![]() |
Alp Er Tunga Kimdir ? Alp Er Tunga Sagusu (Türkçe)
Alp Er Tunga
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg Sakalar dönemine âit Alp Er Tunga ve şu olmak üzere iki destan tesbit edilmiştir. Alp Er Tunga, M.Ö. VII. yüzyılda yaşamış kahraman ve çok sevilen bir Saka hükümdarıdır. Alp Er Tunga Orta Asya'daki bütün Türk boylarını birleştirerek hâkimiyeti altına almış daha sonra Kafkasları aşarak Anadolu Suriye ve Mısır'ı fethetmiş ve Saka devletini kurmuştur. Alp Er Tunga'nın hayatı savaşlarla geçmiştir. Uzun süre mücadele ettiği İranlı Medlerin hükümdarı Keyhusrev 'in davetinde hile ile öldürülmüştür. Alp Er Tunga ile iranlı Med hükümdarları arasındaki bu mücadelelerin hatıraları uzun asırlar hem Türkler hem İranlılar arasında yaşatılmıştır. Alp Er Tunga, Asur kaynaklarında Maduva, Heredot'ta Madyes, iran ve islâm kaynaklarında Efrasyab adlarıyla anılmaktadır. Orhun Yazıtlarında "Dokuz Oğuzlar" arasında "Er Tunga" adına yapılan "yuğ" merasiminden söz edilmektedir. Turfan şehrinin batısında bulunan "Bezegelik" mabedinin duvarında da Alp Er Tunga'nın kanlı resmi bulunmaktadır. "Divan ü Lügat-it Türk" ün yazarı Kaşgarlı Mahmud'a ve " Kutadgu Bilig" yazarı Yusuf Has Hacip'e göre "Alp Er Tunga" iran destanı "şehname" deki büyük ve efsanevî Turan hükümdarı "Efrasiyab"dır. Divan ü Lûgat-it Türk'de Turan hükümdarlığının merkezi olarak "Kaşgar" şehri gösterilmektedir. islâmiyeti kabul etmiş olan Karahanlı devleti hükümdarları da kendilerinin "Efrasyap" sülalesinden geldiklerine inanmışlar ve bunu ifade etmişlerdir. Moğol tarihçisi Cüveyni de Uygur devletinin hükümdarlarının da Efrasyap soyundan olduğunu yazmaktadır. Şecere-i Terakime'ye göre Selçuklu Sultanları kendilerini Efrasyab soyundan kabul ederlerdi. Rusların Yakut adını verdiği Türk gurup aslında kendilerine Saka dediklerini söylemişlerdir. Tarih içinde kaybolduğunu düşündüğümüz Saka Türklerinin az da olsa bir bölümünün bugün hayatiyetlerini sürdürmeleri pek çok meselenin yeniden araştırılarak doğruların ortaya çıkmasına yardımcı olabilecektir. Tarihçi Mesudî de M.S.7. yüzyılın başındaki Köktürk hakanının "Efrasyab" soyundan olduğunu yazmaktadır. Bütün bu bilgilerden hareketle "Tunga Alp" le ilgili efsanelerin Kök Türklerden önce doğu ve orta Tiyanşan alanında yaşayan Türkler arasında meydana geldiğini ve bu destanın daha sonraları Kök Türk ve Uygurlar arasında yaşayarak devam ettiğini göstermektedir. Alp Er Tunga destanının metni bu güne ulaşamamıştır. Bir kısmından yukarıda bahsettiğimiz kaynaklarda bu değerli Saka hükümdarı ve kahramanı hakkında bilgiler ve bir de sagu (ağıt) tesbit edilmiştir: Alp er tunga öldi mü? İsız ajun kaldı mu? Ödlek öçin aldı mu? Emdi yürek yırtılur. Ödlek yarağ közetti Oğrun tuzağ uzattı Begler begin azıttı Kaçsa kah kurtulur? Begler atın urgurup Kadgu anı turgurup Mmengzi yüzi sargarup . Korkum angar türtülür. Uluşıp eren börleyü Yırtıp yaka urlayu Sıkrıp üni yırlayu Sığtap közi örtülür. Könglüm için ötedi . Yitmiş yaşıg kartadı Kiçmiş ödig irtedi Tün kün kiçip irtelür Kutadgu Bilig'de "Alp Er Tunga" hakkında