ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Şiir Cenneti (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=315)
-   -   Zindandan Mehmed'e Mektup (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=382528)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 09:40 PM

Zindandan Mehmed'e Mektup
 
Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...

Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.

Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı.
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı

Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni ALLAH tutmuş kim eder azat?

Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem...
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!

Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik,mintanlarla et.

Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat

Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim,senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan

Karıştır çayını zaman erisin
Kopuk kopuk,duman duman erisin!

Peykeler,duvara mihli peykeler
Duvarda,başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...

Duvar,katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep,ölü ve mezar?

Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz?

Ses demir,su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden,kader bu,emir...

Garip pencerecik,küçük daracık;
Dünyaya kapalı,ALLAH'a açık

Dua,dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış

Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
İplik ki incecik,örer boşluğu

Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş
Karanlığında nur,yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş!

Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 09:40 PM

Zindandan Mehmed'e Mektup
 
KALDIRIMLAR

I

Sokaktayım,kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum,arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda,yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim,biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum,her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını,hep simsiyah,dikiyor,
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar,çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar,içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar,duyulur,ses kesilince sesi;
Kaldırımlar,içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek,yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum !
Aman,sabah olmasın,bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum !

Ben gideyim yol gitsin,ben gideyim,yol gitsin
İki yanımdan aksın,bir sel gibi fenerler.
Tak tak ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı,gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim,ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın,verin karanlıklarımı !
Islak bir yorgan gibi,sımsıkı bürüneyim;
Örtün,üstüme örtün,serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem,taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp,sokaklar kadar esrarlı bir uykuya
Ölse,kaldırımların kara sevdalı eşi...

NECİB FAZIL KISAKÜREK

1927


EsselamuAleyküm;

Allah(CC) razı olsun..Üstadı bu şekilde şiirleriyle hatırlattığınız için..

Selam ve dua ile Allah(CC)'a emanet olunuz..

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 09:40 PM

Zindandan Mehmed'e Mektup
 

Çile


( N.Fazıl Kısakürek )


Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam,


Gezdirsin boşluğu ense kökünde!


Ve uçtu tepemden birdenbire dam;


Gök devrildi, künde üstüne künde...




Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!


Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!


Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent,


Ok çekti yukardan, üstüme avcı




Ateşten zehrini tattım bu okun,


Bir anda kül etti can elmasımı.


Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,


Kustum, öz ağzımdan kafatasımı




Bir bardak su gibi çalkandı dünya;


Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.


Al sana hakikat, al sana rüya!


İşte akıllılık, işte sarhoşluk!




Ensemin örsünde bir demir balyoz,


Kapandım yatağa son çare diye.


Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,


Yepyeni bir dünya etti hediye




Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor;


Mekânı bir satıh, zamanı vehim.


Bütün bir kainat muşamba dekor,


Bütün bir insanlık yalana teslim.




Nesin sen, hakikat olsan da çekil!


Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!


Otursun yerine bende her şekil;


Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!




ALLAHA EMANET OLUN

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 09:40 PM

Zindandan Mehmed'e Mektup
 

talipamca´isimli üyeden Alıntı

KALDIRIMLAR


I

Sokaktayım,kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum,arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda,yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim,biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum,her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını,hep simsiyah,dikiyor,
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar,çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar,içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar,duyulur,ses kesilince sesi;
Kaldırımlar,içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek,yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum !
Aman,sabah olmasın,bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum !

Ben gideyim yol gitsin,ben gideyim,yol gitsin
İki yanımdan aksın,bir sel gibi fenerler.
Tak tak ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı,gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim,ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın,verin karanlıklarımı !
Islak bir yorgan gibi,sımsıkı bürüneyim;
Örtün,üstüme örtün,serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem,taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp,sokaklar kadar esrarlı bir uykuya
Ölse,kaldırımların kara sevdalı eşi...

NECİB FAZIL KISAKÜREK

1927


EsselamuAleyküm;

Allah(CC) razı olsun..Üstadı bu şekilde şiirleriyle hatırlattığınız için..


Selam ve dua ile Allah(CC)'a emanet olunuz..





Ve aleyna aleykum selam talip amca Allah (c.c.) razi olsun katkilarinizdan dolayi.Allah (c.c.) sizden de razi olsun.Dua ile....

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 09:40 PM

Zindandan Mehmed'e Mektup
 

beyazz´isimli üyeden Alıntı

Çile

( N.Fazıl Kısakürek )

Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam,

Gezdirsin boşluğu ense kökünde!

Ve uçtu tepemden birdenbire dam;

Gök devrildi, künde üstüne künde...



Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!

Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!

Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent,

Ok çekti yukardan, üstüme avcı



Ateşten zehrini tattım bu okun,

Bir anda kül etti can elmasımı.

Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,

Kustum, öz ağzımdan kafatasımı



Bir bardak su gibi çalkandı dünya;

Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.

Al sana hakikat, al sana rüya!

İşte akıllılık, işte sarhoşluk!



Ensemin örsünde bir demir balyoz,

Kapandım yatağa son çare diye.

Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,

Yepyeni bir dünya etti hediye



Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor;

Mekânı bir satıh, zamanı vehim.

Bütün bir kainat muşamba dekor,

Bütün bir insanlık yalana teslim.



Nesin sen, hakikat olsan da çekil!

Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!

Otursun yerine bende her şekil;

Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!



ALLAHA EMANET OLUN




Essalamun aleykum kardesim Allah (c.c.) razi olsun.Emeginize saglik....

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 09:40 PM

Zindandan Mehmed'e Mektup
 

ALEYKÜMSELAM ALLAH SİZDENDE RAZI OLSUN SİZİNDE EMEĞİNİZE SAĞLIK



Varlık niçin,yokluk nasıl,yaşamak ne,topyekün?


Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.


Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi;


Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez.


Ne okudun,ne öğrendin,ne bildinse berhava;


Yer çökmeden,gök iki şak yarılmadan geçilmez.


Geçitlerin,kilitlerin yalnız O'nda şifresi;


İşte,işte o eteğe sarılmadan geçilmez!


NECİP FAZIL KISAKÜREK

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 09:41 PM

Zindandan Mehmed'e Mektup
 
geçen dakikalarım


Kimbilir nerdesiniz,

Geçen dakikalarım

Kimbilir nerdesiniz?


Yıldızların,korkarım,

Düştüğü yerdesiniz;

Geçen dakikalarım?


Acaba tütsü yaksam

Görünür mü yüzünüz?

Acaba tütsü yaksam?


Siz benim yüzümsünüz

Eğilip suya baksam,

Görünür mü yüzünüz?


Gitti bütün güzeller;

Sararmış biri kaldı,

Gitti bütün güzeller.


Gün geldi,saat çaldı,

Aranızda verin yer;

Sararmış biri kaldı!


Necip Fazıl Kısakürek


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.