![]() |
Knidos Antik Kent | Datça (Muğla)
Knidos Antik Kent
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Knidos Datça tarihini kısmen aydınlatan geçmişin bu güne aynası olan eski bir liman kentidir. Bugün Knidos sayesinde bir çok medeniyeti tanımış ve onların yaşayış tarzlarını öğrenmişizdir. Egenin ilk Liman kentlerinden kabul edebileceğimiz Knidos aynı zamanda dönemin en gelişmiş Liman kentlerindendir. Hiç kuşgusuz bu derece önemli bir liman kenti olmasının başlıca nedeni iki denizin tam kesişme noktası olmasıdır. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Amiral Sir F.Beafort Çizimi (1753) Knidosta yapılan kazılar neticesinde geçmişinin M.Ö VII yüzyıla kadar dayandığı saptanmıştır. Knidos bugün ki adıyla Reşadiye yarım adasının en uç mevkisinde yer almaktadır. Knidoslular M.Ö IV yüzyılında burada yaşamışlardır. Knidoslular denizcilikte oldukça ilerlemişlerdir ve belkide Pers'lerin saldırısından darbe almadan kurtulmalarını sağlayan sebep de bu olsa gerek. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg C.Texier'e Göre Kentin ve Limanların Genel Planı (1811) Bir deyişe göre Persler saldırıya gelirlerken bunu haber alan Knidoslular yarım adayı kazarak ayırmayı düşünmüşler ancak zamanında tamamlayamamışlardır. Persler şehre gelmişlerdir ancak Şehri harap etmeyip burayı liman olarak kullanmak ve kendilerine denizciliğin öğretilmesini istemişlerdir. Bu dönemde deniz alanında daha da gelişmişlerdir özellikle şarap ihracatında önem kazanmıştır. Knidoslular daha sonra Büyük İskender'in himayesi altına girmiştir ancak daha detaylı bilgi bulunmamaktadır. Daha sonrada Bizans himayesi altında piskopozluk merkezi haline gelmiştir. C.Newton'un Kazı Kampı (1857) Knidos yapılan tespitlere göre M.S. VII yüzyılında tamamen terk edilmiştir. Knidosluların tarihini gün yüzüne cıkarmak için ilk kazılara Charles Newton tarafından 1856-1858 yıllarında yapılmıştır .. Sarı Liman http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Eski Knidos (Burgaz)'un kalıntılarının bir bölümünün izleri Sarı Liman ve çevresinde görülür. Burada yapılan kazılar 1998 den beri O.D.T.Ü ve Alman Bilimsel Araştırma Kurumu ve Gerda-Henkel Vakfının katkılarıyla yapılmaktadır. Burada Prof. Dr. Numan Tuna'ya göre antik dönemin ünlü tarihçisi Heredot'un söz etttiği 6 Dor şehir birliğinin bir araya gelerek Apollon adına yarış düzenledikleri yer ve Apollon tapınağının bulunduğu yerdir. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Yapılan kazılarda 8-9 uncu yüzyıllara ait votifler, adaklar, heykeller, boğa, şahin ve savaşçı figürleri bulunmuştur. Bölgedeki en önemli Tapınak Apollon Tapınağı'dır ancak tapınak çevresinde daha sonraki dönemlere ait başka tapınak ve kilise izleride ortaya çıkmıştır. .. Çıplak Afrodit Heykeli http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Aphrodite, güzellik ve aşk tanrıçası. Latincesi Venüs. Amerelikalı Prof. Iris Love tarafından 1969 yılı kazılarında bulundu. Yuvarlak tapınağın çapı 17,30 m. dir. 18 sütun tapınağı çevreliyordu. Doğusunda dört basamakla çıkılan girişi ve dörtgen planlı altarı yer alır. Batısında ve doğusunda, son yıllarda bir takım odalar ortaya çıkarıldı. Bunların tapınak hazinesinin korunduğu odalar, rahip ve misafir odaları olduğu tahmin ediliyor. Bu alanda bir Omphalos taşı ve Dionysos yazıtı ele geçti. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Knidos'da Bulunan Bir Sikkede Praksiteles'in Afrodit Heykeli MÖ.IV. yy. Elausis yortu günü. Ülkenin her yanından gelen 20 bin kişi plaja toplanmıştı. Aphrodite rahibesi PHRYNE ağır ağır dalgalara doğru ilerledi. Kuşağını çözdü. İç çamaşırları dahil giysilerini teker teker çıkarıp kumsala attı. Saçlarını açıp omuzlarına dağıttı. Denize girdi... Seyredenler arasında bulunan ünlü heykeltıraş Praksiteles, bu olağanüstü güzellik karşısında büyülendi. Bu rahibe, Aphrodite'nin ta kendisiydi. Ve kararını verdi. Bu güzelliği ölümsüz kılacaktı. