![]() |
Dosluk
DOSTLUK Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Siper üstüne uzanan başların uçuştuğu bir ateş yağmuru vardı. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. Görür görmez de hemen aynı siperdeki komutanına: -Teğmenim, arkadaşım vuruldu; müsaadenizle fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?... Komutan: –Delirdin mi? der gibi baktı ve “Gitmeye değer mi?.. Arkadaşın delik deşik olmuştur... Büyük olasılıkla ölmüştür bile... Kendi hayatını tehlikeye atma sakın...” Asker çok ısrar edince Teğmen bilmecburiye “Peki” demek zorunda kaldı: “Git o zaman...” İnanılması güç bir mucize gerçekleşti ve asker, korkunç ateş sağanağı altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü.. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti, sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü: -Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bu zaten ölmüş. –Değdi teğmenim, dedi asker, değdi... -Nasıl değdi? dedi Teğmen, bu adam ölmüş görmüyor musun?” -Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için.” Ve asker, arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı: “Geleceğini biliyordum, demişti arkadaşı, geleceğini biliyordum!..” Orta Asya'da, savaşın ok ve yay ile yapıldığı dönemlerde Türk savaşçılar, arkalarından gelebilecek bir saldırıyı önlemek için, sırtlarını önceden bu amacla hazırlanmış bir TAŞ'a dayarlardı. Bu taş "ARKA-TAŞ" veya Azerbaycan'daki telaffuzuyla ARKA-DAŞ" olarak adlandırılırdı. "Dostluk" kavramını zaman içinde, insanın arkasını yaslayabileceği ve kendisini olabilecek kötülüklerden koruyacağı fikri ile özlestirilmesi sonucu "arkadaş" kelimesi "dost" anlamında ki yerini buldu. Sırtınız "arka taş"sız kalmasın. Dostluk; dost bildiğin kişinin en ince detaylarını bilme ihtiyacı ve gereği değildir. Dostluk; dost bildiğin kişinin senin en karışık detaylarını bilmesi gerektiği de değildir...Dostluk her hafta 3-5 kere görüşmek değildir... 1 ay, 1 sene, 5 sene seni aramayan, senin de aramadığın bir insani birdenbire arayıp, dertleşmek,hatır sormak istersen ve o insan da seni geri çevirmez ve sanki daha az önce konuşmuşun gibi kaldığınız yerden konuşmaya devam ederse, ve daha da önemlisi bu 1 ay, 1 sene, 5 sene ayrılığa rağmen bu insanin başı gerçekten sıkıştığında yardımına koşacak ilk insanlardan biriysen ve ayni şekilde onun da öyle olduğunu biliyorsan emin ol ki o kişi senin DOSTUNDUR... Sen de O'nun... " Her tur ilişki avuç içinde duran kum taneleri gibidir. Avucumuzu sıkmadan,gevşekçe tutarsak, kum taneleri kaymaz, durur. Avucumuzu kapatıp, sıkmaya başladığımız an kum taneleri parmaklarımızın arasından akmaya baslar. Bir kısmını tutmayı başarsanız da, çoğu akıp gider. İlişkiler de böyledir. Esneklik varsa, diğer insana saygı duyuluyor ve özgürlük tanınıyorsa ilişkiler bozulmaz. Ama diğer insani çok bunaltırsanız ilişki de yavaş yavaş bozulur ve biter. Hayatta pek çok insanla karşılaşırsın Ama sadece gerçek dostlar senin kalbinde bir iz bırakır." |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.