarından 1587’de yaptırıldığı öğrenilmiştir. Banisinin ise kim olduğu bilinmemektedir.

Kareye yakın dikdörtgen planlı cami kesme ve moloz taştan yapılmıştır. Yapımında yer yer de ahşap malzemeden yararlanılmıştır. Zamanla harap olan cami 1968 yılında onarılmıştır.

Prof. Dr. Sinsi 08-10-2012 06:00 AM

Giresun Hakkında Bilgi
 
Giresun Türbeleri


Seyyid Vakkas Türbesi (Merkez)

. Seyyid Vakkas Fatih Sultan Mehmet döneminde XV.yüzyılda yaşamış olmasına rağmen türbesi XIX.yüzyılda yapılmıştır.
Türbe kesme taştan olup, sekizgen planın üzeri üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin her cephesinde yuvarlak kemerli birer penceresi bulunmaktadır.
Geniş bir bahçe içerisinde bulunan Seyyit Vakkas Türbesi XX. yüzyılda onarılmış ve bugünkü durumuna getirilmiş ve orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır.


Yarbay Topal Osman Mezarı (Merkez)

. Yarbay Topal Osman Balkan Savaşı’nda, I. Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı sırasında yararlılıkları görülmüş bir askerdir. Balkan Savaşı sırasında dizkapağı parçalanmış ve bu nedenle Topal Osman denilmiştir.

Giresun Alayı Komutanı Yarbay Topal Osman’ın anıtı mermerden yapılmıştır. Kare bir kaide üzerindeki mermer parmaklıklı alanın ortasında dikdörtgen planlı bir anıttır. Bunun çevresinde mermiler sıralanmıştır. Mezarı üzerinde; “Balkan Savaşında Çorlu’da sakat kaldığı, I.Dünya Savaşı’nda Ruslarla, Ermenilerle ve Pontuslularla savaştığı, Sakarya Savaşı’nda İzmir’e kadar alay komutanı olarak çalıştığı, yarbaylığa terfi ettiği, doğum ve ölüm tarihleri 1299-1339 (1881-1920)” yazılıdır.

Prof. Dr. Sinsi 08-10-2012 06:01 AM

Giresun Hakkında Bilgi
 
Giresun Hamamları


Kurşunlu Hamamı (Şebinkarahisar)

Giresun Şebinkarahisar Kurşunlu Camisi’ne vakıf olarak Mutasarrıf Topal Mehmet Paşa tarafından 1652 yılında yaptırılmıştır. Hamam çeşitli tarihlerde onarılmıştır.

Moloz taştan yapılan hamam soyunmalık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden meydana gelmiştir. Hamam 1942 yılına kadar özgün onumunu koruyabilmiştir. Sonraki dönemlerde yanına Kurşunlu Çeşme yapılmıştır.

Hamam günümüzde harap bir durumdadır.

Prof. Dr. Sinsi 08-10-2012 06:01 AM

Giresun Hakkında Bilgi
 
Giresun Kaleleri


Giresun Kalesi (Merkez)

. Bununla beraber kaynaklar M.Ö II.yüzyılda Pontus Kralı I. Farnakes tarafından yapıldığı noktasında birleşmişlerdir. Bizans döneminde denizden 100 m. yükseklikte bulunan kale içerisinde yaygın bir yerleşim olmuştur. Bu yüzden de buraya kale-şehir sözcüğü de yakıştırılmıştır.

Giresun Kalesi iç ve dış kale olarak iki bölümden meydana gelmiştir. Kesme ve moloz taştan yapılan kalenin, özellikle surların tabanlarında dikdörtgen büyük blok taşlardan yararlanılmıştır. Bu taşların büyük bir kısmı Roma Çağına ait iri rektangonal dizilerdir. Surların büyük bir bölümü yok olmasına karşılık iç kale surları ile kuzey ve kuzeydoğu surları iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir. Bugün 500 m.lik parke bir yolla ulaşılan kalenin sur duvarları, iç kaledeki Pontus Tralı I. Farnakes’in saray kalıntıları, mabet alanları ve kayalara oyulmuş mağaraların kalıntıları görülebilmektedir.

Aristotles, “Neofitos” (Giresun Eyaleti) isimli eserinde bu kaleden; yüksek duvarlı, savunması iyi, alınması güç bir kale olarak tanımlamıştır.

Kale duvarları güneybatıdan başlayarak kenti çevrelemekte ve kuzeydoğuya uzanmaktadır. Büyük kaba taşlardan örülmüş surların bir bölümü günümüze iyi bir durumda gelmesine rağmen yine de yıkık bir durumdadır.