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Heykelin Çeşitli Kopyaları Praksiteles'in Paros mermerinden yaptığı Aphrodite heykelini Knidoslular satın aldılar., Şimdi görülebilen yuvarlak tapınağa yerleştirdiler. Tapınağın, heykelin görülebilmesi için iki yönde kapısı vardı. Böylece heykel hem önden, hem arkadan görülebiliyordu.Knidos Aphrodite'sinin bir eli cinsel organını kaparken diğer eli havlu tutuyordu. Yani çırılçıplak, banyodan yeni çıkmış olarak tasvir edilmişi. Yapılmış ilk çıplak kadın heykelidir. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Göteborg-İsveç O tarihe kadar yalnız erkek heykelleri çıplak yapılıyordu. Dünyanın en güzel eseri kabul ediliyordu. Denizcilere şans getirdiğine inanılırdı.Tanrıçaya, evlenecek olanlar bir çift kumru hediye ederlerdi. Plinius'un dediğine göre, pek çok insan sırf bu heykeli görebilmek için Knidos'a gitmişti. Bithynia kralı Nikomedes, heykele karşılık, bütün borçlarını ödemeyi önermiş ama Knidoslular bu teklifi reddetmişlerdir. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg İppolita Buzzi (1562-1634) Antik çağda, beğenilen heykelleri kopyalarını yapmak modaydı. Knidos Aphrodite'sinin, Antik Çağda yapılmış 53 kopyası halen değişik müzelerde sergileniyor. En önemlileri;Vatikan Müzesi, Paris Louvre Müzesi, Münih Müzesinde sergileniyor. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 1969 yılında Aphrodite Tapınağını bulup ortaya çıkaran, Amerikalı Ark. Iris Love, heykelin başını British Museumda bulduğunu ileri sürdü ama ispatlayamadı. Tapınağın yakınlarında, heykelin gri mermerden kaidesini de buldu. Yine bu alanda doğal boydan daha uzun, başsız bir kadın heykeli daha buldu. Ören yeri müzesinde sergileniyor.Antik bir yazar, Heykelin, İmparator Theodosius tarafından İstanbul'a Lausos Sarayına aldırıldığını ve 475 yangınında yok olduğunu yazar. Bu ifade inandırıcı değildir. Bunun kopyası da olabileceği iddia ediliyor. Tapınak alanında çok sayıda pişmiş figürin ele geçirildi. Yüzlercesinin üzerinde, erotik ve pornografik tasvirler yer alıyor. Bu figürinlerden Lucian yazılarında bahseder. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Yine Lukianos'un Erotika "Aşk Öyküleri" isimli kitap, Knidos'a yapılan bir gezinin hikayesini anlatır. "Kutsal alandaki mis kokulu güzel bahçelerden geçtikten sonra tapınağa girerler. Heykelin güzelliği karşısında büyülenirler. Heykelin arkasını da görmek için tapınağın arkasına dolanırlar. Onlara yaşlı bir kadın, kilitli kapıyı açar. Heykelin arkası da önü kadar mükemmeldir. Tanrıçanın kalçasının iç tarafında bir leke vardır. Aralarında konuşurlar; Heykeltıraş mermerin lekesini ne de dahice gizlemiş. Yaşlı kadın hayır der. Düşündüğünüz gibi değil. Ve lekenin hikayesini anlatır; Bir zamanlar tanrıçaya aşık bir genç yaşardı. Her gününü akşama kadar tapınakta geçirirdi. Bir gün tapınakta saklanıp, kapılar kapanınca içerde kalmayı başarmış. Sabah olduğunda anlaşılmış ki genç tanrıçayla sevişti. İşte bu leke o sevişmenin izidir." http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Knidos Afrodit'i, canlı bir insanın tıpa tıp kopyasıydı. Aslı, Phyrine isimli bir Afrodit rahibesiydi. Tarihçi Athenaus'un yazdığına göre; Phryne birini öldürmek zorunda kalmıştı. Mahkemede rahibeyi avukat Heperides savunuyordu. Avukat savunmasının bir yerinde Phrine'nin gerdanını ve göğsünü örten giysiyi yırttı ve ""Bu güzelliği nasıl ölüme