![]() |
Ne İçin Ağlıyorsun?
Ne için ağlıyorsun?
Fudayl bin İyad hazretleri “rahmetullahi aleyh”, gençliğinde yaptığı günahlarına tövbe edip, gönlünü ’a çevirmişti. Bir gün sultanın adamlarını gördü yolda. Ağlayarak; - Beni sultana götürün ki, suçumun cezasını versin, buyurdu. Birlikte gidip, bu isteğini sultana bildirdiler. Sultan çok izzet ve ikramlarda bulundu kendisine. İltifatlar etti. Ve emretti adamlarına: - Evine götürün, istirahat etsin! Saygıyla götürdüler. Evine geldiğinde, hâlâ ağlıyordu. Hanımı onu görüp; - Hayrola ne oldu? Niçin böyle ağlayıp inliyorsun? diye sordu. Yoksa seni dövdüler mi? - Hayır dövmediler. - E, niye ağlıyorsun öyleyse? - Sultan cezamı vermedi. Onun için ağlıyorum. Ecel, genç ihtiyar tanır mı? Bu zat sevdiği bir gence; - Ölüme hazırlan! buyurdu. O genç; - Ben henüz gencim efendim, dedi. - Evet gençsin. Ama ecel, genç ihtiyar tanıyor mu ki evladım? Unutma, genç iken ölenlerin sayısı, yaşlanıp da ölenlerden daha fazladır. - Peki ne yapayım öyleyse efendim? - Önce İslamiyet’i öğren. Dinini öğrenmek, kadın erkek her Müslümana farzdır ve bilmeden Müslümanlık olmaz. Ve ilave etti: - Sonra bu öğrendiklerinle amel et. Ama hemen başla. Bırakma yarına. - Bu kadar acil mı efendim? - Evet. Ölüm ani gelir evladım. Ve ekledi: - Sonra yaparım diyenlerin hepsi pişman olmuşlardır. Menkıbeler Abdullatif Uyan |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.