Neofitos kalenin batısındaki kayalarda küçük bir at kabartması görmüştür. Bu kabartmanın olduğu yerde Ayios İlyos'un gömülü bulunduğu söylenmektedir. Daha aşağıdaki kayada görülen Bizans yazısından, burada küçük bir kilisenin bulunduğu anlaşılmaktadır. Kalenin kuzeyinde ise oldukça büyük mağara sığınakları yapılmıştır. Bu sığınaklarda Pontuslular savaş zamanlarında kolayca barınmışlardır.

Kurtuluş Savaşı’nda büyük yararlılıkları görülen Yarbay Topal Osman’ın mezarı kalenin altında liman kısmında bulunmaktadır. Burada eskiden sığınak olarak kullanılan büyük mağaralar vardır.

Osmanlı döneminde kale içerisinde bir yerleşim olduğu, XV-XVI. yüzyıllara ait Trabzon Sancağı tahrir defterlerinden öğrenilmektedir. Ayrıca Giresun Kalesi denizi kontrol altında tutmasının yanı sıra burada gemiler de tamir edilirdi. XVI.yüzyılda Kaleyi Dizdar Kalkandelenli Yusuf Bey’in komutasında otuz muhafızla korunuyordu.

Giresun Kalesinde yaşayanların dini gereksinimini karşılamak için Dildarzade’nin eşi Emetullah Hanım l830 yılında ahşap bir cami yaptırmıştır. Bu cami Mahmutzade Elhaç Mustafa tarafından l914 yılında yeniden yapılmıştır.


Andoz Kalesi (Espiye)

Giresun Espiye ilçesinde bulunan Andoz Kalesi ilçe merkezinden 3 km. batıda Yağlıdere kıyısındadır. Kalenin ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamakla beraber Roma döneminde yapıldığı mimari yapısından anlaşılmaktadır.

Büyük blok taşlardan yapılan kale surları ile burçları günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir.


Şebinkarahisar Kalesi (Şebinkarahisar)

. Kalenin bulunduğu alan ve çevresi bir Bizans yazıtından öğrenildiğine göre Ortaçağ Koloneia yerleşim yerinin bulunduğu yerde kurulmuştur. Bizans tarihçilerinden Procopios, buradaki yerleşim ile kalenin Pompeius tarafından kurulduğunu belirtmiştir.

Yörede araştırma yapan Cumont kalenin en eski bölümü olarak batıdaki sekiz köşeli küçük kuleyi göstermiştir. VI.yüzyılda Iustinianus, Mengüçoğullarından Behramşah 1201’de bu kaleyi onarmışlar ve daha da genişletmişlerdir.

Kale iç ve dış kale olmak üzere iki ayrı bölümden meydana gelmiştir. Blok ve moloz taştan yapılmış olan kale dört katlı idi ve dış kale iki, iç kale de tek kapılı idi.

Evliya Çelebi bu kale ile ilgili bazı bilgiler vermiştir:
“Yüksek bir dağın tepesinde yedi köşeli bir kaledir. İlk bakışta direksiz ve serensiz bir gemi gibi görünüyor. Yedi tarafından da duvarların yükseldiği yüksekliği yedi ziradır. Yetmiş burç, yüz bedendir. Çevresi 3.600 adımdır. Dört yanında cehennem kuyusu gibi dereleri olduğundan hendeği yoktur. Üç kat, sağlam demir kapıları vardır.”

İç kalede kale komutanının yaptırmış olduğu bir cami bulunuyordu.


Merkez Kalesi (Saint Jean Kalesi) (Tirebolu)

.Yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber Roma döneminde yapıldığı, Bizans döneminde de kullanıldığı sanılmaktadır.

Bugün ilçe merkezinden 120 basamakla çıkılan kalenin muntazam taş işçiliğinin yanı sıra küçük yapısından bunun bir karakol kalesi olduğu anlaşılmaktadır.






Bedrama Kalesi (Bodrum Kalesi) (Tirebolu)

Giresun, Tirebolu ilçesinden yaklaşık 8 km. güneydoğuda Harşit Çayı vadisinin doğusunda bulunan Bedrama Kalesi de küçük ölçüde bir karakol veya ileri gözetleme kalesidir. Kalenin bulunduğu yer son derece dik, ulaşılması çok zordur. Ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı kesinlik kazanamamakla beraber Roma döneminde yapıldığı ve Pontuslular tarafından da kullanıldığı sanılmaktadır.