mahkum edebilirsiniz!... "dedi. .. Knidos Aslanı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Geçmişten yana taki ilk uygarlıklardan bu yana aslan simgesi her zaman gücü simgelemektedir. Öyleki içinde bulunduğumuz yüzyılda bile çok zengin ailelerinin kapılarının önünde aslan heykelleri bulunmaktadır. Knidoslular içinde tıpkı bugün olduğu gibi aslan heykeli gücü simgelemekteymiş. Knidos önlerinde yapılan bir savaşını kazanan ve Knidos kentini işgalden kurtarmış olan komutan Conon için yaptırılmış olan bu aslan, Conon ve ordusunun gücünü simgelemekteymiş. Ama şehrin su kaynaklarının kuruması ve terk edilmesinden sonra aslan heykelide unutulmuş. Ancak şu anda Knidos Aspanı İngiltere'de. 1855 yılında İngiliz subay-arkeolog Sir Charles Newton üç günlük uğraşla Knidos aslanını bir gemiye yükleyip götürmüş. Şu anda İngiltere müzesinde sergilenmektedir. .. Knidos Ünlüleri http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Knidoslular mimarlık, sanat ve bilimde ileri bir uygarlıktır. Dönemin büyük bilim, sanat ve mimarcıları ; Doktor Euryphon: Knidos'ta öğrencileriyle ikinci büyük Dünya Tıp okulunu kurmuştur. Eudoksus: Tarihin büyük astronomi ve matematik bilimcisi , dönemin büyük buluşları arasına giren güneş saati bulmuştur. Sostratos:: Dünyanın yedi harikasından biri sayılan İskenderiye Feneri'nin mimarıdır. .. |
Knidos Antik Kent | Datça (Muğla)
Knidos Aslan Heykeli Nasıl Kaçırıldı?
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg İngiliz Arkeolog Charles Newton ve arkadaşları, kürekli bir filikayla, Knidos Aslanı’nın binlerce yıldır kıpırdamadan yüzükoyun yattığı Datça koyuna geliyor. Büyük ihtimalle o tarihe kadar kimseler bu eşsiz koya uğramamıştı. Newton, aslanı taşıyabilmek için koya bir vinç bile getirtir. 11 ton ağırlığındaki Knidos Aslanı heykeli, vinçlerle koya yanaşan tekneye, sonra da bir İngiliz savaş gemisine yüklenerek götürülür. Newton bu anı fotoğraflamayı da ihmal etez. Newton tarihi eserler konusundaki bu ‘başarılarından’ dolayı daha sonra ‘sir’ unvanı ile ödüllendirilecektir. Hem Knidos hem de Bodrum’dan çok kıymetli eserleri gemilerle İngiltere’ye taşımış, dönemin yöneticilerinden Mehmet Ali Ağa’dan da insan gücü ve malzeme yardımı almıştır. Çaldığı eserler bugün British Mu-seum’da sergileniyor. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Datça merkezine girmeden, tabelalar sizi Eski Knidos kazı alanına yönlendiriyor. Tabelaları takip ederek yazlık sitelerin yanından geçiyoruz. Büyük bir tabela Eski Knidos planını ve bilgilerini içeriyor. Arabadan burada ayrılıyoruz ve deniz kıyısına doğru 50 m. kadar yürüyoruz. Kazı alanı karşımıza çıkıyor. Bu alan yeni kazıların yapıldığı yer. Buranın 50 m. kadar doğusunda bir kısmı çatıyla korunmuş daha eski kazı alanı yer alıyor.Datça merkezden yürüyerek gitmek mümkün. 2 Km. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Konutlar, MÖ. VI.yy. da kullanılmaya başlanmış. MÖ. IV.yy ortalarında büyük oranda terk edilmiş. Knidos'ta yaşamın başlangıcı da bu tarihlere denk geliyor. Eski Knidos sakinleri, Knidos'a taşınmışlar.Knidos ilk olarak bu gün Eski Knidos/Burgaz diye anılan yerde yani Datça'da, Peloponnessos'tan gelen Dorlar tarafından kuruldu. Herodotos, kolonicilerin Sparta'dan geldiğini yazar. Bazı antik kaynaklar ise kentin kuruluşunu Argoslu kahraman Triopas'a maleder .En eski Knidos izleri MÖ. VII. yy. a gidiyor.MÖ. 545 yıllarında, Pers komutanı Harpagos'a karşı, Datça yarımadasının doğu ucunda kanal açıp ülkelerini ada haline getirmek istedilerse de başarırlı olamadılar. Kentlerini direnmeden teslim ettiler.V. yy. da Delos Deniz Birliğine üyedir.MÖ.394 yılında, Atinalı amiral Konon, Spartalıları Knidos açıklarında yenilgiye uğratır.MÖ. 387 yılındaki Kral Barışı ile Pers egemenliğine girdi. MÖ.360 yıllarında Eski Knidos (Datça) kentinden, Bu gün Tekir Burnu denilen yere taşındılar. Yeni Knidos düzenli bir planlamayla inşa edildi. Hippodamos planlı.MÖ. 334 yılında B. İskender'e direnmeden teslim oldular.MÖ.129 yılında Roma Eyalet sınırlarına dahil oldu.