şu bilgi verilmektedir: “Eğer dikkat edersen görürsün ki dünya beyleri arasında en iyileri Türk beyleridir. Bu Türk beyleri arasında adı meşhur ikbali açık olanı Tonga Alp Er idi. O yüksek bilgiye ve çok faziletlere sahip idi. Ne seçkin, ne yüksek, ne yiğit adam idi ; zaten âlemde ferasetli insan bu dünyaya hâkim olur”. İranlılar ona Efrasiyap derler; bu Efrasiyap akınlar hazırlayıp ülkeler zaptetmiştir. Dünyaya hâkim olmak ve onu idare etmek için pek çok fazilet, akıl ve bilgi lâzımdır. İranlılar bunu kitaba geçirmişlerdir. Kitapta olmasa onu kim tanırdı." Bugünkü bilgilerimize göre Alp Er Tunga ile ilgili en geniş bilgi İran destanı şehname'de tesbit edilmiştir. Şehnamenin başlıca konularından biri İran -Turan savaşlarıdır. Bu destana göre en büyük Turan kahramanı önce şehzade sonra hükümdar olan Efrasyap'tır. şehname'deki Alp Er Tunga ile ilgili bilgiler şöyle özetlenebilir: "Turan şehzadesi Efrasyap babasının isteği üzerine İran’a harp açtı. iki ordu Dihistan'da karşılaştılar. Boyu servi, göğsü ve kolları arslan gibi ve fil kadar kuvvetli olan Efrasyap, iranlı'ları yendi. iran padişahı Efrasyap'a esir düştü. İran’ın ilk intikamını o zaman İran’a bağlı olan Kabil Padişahı Zal aldı. Zal başarılı olmasına rağmen İran şahının öldürülmesini engelleyemedi. Efrasyab İran’ı ele geçirmek için yeni bir savaş açtı. İran’ın yetiştirdiği en büyük kahramanlardan Zal oğlu Rüstem Efrasyab'ın üzerine yürüdü.. Efrasyab ile Zal oğlu Rüstem arasında bitmez tükenmez savaşlar yapıldı. İran tahtında bulunan Keykâvus, hem oğlu Siyavuş'u hem de Zal oğlu Rüstem'i darılttı. Siyavuş Efrasyap'a sığındı . Siyavuş'un Turan'da bulunduğu sırada evlendiği Türk beyi Piran'ın kızından bir oğlu oldu. Siyavuş oğluna babası Keyhusrev'in adını verdi. Efrasyab uzun yıllar Turan'da hükümdarlık etti. İran’lalar Siyavuş'un oğlu Keyhusrev'i kaçırarark iran tahtına oturttular. Keyhusrev Zaloğlu Rüstem'le işbirliği yaptı ve Turan ordularını yendi. Keyhusrev ile Efrasyap defalarca savaştılar. Sonunda ordusuz kalan Efrasyap Keyhusrev'in adamları tarafından öldürüldü. Şehnamede Efrasyap adıyla anılan Turan hükümdarı Alp Er Tunga'nın İran hükümdarlarına sık sık yenildiği anlatılmaktadır. Ancak iran Turan savaşlarında iran hükümdarları sürekli değişmiş 140 yıl yaşadığı rivayet edilen Alp Er Tunga ise mücadeleye devam etmiştir. Bu durum Efrasyap'ın başarısız olmadığını gösterir. Gerçek destan metni bulunduğu takdirde bu destanla ilgili daha sağlıklı değerlendirmeler yapılabilir. |
Alp Er Tunga Kimdir ? Alp Er Tunga Sagusu (Türkçe)
Alp Er Tunga Sagusu (Türkçe)
İslamlık'tan önceki dönemde sagu, "ağıt" (yas şiiri) anlamına gelirdi. Alp Er Tunga sagusu, İranlı Firdevsi'nin "Şehname" adlı destanında Efrasiyab adıyla anılan ve İ.Ö.624'te Türk-İran savaşları sırasında Keyhüsrev tarafından aldatılarak öldürtülen Alp Er Tunga (Buku ya da Buka Han) için yakılan ağıttır. Alp Er Tunga'nın Türkler arasında çok sevilen bir hükümdar olduğu anlaşılmaktadır. Alp Er Tunga sagusu yazıya ilk kez XI. