ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Nazar Değmek Vâki’Dir (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=402840)

Prof. Dr. Sinsi 08-06-2012 04:42 AM

Nazar Değmek Vâki’Dir
 

Nazar Değmek vâki’dir



İsâbet-i ayn câizdir ve sihir insana vâki’dir
Beşer aklından efdaldir ulûm-i Enbiyâullah

Nazar değmesi mümkündür. İnsana sihir yapmak vâki’dir. Enbiyâullah’ın ilimleri, tüm beşerin aklından üstündür.

Bu beyte üç i’tikâdî mesele vardır:

1- Mesele, nazar değmenin, mümkün ve vâki’ olmasıdır. Nazar, irâdî olmayan ve kişinin ruhunda gizlenen aşırı hırs ve hasedin, beğendiği şeye aksetmesiyle ortaya çıkan zararlardır.

Eğer nazarı değen bir kimse, nazarının değdiğini biliyorsa, bu takdirde irâdî olduğundan günahkâr olur.

Ebû Davud’un, Ümmü Abdilhamîd radıyallahu anhâ’nın rivayetinden tahric ettiği bir hadîs-i şerîfte Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selem kızlarına yahud iyal ferdlerine nazarın değmemesi için Arabî lafızla

Subhânallâhi ve bihamdihi, lâ kuvvete illâ Billâhi mâşâallâhu kâne ve mâ lem yeşe’ lem yekun, a’lemu ennallâhe alâ kulli şey’in Kadîr, ve ennallâhe kad ehâta bikulli şey’in ilmen ya Hayyu ya Kayyûmu birahmetike esteğîsu, aslih lî şe’nî kullehu ve lâ tekinlî ilâ nefsî tarfete ayn. öğretmiştir.

Ve sabah akşam bunu okuyan kimse nazar veyahud da cinnin tesirinden korunur.

Yani bu dua, ihlas ve iman nisbetinde çepeçevre bir kuşak olup okuyanını korur demektir.

Manası şudur:

O’na hamdetmekle beraber Allah’ı tenzih ederim, tesbih ederim. Allah Teâlâ’dan başkasıyla kulun herhangi bir gücü kuvveti yoktur. Allah’ın dilediği her şey olur, dilemediği hiçbirşey olmaz. Allah’ın her şeye muktedir olduğunu bilirim, inanırım. Ve gerçekte Allah ilmi ile her şeyi kuşatmıştır. Zâtı’yla daimi hayat sahibi olan ya =Hayy= Zâtı’yla bekâsı devam eden ve mahlukunun tedbirinde olan ya = Kayyûm = Rahmetinden meded isterim. İşimin hepsini ıslah eyle, yakamı bir araya getir. Aslâ bir göz açıp yummak kadar beni bana bırakma. demektir.

Aynı zamanda Arabî olarak

“O inkar edenler, zikri = Kur’ân’ı işittikleri zaman, neredeyse gözleriyle seni devirmeleri için şiddetli hasedle bakarlar. Hâlâ da kin ve hasedlerinden: “ Hiç şüphe yok, o bir delidir.” Derler. Oysa O Kur’an, ancak âlemler için bir zikir = üstün ilimle bir öğüttür.”(43) mealindeki ayet-i kerîmeyi okuduktan sonra ondokuz kere

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ Billâh-il-Aliyy-il-Azîm diyene nazar tesir etmez.

Birçok mesâyıh bunu tercih etmişlerdir.

2- mesele, sihrin vukûu ve hükmüdür. Sihir vardır, vâki’dir, diye vukûu’na inanmak, küfür ve şirk değildir. Şirk ve ma’siyet olan, sihir yapmaktır, tesirine inanmaktır. Hükmü ise: haram olmaklığına inanmak farzdır.

Son son sebebi gizli olan infiâle = etkilenmeye sihir denilmektedir. Sihir, bütün çeşitleriyle haramdır ve kebâir günahlardandır, diye inanmak gerekir. Küfürdür diyen ulemâ da vardır.

3- Mesele, enbiyâ-i kirâmın ilimlerinin, sair beşerin ilim ve akıllarından daha üstün olduğuna inanmaktır. Sihri ibtal etmek gibi çeşitli ilimlerle karşılarına gelenleri ikna etmeye, ilmî yol göstermeye güçlüdürler.

(43) El- Kalem Sûresi ayet 51 ve 52 dir.

