![]() |
Dost Kazanma Ve İnsanları Etkileme Sanatını Öğrenmek İster Misiniz?
Zirvede herkese yer var, yeter ki siz ulaşmayı bilin! Dale Carnegie'den yıllardır en çok okunan kişisel gelişim kitabı Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı
Bu kitapta yer alan geçerliliği zaman içinde kanıtlanmış öğütler, elli yıldır milyonlarca insan tarafından okundu, on binlerce ünlü insanı hem iş hem de özel yaşamlarında başarı merdiveninin zirvesine taşıdı. Bu kitabı okuduğunuzda; insanların sizden hoşlanmalarını ve sizinle fikir birliğine varmalarını sağlamanın, onları kırıp incitmeden değiştirmenin yollarını öğrenecek, yaşamın sizin için daha kolay hale geldiğini göreceksiniz. İnsanları kolaylıkla değiştirmenin dokuz yolu 1-Mutlaka Kusur Bulacaksanız... Sekreter bu uyarıdan hiç alınmadı. Çünkü az evvel üstün bir yanı söylenmişti. İnsan övüldükten sonra, kusurunun söylenmesine tahammül edebilir. Tamamen gözden çıkarılmadığını düşünüp, rahatlar. Kusurunu düzeltecek gücü kendisinde bulabilir. Berber de traş etmeden önce, müşterisinin sakalını sabunlamaz mı? Önce övgü, sonra tenkit sonra itimat. İşte insanı öldürmeden kazanmanın formülü: 'Çok iyisin. Şu hataların var. Sana itimat ediyorum'. Söze samimi bir takdirle başlayınız. 2-Düşman Kazanmadan Tenkit Etmenin Yolu İnsanlara hatalarını dolaylı olarak anlatınız. Böylece kaş yapayım derken, göz çıkartmazsınız; düşman kazanmazsınız. 3-Önce Kendi Hatalarınızı Söyleyiniz Hatan, benim yaptığım hatadan daha küçük ama sen bunu yapmamalısın. Kendi hatalarımızdan bahsetmemiz, başkalarının da kendi hatalarını kabullenmelerini kolaylaştırır. 4-Hiç kimse Emir Almaktan Hoşlanmaz Doğrudan emirler yağdırmak yerine yapmaları gerektiğini insanlara hissettiriniz. 5-İnsanların Gururlarını Koruyunuz Yıkılan gurur çoğu zaman beraberinde başkalarını da alır götürür. 6-Küçük Bir Takdir Büyük Başarıya Sevk eder Her insanda gördüğünüz en küçük bir yeteneği ve başarıyı bile samimiyetle takdir ediniz. İnsanlar bu takdir cümlelerin verdiği hızla büyük başarı yollarına girerler. Unutmayınız, böyle davranılmaya sizin de ihtiyacınız var. 7-Değer Vermek Herhangi bir insana bir meziyetinden veya faziletinden ötürü saygı duyduğunuzu hissettirirseniz, onu idare etmek son derece kolaylaşır. Baştan çıkmış bir adamı yola getirmek için ona namuslu adam muamelesi yapmak gerekir. Bu muamele onu öyle sevindirir ki, layık görüldüğü şekilde karşılık vermek ister. Bir başkasının gösterdiği itimat ona gurur verir. Bir insana öyle bir değer veriniz ki, o değere gerçekten sahip olmak istesin. İnsanlara değerli olarak yaşama imkanlarının ve fırsatlarının önünü açınız. 8-Zorlaştırmayınız Bir çocuğa, bir eşe, bir memura beceriksiz ve yeteneksiz olduğunu söylerseniz, onun bütün gelişme, başarılı olma ümit ve arzusunu kırarsınız. Tam tersini yapınız. Yapılacak işin zor değil kolay olduğunu söyleyiniz. Teşvik ediniz. Yapamadıklarını tenkit etmeden önce yapabildiklerini övünüz. Onun yeteneğine güvendiğinizi hissettiriniz. O zaman daha iyi olmak için elinden geleni yapacaktır. İnsanlara eksikliklerinin kolayca getirebileceğini, hatalarının kolayca düzeltilebileceğini söyleyiniz. Yapmaları gereken işlerin zor olmadığını hissettiriniz. Ne kendi işinizi, ne onların işini zorlaştırmayınız. Daima cesaret aşılayınız. 