ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Nur Ve Zulmet Perdeleri (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=402762)

Prof. Dr. Sinsi 08-06-2012 04:55 AM

Nur Ve Zulmet Perdeleri
 

Nur ve Zulmet Perdeleri



Bir Ayet-i Kerimede şöyle buyurulur:

- «Bu alemde ama olan, ahirette de ama olur.» (îsra, 72)

Burada, ama'dan; yani. körlükten murad, kalb gözünün kör olmasıdır. Bunu açıklayan bir Ayet-i Kerime zikredelim:

- «Baş gözleri kör olmaz; sinelerde olan kalb gözleri kör olur.» (Hac, 46)

Kalbin kör olmasına yegane sebep; yaratan-la olan ahdi unutmak, gaflete dalmak oluyor.. Gafletin başlıca sebebi ise, ilahî emrin gerçek yüzünü bilmemektir. Bu cehaletin sebebine gelince, zulmanî - karanlık - sıfatların istilasına uğramak, teşkil ediyor. Bu zulmanî sıfatların bir kaçım şöyle sıralayabiliriz: Kibir, kin, hased, cimrilik, kendini beğenmek, gıybet etmek, söz gezdirmek, yalan söylemek... ve bunlar gibi... daha nice kötülükler...
insanı, aşağıların en aşağısına düşüren de bu kötü sıfatlardır. Bu kötü hallerin izalesi için, kalb aynasını temiz tutmak icab eder. Bu temiz-lik; TEVHÎD, ilim. amel, içten ve dıştan nefisle yapılan kuvvetli cihadla elde edilir. Taa TEVHÎD nuru ile kalb hayatı hasıl oluncaya kadar bu mücahede devam etmeli.. Sonra sıfat nurları da gözükür. Bundan sonradır ki, aslî vatan hatıra gelir. Ve insan, hakikî vatana dönmek iştiyakım duyar. RAHMAN'ın yardımı ile günü gelince vasıl olur.
Bu karanlık sıfatlar kalkınca. nur kalır. Ve
ruh gözü ile gören olur. îlahî sıfat isimlerinin nurları ile nura gark olunur.
Zaman gelir; bu nurların perdesi de aralanır, ilahi zatın nuru kalır..
Kalbin iki gözü vardır; biri suğra - küçük - öbürü ise, kübra - büyük -.. Suğra ile, ilahî sıfat ve isimlerin tecellileri müşahede edilir. Bu görüş ve müşahede, dereceler alemine kadar uzar. Kübra gözüne gelince, o TEVHÎD ve EHADÎYET nuru sayesinde lahüt aleminde olan, yakınlık ilinde bulunan, haller müşahede edilir.

insanın; ölmeden önce bu mertebelere erebilmesi için, nefsanî sayılan beşeri sıfatlardan armması icab eder. Kulun bu aleme erme miktarı, nefsanî şeylerden uzaklaştığı kadar hasıl olur.
Burada ermek işi; bir cismin diğerine ermesine, ilmin maluma bağlanmasma, akim makula ermesine. vehmin mevhuma kavuşmasına benzemez. Buradaki vuslat, Allahın zatmdan gayn şeylerden soyunulan mikdar hasıl olur. Bu oluşta yakınlık, uzaklık, ayrılmak, bilreşmek, karşılık veya cihet lafı olmaz.

Subhandır o ilah... Gizlisi zuhurunda olur... Tecellisi .perdelenince açık olur. Bilinmesi, bilinmeyişinde saklı...
Her kime dünyada iken anlatmak istediğimiz nura kavuşmak hasıl olur da, nefsini öbür alemdeki hesaptan önce hizaya getirirse; kurtul-muşlardan olur. Aksi halde; zorluk, sıkıntı karşısına öbür alemde ve bu alemde çıkar. Kabir azabı gelir. Mahşerde güç hesaba uğrar, îyiliği kötülüğü inceden inceye tartılır. Sonra, önüne sırat köprüsü çıkar. Daha bunların dışında kalan ahiretin nice güç işleri...




Kaynak: Gavsül Azam Abdülkadir Geylani Hz. Sırrül Esrar



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.