İmparatorluk Döneminde, özgür kent durumundaydı.St. POUL, Knidos'a gelmiştir.Hıristiyanlık Döneminde, küçük bir kasaba ve piskoposluk merkeziydi. Bu dönemde 5 kilise ve bir şapel yapıldı.6. ve 7. yüzyıllardaki arap akınları ve korsan saldırıları kentin sonunu hazırladı ve tamamıyla terk edildi. Kalanlar, 8. yy. da tekrar geldiklere yere Eski Knidos'a göçtüler. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Geride kalanlar; keramik, şarap, zeytiyağı işliklerini işletmeğe, tarımsal faaliyetlerini yürütmeye, liman depolarını kullanmaya devam etmişler. Apollon Tapınağı, Datça - Marmaris yolu kenarında. Datça'yı 5-6 Km. geride bırakınca, yolun soluna dikkat ederek yola devam edersek, büyük taş bloklarla yapılmış temonos duvarlarını görürüz. Arabanızı park edip 5-6 m. yürüyerek etrafı tel örğüyle çevrili tapınak alanına ulaşırsınız. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Hellenistik Ev ( Yamaç Evler) Orjinali iki katlıydı. Duvarları kerpiçtendir. Bu yüzden, hava şartlarından korunması için çatıyla koruma altına alındı. Üst kat duvarları, MÖ. II. yy. ait renkli fresk ve stuccolarla süslenmişti. Bu süslemeler restore edilmiş olup, Bodrum Müzesinde sergilenmektedir. |
Knidos Antik Kent | Datça (Muğla)
Aşağı Tiyatro
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 35 oturma sıralı, 5 bin seyirci kapasitelidir. Hellenistik Tiyarro özelliklerini gösterir. Orkestra, ve cavea yarım daireden fazladır. Paradosların üstü örtülü değildir. Hellenistik Devre tarihlenen Vomitorimların cavea çıkışları, tonozlu üst yapıya sahip olmaları ilginçtir. Kemer kullanımının Romadan önce de var olduğunun ispatıdır. Aynı tekniği IV.yy.a tarihlenen kanalizasyon sistemlerinde de kullanmışlardır. Oturma sıraları beyaz mermerden yapılıdır. Arka sıralarda ise kireç taşı kullanılmıştır.Üç kapılı sahne binası, nişler içindeki, heykellerle süslenmişti. Bazı heykelleri ele geçti. .. Propylon http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Aşınmış eşiği in situ durumda görülebilir. .. Gymnasıum http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Araştırmalarını yabancı arkeologlar yapıyor .. Korint Tapınağı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Tamamı beyaz mermerden Korint düzeninde inşa edilmiştir. İnce bir zevkin ürünüdür. Ölçüler 15x9,20 m. dir. Yüksek podyum üzerine Prostylos planlıdır. Pronaosta 4, Opisthodomosda 2 sütun bulunur. İç duvarlar Plastrlarla süslüdür. Ön alınlıkta, kabartma kalkan figürü bulunur. MS. 2. yy.a tarihlenir. Mimari Stratos'dur. Hangi tanrıya adandığı bilinmemekle beraber, kazı başkanı Prof. Ramazan Özgan, Aphrodite Tapınağının bu olduğuna dair tahminler ileri sürmektedir .. Bouleuterıon http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Günümüze oturma sıralarının temelleri gelebilmiştir. .. Dor Stoası http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 114 x 14 m. ölçülerinde, beyaz mermerden inşa edilmiştir. Hellenistik Döneme tarihlenir. Bu sütunlu hol, henüz yeterince araştırılmamıştır. .. Güneş Saati http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Blok mermerden yapılmıştır. MÖ. IV. yy.a tarihlenir. .. Dıonysos Tapınağı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Hemen tüm parçaları, üzerine yapılan kilisede kullanıldı. .. Apollon Tapınağı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 19 x 11 m. ölçülerinde, in antis planlıdır. Sonraki zamanlarda üzerine yapılar inşa edilmiştir.Tapınağın Sunağı daha iyi korunmuştur. 