![]() |
Halil Şerif Paşa (1832 - 1879) - Osmanlı'da Bir Entellektüel
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
Halil Şerif, 1832 yılında Kahire’de doğdu. Babası, bu Osmanlı kentinin hükümdarı Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın sağ kolu Mehmet Şerif Paşa’ydı. Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Osmanlı’nın en ilerici devlet adamlarından biriydi; Fransa’dan getirdiği uzmanlar sayesinde birçok yeniliğe imza attı. Halil Şerif ilköğrenimini bu modern atılımlarının etkisiyle Fransız okullarında yaptı. Batı düşüncesiyle burada tanıştı; sanata merak sardı. Princess Nazlı fazl (1906), 1872 yılında Halil Paşa ile evlenir. Evlilikleri uzun sürmez. İlk hamileliği düşükle sonlanır. Mısır'a geri dönüp, eşinden boşanır. http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Kısa aralıklarla gittiği Paris’ten tablolar almaya başladı. Ancak bunlar pek önemli eserler değildir. Zamanla resim piyasasını ve sanat çevrelerini yakından öğrendi. Öyle ki, 1855’te Paris’teki Exposition Universelle’deki Mısır sergisinin sorumluluğunu yaptı. 23 yaşında gözünün hastalığı nedeniyle gittiği Paris’te yaşamını değiştirdi. O tarihlerde Paris’te olan devrin Sadrazamı Ali Paşa’ya acilen bir metnin çevirisi gerekiyordu. Sefarettekiler kısa sürede çeviriyi yapacak eğitimden yoksundular; tercüman arandı ve Halil Şerif bulundu. Halil Şerif çeviriyi hemen yaptı. Sadrazam, Halil Şerif’in Fransızcasını çok beğendi. "Gel seni sefir yapalım" dedi. Halil Şerif, Nisan 1856 ile Mart 1861 yılları arasında Atina elçiliğinde kátip oldu. Bu arada Kırım Savaşı sonrasında yapılan Paris Kongresi antlaşmasında görev yaptı. Bu görevleri sırasında resim almayı hep sürdürdü. Eylül 1861-Ocak 1864’te Petersburg’da "orta elçi" olarak görev yaptı. Çar II. Aleksander’la dostluğuna rağmen, Paris’i çok özlediği için görevinden ayrıldı. Paris’e gitti. Zengin mahallelerinden (şimdiki Opera Binası yakınındaki) Rue Taitbout’daki malikáneyi Lord Hertford’tan kiraladı. Savaş Talimi Yapan Arap Süvariler (Montpellier Fabre Müzesi) Eugène Delacroix http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg .. ''Süslü Şerif'' Halil Şerif Paşa giderek ünlendi ve Paris sosyetesine dahil oldu. Bu renkli hayat Osmanlılar arasında Halil Şerif Paşa’ya, "Süslü Şerif" adının verilmesine yol açtı. Paris gazetelerinin köşe yazarları ise onu "Osmanlı dandy’si" diye sıfatlandırıyordu. Çok bonkördü; örneğin Figaro Gazetesi’ne para yardımı yaptı. Kumara ve kadınlara karşı zaafı vardı. "Grand Monde’daki en soğukkanlı kumarbaz" unvanına sahipti. Cömertliği sayesinde kadınları baştan çıkarıyordu. Halil Şerif Paşa'nın ikinci eşi - Jeanne de Tourbey Amaury Duval - Paris Louvre Müzesi http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Provans’ta küçük rollere çıkan ve oyun yazarı Marc Fournier’in sevgilisi Jeanne de Tourbey’e áşık oldu. Evlendiler. Halil Şerif Paşa, Jeanne de Tourbey sayesinde Gustave Flaubert, Saint Beuve, Ernest Renan, Emile Olivier gibi ünlü yazarlarla tanıştı. Saint Beuve sayesinde, resimde realizmin öncüsü Gustave Courbet’in atölyesine gidip gelmeye