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lugat'it - Türk adlı yapıtında, Kaşgar Türkçesiyle geçirilmiştir; dörtlükler bu yapıtın çeşitli yerlerinde dağınık olarak bulunmaktadır. Dörtlüklerin sıralanışı, bir çok kaynakta farklı farklıdır. Sagu, aslında sözlü yazın döneminin ürünüdür. Sagu, Alp Er Tunga'nın ölümünün yarattığı duygu ve düşünceleri, belirgin bir plan çerçevesinde anlatıyor: Birinci dörtlükte, hükümdarın zamansız ölümünün verdiği şaşkınlık anlatılırken, dolaylı olarak onun büyüklüğüne de değinilmektedir. İkinci dörtlükte, feleğin bu beylerin beyini tuzağa düşürdüğü, feleğin tuzağından Alp Er Tuna'nın bile kaçamadığı belirtiliyor. bu dörtlükte ölümün karşısındaki umarsızlık, yazgıcı biçimde ele alınmıştır. Üçüncü ve dördüncü dörtlüklerde, yiğit hükümdarın ölümünün beylerde yarattığı etki betimlenmektedir. Onlar Alp Er Tuna'nın ölümüyle öndersiz kalmışlardır; şaşkındırlar. Beşinci, altıncı ve yedinci dörtlüklerde, ozan yeniden yazgıyı kargışlamakta; zamanın bozulduğunu, erdemin azaldığını, hep yiğitlerin öldüğünü vurgulamaktadır. Sekizinci dörtlükte yazgıcı bir bakış açısıyla, zamanın kötülüğü ve bu kötülüğün önlenemezliği konusunda hikmet yürütülmektedir. Son dörtlükteyse, ağıtı söyleyen ozanın kendi duyguları iletilmektedir: Bu kişi gönlünün yandığından, duyduğu acı nedeniyle yetmiş yaş birden yaşlandığından söz etmekte, o yiğidin sağ olduğu geçmiş günleri özlemle anmaktadır. Anlaşıldığına göre bu sagu, Alp Er Tuna'nın cenaze töreninde söylenmiş ağıtlardan biridir. Eski Türklerde büyük bir kişinin ölümü ve gömülme töreni, kendisine özgü toplantılara yol açardı. Bu törenlerde yas türküleri, ağıtlar söyleyen bir çok sanatçı bulunur, ölenin yiğitliklerini, erdemlerini, iyiliklerini sayıp döken ağıtlar okurlardı. Bu saguda ölenin özellikleri yanı sıra, ölüm olgusunun kalanlarda uyandırdığı duygulanımlar da anlatılmıştır. Saguda görülen anlatım yetkinliğini eski Türklerin sözlü yazınlarındaki gelişmişlik ve dilin kazandığı işleklikle açıklayabiliriz. Bu saguda da, güçlü bir içtenlik ve duygusallığın yanı sıra, yetkin bir anlatım düzeyi de görülmektedir. Kaynak:Kemal BEK - Eski Türk Yazını, Donkişot Yayınları, İstanbul 2004, Sayfa 57 Kaşgarlı Mahmud -Türkistan Alp er tunga öldi mü? İsız ajun kaldı mu? Ödlek öçin aldı mu? Emdi yürek yırtılur. Ödlek yarağ közetti Oğrun tuzağ uzattı Begler begin azıttı Kaçsa kah kurtulur? Begler atın urgurup Kadgu anı turgurup Mmengzi yüzi sargarup . Korkum angar türtülür. Uluşıp eren börleyü Yırtıp yaka urlayu Sıkrıp üni yırlayu Sığtap közi örtülür. Könglüm için ötedi . Yitmiş yaşıg kartadı Kiçmiş ödig irtedi Tün kün kiçip irtelür Bugünki Türkçe İle, Alp Er Tunga Öldü mü? Kötü dünya kaldı mı? Felek öcünü aldı mı? Şimdi yürek yırtılır. Feleğin silahı hazır Gizli tuzak kurdurur Beyler beyini vurdurur Kaçsa nasıl kurtulur? Beyler atlarını yorup Kaygıdan çaresiz durup Beti benzi sararıp Sarı safrana döndüler. Erler kurt gibi hıçkırdı Yaka bağır yırtıp durdu Acı ağıtlar çığırdı Yaş akar gözler kurur. Gönlüm içinden yandı. Geçmiş zamanı andı. Geçen günler nerdedir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.