ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Allah Ne Güzel Bir Vekildir.. (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=403002)

Prof. Dr. Sinsi 08-06-2012 04:15 AM

Allah Ne Güzel Bir Vekildir..
 

Allah Ne Güzel Bir Vekildir..



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



''Hasbunallahu ve ni'mel vekil ni'mel Mevla ve ni'me'n nasîr



Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi.
Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.


Herkes benden uzak, herkes bana kırgın düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz.
Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:


'Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı'(Duha-3)

*
Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.
Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya,
ne gam! ...

Bu ne büyük ferahlık değil mi?...

*

Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor.

Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor imdada:


'Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var!

Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! '(İnşirah-5/6)



Garantiyi veren !...

Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği
'mutlaka' ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.


Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,
çözümün sorunda gizli olduğunu da
fısıldıyor.

Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:


'Derman aradım derdime, derdim bana derman
imiş'


*

Maddi sıkıntınız hat safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas ettiniz... Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit veriyor:


'Eğer yoksulluktan korkarsanız, dilerse lütfuyla sizi zengin kılar.

Şüphesiz hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.' (Tevbe-28 )

*


Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü. Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar.
Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek
ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak
moral verebilesiniz.

Eyyub Nebi var
Kur'anda...
Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate
kavuşmuş. Onun hali size dayanak oluyor:

Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida
etmişti:


'Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün
ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet
olarak bahşettik ki, temiz akıllılar
için bir ibret olsun.' (Sad-41/43)


*

Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir
tutamak arıyorsunuz.

Ayet el veriyor size:


'Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda
hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi
seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır.O bilir, siz bilmezsiniz.' (Bakara-216)




Rabbimiz , Rasülümüz Muhammed(s.a.v) ,
Kitabımız Kuran , Yolumuz Sırat-ı Müstakim!...

Bizden bahtiyarı yok dünyada! ...

Kuran konuşuyor:

Vel Akıbetü lil Muttakin (Kasas-83):

Akıbet(hayırlı son, güzel sonuç) Müttakiler (takvayı kuşananlar,
korunanlar, inanca sarılanlar) içindir!


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.