başladı. Bırakın bir Müslüman olarak resim almasının Parislileri şaşırtmasını; Halil Şerif Paşa aynı zamanda tartışmalar yaratan Courbet’in çıplak kadın resimlerini bile almaktan hiç çekinmiyordu. Örneğin bunlardan biri de kadının cinsel organını gösteren ve bugün Türkiye’deki hiçbir yayın organının basmaya cesaret edemeyeceği "Dünyanın Kaynağı" adlı tabloydu! Sanatsal değeri olan her tabloyu alıyordu. Koleksiyonu giderek zenginleşiyordu. Örneğin, dünyanın en ünlü ressamlarından E. Delacroix’in altı tablosuna sahipti. Bunların içinde en değerlisi, 40 bin franga aldığı "Liege Başpiskoposunun Katli" adlı tabloydu. Sanatsal değerleri tartışılmaz bu tabloların bugünkü toplam değeri yaklaşık bir milyar dolardır! Liege Başpiskoposunun Katli (Paris Louvre Müzesi) Eugène Delacroix http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Halil Şerif Paşa genellikle, Delacroix gibi Doğu’nun yaşamını konu edinen, Jean Auquste Dominuqe Inges’in "Türk Hamamı", Theodore Chasseriau’nun "Arap Süvarilerinin Dövüşü", Prosper Marilhat’ın "Kahire’de Bir Sokak Resmi" gibi oryantal resimleri topluyordu. Backhuysen, Boucher, Huysum, Watteau gibi "eski"lerden; Corot, Courbet, Decamps, Delacroix, Diaz, Ingres, Isabey, Rousseau, Troyon gibi çağdaşlardan topladığı tabloları Fransa’nın önde gelen resim tüccarı Paul Durand Ruel’in galerisinde topluyordu. Eserlerin tümü Fransız resim antolojisine giren tablolardı. 1867 yılında Paris’e gelen Sultan Abdülaziz’in ilk ziyaret yerlerinden biri de Halil Şerif Paşa’nın tablolarının sergilendiği Exposition Universelle’di. Kızı Leyla Şerife http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg .. Şatafatlı hayatın sonu Gösterişli davetler, lüks hayat ve özellikle kumar zamanla Halil Şerif Paşa’yı ekonomik olarak zora soktu. İstanbul’dan tekrar görev istedi; büyükelçi olmak istiyordu. 1867’de görev istemek için gittiği İstanbul’da görüştüğü devlet adamlarının hepsinin bir şartı vardı: "O çıplak resimleri İstanbul’a getirme!" Dünya resim sanatında "ilk Müslüman koleksiyoncu" unvanına sahip Halil Şerif Paşa’nın, 1868 Ocak ayında tablolarını satışa çıkardığı haberi L’Artiste Dergisi’nde çıktı. Arap Süvarilerinin Dövüşü - Theodore Chasseriau Cambridge/ Massachusetts Fogg Art Müzesi http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Fransızların ünlü edebiyatçısı Theophile Gautier satış kataloğuna şunları yazdı: "Her resim dikkatle seçilmiş. Aralarında bir tane bile kötü resim, tek bir sahte inci yok. Her sanatçının en saf elmaslarından biri burada." Tüm tablolar müzayedede satıldı. Halil Şerif Paşa, bugün değeri milyar dolar edecek 109 tabloyu sadece 638 bin franga sattı! Halil Şerif Paşa satış sonrası müzayedeciye şu sözleri söyleyecekti: "Hayat ne garip; kadınlar beni aldattı, kumar yıktı ve resimlerim ise büyük paralar getirdi. Tablolar satılınca Halil Şerif Paşa’ya Viyana Büyükelçiliği verildi. Eşi Jeanne de Tourbey ve iki yaşında kızı Leyla Şerife ile yeni görev yerine gitmek istedi. Eşi kabul etmedi. İddiaya göre ya bir Cezayirli zengin bir Arap’la ya da aşırı milliyetçi bir Fransız kontuyla kaçtı. Halil Şerif Paşa, kızı Leyla Şerife ile Viyana’ya gitti. Eylül 1872’ye kadar Viyana büyükelçiliği yaptı. Kahire’de Bir Sokak Resmi - Prosper Marilhat http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Daha sonra 5 ay; Eylül 1872-Mart 1873 tarihleri arasında Hariciye Nazırlığı (Dışişleri Bakanlığı) görevinde bulundu. Meşrutiyet taraftarıydı. Namık Kemal gibi Jöntürkler’e maddi yardımlarda bulundu. 