11,20x6,70 m. ölçülerindedir. MÖ. 2. yy.a tarihlenir. Üç tarafı beyaz mermerden kabartmalı frizlerle çevriliydi. İki friz bloğu sunağın üzerinde duruyor. Figürlü olanlar Marmaris Müzesinde sergileniyor. Apollon Karneios yazıtlı bokları bulundu.Karneios şenlikleri 9 gün sürer, sonunda festival çadırlarında şenlik yemeği verilirdi.Sunağın kuzeyinde bir mağara ve su kaynağı bulunur. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Bulunular ışığında, Geometrik döneme kadar iniyor. Arkaik Çağ duvarları da günümüze ulaşmış. MÖ. VI.yy.da alanı genişletilip değişikliğe uğruyor. Mimari yapısında Dor Stili uygalanıyor. Üç krepisli sunak ekleniyor. Bu döneme ait epikrafik malzeme el geçti. Tapınak alanında, yakın zamanlara kadar akan kutsal suyu ve kutsal mağarası bulunuyor. Ele geçen adak eşyalarından, tapınağa çok önem verildiğini görüyoruz. Antik Çağın her ülkesinden gelmiş adak eşyaları ele geçti. İtalya, Libya, Suriye, Mısır, Babil, Etrürya, Yunanistan'dan gelen çok özenli yapılmış adak eşyaları, Marmaris Müzesinde sergileniyor. Etkisi Bizans Çağında da devam ediyor. Hıristiyanlık döneminde yapılmış iki evreli kilise kalıntıları da günümüze ulaşmış.MS. 6.- 7. yy.lardaki Arap akınları neticesinde, tamamen önemini kaybediyor. .. Dor Tapınağı (Pembe Tapınak) http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Dor düzeninde 23x13,5 m. ölçülerinde inşa edilmiş, peripteral planlıdır. Sonraları kiliseye çevrildi. .. Hellenistik Stoa http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Stoa, Liman Cad. ile Tiyatro Cad. arasında yer alır. 130 m. uzunluktadır. Halen 27 odası ortaya çıkarıldı. Odaların arka duvrlarının arkasında bir duvar daha görülür. Yukarı teraslardan gelen yağmur suları, bu iki duvar arasundan bir yolla denize veriliyordu. Böylece yağmur sularının binalara zarar vermeden tahliyessi yapılıyordu. Örnekleri Ephesos ve Nysa Kütüphanelerinde de görülür.Stoa, Hellenistik Döneme tarihleniyor. Erken Roma Çağında tadilattan geçirildi. Stoa'nın bir odası mermer kaplı ve içinde yazıtlı heykel kaideleri ile vatanseverliğiyle anılan Aristokleidas'ın mermer heykeli ele geçti. Duvarlara bitişik yapılmış mermer bankları bulunuyor. Bu özel odanın, stoanın sponsoruna ithaf edildiği sanılıyor. Aynı zamanda Stoa yöneticisinin odası olması ihtimali de var. Dükkanların önünde Korint başlıklar taşıyan,5 m. yüksekliğinde yivsiz sütun dizisi yapılmıştır. Stoa pek çok yapı evresi görmüştür. Dükkanların dış cepheleri, renkli mermer levhalar ve opus sectila ile kaplıydı. S. 3. yy.da bir yangınla tamamen yıkıldı. Knidos'lu ünlü mimar Sostratos'un eseri olduğu tahmin ediliyor. Lucian'ın "Erotes" adlı kitabındaki iki arkadaş, Aphrodite'yi görmeye gitmeden önce, Sostratos'un revakları içinde gezinmişler ve burada satılan erotik tasvirli hatıra eşyalarına gülmüşlerdi. Stoa kazılarında güldükleri tasvirlerden bol miktarda bulundu. .. Nekropol http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Antik dünyanın en büyük Nekropol alanın burada bulunuyor. 