![]() |
Sensiz Kalan Bu Şehir
Önce bir ses duydum,irkildim. Mayınlar patlıyordu sensizliğin tam orta yerinde. Yalnızlığımı ele veren duygularım korkuyordu gidişinle. Bir hazan sabahında uyanmıştım yokluğuna. Pencereler buğuluydu ve ardına kadar açıktı kapılar. Tüm elbiselerini toplayıp bir de not bırakmıştın en sevdiğin kırmızı ruj kaleminle. Sonra eser kalmadı zaten aynada,yumruğumun kanıyla sildim tüm izlerini. Bir tavan arasında örümcek ağları esaretinde gizli bir sandık yaptım hatıralarına. Artık mabedi değilsin ruhumun. Tüm yaşananları ayrı bir kutuya koydum. Anılarımızı ve gül kurularımızı. Luna parktan sana satın aldığım oyuncak bebeğimiz şimdi tozlu raflarda sana küskün bakıyor. Çarpışan arabada bana sarılıp bir çocuk korkusuyla çektirdiğimiz fotoğraf,utangaç gamzelerine bir telaşla kondurduğum buse üşüyor şimdi yastığımın altında.
Seni özlemekle geçiyor hayatımın büyük bir bölümü. Unutamadığım saçların hala esir bir köle gibi beni sana mahkum ediyor. Adını her duyduğumda ağlıyorum benden gidişlerine. Fırtınalar kopuyor sana benzeyen birini görsem yol kenarında. Koşar adımlarla kaçıyorum yürüdüğümüz o sahil kenarından,yapraklar umarsızca hesap soruyor düşlerime. Nerede olduğunun bilmek bile yeterken bana, senden bir haber alamamak perişan ediyor benliğimi. Sensiz nefes almak zor geliyor bu anlamsız yaşantımda. Uzak duran kaybeder yüreğime demiştin bana be şimdiler de boynuma astığın sicim kanamaya başladı. Varsın güneş doğmasın artık sensiz olan sabahlarıma. Beni tutsak ettin geleceksiz karanlıklarda boğuluyorum şimdi. Umudumu kestim gelecek yarınlarımdan. Bir kaç kelime kaldı sana son bölümde yazdığım. “Sen benim vazgeçilmez ihanetim,yüreğimde sönmeyen yalnızlığımsın. Gözlerimde son bulan yaşantımın katili ve bütün ayrılıkların son baharısın. Olmadığın bu şehirde artık yaşamak istemiyorum..” alıntı |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.