Yaşlanmaya Karşı Genç Kalma Arzusu
 

Pek çoğumuzun sözlerinde yaşlanmaya karşı bir genç kalmak arzusu vardır. Genç olmak ve genç kalmak kavramları her zaman heyecan verir.

Aslına bakarsanız insanların gençlikten kasıtları bence dirilik olmalı. Zira sadece genç olmak desek genç oldukları halde ruhları yaşlanan ve pek çok yaşlıdan daha fazla yaşam sevincini kaybetmiş öyle çok genç arkadaşım var ki…

Yani gençlik tek başına yetemiyor, insan her yaşta genç olamaz ama her yaş da pek ala DİRİ olabilir.

Bunun bir sırrı var mıdır?

Bazılarının omuzları küçük bir şeyden bile düşüverirken bazılarının dinamik hallerinin altında yatan şey nedir? Düşünüyorum…

Buldum…
Şöyle tarif edeyim… Tabiî ki eğer bir fiziksel yada biyolojik probleminiz yok ise. Sağlıklı beslenebiliyor ve düşünebiliyor iseniz o zaman diri olmak adına çok avantaj elde etmişsiniz demektir.

Diri olmanızı sağlayan beslenmeden bile önemli bir şey biliyorum. Zira diriliği sadece beslenmeye bağlarsanız o zaman aynı biçimde yada aynı şeylerle beslenen insanlardan aynı diriliği beklersiniz ki bence beslenme diriliğin sadece unsurlarından biridir.

Peki bu çok önemli bir enerji kaynağı olan ve diriliği sağlayan hatta beslenmeden bile önemli olan şey nedir? Beslenmeden daha önemli olan şey fizyolojik ve psikolojik olarak nefes almaktır. Biyolojik olarak büyük nefesler alarak canlanırken aynı zamanda psikolojik olarak nefesler alarak da zihinsel olarak canlanırsınız.

Amaçlar psikolojik nefeslerdir ve bu nefesler insanı dirileştirir.
Diri insanların her zaman bir amacı ve bu amaç doğrultusunda bir çabası vardır. Yani ne yapacaklarına karar verdikten sonra ikinci aşamada nasıl yapacaklarını düşünürler. Zira onlar bilirler ki bir şeye sahip olmak keyif verir ama asıl keyif o şeye sahip olmak yolunda ki çabadır. Ve sahip olduğunda keyfin azalma sebebi de aslında o şeyin değil o şeye sahip olunduğunda çabanın ortadan kalkmasıdır.

O nedenle her zaman bir amacınız olmalı.
Bir amaç edinirsiniz ve yapacak bir şeyiniz olduğundan yaşama bağlanırsınız. Amacınız yoksa ortaya çıkan isteksizlikle enerjiniz düşer… Zihinsel durgunluk bedensel durgunluğa dönüşür.

Amaçlarımız aynı zamanda sebeplerimizdir ve her davranışımızın sebebi aynı zaman da o tavır ve davranışın ateşleyicisidir ve onlar çeşitli şekillerle ortaya çıkar, hayatlarımıza renk katar.

Seçimleriniz olunca seçenekleriniz de olur. Suskunluğunuzu terk etmeyi seçersiniz hayatınıza neşe girmeye başlar. Amaçlarınız aynı zamanda bağlarınızdır ve o sayede hayata bağlanırsınız.

Bunu sağlayabilmek için her yaşta, geleceğe dair ümitle bakmalı, heyecan ve coşkumuzu kaybetmemeliyiz.

Yani genç kalmaktan kastımızın aslında diri olmak olduğunu anladığınız andan itibaren giden zamanın peşinden hayıflanmak yerine gelen zamanda yaşayacağımız sevinçlerin heyecanlarına meraklanırız.


Kıssadan hisse...
Asıl mesele bedenin değil zihnin yaşlanması, bir nevi bedenden önce ruhun ölmesi ve yaşamın yaşarken sona ermesidir.


Sarp Kaya'ya teşekkürler...

Yaşlanmaya Karşı Genç Kalma Arzusu
 

Alıntı:








Orjinal Mesaj Sahibi ĿѐчĿ-i Sѐгαiг




Asıl mesele bedenin değil zihnin yaşlanması, bir nevi bedenden önce ruhun ölmesi ve yaşamın yaşarken sona ermesidir.


Sarp Kaya'ya teşekkürler...






Paylaşım için çok teşekkurler ,çok guzel bir yazı .

Çevremizde o kadar çok ruhu genç vucudu yaşlı ,vucudu genç ruhu yaşlı insanlar varki .

Bazen gençlere acıyorum ,daha şimdiden yaşlanmışlar dede nine olmuşlar diye .

Ebeveynler çocuklarımızı bir yarış içine sokup daha kuçucukken onları hayatın acımasız çarkları arasına surdugumuzu farkedemiyoruz ,çocukluklarını yaşayamadan okul-dersane -sınavlar uçgeninde yok olup gidiyorlar .

Onlara aşıladıgımız şu hedefe ulaşmak zorundasın duşuncesiyle ,eriyip gidiyorlar .

Ama ne yazıkki çogu ebeveyn bunları goremiyor dahi .

Gençler sınav ,okul , gelecekte ne yapacagım iş bulabilecekmiyim, hayatımı kurabilecekmiyim gibi kaygılarla ruhsal çokuntulere ugramakta ,daha hayatlarının baharında olmaları gerekirken " ruhları ölmekte ".

Bunları onlara yaşatmaya hakkımız varmı ?

Hiç sanmıyorum .

Anne baba olarak onlar için elimizden geleni yapalım ,ama onlarada söz hakkı verelim .

Ne duşunuyorlar ,ne istiyorlar oturup onları bir dinleyelim .

Anne -babalar karşınızda 25 inde dedeler -nineler olmasınımı ,yoksa o gençligin enerjisini taşıyan kendine guvenen ne yapmak istedigini bilen evlatlarınız mı olsun istersiniz ?