1876 yılında da beş ay Adliye Nazırlığı (Adalet Bakanlığı) yaptı. Bir yıl sonra bu kez Paris’e "büyükelçi" unvanıyla gitti. Ancak Paris’teki görevi uzun sürmedi. Eylül 1877’de görevden alındı. İki yıl sonra da, Sultan II. Abdülhamid’in cülus alayında at üzerindeyken güneş çarpması sonucu vefat etti. Aradan yıllar geçti. Halil Şerif Paşa’nın kızı Leyla Şerife, Kahire’de yaşıyordu. Babasının İstanbul’daki malları için dava açtı. Davaya bakan hukukçu Muhammed Arif Mardin’di. Hukuk sohbetleri evlilikle sonuçlandı. Torun Betül Mardin, büyükannesini hiç unutamadı ve kızına Leyla Şerife adını verdi. Bir de aile geleneğini sürdürmek istercesine, yıllardır Türk ressamların tablolarını topluyor. Turkish Bath - Türk Hamamı (1862) Jean-Auguste-Dominique Ingres Halil Şerif Paşa tabloyu 1865 yılında satın almış http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg ''Jean Dominique IngresI, Türk Hamamı isimli tabloyu 1859 yılında Prens Napolyon için yapmıştır, ancak tablonun konusu Prens'in karısını rahatsız edince, yapıt 1860'da kendisine iade edilmiştir. Ingres bundan sonra hemen hemen kare biçimli olan bu tabloyu bir daireye çevirmiş ve Halil Şerif Paşa'ya satmıştır.'' .. Halil Şerif Paşa’nın eserleri bugün nerede? Halil Şerif Paşa’nın Fransız eşi Jeanne de Tourbey’in portesini ressam Amaury Duval yaptı. Bu tablo Paris Louvre Müzesi’ndedir. Jean Auquste Dominuqe Inges’in "Türk Hamamı", Paris Louvre Müzesi’ndedir Gustave Courbet’in "Yıkanan Kadın" adlı tablosu, New York Metropolitan Sanat Müzesi’nde, "Dünyanın Kaynağı" Paris Orsay Müzesi’nde ve "Uyuyan Kadınlar" ise Paris’te Petit-Palais’dedir. Gerard Terboch’un "Mektup Yazdıran Subay" tablosu Londra Ulusal Galeri’dedir. Eugene Delacroix’in; "Liege Başpiskoposunun Katli" tablosu ile "Cezayirli Kadınlar" tablosu Paris Louvre Müzesi’nde, "Tasso Aya Anna Ferrora Akıl Hastanesi’nde" tablosu ise bugün Zürih’teki özel Bührle koleksiyonunda, "Tom O’Shanter’i Cadılar Kovalarken" adlı tablosu Nottingham Castle Müzesi"nde, ve "Savaş Talimi Yapan Arap Süvariler" ise Montpellier Fabre Müzesi"ndedir. Theodore Chasseriau’nun "Arap Süvarilerinin Dövüşü" tablosu Cambridge/ Massachusetts Fogg Art Müzesi’ndedir. Cezayirli Kadınlar - Eugene Delacroix (Paris Louvre Müzesi) http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg .. Halil Paşa tarafından 1866 yılında Jean Desire Gustave Courbet'e yaptırılmış olan ''Uyuyan Kadınlar'' tablosu - Paris’te Petit-Palais http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Soner Yalçın 09.09.2007 / Hürriyet |
Halil Şerif Paşa (1832 - 1879) - Osmanlı'da Bir Entellektüel
