ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Şiir Cenneti (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=315)
-   -   Hüzünlerde Aglamak... (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=381884)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 11:31 PM

Hüzünlerde Aglamak...
 
HÜZÜNLERDE AĞLAMAK


Mesafeler koyduk araya

Kapattık kapılarımızı dostlarımıza

Bir merhaba demek için girmeleri gerekti sıraya

...

Ne kadar hasrettiler bir dost sese

Paylaşamadık o en coşkulu anlarını , seveceğimiz yanlarını



İnsanın öyle anları vardır ki tarif edilemez duygular yaşar.

Sevinir,duygulanır, hüzünlenir ve tam bu esnada kabaran duyguları

paylaşacak bir dost arar. O anda bir dost yüze ne kadarçok

ihtiyaç duyar. Ama genellikle bu dost yüzler bulunamaz. Çünkü bütün

dostlar o anda meşguldürler. Büyük işler peşindedirler.Maddeselleşen

dünyada madde peşinde koşturmaktan dostlara zaman kalmaz. Dostları

dinlemeye vakit bulamayız.İşte böylece paylaşılmayı bekleyen

duyguları paylaşamadan içimize atarız ya da doğmadan boğarız o

duyguları.Ben genellikle paylaşılmayı bekleyen duygularımı son

haddine kadar saklarım ola ki paylaşacak bir dost bulurum ümidiyle.

Dostlarımıza karşı kapılarımız sonuna kadar açık olmalı.

Dostlar istedikleri an bizi bulmalı, bir merhaba demek için günlerce

peşimizden koşmamalı.İnsanın her zaman sıcak bir dost sesine ihtiyacı vardır.


Görüşürüz ya salı ya çarşamba günü diye diye

Kaçırdık nişanı, düğünü.

Hayat denen suyun akışında birlikte çağlayamadık."


Peki bizler niçin vardık? Dostlarımızın en mutlu günlerinde

yanlarında olamadıktan sonra... Çoğu zaman bir kart ya da telgraf

göndermekle yetindik düğün, nişan davetlerine.Ve hep şöyle

yazdık: "Yoğun işim nedeniyle, daha önceden planlanan program

nedeniyle davetinize icabet edemiyorum.Siz değerli dostlarıma

mutluluklar dilerim" Evet dostlara böyle mekanik, solgun cevaplar

mı vermeliydik? Halbuki o sıcak dostlarımız bizleri aralarında

görmekten ne kadar mutlu olacaklardı. Hatta bu kıymetli anları güzel

bir fotoğrafla ölümsüzleştirip ömür boyu minnetle anılma şerefi elde

edecektik.


Gerçek dostların yanında değilken, onların davetlerine gidemezken

neler yaptık peki? Menfaatler uğruna hep gülücükler dağıttık

başkalarına içimizden gelmeye gelmeye. Zamanla öyle oldu ki bu sahte

davranışlar bizi de sahteleştirdi.Ama işin acı tarafı bu durumun

farkında bile değildik.


Ölümlerini bile geç duyduk da vaktinde ağlayamadık.


Yıllar önce bir yarım ekmeği bölüştüğümüz dostlar hastane

köşelerinde ya da evlerinin bir kıyısında günlerce dost bir yüz

aradılar.Sıcak bir ses beklediler. Bir merhaba eden olur mu diye hep

dost yolu beklediler. Haberimiz bile olmadı.Duymadık, duyamadık.

Çünkü dostları zaman zaman arayıp da halini hatırını sormayalı yıllar

oldu. Ajandamızdan adları bile silindi çoklarının.


Dostlar bir gün bu dünyayı terkettiler. Ölümlerini bile duyamadık. Son görevimizi hakkıyla yerine getiremedik.Cenazelerine gidip de

tabutlarına dokunamadık. Bir gül koyup ağlayamadık. İki damla göz

yaşı akıtıp geçmiş günleri yad edemedik bile....


Fakat şunu hiç düşünmedik .Yarın bu sonsuz yolculuğa bizi de böyle

yapayalnız uğurlayacaklar...

işte...