Üstaz Şeyh İSMAİL ÇETİN rahimehullah'ın SİZE SÖZÜM ÖZ İNCİ ARMAĞAN Adlı eserinden alınmıştır.

İsâbet-i ayn câizdir ve sihir insana vâki’dir
Beşer aklından efdaldir ulûm-i Enbiyâullah

Nazar değmesi mümkündür. İnsana sihir yapmak vâki’dir. Enbiyâullah’ın ilimleri, tüm beşerin aklından üstündür.

Bu beyte üç i’tikâdî mesele vardır:

1- Mesele, nazar değmenin, mümkün ve vâki’ olmasıdır. Nazar, irâdî olmayan ve kişinin ruhunda gizlenen aşırı hırs ve hasedin, beğendiği şeye aksetmesiyle ortaya çıkan zararlardır.

Eğer nazarı değen bir kimse, nazarının değdiğini biliyorsa, bu takdirde irâdî olduğundan günahkâr olur.

Ebû Davud’un, Ümmü Abdilhamîd radıyallahu anhâ’nın rivayetinden tahric ettiği bir hadîs-i şerîfte Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selem kızlarına yahud iyal ferdlerine nazarın değmemesi için Arabî lafızla

Subhânallâhi ve bihamdihi, lâ kuvvete illâ Billâhi mâşâallâhu kâne ve mâ lem yeşe’ lem yekun, a’lemu ennallâhe alâ kulli şey’in Kadîr, ve ennallâhe kad ehâta bikulli şey’in ilmen ya Hayyu ya Kayyûmu birahmetike esteğîsu, aslih lî şe’nî kullehu ve lâ tekinlî ilâ nefsî tarfete ayn. öğretmiştir.

Ve sabah akşam bunu okuyan kimse nazar veyahud da cinnin tesirinden korunur.

Yani bu dua, ihlas ve iman nisbetinde çepeçevre bir kuşak olup okuyanını korur demektir.

Manası şudur:

O’na hamdetmekle beraber Allah’ı tenzih ederim, tesbih ederim. Allah Teâlâ’dan başkasıyla kulun herhangi bir gücü kuvveti yoktur. Allah’ın dilediği her şey olur, dilemediği hiçbirşey olmaz. Allah’ın her şeye muktedir olduğunu bilirim, inanırım. Ve gerçekte Allah ilmi ile her şeyi kuşatmıştır. Zâtı’yla daimi hayat sahibi olan ya =Hayy= Zâtı’yla bekâsı devam eden ve mahlukunun tedbirinde olan ya = Kayyûm = Rahmetinden meded isterim. İşimin hepsini ıslah eyle, yakamı bir araya getir. Aslâ bir göz açıp yummak kadar beni bana bırakma. demektir.

Aynı zamanda Arabî olarak

“O inkar edenler, zikri = Kur’ân’ı işittikleri zaman, neredeyse gözleriyle seni devirmeleri için şiddetli hasedle bakarlar. Hâlâ da kin ve hasedlerinden: “ Hiç şüphe yok, o bir delidir.” Derler. Oysa O Kur’an, ancak âlemler için bir zikir = üstün ilimle bir öğüttür.”(43) mealindeki ayet-i kerîmeyi okuduktan sonra ondokuz kere

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ Billâh-il-Aliyy-il-Azîm diyene nazar tesir etmez.

Birçok mesâyıh bunu tercih etmişlerdir.

2- mesele, sihrin vukûu ve hükmüdür. Sihir vardır, vâki’dir, diye vukûu’na inanmak, küfür ve şirk değildir. Şirk ve ma’siyet olan, sihir yapmaktır, tesirine inanmaktır. Hükmü ise: haram olmaklığına inanmak farzdır.

Son son sebebi gizli olan infiâle = etkilenmeye sihir denilmektedir. Sihir, bütün çeşitleriyle haramdır ve kebâir günahlardandır, diye inanmak gerekir. Küfürdür diyen ulemâ da vardır.

3- Mesele, enbiyâ-i kirâmın ilimlerinin, sair beşerin ilim ve akıllarından daha üstün olduğuna inanmaktır. Sihri ibtal etmek gibi çeşitli ilimlerle karşılarına gelenleri ikna etmeye, ilmî yol göstermeye güçlüdürler.

(43) El- Kalem Sûresi ayet 51 ve 52 dir.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.