Soner Yalçın'ın ''Türkiye’deki hiçbir yayın organının basmaya cesaret edemeyeceği "Dünyanın Kaynağı" isimli tablo... Diye bahsettiği tablo hakkındaki bilgileri, sizlerle paylaşmak istiyorum. Hem kimsenin yayınlamaya cesaret edemediği tabloyu ben yayınlayacağım
Dünyanın Kaynağı Gustave Courbet, ‘’Dünyanın Kaynağı’’ isimli tabloyu 1866 yılında Mısır doğumlu Osmanlı Diplomat ve Sanat koleksiyoncusu Halil Şerif Paşa’nın siparişi ile yapıyor. Halil Şerif Paşa’nın koleksiyonunda, Courbet’in başka nü resimleri ile Jean Auguste Dominique İngres’e siparişle yaptırdığı ‘’Türk Hamamı’’ isimli tablosu da bulunuyor. ‘’Dünyanın Kaynağı’’ isimli tabloda resmedilmiş kişinin kim olduğu bilinmiyor. O kişinin Halil Serif Paşa’nın sevgilisinin yanı sıra, Courbet’e birçok tablosunda çıplak modellik yapan Joanna Hifferman’ın olabileceği de düşünülüyor. Halil Şerif sahip olduğu diğer nü resimleri misafirlerine gösterirken, bu resmi onlardan gizli tutuyor. 1868 yılında maddi zorluklardan dolayı, Halil Şerif koleksiyonunu açık artırmaya çıkarıp satıyor. ‘’Dünyanın Kaynağı’’ ilk olarak antikacı Antoine de la Narde’ye gidiyor. Fransız yazar Edmond de Goncourt, 1898 yılında antikacının dükkanında bu tabloyu gördüğünde, tablo tahta bir çerçeve içine saklanmış, üzeri de 1874 – 1877 yıllarında yapılmış olan ‘’Le château de Blonay’’ isimli resimle kamufle edilmiş. Tablonun saklı olduğu tahta çerçeve ancak anahtarla açılabilindiği için, bu şekilde meraklı gözlerden uzak tutulmuş. Macar koleksiyoncu Baron Ferenc von Hatvany 1910 yılında tabloyu Paris’teki Bernheim-Jeune Galerisinden satın alıp, Budapeşte’ye getiriyor. Tablo ikinci dünya savaşı sonuna kadar orada kalıyor. Von Hatvany, ailesinin Yahudi kökenli olmasından dolayı, koleksiyonu içindeki değerli tabloları 1942 yılında Budapeşte’nin değişik bankalarının kasalarına saklıyor. ‘’Dünyanın Kaynağı’’ isimli tabloyu da, Yahudi olmayan sekreterinin adı altında saklıyor ve Alman işgalcileri tarafından ele geçirilme riskinden böylelikle tabloyu korumuş oluyor. 1945 yılında Rus askerlerinin banka kasalarını açması sonucu tablo karaborsaya düşüyor. Hatvany 1946 yılında tabloyu bir tüccardan 10.000 Forints’e satın alıyor. 1947 yılında Paris’e göç ederken resmi yanında götüremediği için, kısa bir süre sonra karısının yeğeni tarafından resim Fransa’ya kaçak olarak sokuluyor. 1949 yılında Hatvany, resmi sanat tüccarı Fritz Nathan’a gösteriyor. Tablo, 1955 yılında psikanalist Jacques Lacan tarafından bilinmeyen bir şahıstan satın alınıyor. O ve eşi, aktris Sylvia Bataille resmi Guitrancourt’taki kır evlerinin duvarına asıyorlar. Ama tablo orada da meraklı gözlerden uzak tutuluyor. Lacan, üvey kardeşine resmi kapatmak için sürgülü bir çerçeve yaptırıp, ön kısmınada kardeşine tablo ile aynı ismi taşıyan bir manzara resmi yaptırıyor. Lacans’ın 1981 yılında ölümünden sonra "Dünyanın Kaynağı" isimli tablo ancak ortaya çıkıyor ve tekrar Fransa’ya gidiyor. Tablo ilk olarak 1988 yılında New York - Brooklyn Müzesinde halka sunuluyor. 1995 yılından beri de Paris’de d’Orsay Müzesinde sergileniyor. Kaynak ve "Dünyanın Kaynağı" isimli tablo burada. Dikkat resim +18'dir!! Çeviri bana aittir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.