Bu hikaye hem acı, hem uzun

Selam vermeden geçiyoruz artık yanından komşumuzun


Hani bizim bir sözümüz vardı? " Komşu komşunun külüne muhtaçtır."

Bırakın külüne muhtaç olmayı artık görmüyoruz bile. Herkes

olabildiğince kabuğuna çekilmiş. Selam vermemek için yollar

değiştiriliyor ya da yanınızdan öylesine geçip gidiyor insanlar.


Oysa biz birbirimiz için vardık


İş deyip, çalışma deyip huzuru bahane edip, ekmek parası deyip

uzaklaştık dostlardan. Ama şunu unuttuk: Bütün kapılar aslında kendi

yüzümüze, kendi üzerimize kapandı. Şimdi bu kapıları açacak bir dost

arıyoruz.Geç farkettik taşın sert olduğunu.Ve asla bu kapıları açacak

birini bulamayacağız. Çünkü, biz kapıları içten kapattık. Anahtarı

içerde. Ancak kendimiz açabiliriz. Nasıl mı? En yakınımızdaki bir

dosta merhaba demekle, bir gülümsemeyle...

Haydi hemen şimdi bir kez deneyin...

Göreceksiniz işe yarayacak.Evet tüm dostlara merhaba...

Hayatı paylaşmak dileğiyle..

SELAM VE DUA İLE GÖNÜL DOSTLARIM...

__________________

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 11:31 PM

Hüzünlerde Aglamak...
 
İş deyip, çalışma deyip huzuru bahane edip, ekmek parası deyip

uzaklaştık dostlardan. Ama şunu unuttuk: Bütün kapılar aslında kendi

yüzümüze, kendi üzerimize kapandı. Şimdi bu kapıları açacak bir dost

arıyoruz.Geç farkettik taşın sert olduğunu.Ve asla bu kapıları açacak

birini bulamayacağız. Çünkü, biz kapıları içten kapattık. Anahtarı

içerde. Ancak kendimiz açabiliriz. Nasıl mı? En yakınımızdaki bir

dosta merhaba demekle, bir gülümsemeyle...

Haydi hemen şimdi bir kez deneyin...

Göreceksiniz işe yarayacak.Evet tüm dostlara merhaba...

Hayatı paylaşmak dileğiyle..

SELAM VE DUA İLE GÖNÜL DOSTLARIM...


Evet.Tüm dostlara merhaba.Sağolasın Sevda kardeşim,gerçekten dostsuz olmuyor,Rabbım hayırlı kemselerle dostluk kurduttursun bizlere.

Rahmana emanet olun kardeşim.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 11:31 PM

Hüzünlerde Aglamak...
 
aminn hocaminşallah....cok güzelbir yazı emeginize saglık
Kur'ana sevdalı´isimli üyeden Alıntı

İş deyip, çalışma deyip huzuru bahane edip, ekmek parası deyip

uzaklaştık dostlardan. Ama şunu unuttuk: Bütün kapılar aslında kendi

yüzümüze, kendi üzerimize kapandı. Şimdi bu kapıları açacak bir dost

arıyoruz.Geç farkettik taşın sert olduğunu.Ve asla bu kapıları açacak

birini bulamayacağız. Çünkü, biz kapıları içten kapattık. Anahtarı

içerde. Ancak kendimiz açabiliriz. Nasıl mı? En yakınımızdaki bir

dosta merhaba demekle, bir gülümsemeyle...

Haydi hemen şimdi bir kez deneyin...

Göreceksiniz işe yarayacak.Evet tüm dostlara merhaba...

Hayatı paylaşmak dileğiyle..

SELAM VE DUA İLE GÖNÜL DOSTLARIM...


Evet.Tüm dostlara merhaba.Sağolasın Sevda kardeşim,gerçekten dostsuz olmuyor,Rabbım hayırlı kemselerle dostluk kurduttursun bizlere.

Rahmana emanet olun kardeşim.





Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.