Kale günümüze yıkık durumda gelmiş olmasına rağmen ana hatları ile planını belli etmektedir. Oldukça iri blok ve moloz taşlardan yapılmıştır. Kenarlarında burçlara ait kalıntılar dikkati çekmektedir.


Aya Vasil (Koralla Kalesi) (Eynesil)

Giresun Eynesil ilçesinde bulunan Aya Vasil (Koralla) Kalesi günümüze harap ve yıkıntı halinde gelmiştir. Kalenin Orta Çağdan kaldığı sanılmaktadır.

Moloz ve kesme taştan yapıldığı temel kalıntıları ile çevreye yayılmış kalıntılardan anlaşılmaktadır. Kale ile ilgili olarak kaynaklarda yeterli bir bilgi bulunmamaktadır.

Prof. Dr. Sinsi 08-10-2012 06:01 AM

Giresun Hakkında Bilgi
 
Giresun Kilise ve Manastırları


Kilise (Merkez)

. Kitabesi de günümüze gelememiştir. Ancak yapı şeklinden XVIII. Yüzyılın ikinci yarısında veya XIX.yüzyılın başlarında yapılmış bir Rum kilisesidir. Eski isminin Gogora Kilisesi olduğu söylenirse de bu isim kesinleşmemiştir.

Kilise düzgün kesme taştan kırma çatılıdır. Bazilika planlı ve dikdörtgen planlıdır. İç mekan üç nefe ayrılmıştır. Apsidin önündeki bölüm yuvarlak kasnaklı pencereli ve aydınlık fenerli, kubbelidir. Pencere ve kapılarında barok üslubun izleri görülmektedir

Lozan Antlaşmasından sonra Rumların şehri terk etmesinden sonra kilise kendi halinde kalmıştır. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

Kilise (Merkez)

.yüzyıl veya XIX.yüzyılın başlarında yapılmış bir Rum Kilisesidir.
Bazilika planlı olan kilise üç neflidir. Üzeri kırma çatı ile örtülmüştür. Kesme taştan yapılan kilisenin pencereleri Gotik üslubu yansıtacak biçimde sivri kemerli ince ve uzundur. Kilisenin girişi ikisi duvara dayalı ikisi de cephede yuvarlak kemerli, kırma çatılı baldakin tarzındadır. İbadet mekanı uzun kenarlarda iki sıra halinde sivri kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır.
Lozan Antlaşması'ndan sonra Rumların buradan ayrılmasından sonra kilise kendi haline terkedirlmiştir. Günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı yönetiminde Çocuk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.


Hz. Meryem Kilisesi (Meryemana Kilisesi) (Merkez)

Giresun Eski Lonca Yolu üzerinde bulunan Hz. Meryem Kilisesinin Hıristiyanlığın bölgede yayılmaya başladığı dönemde yapıldığı sanılmaktadır.

Kilisenin bulunduğu yerde, kaya üzerinde bir kaya mabedi bulunuyordu. Panaia ve Surp Sarkis isimli bu mabedin üç katlı olduğu söylenmektedir. Kilisenin yanında bulunan ve kilise ile bağlantılı yapılar bir bakıma hastane görevini üstlenmişti. Bu hastaneye çevre yerleşimlerden de hastaların geldiği kaynaklardan öğrenilmiştir.


Gebe Kilisesi (Espiye)

Giresun Espiye ilçesi, Çağlayan Köyü’nde bulunan Gebe Kilisesi’nin ne zaman yapıldığı konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Pontus Rum İmparatorluğu zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Günümüze son derece harap ve yıkıntı halinde gelmiş olmasından ötürü mimari yapısı ile ilgili bilgi edinilememektedir.

Kalıntılarına dayanılarak moloz taştan duvarları, kesme taştan da zemin duvarları olduğu anlaşılmaktadır.


Hz.Meryem Manastır Kilisesi (Meryemana Manastırı) (Şebinkarahisar)

. doğusunda bulunan Kayadibi Köyü’ndeki Meryemana Manastırı kayalara oyulmuş bir manastırdır. Manastır 4 katlı ve 32 odadan meydana gelmiş bir yapı topluluğudur.

Moloz ve kesme taşlar da kayalardan arta kalan yerlerde kullanılmıştır. Manastırın Trabzon Rum İmparatorluğu zamanından kaldığı sanılmaktadır. Bununla beraber kitabesi günümüze ulaşamamış, kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bir bilgiye rastlanmamıştır. Yalnızca küçük bir şapel şeklindeki kilisesinin duvarlarında İncil’den alınma sahneleri içeren freskler bulunmaktadır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.