6 Km.lik geniş bir alana yayılmıştır. Farklı tipli mezar yapıları görülür. Oda mezarlar, büyük tip çok odalı aile mezarları, kubbeli mezarlar, kaya mezarları, toprağa kazılmış mezarlar, vs, vs, Ch. Berns tarafından envanter çalışmaları yapılmaktadır. .. Genelev Kalıntıları http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Liman kentlerinde rastlanılan genelev burada da ortaya çıktı. .. Limanlar http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Ticaret Limanı (Soldaki büyük olan) Her iki yanında dalgakıranlarla korunuyordu. Kalıntıları halen görülür. Bu liman Antik Çağda olduğu gibi günümüzde de teknelerle dolup taşıyor.Askeri Liman (Sağdaki küçük olan) Strabon, "Çift limanlı Knidos'un, biri açık diğeri içine 20 trireme (üç kürekli savaş gemisi) alabilecek ve ağzı zincirle kapatılabilen iki limanı vardır." der. En dar yerinde karşılıklı iki kontrol kulesi bulunur. Yarımada tarafındaki oldukça korunmuştur. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Liman Caddesi, Küçük Limanın yanında başlayıp, Doğu-batı Caddesiyle kesiştiği Propyleionda biitiyor. Propyleionda görülen merdivenler, Liman Caddesinin sonudur. Cadde, büyük taş bloklarla kaplı olup 5-6 m. genişliğindedir. Sağlı sollu heykel kaidelerinden, caddenin heykellerle süslü olduğu anlaşılır. Heykel kaidelerindeki yazıtlardan, ait olduğu kişiyi öğreniyoruz. Cadde ve Nypheion, MÖ. IV. yy.a tarihleniyor.Nympheion iç duvarlarında ele geçen kalın sıva tabakası, su ile ilğili olduğunu gösteriyor. Bu sıva su geçirmezlik sağlıyordu. Anıtsal Çeşmenin yazıtları ele geçmiştir. Anıysal Çeşme, konik bir çatıya sahipdi .. Kap Krio (Deve Boynu) http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Kuzey ve kuzeybatısında kulelerle güçlendirilmiş ve adanın 3 te 2 sini çevreleyen sur duvarları bulunur. Adanın teraslanmış bölümlerinde 3. ve 2. yy. a tarihlenen yapılar ve kanalizasyon sistemi bulunur. MÖ. IV. yy. - MS. 5. yy. arası yerleşim görmüştür.Burada yerleşimin bir yangınla son bulduğu anlaşılmıştır. .. Demeter Kutsal Alanı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Dik bir yarın dibinde yer alır. Newton tarafından kazıldı. Oturan Demeter heykelini burada buldu. Üç tarafı polygonal teknikle örülmüş Temenos duvarıyla çevrilidir. Olanın ortasında bulunan tapınaktan iz kalmamıştır. Demeter, bereket tanrıçasıdır. Burada her ekim ayında üç gün, o yılın bereketli geçmesi için Thesmophoria şenlikleri yapılırdı. Bu şenliklere sadece evli kadınlar katılabilirdi. İlk gün, tanrıçaya adaklar kurban edilir, külleri gübre niyetine toprağa karıştırıldı. 2. ve 3. günlerde, kadınlar çayırlarda sere serpe otururlar, eğlenirler, birbirlerine yaptıkları kaba saba şakalarla deşarj olurlardı. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg .. Musalar Kutsal Alanı http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Tiyatronun doğusunda yukarı terasların birinde yer alır. Newton tarafından kısmen kazıldığı dönemde, Musalara adak bir yazıt bulduğu için bu isim verildi. Newton burada çok sayıda yarı çıplak (Nymphe)heykeli buldu .. Surlar ve Kuleler http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 40 kuleyle desteklenen, 4 Km. uzunluğa sahip surun büyük bölümü günümüze ulaşmıştır. MÖ. IV. Yy.a tarihlenen surun kalınlığı 3-6 m. arasında değişir. Genellikle Poligonal ve isodomik tekniklerle inşa edilmiş. .. Akropol http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg 290 m. yüksektedir. Sur duvarları ve yapı kalıntıları görülür. .. Aslanlı Mezar http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Knidos'a gelmeden 4 Km. önce, deniz kıyısında bir tepede yer alır. (Knidos'tan bakılınca görülen ilk burun) Ulaşabilmek özel gayret ister.Tapınak formlu bir mezar anıtıdır. Erken Hellenistik döneme tarihlenir.Yekpare mermerden yapılmış 3 m. boyunda, 1,5 tonluk aslan heykeli, Newton tarafından 1858 yılında British Muzeuma götürüldü.Özel yol yapıldı. Sahile 100 işçi 3 günde indirdi. Bindirildiği saldan gemiye yüklenme uğraşısı bir ay sürdü. Aslanlı Mezarın, Komutan Konan'a ait olduğu sanılıyor. .. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.