9-Sevdiriniz Yapılmasını istediğiniz işi karşınızdakine sevdirerek yaptırınız. Aile hayatımızı daha mutlu yapacak altı yol 1-Aile Hayatınızın Mezarını Kazmak İstemiyorsanız... Kıskançlığın zehirli dumanları bu evliliği de boğmuştu. Kadın dırdırı ile imparatoru bile evinden kaçırtmıştı. Kocaların evlerini terk etmelerinin en önemli sebebinin karılarının dırdırı olduğunu gördüm. 2-Sev ve Yaşat Karşısında kendisinde kusur arayan, kusurlarını büyüten bir kadın değil, sadece yorgun başını dinlendirmeye çalışan bir kadın bulmuştur. Karısının kendisine güvendiği bir erkek dik durur, güçlü olur. Bu konuda verilebilecek en çarpıcı örnek Hz. Muhammed ile Hz. Hatice'nin bir konuşmasıdır. Günlerce süren ruhi gerginlikten sonra Hz. Muhammed eşi Hz. Hatice'ye Peygamberlikle görevlendirildiğini açıkladığında tereddütsüz aldığı cevap şudur: 'Eğer hakikaten bir Peygamber gelecekse, bu ancak sen olabilirsin'. Evlilikte başarı yalnızca aranan eşi bulmak değildir. Aynı zamanda aranılan eş olmalıdır. Eşinizi 'Aradığım bu değildi' diye suçlamayın. Acaba onun da aradığı siz miydiniz? Hayat arkadaşınıza önem veriniz. Onu olduğu gibi kabul ediniz. 3-Soluğu Mahkemede Almamak İçin İmparatoriçe Katerina da evinde aynı diplomasiyi uyguluyordu. Güçlü bir imparatorluğun bütün tebaasını avucunun içinde tutan, düşmanlarına işkence yapmaktan çekinmeyen, hasımlarını kurşuna dizdiren gereksiz savaşlar ilan eden bu kadar evinde kimseyi incitmezdi. Aşçısının önüne koyduğu yanmış eti bile hiç bir şey söylemeden yerdi. Hatta aşçısına gülümserdi. Catherine dışarıda ne kadar zalimse, evinde de o kadar sabırlı, kibar ve hoşgörülüydü. Evlilik gemisinin sert kayalara çarpıp parçalanmasına sebep olan dev dalgalar yıkıcı tenkitlerden başka bir şey değildir. Kırıcı, aşırı, lüzumsuz, yıkıcı tenkitten kaçının. Aksi halde soluğu mahkemede alırsınız. 4-Herkesi Mutlu Etmenin Kestirme Yolu Kadının mutlu ve evine bağlı olması için kocası tarafından takdir edilmesi gerekir. Katını mutlu eden erkek kendisinin de mutluluğunu sağlamış olur. 5-Kadın İçin Küçük Bir Dikkatin Büyük Değeri Vardır Lütfen bir demet çiçek götürmek için karınızın hasta olmasını beklemeyin. Kadınlar doğum, nişan, nikah günlerine büyük önem verirler. Bunların unutulmasını kendilerinin sevilmediği şeklinde yorumlarlar. İçlerinde hakaret kabul edenler de vardır. Erkeklerin eşlerinin doğum günlerini, evlilik yıldönümlerini, benzeri önemli günleri mutlaka ezberlemelidirler. Bunların hatırlanmaması halinde üzülebilecek erkekler varsa, kadınlar bu günleri unutmadıklarını göstermelidirler... Birçok insan küçük dikkatlerinin değerini takdir etmez. Küçük ihmaller birikir, ortaya koskocaman bir boşanma davası çıkar. Küçük bir dikkatsizliğin orman yangınına sebep olduğunu unutmamalıyız. 6-Bunu İhmal etmemelisiniz Hollanda'da bir eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmak zorundasınızdır. Bu, günün sıkıntılarını kapının önünde bırakmak anlamına gelir. Hepimiz ayakkabılarımızı çıkarıp, eve öyle girmeliyiz. Bu çok önemli bir derstir. Müşterisine kötü söz söylemeyi aklından bile geçirmeyen adam, karısına ağzına geleni söyler. Ne budalalıktır. Mutlu olması için karısı ona daha çok lazımdır. Bir kadın, yüz bin müşterinin veremeyeceği mutluluğu verebilir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.