![]() |
Kur!An İle Muhabbet
llah İbni mübarek anlatıyor;
''Bir gün hacca gidiyordum,Irak; Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladim.Selam verdim; Selamimi ''Söz olarak Rahim bir Rab'den selam sözüdür onlarin duyacagı''(Yasin:5) ayetiyle aldı. ''Buralarda ne yapiyorsun? " diye sordum. "Allah kimi yoldan çikarmissa,ona yol bulduracak yoktur" (A'raf:186) ayetini okudu... Anladim ki,yolunu kaybetmis.Nereye gittigi soruma; "Bir gece kulunu Mescid-i Haram'dan alip Mesci-i Aksaya götüren Allah'ı tesbih ederim" (Isra:1) ayetiyle karşılık verdi. Anladım ki,geçtiğimiz hac mevsiminde haccını tamamlamış,Kudüs'e gidiyor. "Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin? " dedim. "Tam üç gece (yani üç gündür) "(Meryem:10') dedi. Yiyecek verme teklifinde bulundum. "Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın" (Bakara:187) ayetini okudu. "iyide Ramazan da degiliz" dedim. "Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa,Allah her hayrın karşılığını verendir,her şeyi hakkıyla bilendir" (Bakara:15 ayetiyle cevap verdi. "Yolculukta oruç açilabilir" dedim. "Ama orucu tutarsanız,bu hakkinizda daha hayırlıdır" (Bakara:184) ayetini okudu. Niye benim gibi konuşmadığını sordum. "Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki,yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun" (Kaf:1 dedi. "Kimlerdensin?" diye sordum. "Bu konuda kesin bilgin yok(ailemi söylesem de tanimazsin) Sonra göz de kalp de(görmeden,kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her hükümden) sorumludur." (Isra:36) ayetiyle cevap verdi. "Hata ettim,hakkini helal et" dedim "Bugün size kinama yok.Allah sizi bagislasin"(Yusuf:92) dedi. Deveme bindirip kafilesine ulastirma teklifinde bulundum. "Hayır adına ne islerseniz Allah onu bilir" (Bakara:215) ayetiyle mukabele etti. Devemi yanina getirdim,binecekken. "Mü'min erkeklere söyle,bakışlarını sakınsınlar" (Nur:30) ayetini okudu. Gözlerimi çevirdim; binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yirtildi. "Basiniza musibet olarak ne gelirse,bu bizzat isleyip,onu hak etmeniz sebebiyledir" (Sura:30) ayetini mırıldandı. "Sabret,deveyi baglayayım!" dedim. "Bu hususta Süleyman'i anlayisli ve daha isabetli davranir kildik" (Enbiya:79) ayetini okuyarak,devemi yönlendirme konusunda benim daha basarılı olduğumu kasdetti. Deveye bindi ve "Bunu bize baş eğdiren Allah'i tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık.Ve sonunda şüphesiz Rabbimize dönecegiz!" (Zuhruf:13-14) ayetlerini okudu "Haydi! " diye deveyi hızlandırdım. "Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme.seslerin en çirkini eşeğin sesidir! " (Lokman:19) mukabelesinde bulundu. Yürürken şiir okumaya başladım. "Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun!" (Müzzemmil:20) dedi. "Siir okumak haram değil ki! " dedim. "Bu hususu ancak idrak ve basiret sahipleri düşünür anlar!" (Bakara:269) cevabini verdi. Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum. "Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!" (Maide:101) ayetini okudu. Derken kafilesine ulaştık ve "kafile içerisinde kimsen var mi?" dedim "Mal ve evlat dünya hayatinin süsüdür!" (Kehf:46) dedi. Anladim ki,evladı var.İsimlerini sordum. "Allah İbrahim'i dost edindi; Allah Musa ile konustu; Ey Yahya,Kitab'a kuvvetle tutun!" (Nisa:125,164; Meryem:12) Ayetlerini okudu. "Ey İbrahim,ey Musa,ey İsa!" diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç "Buyur! " diye çıkageldi. Onlara para verip,"Bununla içinizden birini sehre yollayin! Yemeklerin helal ve temiz olanina baksin ve size bir yiyecek getirsin.Dikkatli davransin!" (Kehf:19) dedi. Yiyecek gelince bana "Geçmiş günlerinizde yaptiklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!" (Hakka:24) dedi. Çocuklara,"Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!" dedim. "Annemiz" dediler."Ağzından Cenab-ı Allah'ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur'an'la konuşur." İbn Mübarek,bu hadiseyi Kur'an'da her şeyin bulunduguna delil olarak anlatırdı |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.